Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1047 E. 2022/800 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1047 Esas
KARAR NO : 2022/800

DAVA :Sigorta tazminat
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ : 15/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan sigorta tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, Kâğıthane ilçesi Merkez Mahallesi, Kâğıthane Çağlayan Mevkiinde bulunan tapunun … Pafta, … Ada,…Parselinde kayıtlı, 253,00 metre karelik arsa niteliğindeki binanın 3. katındaki hukuk bürosu olarak kullanılan ofisin maliki bulunduklarını, taşınmazın taraflarından 22.12.2014 tarihinde satın alınmış olup delilleri arasında bulunan İstanbul …Sulh Hukuk Mahkemesi’ nin… Dİş. Sayılı dosyası içerisinde yer alan resimlerden anlaşılacağı üzere, satın aldıkları esnada takribi 250 m2 lik eski bir konfeksiyon olan taşınmazın her türlü özen gösterilerek tadilatının yapıldığını, hatta bu nedenle tadilat işinin normal sürenin çok üzerinde tamamlandığını, bu kadar özen göstererek büyük masraf yapmalarındaki sebebin, avukat olup yıllarca kiracılık yapıp pek çok adres değiştirdiklerinde, ilk kez mülkiyeti kendilerine ait bir ofise sahip olmaları, ofisin Çağlayan Adliyesine 100 metre mesafede ve ana caddede olmasından dolayı mesleki hayatları boyunca bir daha yer değiştirmeyi düşünmediklerinden kaynaklandığını, bahse konu ofislerinin 31.03.2017 tarihli … nolu poliçe ile davalı/şirket bünyesinde sigortalandığını, ofisin sigortalanmasıyla ilgili takribi 20.03.2017 tarihinde davalı/şirketin acentesi ile aralarında görüşmeler yapıldığını, acentenin talebi üzerine ofislerinde yer alan demirbaşlara ait değer ihtiva eden listenin acenteye iletildiğini, poliçe süresinde ofislerinde peş peşe hırsızlık ve yangın olayları meydana gelmiş olup davalı şirkete tüm bu olayların ihbar edildiğini, yangın olayı ile ilgili 13.09.2017 tarihli itfaiye raporunun, 05.09.2017 tarihli başvuruları üzerine düzenlendiğini, itfaiye raporunda, zafer ve kurban bayramı nedeni ile şehir dışına çıktıklarını, 25.08.2017 tarihinin maddi hata yapılarak 25.09.2017 şeklinde belirtildiğini, itfaiye müdürlüğüne yaptıkları 05.09.2017 tarihli başvurunun, itfaiye müdürlüğünce düzenlenmiş 13.09.2017 tarihli itfaiye raporu ve 06.09.2017 tarihli kolluk tutanağının bu husustaki beyanlarını doğruladığı gibi aksinin kabulünün fizik kurallarına aykırı olduğunu, yangın olayından sonra ofisin boşaltılması hususunda davalı şirketçe herhangi bir talimat verilmediğini, aksine aradan geçen uzun süreye rağmen davalı tarafından mağduriyetlerinin giderilmemesi üzerine sigorta eksperi ile 28.11.2017 tarihinde görüşme yaptıklarını, 24.101.2017 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayı neticesinde sanıklar … ve … isimli kişiler hakkında İstanbul …Asliye Ceza Mahkemesi’ nin… E. Sayılı dava dosyası ile mala zarar verme, nitelikli hırsızlığa teşebbüs, işyeri dokınılmazlığının ihlali suçlarını işledikleri iddiası ile kamu davası açıldığını, davalı/şirket tarafından hasar miktarının tespiti ve mağduriyetlerinin giderilmesi için gerekli işlemlerin aradan geçen uzun süreye rağmen gerçekleştirilmemesi üzerine gerçekleşen hasarın tespiti amacı ile taraflarından İstanbul …Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş. Sayılı dosyası ile tespit davası açıldığını, bu dosyada aldırılan bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini, davalı/sigorta şirketince gerekli işlemlerin aradan geçen uzun süreye rağmen tamamlanmaması sebebi ile herhangi bir işlem yapamadıklarından ekte sundukları 24.10.2017 ve 28.11.2017 tarihli kolluk tutanaklarından ve resimlerden anlaşılacağı üzere maddi ve manevi zararlarının her geçen gün daha da arttığını bu hususlarda taraflarından davalı/sigorta şirketine ihbar edildiğini, neticede bilirkişi raporunun düzenlenmesinden sonra meydana gelen bu yeni rizikolarla ilgili de mağduriyetlerinin giderilmesi için ayrı ayrı hasar dosyaları açıldığını beyanlarla ehil bilirkişiler aracılığıyla yaptırılacak inceleme sonucu, ayrı ayrı gerçekleşen rizikolardan dolayı dava konusu poliçeden kaynaklı tespit edileçek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere 400.000,00 TL tazminatın (Uğranılan Maddi zarar + KDV + İş durması tazminatı+Alternatif iş yeri masrafları + Enflasyon farkı vs. poliçeden kaynaklı her türlü alacak) BK. 60. maddesi uyarınca en iyi giderim imkânı sağlayan sorumluluk sebebine göre, rizikonun gerçekleştiğini kanıtlayan itfaiye görgü zaptı tutanağının düzenlendiği 13.09.2017 tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek ticari avans faizinden aşağı olmamak üzere en yüksek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle;
davacı tarafın beyan ve iddialarının gerçeği yansıtmayıp ayrıntılı olarak açıklanan gerekçelerle haksız ve mesnetsiz olarak ikame olunan davanın reddini talep ettiklerini, davacı taraf ile müvekkili şirket arasında davacı tarafın avukatlık ofisi olarak faaliyet göstermiş olduğu yere ilişkin olarak … numaralı poliçenin düzenlendiğini ve riziko adresinin poliçede belirlilen risklere karşı teminat altına alındığını, bahse konu poliçenin müvekkili şirketin acentesi olarak Tokat ilinde faaliyet göstermekte olan İlhan Beşer tarafından düzenlendiğini, poliçenin düzenlenmesi ertesinde sigortalı işyerinde 07.08.2017 tarihli hırsızlık teşebbüsü hadisesinin gerçekleştiğini ve müvekkili şirket nezdinde … numaralı hasar dosyası oluşturulduğunu, söz konusu hasara ilişkin ekspertiz çalışmaları devam ederken 03.09.2017 tarihli kundaklama şüpheli yangın hasar ihbarı yapıldığını ve bu ihbar ertesinde işbu … numaralı hasar dosyası oluşturulduğunu, işbu dosyaya ilişkin olarak dosya ekspertiz çalışmaları devem ederken de ikinci bir hırsızlık girişimi olan 10.09.2017 tarihli hasarın ihbar edildiğini ve yine olaya ilişkin olarak… numaralı hasar dosyasının oluşturulduğunu, riziko adresinde meydana gelen yangına ilişkin olarak davacının başvurusu üzerine itfaiye tarafından rapor düzenlendiğini ve birtakım tespitler yapıldığını, poliçe ile belirtilen risklere karşı teminat altına alınan riziko adresinin, … Belediyesi tarafından 6306 sayılı kanun uyarınca 02.09.2016 tarihinde riskli yapı olarak tespit edildiği yıkım kararının davacıya tebliği ertesinde sigortalının bu karara itiraz ettiğini, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından değerlendirilen itirazın kabul edilmediği, 60 gün içerisinde binanın tahliye edilmesi hususunun 22.03.2017 tarihinde sigortalıya tebliğ edilmiş olduğu, 60 günlük sürenin dolması ertesinde … Belediyesi’nin başvurusu neticesinde riziko adresinin elektrik ve suyunun kesilmiş olduğunu, sigortalının eşi tarafından elektrik ve suyun yeniden bağlanması için … Belediyesi’ne başvuruda bulunulduğunu ve aynı zamanda suç duyurusunda bulunulduğunu, bunların yanı sıra İstanbul … İdare Mahkemesi’nde ikame olunan dava ile yıkıma ilişkin olarak yürütmenin durdurulması kararı alındığının tespit edildiğini, sigortalı tarafından 31.03.2017 tarihinde yıkım kararı tebliğ edildikten 9 gün sonra Tokat’ta faaliyet gösteren acente tarafından poliçe düzenlenmesi karşısında sigortalının riziko adresinde risklerin artması ertesinde bilgilendirme yükümlülüğü ihmal etmek suretiyle poliçenin düzenlenmiş olduğu kanaatinde olduklarını, tüm bunların ötesinde, riziko adresinin bulunduğu adaya ilişkin olarak Kentsel Dönüşüm Kararı çıkmış olduğunu, kentsel dönüşüme ilişkin olarak … isimli firma ile anlaşılmış olduğunu, müteahhit firma ile anlaşma yapan yerlerin konutlarını, işyerlerini tahliye ettiğini, anlaşamayan bir kaç kişiden birinin sigortalı olduğunu, firma ile davacı taraf arasında husumet meydana geldiğini, hattı zatında konunun afişlerle atışma şeklinde devam ettiğinin tespit olunduğunu, davacıya ait poliçe kapsamında oluşturulan hasar dosyalarında gerekli incelemeler ve işlemlerin yapıldığını, bu doğrultuda sigortalıya tüm hasar dosyalarına istinaden 103.251,50 TL ödeme yapıldığını, faturalandırılmayan ve zarar gördüğü kanaatine varılmayan eşyalara ilişkin ise herhangi bir ödeme yapılmadığını, davacı taraf ile yapılan şifahi görüşmelerde söz konusu demirbaş eşyalara ilişkin fatura talep olunmuşsa da mezkur eşyaların alımı esnasında Katma Değer Vergisi ödemesi yapılmaması maksadıyla fatura alınmamış olduğunun beyan edildiğini, müvekkili şirketin delil tespiti talep olunan dosyada taraf olarak gösterilmediğini, delil tespitine ilişkin dosyada yer alan tüm belge ve kayıtlara itiraz ettiklerini, aleyhe hususları kabul etmediklerini, işbu dava dosyasında delil vasfına haiz olmadığını beyanlarla davacı tarafın, müvekkili şirket nezdinde poliçe tanzim edilme sürecinde riziko adresi ile ilgili olarak bilgilendirme yükümlülüğüne aykırı hareket etmiş bulunduğunu, davacı tarafın yangın neticesinde meydana gelen zararı iddiasının aksine tüm ofiste değil itfaiye raporunda da tespit olunduğu üzere ofisin sekretarya olarak kullanılmakta olan kısmında meydana geldiğini, meydana gelen hasar neticesinde de davacıya ödeme yapılarak zararının karşılanmış bulunduğunu, itfaiye raporu ile de sabit olduğu üzere tüm ofise sirayet etmeyen yangın sonucu meydana gelen zararın büyük bir kısmının ofisin sekretarya bölümünde meydana geldiği gözetildiğinde, zarar için talep olunan miktarın fazladan 400.000,00 TL civarında olması eşyanın tabiatına aykırı olduğunu açıklanan nedenlerle de davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:

Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, İstanbul …Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş dosyası, gelen cevabi yazılar, bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Davalı … Sigorta Şirketi’ne yazılan yazıya cevap verilerek davaya konu hasar dosyasının ve poliçenin mahkememize gönderildiği görülmüştür.
İtfaiye Daire Başkanlığı tarafından 13/09/2017 tarihli görgü zaptı tutanağının dosyaya gönderildiği anlaşılmıştır. Ayrıca… Polis Karakolu tarafından dava konusu edilen hırsızlığa ilişkin 13/09/2017 ve tarihli tutanak dosya arasına kazandırılmıştır. Yine … Polis Karakolu tarafından dava konusu edilen yangına ilişkin 06/09/2017 tarihli tutanak dosya içerisine gönderilmiştir.
Çağlayan Polis Karakolu tarafından dava konusu yangına ilişkin olarak fotoğraf, olay yerinde yapılan çalışmaya ilişkin tutanak ve rapor dosyaya ibraz edilmiştir.
İstanbul …Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş dosyasının incelenmesinde; … tarafından mahkememize dava konusu edilen İstanbul İli, … İlçesi, Merkez Mahallesi, … Çağlayan Mevkiinde bulunan, … pafta, …ada, … parselde kayıtlı taşınmazın yangın ve hırsızlık olayları neticesinde meydana gelen hasar ve zarar miktarının tespit edilmesi istemli dava açıldığı, delil tespitine ilişkin bilirkişilerden rapor alındığı görülmüştür.
İstanbul … İdare Mahkemesi’ nin… sayılı dosya örneği celp edilerek yapılan incelenmesinde; Davacı … tarafından davalılar İstanbul Valiliği (İstanbul Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü) ve … Belediye Başkanlığı aleyhine İstanbul ili, … İlçesi, Merkez Mahallesi, … Çağlayan Mevkiinde bulunan, … pafta, … ada, … parselde kayıtlı taşınmazın müşterek maliki olan davacı tarafından; söz konusu taşınmaz üzerinde bulunan binanın 6306 sayılı Kanun kapsamında riskli yapı olarak belirlenmesine yönelik işleme karşı yapmış olduğu itirazının İstanbul … Nolu İtiraz Değerlendirme Heyetinin 03.03.2017 tarih ve 24-1 sayılı kararı ile reddedildiğinin bildirilmesine ilişkin … İl Müdürlüğünün 14.03.2017 tarih ve… sayılı işleminin iptali istemli dava açıldığı, 19/09/2017 tarihinde oybirliğiyle 2577 Sayılı Kanun’un 27/2. maddesi uyarınca; uyuşmazlığın niteliği de gözetilmek suretiyle yürütmenin durdurulması isteminin ara kararına yanıt ve davalı … Belediye Başkanlığının birinci savunması alındıktan veya cevap ve savunma verme süresi geçtikten sonra yeniden bir karar verilinceye kadar kabulüne karar verildiği, davanın açılış tarihinin 01/08/2017 olduğu, işbu davanın reddine karar verildiği, kararın ise 08/09/2018 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
İstanbul…Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; şikayetçinin …, sanığın ise … olduğu, Mala Zarar Verme, Bina İçinde Muhafaza Altına Alınmış Olan Eşya Hakkında Hırsızlık, İşyeri Dokunulmazlığını İhlal Etme suçundan kamu davası açıldığı görülmüştür.
08/10/2020 tarihli celsede dinlenen tanık… beyanında”; Ben davacıyı tanıyorum kendisi tekstil atölyesinden bozma bir ofis satın aldı. Burayı avukat ofisi olarak lüks şekilde döşedi ancak binada 5-6 bağımsız bölüm vardı. Bir ara sadece bu ofis kaldı diğerleri boştu buraya hırsızlar dadanmaya başladı. Bunun üzerine ben de tanıdık olduğu için bazen akşamları gelip 02:00 -03:00 ‘e kadar duruyordum. Hırsızlar girmesin diye bekliyordum. Ancak biz gidince gene giriyorlardı. Binadan hırsızlık yaptıklarını biliyorum. Sonra burası kundaklandı yandı. Hatta yandıktan sonra davacıyı neden böyle duruyor deyince sigorta şirketi ile ihtilafımız var o sebeple duruyor dedi. Hatta bir defa hırsızı yakalayıp karakola teslim ettik, ben buranın yıkıma tabi olduğunu bilmiyorum.” şeklinde,
Aynı celsede dinlenen tanık… beyanında; ” ben davacıyı tanıyorum davacı ve eşi Erdinç Bey avukatım olarak 15 yıldan beri münasebetimiz vardı. Kendisine bir yer aldı içerisini çok şık döşedi. Çok masraf yaptı. Ancak daha sonra buranın yandığını duydum gözümle görmedim . Hatta fotoğraflarını getirdi beraber düzenledik. Klasör haline getirdik.” şeklinde,
Turhal … Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin… Talimat dosyasıyla alınan beyanında tanık …: “Davalı … Türk Sigorta Şirketi yetkili acente sahibi … benim eniştem olur, asıl işimden vakit buldukça ek iş olarak eniştemin yanında çalışırım ve Av. …’nu ilçemizin kızı olması ve diğer aile bireyleri ile beraber uzun yıllardan beri acentemizin müşterisi olmasından dolayı tanırım. Dava konusu sigorta poliçesi bizzat benim gözetimimde düzenlenmiştir, sigortalının gönderdiği riziko adresine ilişkin resim ve fiyat listesi tarafımızdan sigorta genel müdürlüğüne gönderilmiş olup genel müdürlük riziko teftiş şartı ile sigorta poliçesinin düzenlenmesini kabul etmiştir. Riziko teftişini yapmak genel müdürlüğün görev ve yetkisinde olup sigorta poliçesini onaylayan genel müdürlüğün teftiş şartını yerine getirmiş olması gerekir. Aksi durumda sorumluluk acenteye değil genel müdürlüğüe aittir. Sigortalının çeşitli tarihlerde yaptığı hasar bildirimleri ve sigorta eksperlerinin görevlerini ihmal etmeleri sonucu mağduriyetlerinin arttığı konusundaki şikayetleri de tarafımızdan anında mail yoluyla sigorta genel müdürlüğüne iletilmiştir. ” şeklinde olaya ilişkin görgülerini mahkememize bildirmişlerdir.
Aynı celsede dosyanın konusunda uzman 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdine edilmesine karar verilerek 01.02.2021 tarihli bilirkişi heyetince rapor düzenlenerek dosyaya ibraz edildiği anlaşılmıştır.
04/03/2021 tarihli celsede, dava, cevap, tüm dosya kapsamı ve aldırılan bilirkişi raporu ile taraf vekillerinin rapora karşı itirazları da değerlendirilmek üzere yeni bir heyetten rapor aldırılmasına karar verilmiş, 08.10.2021
tarihli bilirkişi heyeti raporunda sonuç olarak; “Kanuni süre ile sınırlı olan ve edinimini yerine getirmeyen davacı sigortalının; yangın ve hırsızlık nedenleri ile teminat altında olduğundan söz edilemeyeceği, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun doğmadığı, Ancak; Sayın Mahkeme tarafından davalının demirbaş zararından sorumlu olduğuna karar verilmesi durumunda;
Davalı sigorta şirketi tarafından yapılan tazminat ödemesine istianden düzenlenen eksper raporu ve sigortalı işyerine ait resmi defter kayıtlarının dosyaya alınması sonrası (yapılan ödeme ile
davacıların zararının karşılanıp karşılanmadığı, eksik sigorta olup olmadığı, sovtaj değerlerinin uygun olup olmadığı vb. Değerlendirilebileceği…” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
04/11/2021 tarihli celsede ise, dosyada mevcut raporlar arasında çelişki bulunduğu ve çelişkinin giderilmesi gerektiği anlaşılmakla meydana gelen rizikonun sigorta teminatı kapsamında bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise davacı tarafça talep olunabilecek sigorta tazminatı ile taraf vekillerinin mevcut raporlara karşı itiraz ve beyanları hususunda yeni bir heyetten rapor aldırılmasına karar verilmiş, 23/03/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporunda neticeten; “Davacı tarafa ait … Hürriyet Mah. …Sk. No: .. adresinde kain gayrimenkulün 31/03/2017 başlangıç – 31/03/2018 bitiş tarihli … sayılı poliçe ile sigorta poliçesi mevcut bulunmakta olup, Poliçenin 31/03/2017 tarihinde düzenlenmiş olduğu;
Uyuşmazlık konusu poliçede iş durması teminatı 46,420 TL limitle teminat altına alınmış olsa da öncesinde taşınmaz hakkında verilmiş yıkım kararı çerçevesinde sigortacının söz konusu risk kapsamında sigortalısına karşı sorumluluğu bulunmayacağı;
… no’lu yangın hasarı ve 1291625 no’lu hırsızlık hasarı için … Sigorta Şirketi tarafından 05/02/2018 tarihinde ki Ref/ 10-40 no’lu yazıdan anlaşılacağı üzere Sigortalı …u’na 31.03.2017/31.03.2018 vadeli işyeri poliçesine istinaden:
… no’lu hırsızlık hasarı için : 2.900 TL (07.08.2017)
… no’lu yangın hasarı için:100.344 TL (03.09.2017) Hasar tazminatı ödemesi yapıldığı;

Dosyadaki belge ve bilgilerden 03.09.2017 tarihli yangın hasarı için … no’lu dosya, 07.08.2017 tarihli hırsızlık hasarı için … ve 10.09.2017 tarihli hırsızlık hasarı için … no’lu dosyaların açılmış olduğu;
…Ekspertiz Hizmetleri Ltd Şti’nin hırsızlık hasar ihbarı sonrasında tespit işlemleri için atandığı 07.08.2017 tarihinde ve poliçe vadesinde gerçekleşen hırsızlık sırasında hırsızlık eylemi için sigortalı işyeri giriş kapısına tahribat verildiğinin belirlendiği, … firmasının hasara konu kapı için teklif verildiği teklif tutarının KDV Hariç 2.500,00 TL olduğu ,Çalındığı beyan ve tespit edilen su saati için ( Sabit Kıymet Hırsızlık Klozu) kapsamında 200,00 TL makul bulunarak Takdiren %20 oranında amortisman tenzili ile 160,00 TL Çalındığı beyan edilen güvenlik kamerası için yapılan piyasa araştırması neticesinde (montaj ve işçilik dahil) 275,00 TL’lik tutar makul bulunarak Takdiren %10 oranında amortisman tenzili ile 247,50 TL olmak üzere 2.907,50 -TL tutarlı ödemenin davacı yana davalı sigorta kuruluşunca … numaralı hasar dosyası kapsamında yapılmış olduğu hasara konu kıymetlere ilişkin sovtaj imkanı bulunmadığı , hususunun tespit olunduğu;
Riziko ve hasar ödeme tarihi itibariyle söz konusu tutarların tarafların arasında münakit poliçe Genel ve Özel Şartlarına uygun olmakla makul bulunduğu görüşüne ulaşılmış olup, davacı yanca hasara konu sigortal kıymetlerin işbu ödenen tazminat tutarının üzerinde Faturalı surette onarımları yaptırılmak yolu ile daha yüksek bir bedel ile tamir olunduğu ve/veya yerine konulduğu hususunda bir delil ve belge dava dosyasında bulunmamış olmakla Nihai Takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere davacının başka söz konusu hasar dosyası kapsamında başkaca bir alacağının bulunmadığı;
Diğer yandan; dava dosyası kapsamına göre 100.344,00 -TL tutarlı ödemenin poliçede yer alan Bina Dekorasyon teminatı (230,000,00 TL ) teminat verilmiş kıymetlerde meydana gelen Hasarı ve yine Poliçede (Emtea ) teminat baslığı altında verilmiş 248,000,00 TL teminatlar için olmak üzere aşağıda içeriğine yer verilen KNH muafiyeti uygulanarak hesaplandığı;
(Grev,Lokavt,Kargaşalık,Halk Hareketleri,Kötü Niyetli Hareketler Ve Terör (Ticari) Klozu)kapsamında uygulanan muafiyet tenzili sonrası yapılmış 139.950,00 TL’ tutarlı ödeme olduğu davalı sigorta kuruluşunca beyan olunduğu;
Grev,Lokavt,kargaşalık,halk Hareketleri,kötü Niyetli Areketler Ve Terör (ticari) Klozu;
Bu sigorta % 100 sigorta bedelinin % 20`si sigortalı üzerinde kalmak kaydıyla müşterek sigorta şeklinde yapılmış olup, ayrıca, her bir hasarda, aynı sigortalıya ait veya aynı riziko adresindeki sigorta teminatının bina ve muhteviyatı ( emtea, makine ve teçhizat, demirbaş ve diğer tesisat ) veya birden fazla bina ve muhteviyatı kapsaması halinde, bilumum a) bina, sabit tesisat ve dekorasyon b) emtea c) makine teçhizat, demirbaş ve diğer tesisat gruplarının her birinin toplam sigorta bedelleri ( sigortacının sorumlu olduğu % 80 oranındaki kısım ) üzerinden % 2 oranında muafiyet yapılabilecektir
şeklinde olup ;
Bu hesaplamalar sigorta kuruluşunca aşağıda yer aldığı şekilde ifade edilmiştir.

Dekorasyon
:139.950,00-TL*%80=111.960,00 -TL
Muafiyet Hesaplaması: Bina 500.000,00-TL+Dekorasyon 230.000,00-TL= 730.000,00-
.TL*%80*%2=11.680,00-TL

111.960,00-TL-11.680,00-TL=100.280,00-TL
EMTEA
5.40,00-TL*%80=4.032,00-TL
Muafiyet Hesaplaması: Bina 248.000,00-TL*%80*%2=3.968,00-TL
4.032,00-TL-3.968,00=64,00 -TL
Bu tutarın 64,00 TL’si Emtea 100.280,00 TL’lık kısmı ise Dekorasyon teminatından olmak
üzere ödenen tazminatın 100.344,00 -TL olduğu
Davacı tarafça İstanbul … Sulh Hukuk Mahkemesi ‘nin… D.İş sayılı dosyasına
ibraz olunan Bilirkişi Tespit Raporu kapsamında yapılan belirleme ve değerler esas alınarak bakiye ödenmeyen tazminatlar yönünden talepte bulunulmuş olup Bilirkişi Kurulumuz gerek taraflar arasında münakit poliçede yer alan yukarıdaki muafiyetler kapsamında , poliçe hükümleri dikkate alınmadan yapılmış işbu tespite
katılması mümkün olmamış ve bu tutarların Sigorta Şirketinin sorumluluğunda olmayacağı
kanaatine Nihai Takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere varıldığı;

Huzurdaki davaya konu teşkil eden taşınmazdaki yangından ,hırsızlıktan sebeple hasar
gördüğü tespit olunan ürünler ile ilgili, dosya kapsamında yer alan ,bilgi ve belgelerin, davacı
iddia ve taleplerini karşıladığı, Davalı yanca davacıya ödendiği ve tarafların kabulünde olan 103.251,51 TL hasar ödemesi
sonra
davacı yana davalı yana ödenmiş tazminatların davacının gerçek zararını karşılamadığı taraf delilleri arasında Sayın Mahkeme dosyasına sunulan belgelerin İspat kabiliyetinin yeterlilik arz ettiği, hüküm kurmada esas alınabileceği yönünde, Sayın Mahkemece ,davacı lehine bir görüş ve kanaat oluştuğu takdirde 374.085 TL + KDV zarar tespiti kapsamında anılan tutarın tenzilinden davalı yandan 270.833,49 TL + KDV hasar talebinin Hukuki değerlendirmesi ve takdiri Yüce Mahkemenize ait olmak üzere…” şeklinde hesaplama ve değerlendirme yapılmıştır.
Bilirkişi heyet raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Davacı vekili02/04/2022 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyan itirazları ile celse arasında ek rapor alınmasına yönelik talepte bulunmuştur. Davalı vekili de 21/04/2022 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.

Mahkememizce de 26/05/2022 tarihli celsede, taraf vekillerinin bilirkişi raporuna karşı itiraz ve beyanları değerlendirilmek ayrıca bakiye kalan hasar miktarının net bir şekilde tespiti açısından KDV hesaplaması da yapılmak üzere dosyanın ek rapor tanzimi hususunda bilirkişi heyetine tevdiine karar verilmiş, bilirkişi heyetince düzenlenen ek raporda sonuç olarak;

Davacı tarafın , Davalı yandan, 270.833,49 TL + ( % 18 Kdv) 48.750,0282 TL =
319.583,5182.-TL talep edebileceği görüş ve kanaatine varılmıştır.” şeklinde hesaplama yapılarak kanaat bildirilmiştir.

Bilirkişi heyeti ek raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir.Davacı vekilince 26/09/2022 tarihli dilekçe ile davalı vekilince ise 29/09/2022 tarihli dilekçeyle bilirkişi ek raporuna karşı itirazda bulunulmuştur. Mahkememizce 15/12/2022 tarihli celsede taraf vekillerinin ek rapor aldırılması yönündeki taleplerinin dosya yeterince aydınlandığından reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, aldırılan bilirkişi raporları, dava ve cevap dilekçesi, sunulan beyanlar, celp edilen dosylar hep birlikte incelenip değerlendirildiğinde; açılan dava davacının hukuk bürosu olarak kullandığı ofisinde meydana gelen rizikolar nedeni ile sigorta tazminatının ödenmesi talebine ilişkindir.
Sigortacı, “geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra” kural olarak, sigorta sözleşmesinin yürürlükte olduğu süre zarfında (vadesi içinde) oluşan rizikolardan sorumludur. Hasarda sorumluluk; Sigorta Poliçesi Genel Şartlarında ve/veya özel şartlarda tarifi yapılan risklerden birinin veya birkaçının gerçekleşmesi sonucu sigortalının zarara uğraması halinde, sigortacının tazminat ödeme yükümlülüğünün doğması halidir. Mal sigortalarında “kusur” ve “kasıt” kavramları bir biriden farklı değerlendirilen kavramlardır. Hasar, sigorta ettirenin/sigortalının kasti bir eyleminden kaynaklanmadığı sürece, sigortacı; sigorta güvencesi olarak verdiği rizikoya bağlı oluşan zararı/hasarı ödemekle yükümlüdür.
Sigortacıya tazminat ödeme yükümlülüğü getiren sigorta sözleşmeleri; sigortacının bir prim karşılığında, kişinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun, meydana gelmesi halinde bunu tazmin etmeyi kabullendiği sözleşme türüdür.
Sigorta poliçesi tanzim edilmiş olması sonrasında, Sigortacının sorumluluğunun başlayabilmesi için, TTK’nun 1282 ve 1295. maddeleri hükümleri uyarınca primin tamamının veya ilk taksitinin ödenmiş olması zorunludur. Dava dosyasında bu durumun aksini gösteren belge veya aksini iddia eden taraf yoktur.

Türk Ticaret Kanunu’nun 1409. maddesine göre sigortacı sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumludur.
Türk Ticaret Kanunu‘nun 1426.Maddesine göre sigortacı; sigortalı ve lehtar tarafından rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsa bile ödemek zorundadır.

Sigorta sözleşmesine, teminat altına alınacak kıymetlerin muhafazası için özel hükümler konabilir. Bu takdirde sigortacı, söz konusu kıymetlerin sigorta sözleşmesinde öngörülen şekillerde saklanmadığını ispat etmedikçe tazminat ödemekten kaçınamaz.

Sigortalı mevcut risklerini belirli bir bedel karşılığı (sigorta poliçesi primi) sigorta şirketlerine devretmekte, sigorta şirketleri ile aralarında yapılan akitler (poliçeler) ile sorumluluk ve mal varlığı teminat altına alınmaktadır.
Sigorta şirketinin risk gerçekleşmesi halinde hasarı ret edebilmesi için; sigorta poliçesi akdedilirken mevcut durum göz önünde alındığına göre, poliçe süresi içinde sigortalının iradesi ya da sigortalının istemi dahilinde riski ağırlaştıran bir hal oluşmasıdır.
Taraflar arasında 31/03/2017 başlama ve 31/03/2018 bitim tarihli sigorta poliçesi bulunduğu, bu poliçe kapsamında “Adalet Sarayı karşısı … Mah. Yurt Sk. … …/İstanbul” adresinde bulunan davacıya ait büronun sigortalandığı, yangın ve hırsızlık olaylarının teminat kapsamında olduğu anlaşılmıştır. TTK md. 1409 uyarınca sigortacı, sigorta sözleşmesinde öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zararı tazmin etmekle yükümlüdür. Gerçekleşen rizikonun teminat kapsamında kalmadığını veya meydana gelen zararı tazmin etmekle yükümlü olmadığını ispat yükü sigortacıya aittir. TTK md. 1409’a göre tazmin edilecek zarar, sigortalının gerçek zararıdır.
Davacı taraf, sigortalı iş yerinde yangın ve hırsızlık olaylarının meydana geldiğini öne sürmüştür. 06/09/2017 tarihli kolluk tutanağının ve 13/09/2017 tarihli itfaiye raporunun incelenmesinde sigortalı iş yerinde yangın olayının meydana geldiği sabittir. Ancak yapılan inceleme sonucu yangının çıkış sebebi tespit edilememiştir. Hırsızlık olayına ilişkin olarak ise, İstanbul 46. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2018/410 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, sigortalı iş yerinde 24/10/2017 tarihinde hırsızlık olayının meydana geldiği anlaşılmıştır. Poliçe kapsamında meydana gelen rizikolar sebebiyle davacı tarafın usulüne uygun olarak davalı sigorta şirketine başvuru yaptığı ve düzenlenen hasar dosyaları sonucunda davacı tarafa 103.251,50 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. Yapılan bu ödeme sonucu taraflar arasında herhangi bir ibra veya sulh protokolü düzenlenmemiş; davacı taraf fazlaya ilişkin hakkından feragat etmemiştir. Dolayısıyla davacı tarafın, aldığı ödeme dışında kalan zararının tazmini için dava açmasında hukuki yararının bulunduğu mahkememizce kabul edilmiştir.
Taraflar arasında rizikoların meydana gelmesi ve sigortacının yapmış olduğu ödeme hususlarında bir uyuşmazlık yoktur. Taraflar arasındaki ihtilaf davacı sigortalının bilgilendirme yükümlülüğüne aykırı davranıp davranmadığı, davacı sigortalının zararının tespiti ve davalı sigortacının yaptığı ödeme ile yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği noktasında toplanmaktadır.
Sigorta konusu iş yerinin bulunduğu bina hakkında … Belediyesi tarafından riskli yapı tespiti yapılarak tahliye edilmesi gerektiğinin bildirildiği, davacı sigortalının bu karara karşı idari itiraz yoluna başvurduğu ve son olarak da İstanbul …İdare Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile dava açtığı anlaşılmıştır. Sigorta poliçesi 31/03/2017 tarihlidir. Davacı sigortacının idari kurumlara yaptığı başvurular sonucu idare mahkemesinde açtığı dava ise, 01/08/2017 tarihlidir. İdari dava dosyasının incelenmesinde mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı verdiği ve mahkemenin ret kararının 08/09/2018 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. İstanbul BAM 17. HD’nin 2017/957 Esas ve 2017/1458 Karar sayılı ilamında “Raporda belirtildiği gibi, dava dışı belediye tarafından oturulamaz kaydı oluşturulan, bakanlık tarafından riskli bina değerlendirilmesi ve yıkım raporu çıkan bina ile ilgili binanın güçlendirmesinin yapılması ile yetinilmesi, üstelik güçlendirme yapılırken kira bedeli ödememek için hasarlı ve riskli binada oturulmasına ilişkin davalı savunmanın kabulü ne hayatın olağan akışına ne de sigorta hukukuna uygun düşmeyecektir. Söz konusu kararları idari birimler vermiştir, davacı tarafın tek başına aldığı kararlar olmadığı gibi alması da mümkün değildir.” şeklinde karar verilerek, idare tarafından verilen kararın sigortalının tazmin talebini etkilemeyeceği belirtilmiştir. Dolayısıyla sigorta poliçesi tanzim edilirken ve rizikolar meydana gelmeden önce, davacı sigortalı tarafından, verilen idari kararlara karşı itiraz ve dava yollarına başvurularak sürecin tamamlanmadığı, yıkıma ilişkin yürütmeyi durdurma kararı verildiği, davalı sigortalının hasar dosyasında bu duruma ilişkin tenkis hesabı yapmadan ödeme yaptığı, idare tarafından alınan kararlara davacının bir etkisinin bulunmadığı ve ortaya çıkan zararın binanın riskli yapı olmasından kaynaklanmadığı gözetilerek, davacı sigortalının beyan yükümlülüğünü ihlal etmediği ve bina hakkındaki yıkım kararının davacının tazminat talebine engel olmayacağı, yangın ve hırsızlık olan … ve … no’lu hasarların Davacı sigortalı … adına düzenlenen 31.03.2017/31.03.2018 vadeli ,… no’lu poliçe limitleri dahilinde teminat kapsamında olduğu kanaatine varılmıştır.

