Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/74 E. 2023/61 K. 27.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/74 Esas
KARAR NO : 2023/61
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/02/2018
KARAR TARİHİ : 26/01/2023

DAVA: Davacı vekili …. Asliye Ticaret mahkememize ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde, davalılardan … tarafından müvekkili şirketler aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2017/… esas sayılı takip dosyasında takibe konu edilen 19.08.2014 tanzim 11.10.2014 vade tarihli 260.000 TL bedelli, 22.08.2014 tanzim 18.12.2014 vade tarihli 220.000 TL bedelli ve 25.08.2014 tanzim 24.12.2014 vade tarihli 300.000 TL bedelli senetlere istinaden müvekkilinin davalı lehtar … İnş. San. ve T.c. Ltd. Şti. tarafından ibra edilmesine ve … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/… Esas sayılı dosyasında yürütülen yargılama sırasında davalı … İnş. San. ve T.c. Ltd. Şti.’nin o dönemdeki şirket temsilcisi … ‘ın ibranameyi altındaki imzanın kendisine ait olduğunu beyan etmesine rağmen dava konusu edilen senetler ödememe protestosundan sonra ciro edilmek suretiyle takip konusu yapıldığını beyan ederek; ….İcra Müdürlüğü’nün 2013/… esas sayılı dosyası ile başlatılmış olan icra takibinin öncelikle HMK 209 maddesi uyarınca dava sonuçlanıncaya kadar durdurulmasına, takibin iptaline, müvekkilinin dava konusu senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve davalıların %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmalarına, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … cevap dilekçesinde, Davacı … … Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin ibraz ettiği ve gerçek olup olmadığı bile belli olmayan ibranamenin bundan haberi olmayan iyi niyetli ve meşru hamil olan müvekkilini bağlamayacağını, sözde ibraname protokolünün bonolar vadeleri geçtikten sonra ve bonolar üçüncü şahısların elinde tedavülde iken düzenlendiğini, bu şekilde düzenlenen ve danışıklı olarak alındığı açıkca belli olup, gerçekliği dahi sabit olmayan ibraname başlıklı belgenin sadece tarafları arasındaki iç ilişkiye ilişkin olduğunu, mezkur ibranamenin tarihinin 15.01.2015 olduğunu ve aradan geçen 2,5 seneye rağmen ve özellikle … Savcılık şikayetinin yapıldığı 30.11.2015 tarihinden sonra bonolarla ilgili şimdiye kadar lehdar dahil hiç kimseye karşı bir talepte bulunulmaması ve dava açılmamasının da ibranamenin sahte veya düzmece olduğunun açık kanıtı olduğunu, dava konusu bonoların üzerinde iki imza olması, iki şirketin de borçlu olduğunu kanıtladığını, müvekkilinin dava konusu bonoları kendisinden önceki ciranta ve meşru hamil …’ten 14.11.2014 tarihinde düzenlenen senet teslim belgesi ile yazılı olarak teslim aldığımı, bu durum karşısında davacıların vadeden sonra ciro iddiasının mesnetsiz olduğunun açıkca belli olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde, Davacı … … Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin ibraz ettiği ve gerçek olup olmadığı bile belli olmayan ibranamenin bundan haberi olmayan iyi niyetli ciranta olan müvekkilini bağlamayacağını, sözde ibraname protokolünün; bonolar vadeleri geçtikten sonra ve bonolar üçüncü şahısların elinde tedavülde iken düzenlendiğini, bu şekilde düzenlenen ve danışıklı olarak alındığı açıkca belli olup, gerçekliği dahi sabit olmayan ibraname başlıklı belgenin sadece tarafları arasındaki iç ilişkiye ilişkin olduğunu, müvekkilinin iyi niyetli ciranta olduğundan davacının ileri sürmüş olduğu şahsi defileri müvekkiline karşı ileri sürmesinin kabul edilemez ve mümkün olmadığını, müvekkilinin dava konusu bonoları kendisinden önceki ciranta ve meşru hamil …’dan vadelerinden önce ve yine … ile müvekkili arasında imzalanmış olan sözleşmeye binaen teslim aldığını, bu durum karşısında davacıların vadeden sonra ciro iddiasının mesnetsiz olduğunu bu nedenle de yapılan ciro alacağın temliki hükmünde olmadığını, diğer davalı …’nın cevap dilekçesindeki hususlara katılmakla sırf bu nedenlerle dahi davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
…. Asliye Ticaret Mahkemesine ait 2018/… Esas 2018/… Karar ve 22/08/2018 tarihli ilamı ile “Mahkememiz dosyasının aralarında HMK.166 maddesi kapsamında bağlantı bulunan ….Asliye Ticaret Mahkemisinin 2016/… esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, yargılamanın birleştirilen dosya üzerinden yürütülmesine” şeklinde karar verilerek mahkememiz dosyası ile birleştirildiği görülmüştür.
Mahkememizin 2016/… Esas sayılı dosyasına ait 11/02/2021 tarihli duruşmanın 1 nolu ara kararı uyarınca “Asıl ve birleşen dava da , davacı … Aş tarafından açılan davanın takip edilmemesi nedeni ile , HMK 150 maddesi gereğince asıl ve birleşen dava yönünden işlemden kaldırılmasına, ” şeklinde karar verilmiştir.
Davacı vekili Av. … tarafından 26/03/2021 tarihli yenileme dilekçesi verilerek dosyanın yenilendiği duruşma gününün vekile tebliğ edildiği , yine davacı vekilinin duruşma gün ve saatinden haberdar olmasına rağmen duruşmaya katılmadığı, Mahkememizin 08/07/2021 tarihli duruşmanın 2 nolu ara kararı uyarınca “Mahkememiz asıl dosyası ve mahkememiz dosyası ile birleşen … ATM ye ait 2018/… esas sayılı dosyaları açısından davacı … .. Aş yönünden açılan davanın taraflarca takip edilmemesi nedeni ile dosyanın işlemden kaldırılmasına, ” karar verilmiştir ve 3 aylık süre içerisinde dosyanın yenilenmediği anlaşılmıştır.
Mahkememize ait 26/01/2023 tarihli duruşmanın 2 nolu ara kararı uyarınca “Mahkememiz dosyası ile birleşen … ATM ye ait 2018/… esas sayılı dosyadan … .. Aş tarafından … , … , … , … .. Ltd Şti hakkında açılan davanın tefriki ile mahkememizin yeni esasına kaydının yapılmasına, ” şeklinde terfik kararı verilerek dosya Mahkememizin 2023/… Esasına kaydedildiği görülmüştür.
Dosyanın 08/07/2021 tarihinde işlemden kaldırıldığı, ve üç ay içinde yenilenmediği anlaşılmakla;
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-6100 Sayılı HMK’nun 150/5 maddesi uyarınca 11/10/2021 tarihi itibari ile davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA, esas defterindeki kaydın bu şekilde kapatılmasına,
2-Davalı … ve … kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T’nin 3/2 Maddesi gereğince 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinden resen ilgilisine iadesine,
6-Bu dava sebebiyle alınması gerekli olan 179,90 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde … Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.26/01/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır