Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1016 E. 2022/439 K. 30.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1016 Esas
KARAR NO : 2022/439
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ : 30/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 18.05.2018 günü saat 07.30 sıralarında … … ‘ın maliki olduğu, … … sevk ve idaresindeki … plakalı araçta yolcu olduğunu, aracın Kireçburnu Mahallesi … Caddesi’nden Sarıyer istikametine seyrederken sürücü … …’ın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu karşı şeritteki … … sevk ve idaresindeki … plakalı araçla çarpıştığını, müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu aracın sürücüsü … … bu kazanın meydana gelmesinde KTK 52/1-b kuralını ihlal etmesinden dolayı kusurlu olduğunu, bu aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasının davalı şirket tarafından yapılmış poliçe numarasının … olduğunu, kazanın meydana gelmesinde temel aktör sürücü … …’ın aracın hızını aracın yük ve teknik özelliğine, yol, görüş, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmadığını, sürücü trafik kurallarına riayet etmeyerek bu elim kaza sonucu müvekkilinin ciddi derecede yaralanmasına sebep olduğunu, kaza neticesinde müvekkilinin çok ağır derecede yaralandığını ve sağ ayak bileğinde kırık (talus kapalı kırığı) meydana geldiğini, müvekkilinin kaza tarihinde oldukça iyi bir gelire sahip olduğunu, emlak alım satım işleriyle uğraştığını, müvekkilin aylık ortalama gelirinin 5.000,00-TL civarı olduğunu, davalı sigorta şirketine tazminat talepli olarak 27.11.2018 tarihinde başvuruda bulunulduğunu fakat yasal süresi içerisinde herhangi bir cevap verilmediğini, bunun yanı sıra müvekkilinin kazadan sonra bir süre boyunca ayağa kalkamadığını, kaza gününden bu yana ayağı tam olarak kullanamadığını, müvekkilinin sakatlanması ile oluşan maddi zararın hayatta kazanma gücünü kaybetmesi, sakatlanmadan doğan zarar ve sakatlık oranı ortaya çıkana kadar tamamen çalışamadığı dönemlerdeki mevcut zararın, çalışma gücünün azalmasından yada yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar toplamı olmak üzere şimdilik 1.000,00-TL’nin davalıdan tahsilini talep ettiklerini beyanla maddi tazminatın başvuru tarihi olan 27.11.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, dava harç, masrafları ve vekâlet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini çünkü davacı vekilinin müvekkili şirkete başvuruda bulunduğunu ancak yapılan başvuru evrakları arasında alınmış herhangi bir sağlık kurulu raporunun bulunmadığını, müvekkili şirketin sorumluluğu sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere davacının sürekli sakatlığının Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’nden alınacak rapor ile ispatlanması gerektiğini, zararın hesabı için seçilecek bilirkişinin aktüerler siciline kayıtlı kişilerden olması gerektiğini, davacının talep ettiği geçici iş göremezlik taleplerinin poliçe kapsamı dışında olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek üzere, müvekkili şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini, ayrıca hiçbir şekilde davayı kabul manasına gelmemek kaydıyla, sigortacı olan müvekkili şirketten başvuru tarihinden itibaren faiz talebinde bulunulmasının hatalı olduğunu, sigortacı olan müvekkili şirketten ancak K.T.K 98. ve 99. maddeleri uyarınca, gerekli tüm belgelerle birlikte yapılan müracaattan 8 iş günü sonrasından itibaren, böyle bir müracaat bulunmadığı takdirde ise, ancak dava tarihinden itibaren faiz talep edilebileceğini beyanlarla haksız davanın reddine, maluliyet raporunun Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden alınmasına, tazminat raporunun hazineye kayıtlı aktüer aracılığı ile yaptırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ve ekleri, 18/05/2018 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağı ve Krokisi, hastane kayıtları, davacının 22/11/2018 tarihli sigorta şirketine başvuru dilekçesi, davalının başvuruya ilişkin cevabi yazı suretleri, bilirkişi raporları, ATK kusur ve ve maluliyet raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Davalı tarafça kaza sonrası açılan hasar dosyası dosya içerisine gönderilmiştir.
… Hastanesi ve … Hastanesi’ne yazılan müzekkereye cevap verildiği, davacının ortopedi kliniğine ait epikriz raporu, konsültasyon ve tomografi raporları, hasta tedavi özet bilgi raporu, film tetkik görüntü içeriğini gösteren CD ve tüm hastane kayıtları dosya içerisine gönderilmiştir.
İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’ne
yazılan yazıya cevap verildiği, davacının sigorta kaydına rastlanılmadığı, dava konusu kaza sebebiyle kurumları tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı, maaş bağlanmadığı , bir maaş talebinin bulunmadığı ve rücuya esas bir ödeme yapılmadığı belirtilmiştir.
…bul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2018/… soruşturma sayılı dosyasının gönderildiği, yapılan incelemesinde; mağdurun … …, mağdur şüphelinin … …, müşteki şüphelinin … olduğu, taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan 18/06/2018 tarihinde kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce 14/10/2019 tarihli ön inceleme duruşmasında dosyanın kusur oranlarının belirlenmesi yönünden makine mühendisi bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından 18/12/2019 tarihinde kusur raporun dosyaya sunulduğu görülmüştür. Kusur bilirkişi raporunun taraflara tebliği ile davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna 23/12/2019 tarihinde itiraz edilmiş, yine davacı vekili 19/12/2019 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce dosyanın 24/02/2020 tarihli celsede, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderildiği, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı … İhtisas Dairesi’nin 19/03/2020 tarihli kusur raporda;
“A)-Sürücü … … sevk ve idaresindeki otomobil ile gündüz vakti olay mahalli tehlikeli viraja geldiğinde hızını mahal şartlarına göre her an tedbir alabilecek şekilde ayarlaması gerekirken bu hususa riayet etmediği, sevk ve idare hatası ile direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun sağ tarafındaki kaldırma çarpması akabinde savrularak yolun karşı yön bölümüne gelip, karşı yön bölümünden düz seyrederek gelen sürücü … … idaresindeki minibüsün seyir şeridini kapatarak çarpıştığı olayda kusurludur. B)-Sürücü … … sevk ve idaresindeki minibüs ile olay mahalline geldiğinde karşı yön bölümünden gelip, direksiyon hakimiyetini kaybederek seyir şeridini kapatan sürücü … … idaresindeki otomobile karşı alabileceği her hangi bir önlem bulunmadığından atfı kabil bir kusuru bulunmamaktadır.” şeklinde tespitte bulunulduğu görülmüştür.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan rapor taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir.
Mahkememizce davacının Prof. Dr. … Şehir Hastanesi’ne sevki sağlanarak 22/04/2020 tarihli maluliyet ön raporunda belirtilen eksikliklerin tamamlanarak hazırlanan doktor raporunun ve grafilere ait CD’nin dosya içerisine kazandırıldığı görülmüştür.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı … Adli Tıp İhtisas Kurulu 17/03/2021 tarihli maluliyet raporunda;
“… kızı 01/12/1985 doğumlu, … …’ın 18/05/2018 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak:Gr1XII(18Ba…5) %9 E cetveline göre %8.1 (yüzdesekiznoktabir) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği, Başka birisinin sürekli veya geçici bir süreliğine bakımına muhtaç durumda olmadığı oy birliği ile mütalaa olunur.” yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı … Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun maluliyete ilişkin alınan raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davalı vekilince 07/05/2021 tarihli dilekçe ile maluliyet raporuna karşı itirazda bulunulmuştur.
Tüm eksik hususlar giderildikten sonra bilirkişi tarafından düzenlenen 01/11/2021 tarihli raporunda sonuç ve özetle; “Davacı … … ‘ın hesaplanan Geçici İş Göremezlik zararının 8.705,46 TL olduğu, hesaplanan Sürekli İş Göremezlik zararının 113.523,27 TL olduğu…” yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 22/11/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna itirazlarını dosyaya ibraz etmiştir.
24/11/2021 tarihli ara karar ile taraf vekillerinin itirazları ek rapor alınmasına karar verildiği, bilirkişi 30/11/2021 Tarihli ek raporuda kök rapordaki görüş ve kanaatin devam ettiğini bildirmesi ile davalı vekilince 27/12/2021 tarihli dilekçe ile ek rapora karşı yeniden itirazda bulunulmuş, 24/01/2022 tarihli celsede dosyanın 2022 yılı asgari ücret hesabı doğrultusunda hazırlanacak ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi 21/02/2022 tarihli ek raporunda; “davacı … … ‘ın hesaplanan Geçici İş Göremezlik Zararının 8.705,46-TL olduğu, hesaplanan Sürekli İş Göremezlik Zararının 155.921,46-TL olduğu…” şeklinde hesaplama yapmıştır. Bilirkişi ek raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili 18/04/2022 tarihli dilekçe ile bilirkişi raporuna itirazları ile değer artırım talebinde bulunarak 563,00.-TL tamamlama harcını yatırmıştır. Talep arttırım dilekçesinin bir suretinin davalı tarafa tebliğ edildiği görülmüştür. Davalı vekili de 05/05/2022 tarihinde ıslah dilekçesine karşı itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, maddi tazminat istemine ilişkindir.
18/05/2018 tarihinde saat: 07.20 sıralarında sürücü … … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile Tarabya istikametinden Sariyer yönüne seyir halinde iken kaza mahalli olan tehlikeli viraj kesimine geldiği esnada direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun sağ tarafındaki kaldırıma çarpması akabinde savrularak yolun karşı yön bölümüne geçerek aracının ön kısmıyla; seyir istikametine göre karşı yön bölümünden düz seyrederek gelen sürücü … … idaresindeki … plakalı minibüsün ön kısımlarıyla çarpışması ile neticelenen … plaka sayılı otomobilde yolcu olarak bulunan davacı … …’ın yaralandığı dava konusu trafik kazası meydana gelmiştir.
Kazaya karışan … plaka sayılı aracın davalı şirket nezdinde 27/02/2018-27/02/2019 tarihlerini kapsayan … poliçe numarası ile Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu olayın meydana gelmesinde, … plakalı araç sürücüsü … …’ın dava konusu olayda %100 kusurlu olduğu, … plakalı minibüsün sürücüsü … …’in … … idaresindeki otomobile karşı alabileceği her hangi bir önlem bulunmadığından atfı kabil bir kusuru bulunmadığı … tarihli Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi raporu ile tespit edilmekle, ayrıca ve davacının araçta yolcu olarak bulunduğu, kazayı önlemek için alabileceği herhangi bir önlem olmadığından kusursuz olduğu değerlendirilerek ve Adli Tıp Kurumu Başkanlığı … Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 17/03/2021 tarihli raporunda; davacının trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması ile %8.1 (yüzdesekiznoktabir) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği, başka birisinin sürekli veya geçici bir süreliğine bakımına muhtaç durumda olmadığı belirtilmekle; davacının maluliyetine ilişkin olarak nihai ve gerçek sürekli maddi zararının 155.921,46-TL, geçici iş göremezlik zararının 8.705,46.-TL olduğu alınan bilirkişi raporuyla tespit edilmiştir.
Tüm bu delillerden ve dosya kapsamından da anlaşılacağı üzere; KTK uyarınca kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın
davalı sigorta şirketine … ZMMS numarası ile poliçelendiği, davalı sigorta şirketine sigortalı aracın
maliki/işleteninin, sürücüsünün kusuru nispetinde davalının kişi başına sakatlanma
ve ölüm teminatı limitinde sorumluluğu bulunduğu ve maddi zararın sigorta teminat limitini altında kalmakta olduğu anlaşılmakla; davacının dosya kapsamında alınan mevcut kriterlere ve içtihatlara uygun bilirkişi raporuyla tespit edilen maddi zararından sigorta şirketinin sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketine talep yazısının 27.11.2018 tarihinde ulaştığı ve KTK 98/1 ve 99/1 maddeleri uyarınca 8 iş günü sonrası olan 10/12/2018 temerrüt tarihinden itibaren kazaya karışan aracın hususi olduğu dikkate alınarak işleyecek yasal faiz ile birlikte 164.626,92.-TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın KABULÜ ile ,
164.626,92.-TL maddi tazminatın 10/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 11.245,66.-TL Karar ve İlam Harcından, peşin ve talep artırım harcı olan 598,90-TL’nin mahsup edilerek eksik kalan 10.646,76.-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3- 19.589,56.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat gideri 321,13‬.-TL , iki bilirkişi ücreti 1.900,00.-TL, 35,90.-TL başvuru harcı, 5,20.-TL vekalet harcı, 598,90.-TL peşin ve talep artırım harcı, 1.120‬,00.-TL ATK fatura bedeli olmak üzere toplam 3.981,13-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır