Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1041 E. 2022/797 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1041 Esas
KARAR NO : 2022/797

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ : 15/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davalıların, Kosova Cumhuriyeti’nde kurulu olan…ünvanlı şirketin %100 hissedarı olduklarını, bu şirketin … Cumhuriyeti’nin özelleştirilen Elektrik Dağıtım işlerinin (…) ihalesini aldığını, bu sebeple davalıların, bu şirketin elektrik sayacı ihtiyacını karşılamak için Türkiye’de … Ortaklığını kurarak müvekkili ile Sayaç Alım Sözleşmesi adında Eser Sözleşmesi imzaladıklarını, tarafların 125.000 Adet … özel yazılım ve özel bazı teknik özelliklere sahip Trifaze elektrik sayacı üretilmesi hususunda anlaştıklarını, buna göre Tedarikçi müvekkili şirketin mallarını termine göre teslim etmeyi taahhüt ettiklerini, dava dilekçesinde ayrıntılı olarak belirtilen 1.,2.,3. ve 4. partilerin kesin siparişler olup, 5. ve 8. partilerin, 1.,2.,3., ve 4. Partilerin tedarikçinin fabrikasında Kosova … ve … kabulü işlemleri sonrası sorunsuz teslimatına müteakip kesin siparişe dönüşeceğinin kararlaştırıldığını, sözleşmede belirtildiği üzere 1.,2.,3. ve 4. partilerin tedarikçinin fabrikasında, Kosova Cumhuriyeti’nden gelen…(…) ve … (… Şirketi) teknik çalışanları tarafından gerekli testler uygulanarak sorunsuz bir şekilde işverene teslim edildiğini, kabul için Kosova Cumhuriyeti’nden gelen test heyetinde, bir kişinin … (… Ajansı) ve iki kişinin … (… Şirketi) olmak üzere 3 kişinin bulunduğunu, bu heyetin tedarikçi müvekkili firmanın fabrikasında kendilerine tahsis edilen laboratuar ortamında 1000 adetlik partiler halinde tüm sayaçları teste tabi tuttuklarını ve testi geçen sayaçlara …Bakanlığı’nın mührünü basmak sureti ile sayaçların kabulünü onayladıklarını, netice itibari ile 44.064 adet elektrik sayacının davalılara sözleşme gereğince tedarikçi müvekkili firmanın fabrikasında teslim edildiğini, sözleşmeye uygun olarak işverene teslim edilen toplamı 44.064 adet sayacın bedeli olan 822.234,24 EURO’nun 370.662,24 Euro’luk kısmının ödendiğini, ancak bakiye 451.572,00 Euro’luk kısmının tüm taleplerine rağmen ödenmediğini, sözleşme gereğince işveren tarafından alınması gereken 80.936 adet sayacın üretimine başlanmasına rağmen işverence teslim alınmadığını, bu yönüyle de müvekkilinin zarara uğradığını, işverene Beyoğlu … Noterliği’nden 03.12.2018 tarihli … yevmiye no’lu ihtarnamenin gönderildiğini ancak buna rağmen bakiye borç miktarının ödenmediği gibi ihtarnameye de cevap vermediğini, daha sonra İstanbul …İcra Dairesi’nin…Esas sayılı dosyasında işveren aleyhine icra takibi yapıldığını ve bu icra takibine işverence sayaçların ayıplı olduğu bahis ile itiraz edildiğini, taraflar arasında imzalanan “Sayaç Alım Sözleşmesi”nin hukuki niteliği itibari ile bir eser sözleşmesi olduğunu, eser sözleşmesinin; yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği tam iki taraflı bir iş görme sözleşmesi olduğunu, eser sözleşmesinin benzeri sözleşmelerden ayırt edilmesinin öneminin, somut olaya uygulanacak yasa maddelerinin belirlenmesinde ve ortaya çıkan uyuşmazlıklarda sağlıklı bir çözüme ulaşılmasında kendini gösterdiğini, davalıların ayıp iddialarının hiçbir hukuki dayanağının bulunmadığını, davalı/işverenin malın ayıplı olarak teslim edildiğini ve bu ayıplı teslimden dolayı oluşan zararını ispat etmesi gerektiğini, Yargıtay’ ın ayıbın tanık ile ispat edilemeyeceğini, malların tamamı üzerinde teknik bilirkişi vasıtası ile keşif ve teknik inceleme yapılması gerektiğini birçok kararında belirttiğini, taraflar arasında imzalanan eser sözleşmenin 8.3 maddesinde, fatura tarihinden itibaren 60 günlük süre içerisinde sayaç bedellerinin ödeneceğinin düzenlendiğini, sözleşmeden kaynaklı olarak kesin vade olduğundan her bir partinin tesliminden sonra düzenlenen faturanın düzenleme tarihinden itibaren 60. günün sonunda davalı tarafın temerrüde düştüğünü, faiz başlangıç tarihinin her faturanın tanzim tarihinden itibaren 60. günün sonunda başlaması gerektiğini, bu sebeple bakiye alacağa fatura tarihinden itibaren 60 günün sonunda başlamak kaydı ile Kamu bankalarının döviz cinsine göre bir yıllık mevduata uyguladıkları en yüksek faiz oranı işletilerek tahsilini talep ettiklerini beyanlarla fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydı ile taraflar arasında akdedilen sayaç alım sözleşmesi gereğince davalıların oluşturduğu … Ortaklığı için özel olarak üretilen ve teslimi yapılan 44.064 adet sayaç satışından bakiye kalan 451.572,00 Euro’nun; 82.776,00EURO’nun 02.02.2014 tarihinden, 10.524,00 EURO’nun 02.02.2014 tarihinden, 179.136,00 Euro’nun 086.07.2014 tarihinden 179.136,00 Euro’nun 16.07.2014 tarihinden itibaren Kamu bankalarının döviz cinsine göre bir yıllık mevduata uyguladıkları en yüksek faiz oranı ile birlikte davalılardan, … Ortaklık İşletmesi’nin ortakları olması sebebi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile birlikte vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Anonim Şirketi vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının iş bu davadaki iddialarının maddi gerçeklerden uzak, haksız ve hukuki mesnetten yoksun olup haksız ve hukuka aykırı olarak açılan iş bu davanın reddinin gerektiğini, dava konusu alacağın, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup Türk Borçlar Kanunu’ nun 147/6. maddesinde öngörülen 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi bulunduğunu ve zamanaşımı itirazında bulunduklarını, dosya içerisindeki belgelerden davacının aynı alacakla ilgili icra takibini hukuka uygun olmayan bir şekilde tüzel kişiliği bulunmayan adi ortaklığa karşı 11/12/2018 tarihinde başlattığını, iş bu davayı ise 27/12/2018 tarihinde adi ortaklığı oluşturan şirketlere karşı ayrı ayrı yöneltmek suretiyle açtığının görüldüğünü, davacının; icra takibinde borçluyu “… Ortaklık İşletmesi” olarak gösterdiğini, adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından, aktif ve pasif dava ehliyetinin de olmadığını, bu nedenle iş bu davaya esas icra takibinin hukuka uygun bir icra takibi olmadığını, davacı vekilinin geçersiz başlatılan takibe yapılan itiraza karşı itirazın iptali davası açmak yerine, huzurdaki davayı alacak davası olarak açma yoluna gittiğini, bu nedenle zaman aşımının kesildiği tarihin icra takip tarihi olarak değil, dava tarihi olarak nazara alınması gerektiğini, davaya konu faturalar incelendiğinde ise, hiç bir şekilde alacağı kabul anlamına gelmemekle birlikte, 27/12/2013 tarihinden öncesine ait 05/11/2013, tarih ve 134.352.-Euro bedelli , 14/11/2013 ve 134.352.-Euro bedelli, 02/12/2013 tarih ve 184.734 Euro bedelli, 02/12/2013 tarih ve 10.524,24 Euro bedelli faturalara dayalı alacakların dava tarihi itibariyle zaman aşımına uğradığını, … Ortaklık İşletmesi’nin (“…”), yurt dışında yer alan iştiraklerinden olan … Şirketi’nin (“…”) özelleştirilmesini müteakip, elektrik sayacı ihtiyacının doğduğunu, söz konusu sayaç ihtiyacının karşılanması amacıyla iç kontrollerin yapıldığını ve davacı … Sayaçları San. Ve Tic. A.Ş.’den … tipi sayaçların alınmasına karar verildiğini, ilgili sayaçların alımının finansal model gereği … üzerinden yapılmasının kararlaştırıldığını ve davacı ile … arasında Sayaç Alımı Sözleşmesi’nin(“Sözleşme”) imzalandığını, sözleşmeye müteakip muhtelif tarihlerde toplam 44.064 adet sayacın müvekkili şirkete teslim edildiğini ve 370.662,24 Euro bedelin ödenmiş olduğu noktasında herhangi bir ihtilaf söz konusu olmadığını, dava konusu ihtilafın davacının teslim ettiği sayaçlardaki gizli ayıptan doğduğunu, davacının sözleşme kapsamındaki yükümlülüğünü yerine getirmediğini, özellikle de sözleşmenin eki olan … Şirketi’nin “güncel” malzeme şartnamelerine uygun davranmayarak sayaçlar ürettiğini, davacının hukuka ve sözleşmeye aykırı davranması ve ürettiği sayaçların garanti süresi boyunca kullanım halinde ortaya çıkacak türde gizli ayıplı olduğunun anlaşılması neticesinde hukuki süreç yaşandığını, … yetkili makamlarının ayıplı sayaçlar hakkında hukuki süreç başlattığını, “04.12.2013 tarihli teslimata konu sayaçlarda üretim hatası bulunduğu gerekçesiyle” bir soruşturma başlatıldığını ve …Yetkili Makamları’nın bu soruşturma dahilinde; “sayaçların boşta tüketim kaydetmesi şeklinde bir ayıp” bulunduğunu ifade ederek tüm sayaçları inceleme altına aldığını, bu durumun bizzat davacı şirkete bildirildiğini, bizzat konuya hakim olduklarını, davacının kusurlu üretimi ve ayıplı malları nedeniyle gerçekleşen bu durumun ortadan kaldırılması için hem kusurundan ve ayıbından haberdar olan davacının bizzat, hem de mağdur konuma düşen … Ortaklık İşletmesi ile aynı zamanda yine zor duruma düşen … Şirketi (…) “derhal” gerekli tüm girişimlerde bulunduğunu, neticesinde “Kosova Cumhuriyeti’nin 18.02.2014 tarihli geçici durdurma ve geçici askıya alma” kararının iptal ettirildiğini, 07.04.2014 tarihinde de davacının lisansının ve sayaçların kullanımına tekrar izin verildiğini, fakat devam eden süreçte davacının ayıplı sayaçları nedeniyle; gerek Kosova Cumhuriyeti’nin polisi, gerekse savcılık makamları tarafından yürütülen soruşturma neticesinde, 06.06.2014 tarihinde, davacının sözleşmeye konu “…” tipi sayaçları üretmesini sağlayan 24.03.2009 tarihli ve No…. numaralı sayaç lisansının tekrar askıya alındığını, Kosova Resmi ve Yetkili Makamları tarafından yürütülen soruşturma kapsamında tamamlanan test ve araştırma işlemleri sonucunda,…Bakanlığı tarafından 06.06.2014 tarihinde geçici olarak askıya alınan davacının sayaçlarına ait sayaç lisansının, 10.04.2015 tarihinde kalıcı olarak iptal edildiğini ve sayaçların sistemde kullanılmasının yasaklandığını, davacının sayaçların ayıplı olduğundan haberdar olduğunu ve gizli ayıp nedeniyle sorumlu olduğunu, davacıya ayıp ihbarının yapıldığını, ağır kusurlu davacının ayıplı ifası nedeniyle müvekkili şirketin zarara uğradığını ve sözleşmeden dönme hakkını kullandığını, davacının ayıplı mal üreterek; başta … Ortaklık İşletmesi ve … Şirketi olmak üzere ve bunların yanı sıra birçok Kosova vatandaşını ve kamu kurumlarını zarara uğrattığını, Türk Borçlar Kanunu’ nun 227’inci maddesi satıcının ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcıya seçimlik haklardan birini kullanma hakkının tanındığını ve alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkının saklı olduğunu, … Ortaklık İşletmesi’nin davacının kusurlu davranarak “ayıplı sayaç üretmesinden” kaynaklı yaşanılan süreçte oluşan zararının, bir de bu ayıplı sayaçlar için depo ücreti ödeyerek artmaması için, iş bu sayaçları geri vermeye hazır olduğunu ve davacı tarafa ne yapması gerektiğini bildirdiğini, bu süreçte davacı tarafın sayaçların iadesini talep etmişse de; gerek devam eden idari ve hukuki süreç, Kosova Savcılığının kararı ve gerekse davacının sözleşmenin 5.7 maddesine aykırı hareket etmesi ve ayıplı malları iade almak konusundaki yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve hatta hiç bir girişimde dahi bulunmaması nedeniyle konu ayıplı sayaçların müvekkili şirket deposunda bekletildiğini, davacının kendi kusuruna dayanarak hak talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu kapsamda davacının 5 yıl geçmiş olmasına rağmen davalıların sayaçları iade etmemiş olduğu yönündeki iddiasının Türk Medeni Kanunun 2. Maddesinde düzenlenen dürüstlük kurallarına aykırı bir iddia olduğunu, davacı tarafından sunulan test raporlarında bir takım tutarsızlıklar bulunduğunu, davacının “ayıplı” olarak ürettiği sayaçların Kosova Cumhuriyeti’nin “02/2013 sayılı Ölçüm Kosova Sanayi Ticaret Bakanlığı tarafından akredite ve uluslararası geçerli bir laboratuvar … (… Enstitüsi) (Hollanda)’dan alınmış olan “teknik inceleme raporu” sonuçları uzman bilirkişiler tarafından hazırlanmış olup, Kosova Resmi Makamları tarafından da bu rapora itibar edilerek hüküm tesis edildiğini, hatalı olarak üretildiği Kosova mahkemelerince de tescillenmiş sayaçların … Ortaklık İşletmesi tarafından kullanılmasının ve bu doğrultuda davacıya herhangi bir ödeme yapılmasının söz konusu olamayacağını beyanlarla fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla, haksız ve hukuka aykırı iş bu davanın reddine, yargılama giderleriyle, vekalet ücretinin davacı üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Anonim Şirketi vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının yanıltıcı taleplerinin gerçeklerle ve yazılı delillerle uyuşmadığını, davacının icra takibinde borçluyu “… Ortaklık İşletmesi” olarak gösterdiğini, Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından, aktif ve pasif dava ehliyetinin de olmadığını, bu nedenle iş bu davaya esas icra takibinin hukuka uygun bir icra takibi olmadığını, hukuka uygun bir icra takibi olmadan ikame edilmiş olan iş bu itirazın iptali davasının da hukuka aykırı hale geldiğini, işbu davada müvekkiline husumet yöneltilmesinin de mümkün olmadığını, Yargıtay’ın bu konudaki yerleşik içtihatlarından bir emsal sunulduğunu, birçok içtihatın da olduğunu, usule ve hukuka aykırı ikame edilmiş olan işbu davanın esasa girmeksizin ve başkaca hiçbir araştırma yapmaksızın reddine karar verilmesini, zorunlu arabuluculuk dava şartının da yerine getirilmemiş olduğunu, bu nedenle de davanın reddi gerektiğini, “Sayaç Alım Sözleşmesi” başlıklı eser sözleşmesi kapsamında davacı şirket tarafından üretilen sayaçların ayıplı olup; resmi makamlar tarafından, yazılı delillerle tespit edilen bu ayıpların davacı şirkete bildirildiğini, hatta davacı şirketin tüm bu süreci bizzat kendisinin de takip ettiğini, Kosova Cumhuriyet’inde bulunan “… Şirketi’nin (“…’), …-… Ortaklık İşletmesi’nin iştiraklerinden olduğunu, işbu … Şirketi’nin Kosova Cumhuriyeti’nin elektrik dağıtım işlemlerini yürüttüğünü, söz konusu şirketin faaliyetleri kapsamında sayaç ihtiyacı doğunca; bu ihtiyacının giderilmesi için iştiraki olan … Ortaklık İşletmesi’nin, davacı şirket ile “Sayaç Alım Sözleşmesi” başlıklı iş bu davaya konu eser sözleşmesini akdedildiğini, sözleşmenin 8.1. maddesine göre teslimatlar devam ederken; Kosova yetkili makamları tarafından “04.12.2013 tarihli teslimata konu sayaçlarda ayıp bulunduğu gerekçesiyle” bir soruşturma başlatıldığını, Kosova Cumhuriyeti resmi ve yetkili makamlarının bu kapsamda gerçekleştirmiş olduğu incelemeleri sonucunda; … Bakanlığı’nın 18.02.2014 tarihli kararı ile davacının sözleşmeye konu “…” tipi sayaçları üretmesini sağlayan “24.03.2009 tarihli ve No…. numaralı sayaç lisansı” geçici olarak askıya alındığını ve bunun yanında taraflarınca teslim edilen sayaçların da kullanımının geçici olarak yasaklandığını, zaten davacı tarafın devam eden süreçte kendisini temsil etmek için yetkilisi … tarafından Avukat …’ya vekaletname verdiklerini, davacının sözleşmeye ve kanuna aykırı davranarak, kusurlu şekilde “ayıplı” sayaç üreterek teslim etmesi neticesinde gerçekleşen inceleme ve cezalandırma sürecinde; bu sayaçların bir kısmının “Kosova Savcılığının kararıyla” Kosova Sanayi Ticaret Bakanlığı’na ait depoya alındığını, bir kısmının da devam eden testlerde inceleneceğinden bahisle … Ortaklık İşletmesi’ne ait depoda bekletildiğini, TBK’nun eser sözleşmesini düzenleyen yedinci bölümü gereğince; davacı şirketin üretmiş olduğu sayaçlarla ilgili tespit edilen ayıplar nedeniyle, hukuken yapılması gerekenler yerine getirmiş olup aksinin ispat yükünün davacı şirkete ait olduğunu, haliyle; davacının hem ayıplı mal üretip, hem de bu ayıpları tespit edildikten sonra davalı müvekkili şirketten ayıplı mallarının bedelini talep etmesinin akla uygun olmadığı gibi hukuka da uygun olmadığını, davacının edimini gereği gibi ifade etmemesi nedeniyle; Kosova Cumhuriyeti Resmi ve Yetkili makamları yine davacı tarafından üretilmiş olan sayaçların, … Cumhuriyeti’nin… sayılı Ölçüm Cihazlarının Test Edilme Yöntemi ve Süreci’ne ilişkin İdari Talimat’a aykırı olarak üretilmesi ve ısınma/hata tekrar ve harmonik testlerinde başarısız olması şeklindeki ayıplarından kaynaklı olarak toplatılmasına ve davacı şirketin lisansının iptal edilmesine karar verdiğini, söz konusu iş bu yasaklama kararı nedeniyle de, davacı tarafından teslimi yapılmış olan sayaçlara Kosova Cumhuriyeti’nin el koyduğunu, eser sahibi olan davacı şirketin “ayıptan” kaynaklı sorumluluğu ve kusuru nedeniyle … Ortaklık İşletmesi’nden “bedelin ifası talebinin” mümkün olmadığını, sözleşmeden doğan bir borcun ifasının, sözleşmenin kurulmasından sonra ortaya çıkan bir hukuki engel nedeniyle mümkün olmaması halinde; söz konusu borcun ifası bakımından hukuki imkânsızlığın meydana geldiğini, somut olaydaki gibi borcun ifa edilmesinin bir hukuk kuralına veya yetkili makam kararına aykırılık teşkil ettiği durumlarda, davacının, borcun aynen ifası talebinde ısrar etmesinin, dürüstlük kuralına (TMK 2) aykırılık teşkil edeceğini, bu anlamda davacının huzurdaki iş bu davasının ve davasındaki taleplerinin de TMK md 2 kapsamında dürüstlük kuralına aykırı olduğunu beyanla davacının tüm taleplerinin reddi ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi, ekleri ile cevap dilekçesi ve beyan dilekçeleri, ihtarnameler, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı hep birlikte incelenmiştir.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı takip dosyasının celp edilerek yapılan incelemesinde; … Anonim Şirketi tarafından … Ortaklık İşletmesi aleyhine 516.585,35 Euro üzerinden icra takibi yapıldığı, … Ortaklık İşletmesi tarafından yapılan itiraz ile işbu icra takibinin durdurulmasına karar verildiği görüşmüştür.
Boğaziçi Kurumlar Vergi Dairesi’nce davacı … Anonim Şirketi’nin 01/03/2014 tarihi itibariyle beyanda bulunduğu BA – BS formlarının mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
Beyoğlu … Noterliği tarafından 03/12/2017 tarih … yevmiye nolu hesap kat ihtarnamesinin suretinin ve tebliğine ilişkin tebligat mazbata parçasının okunaklı onaylı sureti celp edilmiştir.
24/09/2020 tarihli celsede Tanık … beyanında; “Ben davalı… A.Ş de halen genel müdür olarak çalışmaktayım. İhalenin yapıldığı yıllar yine bu şirkette Elektrik mühendisi olarak çalışıyordum. Davalı 2 şirket Kosova Cumhuriyetince özelleştirilen … ihalesini aldılar. Bu sebeple Kosova da bulunan elektrik sayaç ihtiyaçlarını karşılamak için ihale açtılar ihaleyi Köhler kazandı ve bu ihaleye ilişkin ürünleri Köhler davalı şirketler aracı olarak ürünleri alıp Kosovadaki … firmasına teslim ediliyordu.Bu şekilde ürünler alınıp yerine montoj yapılırken Kosova Cumhuriyeti yetkilileri sayaçların boş zamanda bile çalıştığı 20.000-30.000 EURO elektrik üretim bedeli yazdığını sıkıntılı olduğunu söyledi. Bunun üzerine … firması Köhlere durumu bildirdi Köhlerden gelen yetkililerde bazı ürünlerde ayıp olduğunu gördü. Kosova Cumhuriyeti banaklığı ile görüşmeye başladı. Kendilerinin test rapolarını ibraz ettiler. Kosova Cumhuriyet yetkilileri ve Savcılık bunu kabul etmeyince bağımsız bir kuruluş olan Hollanda da ki bağımsız test firmasına yaptırma kararı alındı. Gönderilen numunelerde 3 ayıp çıktı,voltaj diğeri ısınma ile ilgili ayıptı diğerini hatırlamıyorum. Bunun üzerine bunların sayısını hatırlamıyorum Kosova Cumhuriyetinin depolarında büyük çoğunluğu orada atıl duruyor. Diğerleri ayıpsız olanlar kullanıldı. Ayıplı olanların bedelleri ödenmedi. Sözleşme…ler arasında yapılmıştır . Ayıplı ürünleri Kosova devletinden biz alamıyoruz Köhlere lisansı veren Kosovadaki yetkili bakanlıktır …in lisansını Kosova bakanlığı iptal etti. O yüzden ürünleri bize vermiyorlar .hata ortaya çıkar çıkmaz … den … ile… geldiler. Sözleşmede 125.000 ürün alınacaktı ancak Kosova yetkilileri… lisansını iptal edince geriye kalan ürünler alınmadı ayrıca bizim Kosovadaki yetkililerimiz Kosova Mahkemelerinde yargılandı ceza aldı. Bu ürünler alınırken öncelikle …in fabrikasından teslim alınırken bizim elemanlarımızı numune ürünler üzerinde test incelemesi yaparlar ve imzalarlar. Yine bu ürünler alınırken 2 kere Kosova Ticaret Bakanlığı durma kararı verdi. İkinci de savcılık bu duruma el koydu dediler ve … ‘in lisansı iptal edildi. Kosova yetkili makamları…’in takmış olduğu ayıpsız ürünleride kullanıyorlardı. Ancak yetkililer biz … in lisansını iptale ettik. Ayıpsız ürünleri de sökün talimatını verdi. Biz de bu konuyu yargıya götürdük. Biz ürünlerde ilk ayıp çıktığında … in yetkilileri gelmişti. Kendi yaptıkları kontrollerde lehimlerde hata var diye söylediler . Zaten biz bunu biliyorduk. Diye bize… yetkilileri söyledi. Davalı şirket mağdur olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti de mağdur oldu… firması Kosova Cumhuriyetinden lisans alırken bildirmiş olduğu ürünün kod numarasını değişik bildirdiği için daha sonra gönderdiği ürün farklı olduğu için savcılık makamı bu konuları inceledi mahkemelik oldular.” şeklinde,
Tanık …asıtası ile alınan beyanında; ” Ben Kosova Cumhuriyetinde bulunan … şirketinin laboratuvarında çalışan elektrik mühendisiyim. Bu firma Kosovadaki elektrik dağıtım ihalesini aldı. Türkiye den sayaçları Köhler firması temin etti. Bize laboratuvara geliyordu inceliyorduk. Laboratuvarda ürünlerin bazıları ayıplı çıkınca …in yetkileri ile Kosovada toplantı yaptık. Onlar da ürünlerde bu ayıbı biliyorduk dediler. … firması yetkilileri İstanbul da bulunan üretim fabrikasında test yaparken 1000 taneden 40 tane numara seçip test yapmışlardı. Onlarda arıza çıkmamış olabilir. Ürünlerin ayıplı olması nedeniyle Kosova devleti 2 kere sayaçların takılmasını durdurdu. İkinci de lisansı iptal etti. Bu olaylar nedeni ile davanın olduğunu biliyorum ancak detayını bilmiyorum. ” şeklinde,
Tanık …beyanında; “Ben 2014 yılında bu … şirketinde Elektronik Elektronik olarak çalışmaya başladım. Ben geldiğimde ihale işlemleri bitmiş Savacılık ve Kosova devletinin soruşturmaları vardı. Ürünlerin ayıplı olması nedeni ile ürünlerin alımı durdurulmuştu. Ancak ben göreve geldiğimde Köhler’in lisansı tamamen iptal edilmişti. Bu ürünler alınırken davacının İstanbuldaki fabrikasına Kosova Ticaret Bakanlığındaki yetkilisi ile bizim şirketin yetkilisi ürünün % 2 si civarında bir inceleme yapılır ürün gönderilir. Ancak ürünlerin tüketiciye takılmasından arıza çıkmış ve enerji verilmediği halde saatin tüketiciye enerji vermiş gibi ücret tahakkuk ettiği görülmüş. Hatta ben de bizzat bazı ayıplı ürünleri inceledim ayıbı tespit ettim ben davacının iddasına göre 44.000 ürün teslim ettiğini iddia ediyor ben kaçının sağlam kaçının ayıplı çıktığını bilemiyorum ürünlerin bir kısmı bizim depomuzda bir kısmı Ticaret Bakanlığı deposunda idi. Kosova Devleti ürünleri el koyduğu için bu ürünler …e iade edilmedi.” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
Tanık beyanlarının alınmasını müteakip 04/06/2020 tarihli celse ile tarafların Türk Ticaret Kanunu hükümleri gereğince tutmakla yükümlü oldukları ticari defter kayıt ve belgeleri, icra dosyası ayrıca tarafların iddia ve itirazlarının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilerek düzenlenen 22.03.2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunda neticeten;
“Taraflar arasında imzalanan sayaç alım sözleşmesine göre davacı … Anonim Şirketi tarafından davalı … Ortaklık İşletmesi’ne 2013 ve 2014 yılında toplam 44.064 adet sayaç satışının yapıldığı, söz konusu sayaçların alıcı Adi Orlaklık tarafından yurt dışına ihraç edildiği, davalı Adi Ortaklık şürekasından Çalık firması vekilinin mufassal cevap dilekçesindeki (19.4.2019 tarihli) usule dair savunmaların mahkemenin takdiri içinde kaldığı, Adi Ortaklık üyesi diğer firma …’ın 19.4.2019 tarihli cevap dilekçesindeki usule ilişkin savunmalarının da yine sayın Mahkemenin takdiri içinde bulunduğu, icra inkar tazminatı vs. taleplerin de hakeza yüce Mahkemece değerlendirileceği işaret edilerek, Davalı Adi Ortaklık mensubu … firmasının TBK md. 112 ile md, 136 hükmüne dayalı “sonraki imkânsızlık” savunmasının (cevap dilekçesi sh. 9 vd.) ve onun 5.2.2021 tanzim tarihli dilekçesindeki izahat ile davalılardan Adi Ortaklık diğer mensubu Limak firmasının cevap dilekçesinin gizli ayıp ile ilgili anlatımlarının (cevap dilekçesi sh. 4 vd.) delillerle doğrudan temas eden Mahkemece benimsenmesi seçeneğinde davanın reddinin gündeme geleceği: Vaki tetkikata göre… 8.2-… Anonim Şirketi ‘nin…Kunumlar Vergi Dairesinin 2014 yılı itibari ile …sicil nolu aktif mükellefi olduğu, 8.3-… Ortaklık İşletmesi ‘nin İstanbul … Vergi Dairesi’nin 2014 yılı itibarıyla …sicil nolu aktif mükellefi olduğu bu tespitlerin mali müşavir bilirkişinin tespitleri dairesinde bulunduğu, hukuki takdirin sayın Mahkemeye ait olduğu; 8.4-Yukarıdaki ilmi izahat nazara alınmak kaydı ile … Anonim Şirketi’nin TTK ve VUK göre tutmakla yükümlü olduğu kanuni defterlerinin HMK md.222/3 gereği ticari defter sahibi lehine delil olarak kullanılabileceği, yine yukarıdaki ilmi izahat nazara alınmak kaydı ile, … Ortaklık İşletmesi ‘nin TTK ve VUK’a göre tutmakla yükümlü olduğu kanuni defterlerinin tasdik bilgileri HMK md.222/3 gereği ticari defter sahibi lehine delil olarak kullanılabileceği, … Anonim Şirketi ‘nin TTK ve VUK’a göre tutmakla yükümlü olduğu kanuni defterlerinde; 2014 yılı sonu itibariyle davalı … Ortaklık İşletmesi ‘nden 451.572,00 EURO karşılığı 2.754.137,63 TL alacaklı olduğunun mali müşavir bilirkişi tarafından, davacı savlarının sayın Mahkemece kabul edilerek davacı yan yararına hüküm kurulması yönündeki diğer seçeneğinin muhterem Mahkemece benimsenmesi haline nazaran, hesaplandığı; İkinci seçeneğin kabulü altenatifinde … Ortaklık İşletmesi’nin TTK ve VUK göre tutmakla yükümlü olduğu kanuni defterlerinde 2014 yılı sonu itibariyle davacı … Anonim Şirketi’ne 451.572,00 EURO karşılığı 2.754.137,63.-TL borçlu olduğu, aynı seçenek sayın Mahkemece benimsenecek olursa, mali müşavir bilirkişinin hesaplamasına göre, … Anonim Şirketi ‘nin BS 2013 yılı Vergi Beyanlarında 1.272.874,-TL KDV hariç (Satılan Elektrik sayaçları ihraç kaydıyla teslim olduğu için KDV tahsil edilmemiştir) beyan ettiği, BS 2014 yılı Vergi Beyanlarında 1.020.566,-TL KDV hariç (Satılan Elektrik sayaçları ihraç kaydıyla teslim olduğu için KDV tahsil edilmemiştir.) beyan ettiği, davalı … Ortaklık İşlelmesi BA 2013 yılı Vergi Beyanlarında 1.272.874,TL KDV hariç (Satılan Elektrik sayaçları ihraç kaydıyla teslim olduğu için KDV ödenmemiştir): ve BA 2014 yılı Vergi Beyanlarında 1,020.566,-TL KDV hariç (Satılan Elektrik sayaçları ihraç kaydıyla teslim olduğu için KDV ödenmemiştir) beyan ettiği; davacı ve Davalı resmi kayıtlarının birbiriyle aynı olup örtüştüğü ve Davacının 2014 yılı itibariyle davalıdan 451.572,00 EURO karşılığı 2.754.137,63 TL alacaklı olduğu, davacı … Anonim Şirketi ‘nin Kamu bankalarının döviz cinsine göre bir yıllık mevduata uyguladıkları en yüksek faiz oranı ile birlikte davalılardan, … Ortaklık İşletmesi’nin ortakları olması sebebi ile, müştereken ve müteselsiler tahsiline taleplerinin yüce Mahkemenizce kabul görmesi durumunda davacının toplam alacağı 2,754.137,63 TL (Asıl alacak) 441.857,73 TL. (mali müşavir bilirkişinin değerlendirmesine göre hesaplanan faiz) 3.195.995,36 TL, olarak (tahsilatta tekerrür olmamak kaydı ile..) davalı yanı oluşturan adi ortaklık mensubu tüzel kişilerin zincirleme olarak mesul kabul edilecekleri hususu, takdiri sayın Mahkemenize ait olmak üzere, tespit edilmiştir. Dava dilekçesinde yer bulan istem Euro cinsindendir. TBK md. yabancı para cinsinden talebe imkân vermektedir (TBK md. 99/3), mali müşavir bilirkişinin hesaplaması TL. Cinsine çevrilerek yapılmıştır. Yabancı para cinsinden talebin dermeyan edilip benimsendiği hallerde, 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesine göre faiz işletilebileceği de bilinmektedir. Eğer sayın Mahkeme, mali müşavir bilirkişinin (taraf deflerlerine dayalı) TL cinsinden hesaplamasını yerinde görmez ise, mali müşavir bilirkişi TBK md.99/3 ve 3095 sayılı Kanun’un md. 4/a hükmüne göre hesaplama yapmaya da amade olacaktır.” şeklinde görüş ve kanaat bildirilerek hesaplama yapılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.
Dosyaya sunulan raporun mahkememizce atanan bilirkişi heyete dahil edilmeden düzenlendiği anlaşıldığından değerlendirmeye alınamayacağı göz önüne alınarak bilirkişi raporunun ve dosyanın bilirkişi heyetine iadesi ile heyet halinde rapor sunulması istenmiş, mahkememizce atanan tüm bilirkişiler tarafından inceleme yapılarak heyetçe düzenlenen 27.12.2021 tarihli ek raporda;
“Davacının davalıdan (davalılardan, teselsül hükümleri dairesinde/davacı yan yararına hüküm kurulması koşullarının mevcut olduğu delillerle doğrudan temas kuran muhterem Mahkemece benimsenmesi seçeneğinde…), dava tarihi itibariyle, 451.572,00 EURO alacağı bulunduğu; davacı yan yararına hüküm kurulması halinde tahsilde tekerrür olmaması kaydı ile bu alacağın talep gibi…; 82.776,00 Euro’luk kısmının 02.02.2014 tarihinden; 10,524,00 Euro’luk kısmının 02.02.2014 tarihinden; 179.136,00 Euro’luk kısmının 06.07.2014 tarihinden; 179.136,00 Euro’luk kısmının 16.07.2014 tarihinden; “İtibaren işletilecek yasal döviz faizi (3095 sayılı Faiz Kanunu md.4/a) ile birlikte tahsili gerektiğinin benimsenebileceği…” şeklinde kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun taraflara tebliği ile, taraf vekillerince düzenlenen bilirkişi heyet raporuna karşı itiraz ve beyan dilekçeleri sunulduğu anlaşılmıştır.
31/03/2022 tarihli celsede, dava , cevap, ibraz olunan deliller mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu ve taraf vekillerinin bilirkişi raporuna karşı sunmuş oldukları itiraz ve beyanları değerlendirilmek üzere yeni bir heyetten rapor aldırılmasına karar verilmiş, Elektrik/ Elektronik Mühendisi…, Teknik Bilirkişi… , Makine Mühendisi, Prof. Dr. … ile Sözleşmeler Alanında Uzman … tarafından düzenlenen bilirkişi heyeti raporunda sonuç olarak;

1.Teknik inceleme ve değerlendirmeler sonucunda;
Tarafların öne sürdükleri test ve ölçüm raporları üzerinde bir görüş birliğine varamamış
oldukları, davalılar tarafının Hollanda menşeili …tarafından sunulan test raporlarının söz konusu sayaçların ayıplı olduğuna dair kanıt olarak öne sürdüğü, ancak söz konusu belgelerde sayaçların 3 testte istenen kriterleri karşılamadığına dair tespitlerde bulunulduğu, sayaçların boşta iken tüketim kaydetmeye devam etmesine sebep olacak bir teknik sorundan açıkça ve özellikle bahsedilmediği, davacı tarafın öne sürdüğü … raporlarında da… test ve ölçümlerinde bir hata olmadığı ve … raporlarında verilen uygunsuzlukların seçilen kriterlerden kaynaklandığına dair açıklamalarda bulunulduğu,
Dolayısıyla; sayaçlar fiziki olarak incelenmeden ve test edilmeden tarafların üzerinde görüş birliğine varamadıkları test ve ölçüm raporları üzerinden bir kanaate varmanın mümkün olmadığı, boşta iken tüketim kaydettiği tespit edilen ayıplı sayaçların fiziksel varlığının taraflar arasındaki belgelerin niteliği ve içeriği konusunda yaşanan uyuşmazlığı bitirecek en önemli delil olacağı, davalı… vekili tarafından sunulan 17.12.2019 tarihli cevap dilekçesinde de Kosova …tarafından gönderilen 7.200 üründen 5.000 adedinde boşta iken tüketim kaydetme hatası olduğunun tespit edildiğine dair açıklamalar yapıldığı, tanıklardan …’ ın da ayıbı tespit ettiğine dair beyanları olduğu, dolayısıyla söz konusu ürünlerin davacının da katılımı ve kayıt altına alınacak bir test ve deney aşaması ile incelenmesi gerektiği, bunun için söz konusu ayıplı ürünlerin iade alınması gerektiği, davalılar tarafının söz konusu ürünlerin Kosova Cumhuriyetinde devam eden soruşturma sebebiyle iade alınamadığına dair email yazışmalarını dosyaya sunduğu, ancak ayıplı olduğu ve yetkili birimler tarafından da geçersiz lisansla üretildiği için toplatılacağı belirtilen ancak halen sahada kullanıldığı tanık beyanlarından da anlaşılan sayaçlar konusunda bu çelişkili durumun açıklığa kavuşturulması ve iade konusunda resmi makamlar nezdinde bütün girişimleri yapması ve ürünleri iade talep etmesi gereken tarafın sözleşme hükümleri gereğince davalılar tarafı olduğu,
Kosova Cumhuriyetinin ilgili birimleri tarafından sayaç lisansının iptal edilmesine dair kararda söz konusu sayaçların üretilmesine dayanak olan lisans için geçerli belgeler sunulmadığı, başka bir modelin belgelerinin kullanıldığı ve belgelendirmenin geçersiz olduğu beyan edilmişse de söz konusu sayaçlar için üretime başlanmadan ve teslimat yapılmadan Kosova Cumhuriyetinin ilgili birimleri tarafından onay verildiğinin davalılardan … vekili tarafından sunulan 17.12.2019 tarihli cevap dilekçesinden de anlaşıldığı, davalılar tarafından onayı veren kurum Yöneticisi için bir ceza soruşturması yürütüldüğü beyan edilmişse de sayaçlar için zorlu geçen onay sürecinin sonucunda Bakanlık onayının verildiğinin kendileri tarafından zaten kabul ve beyan edildiği, geçersiz belgelendirme ve lisans ile üretim yapıldığı konusunda davacı tarafa değil Kosova Cumhuriyetinin ilgili birimlerine husumet yöneltilerek bu durumun sayaçların iade alınması için dayanak olarak kullanılması gerektiği,
Sonuç olarak; geçersiz lisansla üretildiği sonradan tespit edilen, üstelik ayıplı da olduğu belirlenerek toplatıldığı belirtilen sayaçların bir kısmının sahada kullanılmaya devam edildiğinin tanık beyanlarıyla da doğrulandığı, açıkça çelişkili olan bu durum sebebiyle de davalılar tarafından en azından bu aşamada; davacının ayıplı olduğu belirtilen hiçbir ürünün kendilerine fiziksel olarak gönderilmediği yönündeki savunmasına istinaden, sayaçların boşta iken tüketim kaydettiğine dair tespit raporları ile kanıt niteliğinde ölçüm sonuçları vb. belgeleri paylaşması veya söz konusu depolarda birlikte yapılacak ve kayıt altına alınacak deney yapılabileceği, söz konusu ürünlerde ayıp olduğuna dair kesin bir kanıt sunulamadığı için bu aşamada davacı tarafa bir kusur yüklenmesinin ancak söz konusu sayaçların fiziksel olarak incelenmesi ve gerçekten kusurlu olduklarının davacı tarafça kabul edilmesi halinde mümkün olabileceği, takdiri sayın Mahkemede olmak üzere, ancak bu durumda sözleşmenin ilgili hükümleri gereği davalının resmi girişimlerde bulunduğu halde iade alamadığı davacıya da ayıplı olduğunu teyit ettirdiği ürünler için üzerine düşen görevi de yaptığı için ödeme yapmama hakkından bahsedilebileceği,
2.Genel (Hukuki) Tespitler Sonucunda; Davalılar, ayıplı ürünlerin miktarını ve bu ürünlerin iadelerini davacıya yapmadıklarından, davalıların ayıplı ifayadan kaynaklanan alacak-mahsup iddilarının ispata muhtaç olduğu, dolayısıyla bu durumda davacının dava konusu alacak oranında alacaklı olduğunun kabulü gerektiği… ” şeklinde değerlendirmelerde bulunulmuştur.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir.

Tüm dosya kapsamı hep birlikte incelendiğinde; Açılan dava; taraflar arasında akdedilen sayaç alım sözleşmesi gereğince davalıların oluşturduğu … Ortaklığı için özel olarak üretilen ve teslimi yapılan 44.064 adet sayaç satışından bakiye kalan 451.572,00 Euro’nun tahsili istemine ilişkindir.
… Ortaklık İşletmesi’nin, yurt dışında yer alan iştiraklerinden olan … Şirketi’nin özelleştirilmesini müteakip, elektrik sayacı ihtiyacının doğduğu, söz konusu sayaç ihtiyacının karşılanması amacıyla iç kontrollerin yapıldığı ve davac… A.Ş.’den …tipi sayaçların alınmasına karar verildiği, ilgili sayaçların alımının finansal model gereği … üzerinden yapılmasının kararlaştırıldığı ve davacı ile … arasında Sayaç Alımı Sözleşmesi’nin imzalandığı, sözleşmeye müteakip muhtelif tarihlerde toplam 44.064 adet sayacın davacı tarafından teslim edildiği ve 370.662,24 Euro bedelin ödenmiş olduğu hususlarında taraflar arasında herhangi bir ihtilafın söz konusu olmadığı, dava konusu ihtilafın davacının teslim ettiği sayaçlarda gizli ayıp bulunup bulunmadığı, davacının sözleşme kapsamındaki yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davacı taraf, davalılar ile imzalanan sözleşme hükümleri gereğince üretilen 44.064 ade… model elektrik sayaçlarının Kosova Cumhuriyeti’ nin yetkililerinin katıldığı testler sonucunda onaylanarak mühürlenip davalılara partiler halinde teslim edildiğini, söz konusu sayacın… sayaçla aynı olduğu için sertifika belgelendirmede bu sayacın aldığını, davalı tarafın sayaçların boşta tüketim kaydettiği gerekçesiyle ayıplı olduğunu iddia ettiğini, ancak kendilerine ayıplı hiçbir ürünün iade edilmediği gibi yazılı herhangi bir bildirimde de bulunulmadığını, sayaçların boşta iken tüketim kaydettiğine dair kaynak olarak gösterilen…test merkezi tarafından uygunsuzluk olarak gösterilen test sonuçlarının aslında uygunsuz olmadığının … tarafından verilen rapor ile de ispatlandığını, üstelik raporda tespit edildiği söylenilen uygunsuzlukların sayacın boşta iken eksik tüketim kaydetmesine sebep olacak uygunsuzluklar olduğuna dair bir veri de paylaşılmadığını, …tarafından sayaçların geçersiz lisansla üretildiği gerekçesiyle onayının iptal edildiğini ancak teslim ettikleri sayaçların kullanılmaya devam edildiğini, davalılardan sayaçları iade etmesi ya da bedelleri ödemesi için talepte bulundukları halde karşılık bulamadıklarını, sayaçların iadesinin kendileri tarafından değil malları teslim alıp satışını yapan davalılar tarafından talep edilmesi gerektiğini beyan ettiği ve teslim edilen 44.064 adet sayaçtan bakiye kalan 451.572,00.-EURO’ nun sayaçların teslim tarihinden itibaren işleyecek faizle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekillerinin, davacı tarafından sözleşme kapsamında temin edilecek sayaçların test ve onay süreçlerinde de sorunlar çıktığını ve Bakanlık onayının zorlukla alındığını, ardından teslim edilen sayaçların bazılarında boşta iken tüketim kaydettiğinin anlaşılarak Kosova makamları tarafından soruşturma başlatıldığını, 7.200 sayaçtan kendilerine teslim edilen 5.000 adedinde sayacın boşta iken tüketim kaydettiğinin tespit edildiğini, ardından Kosova makamlarının söz konusu sayaçların geçersiz lisansla üretildiği gerekçesiyle lisansının önce askıya alıp sonra iptal edildiğini, sayaçların gizli ayıplı olduğunun Hollanda NMI test merkezi tarafından verilen raporla da ispatlandığını, sayaçların boşta iken tüketim kaydettiğinin devreye alınıp kullanılmaya başlandıktan sonra fark edildiğini, sözleşme kapsamında davacının sonradan ortaya çıkan ayıplardan da sorumlu olduğunu ve davacı tarafa bu durumun bildirildiğini, davacı taraf yetkililerinin de durumdan haberdar olduğunu ve Kosova Cumhuriyeti’ nde yaptıkları temaslar sırasında bu durumu kabul ve beyan ettiklerini, ancak sayaçların iadesi için hiçbir girişimde bulunmadıklarını, davacının hali hazırda kullanılmayan ve depoda tutulan sayaçlardan kaynaklı olarak herhangi bir bedel talep edemeyeceğini, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan ettikleri anlaşılmıştır.
Davalı taraf vekilleri ve tanıkları beyanlarında, sayaçların bazılarında boşta iken tüketim kaydetme hatası olduğunun kullanım sırasında ortaya çıktığını ifade ettikleri anlaşılmıştır. Bu noktada, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri gereğince, davacının ayıplı olduğu tespit edilen bu ürünleri iade alarak ayıpsız misli ile değiştirmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Davacı taraf ürünlerin ayıplı olduğuna dair bir belgenin kendileriyle paylaşılmadığı gibi ayıplı olduğu belirtilen ürünlerden de hiçbirinin kendilerine gönderilmediğini beyan etmiştir.
Dava konusu sayaçların ayıplı olup olmadığı hususunda mahkememizce aldırılan bilirkişi heyeti raporlarının teknik değerlendirmeleri incelendiğinde, Elektrik/ Elektronik Mühendisi Taner Tekin, Teknik Bilirkişi … , Makine Mühendisi Prof. Dr. …’ nın ortak görüşüne göre, Hollanda menşeili … tarafından sunulan test raporlarının taraflarınca incelendiğinde, sayaçların 3 testte belirlenen kriterleri taşımadığı ve uygun olmadığı belirtilmişse de sayaçların boşta iken tüketim kaydetmeye devam etmesine sebep olacak bir teknik sorundan özellikle bahsedilmediği, sayılan uygunsuzlukların sayacın boşta iken tüketim kaydetmesine sebep olacak uygunsuzluklar olarak kayıtlanmadığı gibi, … raporunda da söz konusu testlerin seçilen kriterler sebebiyle farklı sonuç verdiğine dair açıklamalar bulunduğu, davalılar tarafın… raporunda dayanak oluşturan sayaçların dava konusu sayaçlar olmayabileceğini, bu sebeple verilen raporun da geçerliliğinin tartışmalı olduğu yönünde itirazlarda bulundukları, ancak …raporu dikkatli incelendiğinde yeni bir test yapılmadığı, Hollanda… tarafından verilen raporda tespit edilen uygunsuzlukların, …tarafından verilen rapordaki sonuçlarla karşılaştırılarak yorum yapıldığının görüldüğü, bu itibarla; taraflar arasında sayaçların test ve ölçümlerine ilişkin sunulan belgeler konusunda tam bir uyuşmazlık olduğunun açıkça anlaşıldığı, o halde boşta iken tüketim kaydettiği tespit edilen ayıplı sayaçların varlığının taraflar arasındaki belgelerin niteliği ve içeriği konusunda yaşanan uyuşmazlığı bitirecek en önemli ispat olacağının anlaşıldığı, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre, ayıplı olduğu ve geçersiz belgelendirme ve lisansla üretildiği belirtildiği halde bir kısmının sahada kullanıldığı kesin olarak anlaşılan sayaçların iadesi konusunda bütün sorumluluğun sözleşmenin ilgili hükümleri gereğince davalı tarafta olduğu, davacının söz konusu ürünlerin iadesi için herhangi bir yükümlülüğünün olamayacağı, bu konuda bütün sorumluluğun davalılar tarafında olduğu, ayıplı olduğu ve yetkili birimler tarafından da geçersiz lisansla üretildiği için toplatılacağı belirtilen ancak halen sahada kullanıldığı anlaşılan sayaçlar konusunda resmi makamlar nezdinde bütün girişimleri yapması ve ürünleri iade talep etmesi gereken tarafın davalılar tarafı olduğu, geçersiz lisansla üretildiği tespit edilerek toplatıldığı belirtilen sayaçların bir kısmının sahada kullanılmaya devam edildiğinin tanık beyanlarıyla da doğrulandığı, açıkça çelişkili olan bu durum sebebiyle de geçersiz belgelendirme ve lisans ile üretim yapıldığı konusunda davacı tarafa değil Kosova Cumhuriyetinin ilgili birimlerine husumet yöneltilerek bu durumun sayaçların iade alınması için dayanak olarak kullanılması gerektiği kanaati bildirilmiştir. Alanında uzman teknik bilirkişi heyetinin görüşüne mahkememizce itibar edilmiştir.
TBK. m. 227 hükmüne göre: “Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme ,Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir. Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir”. Kanuni düzenlemeye göre, alıcı, dilerse, somut olayda olduğu gibi, satılanı redde hazır olduğunu beyanla satım sözleşmesinin feshini, dilerse satılanı alıkoyup satış parasından indirim yapılmasını talep edebilir. Alıncının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı da saklıdır. Teknik incelemeye göre; teslim edilen sayaçların bir kısmının ayıplı bir kısmının ise kullanılmakta olduğu, ayıplı ürünlerin davacıya teslim edilmemesi nedeniyle miktarının tespit edilemediği anlaşılmaktadır. Davalılar, ayıplı ürünlerin miktarını ve bu ürünlerin iadelerini davacıya yapmadıklarından, davalıların ayıplı ifadan kaynaklanan alacak-mahsup iddiları ispata muhtaç olmaktadır. Dolayısıyla bu durumda, bilirkişi raporları doğrultusunda, davacının dava konusu alacak oranında alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar davalı davalı …A.Ş. vekili 26/10/2022 tarihli dilekçesi ve akabindeki yazılı ve sözlü beyanlarıyla; bir kısım sayaçların mahkememiz kasasına sunulmaya hazır olunduğunu, bu sayaçları dahi zorlukla mahkemeye intikal ettirebildiklerini, bu sayaçların el konulması unutulan sayaçlar olduğunu, son rapora itiraz dilekçeleri de göz önüne alınarak yeniden teknik inceleme yapılmasını talep ettiklerini ifade ettikleri anlaşılmış ise de; davalı vekilince sunulan sayaç adedi de göz önüne alınarak aldırılacak teknik raporun dava konusu tüm sayaçlara ithafen yapılmış bir inceleme olarak kabul edilemeyeceği, ayıp tarihi de göz önüne alınarak yeni yapılacak incelemenin sıhhati hususundaki endişe, dosyanın 2018 tarihli olup yargılamanın geldiği aşama göz önüne alınarak davalı vekillerinin mahkemeye ibraz edilen sayaçlar hakkında teknik inceleme yapılması yönündeki taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraflar arasındaki eser sözleşmesine istinaden davacı/yüklenici tarafından imal edilip davalı/işverene teslim edilmiş olan sayaçlardan dolayı davalı/işverenin bakiye sayaç bedeli olan bakiyesi (ödenmeyen kısmı) olan ve her iki tarafın da ticari defterlerinde kayıtlı olan 451.572,00 Euro’luk sayaç bedeli tutarını davacıya ödemekle yükümlü olduğu kanaatine varılarak davacının davasının kabulü ile bakiye kalan 451.572,00 EURO’nun 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca işleyecek faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 8.3 nolu maddesinde yer alan hükme göre; sayaç bedelleri, davacının düzenleyeceği fatura tarihini takip eden 60 gün içinde davacıya ödenecektir. Bu hüküm ile taraflar, sayaç bedellerinin, fatura tarihini takip eden 60 gün içinde davacıya ödeneceği hususunda anlaşmışlar, borcun ifa edileceği günü birlikte belirlemişlerdir. Davalı işveren fatura bedellerini, faturanın düzenlendiği tarihi takip eden 60 gün içinde ödemediği takdirde, sayaç bedeli ödeme borçlarının ifasında temerrüde düşecektir (TBK.md.117/f.2). Davalıların temerrüde düştüğü tarihten itibaren, her bir fatura bedeline, kanun gereği temerrüt faizi işlemeye başlayacağından ; toplam alacağın 82.776,00 Euro’luk kısmının 02.02.2014 tarihinden ( fatura tarihi olan 02.12.2013 tarihinden itibaren 60 gün sonrasından); 10.524,00 Euro’luk kısmının 02.02.2014 tarihinden (fatura tarihi olan 02.12.2013 tarihinden itibaren 60 gün sonrasından); 179.136,00 Euro’luk kısmının 06.07.2014 tarihinden; ( fatura tarihi olan 06.05.2014 tarihinden itibaren 60 gün sonrasından); 179.136,00 Euro’luk kısmının 16.07.2014 tarihinden; ( fatura tarihi olan 16.05.2014 tarihinden itibaren 60 gün sonrasından)itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca işleyecek faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
İleri sürülen zamanaşımı defi açısından yapılan değerlendirmede; dava konusu fatura alacaklarının eser sözleşmesinden kaynaklandığı ve TBK madde 147/6 uyarınca 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, zamanaşımının fatura alacaklarının muaccel olduğu, 02.02.2014, 02.02.2014, 06.07.2014 ve 16.07.2014 tarihlerinde işlemeye başlayacağı ve bu halde dava tarihi olan 27.12.2018 tarihi itibariyle zamanaşımının dolmadığı anlaşılmıştır.
Açılan dava, alacak davası olup itirazın iptali davası olmadığından, icra dosyası nedeniyle ileri sürülen husumet itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. Ayrıca ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuk süreci 01.01.2019 tarihi itibari ile zorunlu hale gelmiş olup davanın açıldığı 27.12.2018 tarihi itibari ile arabuluculuk dava şartı olmadığından bu yöndeki itirazların da reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin vekalet ücretine ilişkin hesaplama yapılırken karar tarihi itibariyle Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden hesaplama yapılması gerektiği yönündeki talebi açısından yapılan değerlendirmede; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. HD’ nin henüz yeni tarihli ( 12.12.2022) 2020/1780 esas, 2022/1901 karar sayılı, yine mahkememiz kararının istinaf incelemesinde verdiği gerekçeli kararında, ” Dava konusu alacak yabancı para cinsinden olup, döviz üzerinden açılan davalarda dava değeri dava tarihindeki kur üzerinden TL. Karşılığına göre tesbit edilip bu değere göre karar tarihindeki tarifeye göre harç ve vekalet ücretine hükmedilecektir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2019/3473 Esas – 2020/2039 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir.) Somut olayda mahkemece, döviz üzerinden açılan eldeki davada dava değeri dava tarihindeki kur üzerinden TL. karşılığına göre tesbit edilip bu değere göre karar tarihindeki AAÜ tarifesine göre davacı lehine vekalet ücretine hükmolunduğu tesbit edilmekle; ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygun olup kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin karar tarihindeki kur üzerinden TL.’ye çevrilerek vekalet ücreti hükmedilmediğine yönelik istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.” ifadelerine yer verildiği görülmekle vekalet ücreti hesaplamasında dava tarihindeki kur üzerinden hesaplama yapılmıştır.
HÜK Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile;
Bakiye kalan 451.572,00 EURO’nun;
a-)82.776,00 EURO’nun 02.02.2014 tarihinden

b-)10.524,00 EURO’nun 02.02.2014 tarihinden

c-)179.136,00 EURO’nun 06.07.2014 tarihinden
d-)179.136,00 EURO’nun 16.07.2014 tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca işleyecek faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 185.849,39.-TL karar harcından peşin olarak alınan 46.432,35.-TL harcın mahsubu ile bakiye 139.417,04‬.-TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 46.432,35.-TL peşin harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 232.620,28.-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı vekili tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 287,50.-TL ile 4 bilirkişi ücreti 12.000.00.-TL, 35,90.-TL başvuru harcı, 16,70-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 12.340,10.-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/12/2022

Başkan Üye Üye Katip
E-imzalıdır. E-imzalıdır. E-imzalıdır. E-imzalıdır.