Meydana gelen rizikolar sebebiyle davacının gerçek zararının tespitinde, sigortalı iş yerinin bulunduğu binanın 2019 yılında yıkılması sebebiyle mahkememizce keşif yapılarak inceleme yapılamamıştır. Davacı taraf, işbu dava açılmadan önce İstanbul … SHM’nin… D.İş sayılı dosyası ile delil tespiti yaptırmış ve bu dosya mahkememizce celbedilerek incelenmiştir. Delil tespiti dosyasında yerinde yapılan inceleme sonucu hazırlanan denetime elverişli bilirkişi raporunda sonuç olarak davacının, 374.085,00 TL KDV hariç zararının bulunduğu ve tadilatın 120 gün süreceği belirlenmiştir. Dosya kapsamında yapılan inceleme sonucu, davacı sigortalının riziko meydana geldiği anda gecikmeksizin davalı sigortacıya ihbarda bulunduğu, olay sonrası zararın ve faillerin tespiti için kolluk ve idari birimlere başvurarak önlem aldığı, olay sonrasında sigorta şirketinin inceleme yapmasına izin verdiği ve sigorta şirketinin talimatlarına uygun davrandığı, olayın ve zararın tespiti için poliçe kapsamında üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiği ve bu kapsamda iyi niyetli ve tedbirli hareket ettiği kanaatine varılmıştır. Yargıtay 4. HD’nin 2021/3272 Esas ve 2021/2118 Karar sayılı ilamında sigorta sözleşmelerinde iyi niyet ilkesi “Taraflar arasında güven ve iyiniyet esasına dayanan sigorta sözleşmelerinde, gerek sigortalının gerekse sigortacının haklarını kullanırken ve yükümlülüklerini yerine getirirken iyiniyetle hareket etmesi; rizikonun gerçekleşmesinden sonra doğru ihbar yükümlülüğü altında bulunan sigortalının, bu yükümlülüğüne uyup uymadığının saptanmasında da bu ilkenin gözönünde tutulması gerekir.” şeklinde vurgulanmıştır. Davacı sigortalının yukarıda açıklandığı üzere iyi niyet kuralına uygun bir şekilde davranması ile delil tespiti dosyasında bilirkişi raporunun yerinde inceleme sonucu hazırlanması gözetilerek davacı sigortalının gerçek zararının 374.085,00 TL + KDV olduğu kanaatine varılmıştır. Yargıtay 11. HD’nin 2020/1189 Esas ve 2021/129 Karar sayılı ilamında “Mahkemece itibar edilen bilirkişi raporunda, tespit dosyasında yer alan fotoğraflardan anlaşılan hasarın daha önceki don ve dolu hasarlarının geciktirilen hasat nedeniyle daha da gelişmesi şeklinde oluşmuş olmasının da ihtimal dahilinde olması nedeniyle davaya konu hasarın güncel bir dondan kaynaklanıp kaynaklanmadığının tam olarak belirlenemeyeceği mütalaa edilmişse de, daha önce küf ve dolu kaynaklı hasarlandığı dosya muhteviyatı ve taraf beyanları doğrultusunda sabit olan davaya konu üzüm bağlarında, davalı yanca daha önce bir don hasarının meydana geldiği kabul edilmemiş olmakla bu defa oluşan zararın ne miktarda olduğunu, eş anlatımla zararın daha önceki küf ve dolu hasarından kaynaklandığını ispat yükü davalı taraftadır.” şeklinde karar verilerek, zararın oluşumu ve miktarı konusunda tespit dosyasındaki belirlemelerin aksini ispat yükü davalı sigorta şirketindedir. Dosya kapsamında ise, mahkememizce kabul edilen bilirkişi raporunun aksini gösteren bir delil davalı tarafından sunulmamıştır.
Davalı sigortacının yaptığı ödeme mahsup edilerek kalan zararın hesaplanması için alınan 22/08/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda yapılan hesapta, sigorta şirketince yapılan ödemenin 374.085,00 TL’den mahsup edilmesinde ve ayrıca ödenen 103.251,51 TL’ye KDV işletilmemesinde bir yanlışlık bulunmadığı ve davacının 319.583,51 TL talep edebileceği mahkememizce kabul edilmiştir. Davacı tarafın 120 günlük tadilat süresine ilişkin iş durma ve alternatif iş yeri zarar kalemi talepleri yönünden yapılan inceleme sonucu, davacı sigortalının avukat olması, sigortalanan iş yerinin avukatlık ofisi olarak kullanılması, yapılan işin mahiyeti gereği meydana gelen zararın iş durmasına sebep olmaması ve aksini gösterir bir delil öne sürülmemesi sebebiyle, davacının iş durması ve alternatif iş yeri zararı doğmayacağı kanaatine varılmıştır.
Temerrüde ilişkin TTK md. 1427/2 hükmü “Sigorta tazminatı veya bedeli, rizikonun gerçekleşmesini müteakip ve rizikoyla ilgili belgelerin sigortacıya verilmesinden sonra sigortacının edimine ilişkin araştırmaları bitince ve her hâlde 1446 ncı maddeye göre yapılacak ihbardan kırkbeş gün sonra muaccel olur. … sigortaları için bu süre onbeş gündür. Sigortacıya yüklenemeyen bir kusurdan dolayı inceleme gecikmiş ise süre işlemez.” şeklindedir. Aynı maddenin 4. fıkrasına göre “Borç muaccel olunca, sigortacı ihtara gerek kalmaksızın temerrüde düşer.” Somut olayda davacı sigortalının, davalı sigorta şirketine 05/09/2017 tarihinde başvurduğu ve bu tarihten itibaren 45 gün sonra alacağın muaccel olacağı gözetilerek tazminat miktarına 21/10/2017 tarihinden itibaren ticari avans faizi işletilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizce her ne kadar davacının 319.583,51.TL tazminat talep edebileceği kabul edilmişse de, hüküm kurulurken maddi hata yapılarak kısa kararda 319.283,51.TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Yapılan maddi hata gerekçeli karar yazım aşamasında düzeltilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacının davasının Kısmen KABULÜ ile 319.583,51 TL tazminatın temerrüt tarihi olan 21/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 21.830,74-TL Karar ve İlam Harcından, peşin harç olarak yatırılan 6.831‬,00-TL’nin mahsup edilerek eksik kalan 14.999,74.TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince 47.741,69.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı vekil ile temsil edildiğinden ve kısmi red nedeniyle yürürlükte olan AAÜT gereğince 12.866,64.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat gideri 1.114,2‬0.-TL , 6 bilirkişi ücreti 9.000,00.-TL, 35,90.- başvuru harcı, 5,20.-TL vekalet harcı, 6.831,00.-TL peşin harç, olmak üzere toplam 16.986,3‬0.-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre taktiren 13.571,35.-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye gider avansının davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 2.304,4‬0.-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre taktiren 463,27.-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye gider avansının davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/12/2022
Başkan Üye Üye Katip
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır