Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/686 E. 2023/739 K. 20.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/686 Esas
KARAR NO : 2023/739
DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ : 19/10/2023
KARAR TARİHİ : 20/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, … Bankası … Şubesi / … seri numaralı, 23/10/2023 keşide tarihli, keşide yeri İSTANBUL olan 350.000,00 TL bedelli tutarındaki çekin zilyedi ve çekin son hamili olduğunu, müvekkilinin zilyedi olduğu iş bu çeki bankaya ibraz edilmek üzere elinde tutmuş ise de vadesi geldiğinde çek alacak-verecek defterindeki kayıtlara bakarken, çekin olmadığını fark ettiğini ve tüm aramalara rağmen bulamadığını, çekin kaybolduğunun fark edilmesinden sonra müvekkili tarafından çekin keşidecisi olan firma ile irtibata geçildiğini, keşidecisi (… Sanayi Ticaret Limited Şirketi) tarafından muhatap bankaya gerekli talimat verildiğini, ancak çeki eline geçiren kişinin, çek karşılığını bankadan tahsil etmesi veya çeki işletmesi tehlikesi halen söz konusu olduğunu, çekin üçüncü şahısların eline geçmesinin müvekkili açısından telafisi imkânsız zararlar doğurabileceğini beyanla çek bedelinin bankadan alınmaması için öncelikle ödeme yasağı konulmasını, devamında da adı geçen çekin zayii nedeniyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava çek iptali istemine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 19. maddesine göre; “(1) Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir. (2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.
6102 Sayılı TTK 818. maddesi (1). fıkrasına göre; “Poliçeye ait aşağıdaki hükümler çek hakkında da uygulanır: … s) İptal hakkındaki 757 ilâ 763 üncü maddelerle 764 üncü maddenin birinci fıkrası.”
6102 Sayılı TTK 757 maddesi (1). Fıkrasına göre; “İradesi dışında poliçe elinden çıkan kişi, ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini isteyebilir.”
Dava tarihinden önce 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 818/I-s. maddesi, poliçenin iptale ilişkin 757 ilâ 763. madde hükümlerinin çek yönünden de uygulanacağı yönünde düzenleme sevk etmiş olup, aynı Kanunun 757/I. maddesi ve 30.06.2012 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve 6102 sayılı TTK’nın 4 ve 5. maddelerinde değişiklik öngören 6335 sayılı Kanun gereğince kıymetli evrakın zayii nedeniyle iptali isteminde görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu düzenlenmiştir. Aynı Kanunun 757/1. maddesinde iradesi dışında poliçe elinden çıkan kişinin, ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini isteyebileceği, 759/1. maddesinde ise poliçeyi eline geçiren kişi bilinmiyorsa, poliçenin iptaline karar verilmesi istenebileceği hususu düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlığın incelenmesinde; davacının hamili olduğu çeki kaybettiğini, çekin tedavüle girerek mağduriyetlere yol açabileceğini belirterek dava konusu çeke ihtiyati tedbir kararı verilerek ödeme yasağı konulmasını ve kayıp nedeni ile iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava konusu uyuşmazlığa konu çekin ödeme yeri muhatap bankanın bulunduğu Bahçeşehir’dir. Çekin ödeme yeri dikkate alındığında ödeme yeri yargı sınırlarımız içerisinde yer almadığından, mahkememizin ödeme yeri açısından yetkisiz olduğu kanaatine varılmıştır.
İlgili yasal düzenleme uyarınca çek iptali ve ödeme yasağı hususunda diğer yetkili kılınan mahkeme ise hamilin yerleşim yeri mahkemesidir. Dosyamız davacısı/hamilin adresinin “… Mahallesi … Sk. No:…/İstanbul” olarak bildirildiği , sistem sorgulamasında kişinin mernis adresinin de Bağcılar olarak göründüğü bu hali ile hamilin yerleşim yerinin de mahkememiz yetki sınırları içerisinde bulunmadığı anlaşılmıştır.
Kanundaki yetki düzenlemesi kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle mahkemece resen, yargılamanın her aşamasında dikkate alınması zorunludur.
HMK 114.maddesinde dava şartları düzenlenmiştir. Anılan maddenin (ç) bendi uyarınca, yetkinin kesin olduğu hallerde mahkemenin yetkili olması dava şartıdır. Bu yasal düzenleme ve yukarıda yapılan açıklamalara göre, iş bu davada mahkememiz yetkili olmadığından dava şartının gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. Bu nedenlerle HMK 115. Madde uyarınca davanın usulden reddi gerekmiş, dava kanunda yetkili olarak belirtilen hiçbir mahkemede açılmadığından ve dava türü hasımsız olup seçim hakkının davalı tarafça kullanılma olanağı da bulunmadığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Benzer mahiyette Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/2336 E., 2015/7885 K. , Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2008/6733 E. 2009/11279 K., )
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın, mahkememizin yetkisizliği nedeni ile HMK 114/1-ç ve HMK’nın 115/2.maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2- Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacının ödeme yasağına ilişkin tedbir talebinin mahkememizin yetkisizliği nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde … Mahkemesi’nde istinaf yasa yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 20/10/2023

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)