Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/353 Esas
KARAR NO : 2023/750
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 13/04/2016
KARAR TARİHİ : 24/10/2023
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize ibraz edilmiş olan dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … markasının ve firmasının sahibi olduğunu, davalıya dükkanda satması için çiğ köfte ve malzemelerini teslim ettiğini, müvekkilince yapılan denetimler sonucunda davalıya cezai müeyyideler uygulandığını, davalının taraflar arasındaki sözleşme gereği her yıl franchise ücret bedeli ve reklam katılım bedeli ödemesi gerektiğini, davalı tarafça bu bedellerin ödenmediğini, bunun üzerine müvekkilince …. İcra Müdürlüğünün 2015/… Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrine davalı tarafça itiraz edildiğini ve takibin durduğunu beyan ederek, itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkememize ibraz edilmiş olan cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin yapmış olduğu ödemeyi haciz baskısı altında yaptığını, davanın Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde açılması gerektiğini, görülen dosyanın ….Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/… Esas sayılı dosyası ile derdest olduğunu, davacı tarafça müvekkili aleyhine marka hakkının haksız kullanılmasına ilişkin … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde davalar açıldığını, müvekkilinin davalıya mal alımına bağlı hiç bir borcu olmadığını, davacı tarafın cezai şart taleplerinin usulüne uygun olmadığını, davacı tarafça düzenlenen faturaların gerçeğe aykırı olduğunu, müvekkilince işletilen iş yerlerinin temizlik ve hijyen kurallarına uyularak işletildiğini, buna dair … Müdürlüğünden denetim raporu alındığını, müvekkilince üçüncü kişilerden mal almadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin geçersiz olduğunu, kararlaştırılan cezai şart bedellerinin ekonomik yıkıma yol açacak nitelikte olduğunu, cezai şart talep şartlarının oluşmadığını, taraflar arasındaki sözleşmelerin haklı nedenle müvekkilince feshedildiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin haksız rekabete yol açtığını, çalışma hürriyetini kısıtladığını, genel işlem koşulları niteliğinde olduğunu beyan ederek davanın reddine ve davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İşbu dava davacı vekili tarafından 13/04/2016 tarihinde açılmakla mahkememizin 2016/… Esasına kaydının yapıldığı, yapılan yargılama sonucunda “…davacı tarafça düzenlenen cezai şart bedellerine dayanak olan tutanakların denetime elverişli olmayışı ve hangi hususların nasıl ihlal edildiği konusunda yeterli açıklık bulunmaması ve davacı tarafça, davalının üçüncü kişilerden sözleşmeye aykırılık teşkil edecek şekilde mal aldığına ilişkin ispat yükünü sağlayamamış olması nedeni ile davacının bu taleplerinin kabulü mümkün görünmeyerek reddine karar verilmiş ve davacının davalıdan yapılan kısmi tahsilatın BK 100.maddesi uyarınca mahsubu sonucunda 10.464,30TL asıl alacağı olduğuna karar verilmiş ve kabul edilen bu miktara son ödeme tarihi olan 07/08/2015 tarihinden itibaren talep doğrultusunda avans faizi işletilmesine karar verilmiştir. Öte yandan İİK’ nın 67/2.maddesinde itirazın iptali davasında borçlu- davalının itirazın haksızlığına karar verildiği taktirde borçlunun diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumu ve davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre hükmolunan meblağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminatla mahkum edileceği düzenlenmiş olup, somut olayda takip konusu alacak likittir. Bu nedenle davalılar aleyhine sorumlu oldukları alacak miktarının %20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.1-Davacının Davasının KISMEN KABULÜ İLE, Davalının …. İcra Dairesi’ nin 2015/… Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibin 10.464,30TL asıl alacak üzerinden devamına, Asıl alacak miktarı tamamen ödeninceye kadar asıl alacağa 07/08/2015 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, Asıl alacağın % 20’si olan 2.092,86TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davalının kötü niyet tazminatı talebinin şartlar oluşmadığından reddine…” şeklinde verilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması sebebi ile … Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 2021/… Esas, 2023/… Karar Sayılı, 22/02/2023 Tarihli “… Dosyanın incelenmesinde mahkemece davalının derdestlik itirazında bulunduğu ancak bu itiraz ile davacı tarafın sözleşmeyi feshinde haklı olup olmadığı hususunun karar yerinde tartışılmadığı anlaşılmıştır. Bu yönlerden yargılama eksik yapılmıştır. Mahkemece yapılacak iş davalının derdestlik itirazının değerlendirilmesi ile ayrıca davacının sözleşmeyi feshetmekle haklı olup olmadığı hususunun karar yerinde tartışıp tüm deliler birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar vermekten ibarettir. Kabul şekli itibariyle de icra takibinden sonra ancak dava açılmadan önce yapılan ödemeler ile ilgili dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması da usule aykırıdır.” şeklindeki gerekçeli ilamı ile kaldırılmakla dosya mahkememizin işbu esasına kaydedilerek yeniden yargılama yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; Dava, taraflar arasında akdedilmiş olan franchise sözleşmesi uyarınca faturalardan kaynaklı cari hesap alacağının tahsili istemi ile davalı aleyhine başlatılmış olan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda davacının “… ” firma ismiyle gıda sektöründe faaliyet göstermekte olup “…” markasının sahibi olduğu, davalı … ile aralarında … İlinde iki ayrı … Franchise işletmesi açması amacıyla 17.12.2009 tarihli iki ayrı franchise sözleşmesinin akdedilmiş olduğu, işbu sözleşmelerden bir tanesinin “… Mah. … Cad. … Karşısı …” adresindeki şube için akdedilmiş olduğu, diğerinin ise ” … Mah. … Cad. … İşhanı No:5 …” adresindeki şube için akdedilmiş olduğu, sözleşme içeriklerinin birebir aynı olduğu, davacı vekili tarafından yargılama esnasında her iki sözleşme aslının (davalı tarafından imzalanmış) da dosyamıza ibraz edilmesi akabinde kasaya alındığı, davacının işbu sözleşmeler sebebi ile düzenlemiş olduğu … numaralı faturalardan kaynaklı olarak 177.030,63 TL asıl alacak, 1.731,51 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 178.762,14 TL asıl alacak istemi ile …. İcra Müdürlüğünün 2015/… Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişmiş olduğu davalının itirazı üzerine takibi durması sebebi ile işbu itirazın iptali davasının açılmış olduğu görülmüştür.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesi ile birlikte mahkememizin görevine itiraz edilerek somut olayda Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu, ayrıca işbu dosyanın daha öncesinde açılan ….Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/… Esas sayılı dosyası ile derdest olması sebebi ile usulden reddinin gerektiğine yönelik yapmış olduğu itirazlar kapsamında öncelikle davalının usuli itirazlarının 6100 Sayılı HMK’nın 114. Maddesinin ” (1) Dava şartları şunlardır:
a) Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması.
b) Yargı yolunun caiz olması.
c) Mahkemenin görevli olması.
ç) Yetkinin kesin olduğu hâllerde, mahkemenin yetkili bulunması.
d) Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması.
e) Dava takip yetkisine sahip olunması.
f) Vekil aracılığıyla takip edilen davalarda, vekilin davaya vekâlet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekâletnamesinin bulunması.
g) Davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olması.
ğ) Teminat gösterilmesine ilişkin kararın gereğinin yerine getirilmesi.
h) Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması.
ı) Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması.
i) Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması.
(2) Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.”
Şeklindeki düzenlemesi uyarınca sırası ile incelenecektir. Bu kapsamda öncelikle göreve yönelik olarak yapılmış olan itiraz incelendiğinde; somut olayda icra takibine ve davaya konu edilen alacak isteminin taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşme uyarınca düzenlenen faturalardan kaynaklı olarak cari hesap alacağından kaynaklandığı; marka hakkına tecavüz gibi özel düzenlemelerin incelenmeyecek olması sebebiyle Mahkememizin işbu dosyası ile benzer mahiyette bulunan … Hukuk Dairesinin 2022/… Esas, 2022/… Karar Sayılı, 13/09/2022 Tarihli “… İtirazın iptali talepli davada, ilk derece mahkemesince görevsizlik kararı verilmiştir. Davanın dayanağı … İcra Müdürlüğü’nün 2019/v Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının taraflar arasındaki Süpermarket İşletme Anlaşması (Franchise ) , cari hesap ekstresi ve faturalara dayalı olarak 38.861,33 TL’nın faiziyle tahsilinin talep edildiği, ibraz edilen faturalar, cari hesap dökümü, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporundan fatura alacaklarının “işletme bedeli, haberleşme bedeli, kira alacağı” olduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın Franchise Sözleşmesinden kaynaklanması, doğrudan davanın Fikri ve Sınai Haklar Mahkemelerinde görülmesini gerektirmemektedir. 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu 156/1 maddesinde; Bu Kanunda öngörülen davalarda görevli mahkeme, fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi ve fikri ve sınai haklar ceza mahkemesidir…” hükmü düzenlenmiştir. Somut uyuşmazlıkta Sınai Mülkiyet Kanununun uygulanmasını gerektiren bir talep bulunmadığı, davada marka tesciline dayanılmadığı gibi marka hakkına tecavüz yada marka lisansına dayalı alacak talebine dayanılmadığından, Borçlar Kanunu ve Ticaret Kanunu hükümleri uygulanarak, Ticaret Mahkemesinde yargılamanın yapılması gerektiğinden (bkz Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 14/05/2014 tarihli 2014/7475 Esas-2014/9279 K sayılı kararı), hatalı değerlendirme ile görevsizlik kararı verildiği” şeklindeki gerekçeli ilamı da göz önünde bulundurulmakla mahkememizin görevli olduğu kanaati ile yargılamaya devam olunmuştur.
Davalı vekilinin derdestlik itirazı yönünden yapılan incelemede; Aynı konuda, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak daha önce bir dava açılmış ve bu dava görülmekte (derdest) ise aynı konunun (uyuşmazlığın) yeni bir dava konusu yapılma olanağı bulunmamaktadır. Çünkü aynı konuda iki dava açılmasında davacının hukuken korunmaya değer bir çıkarı bulunmamaktadır. Buna rağmen açılırsa yeni dava usulden reddedilir. Derdestlikten söz edilebilmesi için, daha önce açılmış olan davanın tarafları ile konusunun ve dava sebebinin aynı olması gerekmektedir.
Somut olay nezdinde mahkememizin işbu dosyası nezdinde derdestlik itirazında bulunulan … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/… Esas sayılı dosyası celp edilip incelendiğinde; davacı … vekili tarafından davalı … aleyhine 30/06/2015 tarihinde açılmakla ….Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/… Esasına kaydının yapılmış olduğu, mahkemesince 29/03/2016 tarihinde verilen görevsizlik kararı akabinde dosyanın … Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2016/… Esasına kaydının yapılarak yargılamaya devam olunduğu; davacının söz konusu dosyada “1- Davalı tarafın, Franchise sözleşmesi ile kararlaştırılan 19.3 maddesi uyarınca sözleşmenin sona erdiği tarihten itibaren müvekkil adını taşıyan tüm ürünleri müvekkile teslim etmesi gerekirken, davanın açıldığı tarihe kadar bu yönde bir teslimat yapılmadığından, yine aynı sözleşmenin 19.4 maddesi uyarınca günlük 5000 USD cezai şart tahakkuk ettiğinden, sözleşmenin davalı tarafından fesholunduğu 05.06.2015 tarihinden işbu davanın açıldığı 30.06.2015 tarihine kadar beher şube için 120.000 USD’den toplam 240.000 USD’nin HMK m. 109 uyarınca şimdilik 20.000,00 TL”’sinin dava açıldığı tarihten bilitibar uygulanacak en yüksek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davalı tarafın sözleşme ile kararlaştırılan rekabet etme yasağına aykırı hareketlerinden dolayı sözleşmenin 4.6 maddeleri uyarınca beher şube için 150.000 USD’den toplam 300.000 USD’nin HMK m.109 uyarınca şimdilik 40.000,00 TL’sinin dava açıldığı tarihten bilitibar uygulanacak en yüksek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Davalı taraf, müvekkil firma haricindeki yerlerden ürün alışı yaptığından sözleşmenin 12.3 maddesi uyarınca beher şube için 50.000 USD”’den toplam 100.000 USD’nin HMK m.109 uyarınca şimdilik 40.000,00 TL’sinin dava açıldığı tarihten bilitibar uygulanacak en yüksek ticari avans faiziyle birlikte cezai Şart ödemesine,” şeklindeki talebi ile dava açmış olduğu görülmüştür.
Taraflar arasında her 2 şube için akdedilmiş olan birbirinin aynısı olan 17.12.2009 tarihli franchise sözleşmesinin hükümleri incelendiğinde ;
“TANITIM VE REKLAM” başlığını taşıyan 9. maddesinin
9.3. “FRANCHİSE ALAN her yıl bir defa 400 USD reklam katılım bedelini FRANCHİSE VEREN’e ödemekle yükümlüdür.”
“İLAVE YÜKÜMLÜLÜKLER” başlığını taşıyan 12. maddesinin;
12.1. “ÜRETİCİ FRANCHISEE; çiğköfte üretimi esnasında, çiğköfte yapımında kullanılan bütün ürünleri (bulgur, her nevi baharat, salça, yağ, gıda katkı maddeleri vs.) FRANCHİSE VEREN ‘den almak ve FRANCHİSE VEREN’in verdiği reçete ve yöntemlerle (know-how) üretmek zorundadır. FRANCHİSE VEREN’in izni olmadan çiğköfte üretimine konu olan hiçbir malzemeyi ve ara malı alamaz, satamaz, stoklayamaz ve çiğköfte yapımında kullanamaz. Bu amaçla bütün ticari kayıtlarını, depo ve stok tuttuğu yerleri, üretim ve satış tesislerini FRANCHİSE VEREN’in istediği gün ve saat, tatil günleri de dahil olmak üzere denetleme hakkını saklı tutar.”
12.2. “Ancak FRANCHİSE VEREN’in izin verdiği ölçüde ve izin verdiği markalarla salça, yağ, su, yeşillik gibi çiğköfte üretimine konu olan malzemeleri kendisi temin edebilir. “
12.3. “FRANCHİSE ALAN, bu maddede belirtilen yasaklara uyulmadığı takdirde FRANCHİSE VEREN’e 50.000 USD cezai şart olarak tazminat ödemeyi kabul ve taahhüt eder.”
“CEZA GEREKTİREN DURUMLAR” başlığını taşıyan 14. Maddesinin ;
14.13. “FRANCHİSE ALAN genel temizlik ve genel hijyen kurallarına uymakla yükümlüdür. Satış ve üretim yerinde tezgah, tezgah iç ve dolapları, tezgah altı, görseller, camlar, duvar, tabanlar vs. hergün hijyen sağlayan Malzemelerle temizlenir. Günün hiçbir saatinde genel temizlik ve hijyen kurallarına aykırı kir, leke olmaz, iş dışı malzemeler satış yada üretim yerinde yer alamaz. Kapalı dolaplara kadar düzensizlikten kaçınılır. Bu maddedeki kuralların ihlali halinde 200 USD, her seferinde olmak üzere ceza kesilir. “
14.14. “FRANCHİSE ALAN ve tüm elemanları FRANCHİSE VEREN tarafından yazılı ve sözlü bildirilen kılık kıyafet yönetmeliğine uygun çalışır. Kılık ve kıyafet her ütülü, lekesiz ve kirsiz olur. Bunun dışında FRANCHİSE ALAN’ın personeli her gün yüz tıraşı olmak zorundadır. Saç, ense tıraşı her zaman kabul edilebilir uygunlukta olmalıdır. Pantolon ütüsü ile ayakkabı temizliğine gerekli hassasiyet ve özeni Bu maddedeki kuralların ihlali halinde 100 USD, her seferinde olmak üzere ceza kesilir.”
“SÖZLEŞMENİN SONA ERMESİNİN NETİCELERİ” başlığını taşıyan 19. Maddesinin ;
19.1. “İşbu sözleşmenin herhangi bir sebeple sona ermesi veya feshi, tarafların önceki hak ve yükümlülüklerini ortadan kaldırmaz. Sözleşme bitiminden sonra dahi sözleşme sırasında yapılan bir işleme mebni yükümlülüklerinin devam ettiğini FRANCHİSE ALAN kabul ve taahhüt eder.”
19.5. “FRANCHİSE ALAN işbu sözleşmenin herhangi bir sebeple feshi veya yenilenmemesi halinde, … konseptindeki hiçbir ürünü aynı veya farklı bir işyerinde imal edemez, satamaz, sattıramaz, bu şartı işin başında kabul ve taahhüt eder. Bu maddenin ihlal edilmesi halinde 50.000 Euro tazminat ödemeyi hiçbir ihtara gerek kalmaksızın kabul ve taahhüt eder.”
“ÜCRET VE ÖDEMELER” başlığını taşıyan 24. Maddesinin;
24.1. “24.1. Franchise Alan, FRANCHİSE VEREN Franchise Sistemi kapsamında kendisine tanınan hakların karşılığı olarak FRANCHİSE VEREN’e her yıl için 500 TL + KDV (beş yüz TL + KDV.) “Franchise Ücreti” (Initial Fee) ödeyecektir.”
Şeklinde düzenlemelerini içermekte olup somut uyuşmazlık nezdinde işbu hükümler uyarınca uyuşmazlık neticelendirilecektir.
İşbu davaya konu edilen icra takibine dayanak yapıldığı beyan edilen ve bilirkişiler tarafından tespit edilmiş olan 192752, 192743 ve 192754 numaralı faturalar ayrı ayrı incelendiğinde;
… Nolu Faturanın; … Caddesi, … Karşısı … Şubesi – Franchise Sözleşmesinin 9.3. Maddesi ( 6 adet) 6.167,44 TL + Franchise Sözleşmesinin 24.1. Maddesi (6 adet) 3.000,00 TL + %18 KDV olmak üzere toplam 10.841, 18 TL tutarında düzenlenmiş olduğu,
… Nolu Faturanın; … İşhanı … Şubesi – Franchise Sözleşmesinin 9.3. Maddesi ( 6 adet) 6.167,44 TL + Franchise Sözleşmesinin 24.1. Maddesi (6 adet) 3.000,00 TL + %18 KDV olmak üzere toplam 10.841, 18 TL tutarında düzenlenmiş olduğu,
… Nolu Faturanın; Franchise Sözleşmesinin 14.13. Mad. (2 adet) 1.040,72 TL + Franchise Sözleşmesinin 14.14. Mad. (2 adet) 520,36 TL + Franchise Sözleşmesinin 12.13. Mad. 130.090,00 TL + KDV olmak üzere toplam 155.348,27 TL üzerinden düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
İşbu davaya konu edilen … nolu fatura içeriğinde talep edilmiş olan sözleşmenin 12.13. Maddesi uyarınca tazminat talebinin aynı zamanda … Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2016/… Esas sayılı (öncesi ….Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/… Esas sayılı dosyası) dosyasında da talep edilmiş olduğu, işbu ile davacının icra takibine konu etmiş olduğu alacağının bir kısmının ( 130.090,00 TL 12.13. Madde uyarınca cezai şart bedeli + 23.414,20 TL KDV = 153.506,20 TL’sinin) eldeki davadan daha önce açılan davada öne sürülerek talep edilmiş olması sebebi ile derdest olduğu görülmekle bu miktar yönünden davacının davasının derdestlik yönünden usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Derdestlik kararı akabinde davacının işbu davaya konu ettiği ve mahkememizce incelenebilecek olan alacak kalemleri ; 10.841, 18 TL tutarındaki 192752 ve 10.841,18 TL tutarındaki … numaralı fatura (9.3. Madde – reklam bedeli + 24.1. Madde – franchise bedeli) ile 192754 numaralı faturanın Franchise Sözleşmesinin 14.13. Mad. (2 adet) 1.040,72 TL + Franchise Sözleşmesinin 14.14. Mad. (temizlik ihlallerine ilişkin düzenlemeler) (2 adet) 520,36 TL + %18 KDV’si 280,91 = 1.841,99 TL’lik kısmını oluşturmaktadır.
İtirazın iptali davalarında alacaklının, İİK m.67 uyarınca borçlunun süresi içerisinde icra dosyasına yapmış olduğu itirazının, kendisine tebliği tarihinden itibaren bir sene içerisinde genel mahkemelere yapacağı başvuru üzerine genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat etmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup sürenin başlaması için borçlunun itirazının alacaklıya tebliği zorunludur. İşbu dava dosyasının temelini teşkil eden icra dosyasında yapılan kontrolde borçlunun süresi içerisinde icra dosyasına yapmış olduğu itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği görülmüştür. Bu nedenle davacının açmış olduğu davasının süresinde olduğu kabul edilmekle yargılama yapılmıştır.
… Mahkemesi … . Hukuk Dairesinin 2021/… Esas, 2023/… Karar Sayılı, 22/02/2023 Tarihli kaldırma ilamında her ne kadar sözleşmenin feshinin tartışılması gerektiği belirtilmiş ise de bu davada yargılama yapılacak alacak kalemlerinin sözleşmenin devamı süresine ait reklam bedeli (9.3. madde), franchise bedeli (24.1. Madde), temizlik ihlallerine ilişkin (14.13. Madde ve 14.14. Madde) düzenlemelerden kaynaklanmakta olduğu; sözleşmenin feshinden sonra doğmuş yahut doğacak alacak kalemlerinin davanın konusunu oluşturmadığı; sözleşmenin feshinden sonra dahi tarafların sözleşme ilişkisi içerisinde doğmuş alacaklarını talep edebilecek olması sebebi ile sözleşmenin feshinin haklı yahut haksız olmasının mahkememizce irdelenmesinde hukuki bir yararın bulunmadığı görülmekle bu husus inceleme konusu yapılmaksızın yukarıda belirtilmiş olan alacak kalemleri bakımından davacının alacaklı olup olmadığı hususunda irdeleme yapılmıştır.
Kaldırma kararı öncesinde bilirkişi heyetinden alınan kök ve ek raporlarda özetle davacı davacı tarafından davalı hakkında düzenlenmiş olan faturalardaki reklam bedeli ve franchise ücretinin sözleşmenin yürürlükte kaldığı 6 yıllık süreç içerisinde her ne kadar ayrı ayrı her yılın USD = TL karşılığı baz alınarak düzenlenmesi gerekmekte ise de davacı tarafta son yılın hesabına göre düzenlendiğinin tespit edilerek her yıl bazında ayrı ayrı hesaplama yapıldığında davacının KDV dahil 10.448,87TL reklam katılım bedeli ve 13.060,94TL franchise bedeli olmak üzere toplam 23.509,81TL talep edebileceği hesaplanmış olup işbu hesabın davaya konu edilen 192752 ve 192753 numaralı faturalara ilişkin olması ve davacının işbu faturaları ayrı ayrı 10.841,18 olmak üzere toplam 21.682,36 TL üzerinden düzenlemiş olması sebebi ile taleple bağlı kalındığında işbu tutar olan 21.682,36 TL üzerinden … ve … numaralı faturalar sebebiyle alacak isteminde bulunabileceği kanaatine varılmıştır.
Taraflar arasındaki Franchise sözleşmelerinde, franchise veren davacının marka olmuş ” … ” ürününü franchise alan davalının kendi işletmesinde pazarlama hakkı tanıdığı, böylece davalı işletmesinde, davacının ticari markası, işaretleri ve sembolleri altında faaliyet gösterme imtiyazını kazanırken, davacının kendisine ait markasını kullanılmasını denetleme hakkı kazandığı görülmüştür.
Eldeki davada uyuşmazlık konusunu oluşturan … numaralı faturada düzenlenen davalının sözleşmede belirlenen temizlik kurallarının ihlali sebebi ile KDV dahil toplam 1.841,99 TL’lik alacak talebi bakımından yapılan incelemede; davacı tarafından dosyaya sunulan … Noterliğine ait 21/05/2015 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamenin incelenmesi sonucunda yapılan denetim sonucunda uygulanan cezai şartların ve eksikliklerin giderilmesi için davalıya verilen sürelerin olduğu görülmüştür. İhtarnamenin ekinde ise düzenlenen tutanaklara yer verilmiştir. 16/05/2015 tarihli ve davalının çalışanı olduğu iddia edilen … ‘nin imzasını taşıyan tutanakta davalının … Caddesindeki şubesinde kılık kıyafet standartlarına uyulmadığı, hijyen kurallarına uyulmadığı, aynı tarihli diğer bir tutanakta … şubesinde denetim yapıldığı, tutanakta kılık kıyafet standartlarına uyulmadığı, tadilat ihtiyacının giderilmediğinin ifade edildiği, bu tutanakta da şube personeli olduğu iddia edilen … ve … ‘nin imzasının olduğu görülmüştür. Söz konusu tutanaklar incelendiğinde tutanakların denetime elverişli olmadığı, hangi hususların ne şekilde ihlal edildiği konusunda yeterli açıklık bulunmadığı görülmekle davacının sözleşme kapsamında temizlik şartlarının ihlal edilmesi sebebi ile cezai şart talebi bakımından ispat koşullarının oluşmadığı görülmekle bu alacak kalemi yönünden talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafça, işbu dava açılmadan önce davalıya gönderilmiş olan … Noterliğine ait 21/05/2015 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesinin içeriğinde birden fazla alacak kalemi bakımından cezai şart kesildiğinin yahut kesileceğinin bildirildiği, söz konusu alacak kalemlerinin sözleşme kapsamında yabancı para cinsinden belirtilmiş olmasına rağmen hangi tarihteki kur üzerinden TL’sinin talep edileceğinin davalıya bildirilmemiş olduğu, nitekim işbu davaya konu edilmiş olan 3 faturadan sadece … nolu faturanın davalıya tebliğ edilmiş olduğu görülmekle davacı tarafından icra takibinden önce davalının usulüne uygun temerrüde düşürülmediği kanaatine varılarak davacının takip öncesi işlemiş faize ilişkin isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
…. İcra Müdürlüğünün 2015/… Esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden dosyamızın içerisine alınmakla yapılan incelemede davacı alacaklı vekili tarafından 30.09.2015 tarihinde UYAP sisteminden icra dosyasına sunulan beyan dilekçesinde “Borçlu iş bu dosya borcuna istinaden; 04.08.2015 Tarihinde 9.004,00 TL. ve 07.08.2015 Tarihinde 994,00 TL olmak üzere toplamda 9.998,00 TL haricen tarafımıza ödenme yapmıştır. Yapılan ödemenin dosya borcundan düşülmesini talep ederiz.” şeklinde talepte bulunmuş olduğu görülmekle takip tarihi olan 25.06.2015 tarihinden sonra ancak işbu davanın tarihi olan 13.04.2016 tarihinden önce yapılan haricen ödemeler olduğunun bildirilmiş olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizin işbu dosyası ile benzer mahiyette bulunan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2020/(19)11-445 Esas, 2022/1077 Karar Sayılı, 29.06.2022 Tarihli “… Sonuç itibariyle; icra takibinden sonra ve itirazın iptali davası açılmadan önce borçlu tarafından ödeme yapılması hâlinde, yapılan bu ödeme düşüldükten sonra kalan miktar üzerinden dava açılması gerekir. Dolayısıyla takipten sonra, ancak davanın açılmasından önce yapılan ödemeler yönünden dava açılmasında davacı tarafın hukukî yararı bulunmamaktadır. Takipten sonra, ancak davadan önce yapılan kısmi ödeme miktarı bakımından dava açılmasında hukukî yarar bulunmadığından dava reddedilse veya kısmi ödeme miktarınca dava açılmasa bile, kısmi ödemenin yapıldığı icra takibi kendi yasal prosedürü içerisinde devam edecek, hatta asıl borç ortadan kalksa bile faiz ve fer’îleri yönünden takip sürebilecek, salt bu nedenle icra dosyasının kapanmasından söz edilemeyecektir.
Nitekim aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulunun 19.10.2011 tarihli ve 2011/19-532 E., 2011/640 K., 23.05.2018 tarihli ve 2017/19-910 E., 2018/1111 K., 22.11.2018 tarihli ve 2017/19-822 E., 2018/1754 K. sayılı kararlarında da benimsenmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında 16.02.2010 tarihinde … İcra Müdürlüğünün 2010/… E. sayılı icra dosyasında, cari hesap alacağına dayanılarak 59.365,99TL asıl alacak, 2.600TL işlemiş faiz toplamı 61.965,99TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatılmış, ödeme emrinin davalıya 17.02.2010 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine, davalı borçlu tarafından 22.02.2010 tarihinde borcun tamamına itiraz edilmiş, aynı gün asıl alacak miktarı olan 59.365,99TL davacının banka hesabına havale edilerek haricen ödenmiştir.
Dava dilekçesi incelendiğinde, icra takibine yapılan itirazdan sonra asıl alacağın haricen ödendiğinin davacı tarafından da kabul edildiği anlaşılmakta olup, icra takibinde gösterilen asıl alacak miktarının haricen ödendiği ihtilafsız olduğu hâlde, ödenen asıl alacak miktarı da harca esas değer olarak gösterilerek eldeki itirazın iptali davası açılmıştır.
Az yukarıda da açıklandığı üzere itirazın iptali davasında, icra takibinden sonra, ancak itirazın iptali davası açılmadan önce yapılan ve ihtilafsız olan ödemeler yönünden davacı alacaklının itirazın iptalini talep etmesinde hukukî yararı bulunmamaktadır. Bu nedenle itirazın iptali davası açılmadan önce ödenen asıl alacak miktarı yönünden davacının dava açmasında hukukî yararı bulunmadığından, asıl alacak miktarı yönünden itirazın iptali isteminin reddi gerekir.
Ne var ki, icra takibinde talep edilen asıl alacak miktarı dava tarihinden önce ödenmiş olmakla birlikte davalı tarafça asıl alacak miktarı haricen ödenmiş olup, davanın dayanağı takibe davalı borçlu tarafından itiraz edilerek icra takibinin durması sağlanmış olduğundan ve mahkemece itirazın iptali yönünde bir karar verilmediği sürece icra müdürlüğünce takip dosyasında alacaklı istemi yönünden herhangi bir işlem yapılamayacağından, icra takibinde istenen alacağın fer’îleri ve icra giderleri yönünden davacının dava açmakta hukukî yararı bulunmaktadır. Ancak bu talepler hakkında mahkemece hesap yapılmayarak bu taleplere ilişkin olarak itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi ve bu taleplerin icra müdürlüğünce yapılacak dosya hesabında nazara alınmasına yönelik hüküm kurulması gerekirken, bilirkişi raporu alınarak ödenen miktarın BK’nın 84. maddesi uyarınca öncelikle asıl alacağın fer’îlerinden düşülmek suretiyle kalan kısım yönünden itirazın iptaline karar verilmesi yerinde değildir…” şeklindeki gerekçeli ilamı da göz önünde bulundurulduğunda neticeten işbu davada davacının davalıdan … ve … numaralı faturalardan kaynaklı olarak toplam 21.682,36 TL üzerinden talepte bulunabileceği kanaatine varılmakla davadan önce haricen ödemesi yapılan asıl alacak miktarı olan 9.998,00 TL yönünden davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının dava dilekçesi ile borçlunun %20’den aşağıda olmamak üzere inkar tazminatı ödemesine hükmedilmesi yönündeki talebi değerlendirildiğinde İİK m. 67 hükmü uyarınca davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksızlığına karar verilmiş olması ve alacağının likit olması gerekmekte, kural olarak davalı borçlunun kötü niyetli olması şartı aranmamaktadır. Somut olayda davacının davasında haklı olduğu, davalının haksız olarak takibe itiraz etmiş olduğu anlaşılmakla davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmekle asıl dosya bakımından mahkememizce kabulüne karar verilen icra dosyasındaki dava tarihi itibari ile asıl alacak tutarı olan 11.684,36 TL’nin %20’si oranında olan 2.336,87 TL’nin icra inkar tazminatı olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Davalının kötüniyet tazminatı talebinin değerlendirilmesinde ise ; İİK m. 67/2 hükmü uyarınca kötüniyet tazminatı, itirazın iptali davası reddedilince alacaklının takibinde haksız ve kötüniyetli görülmesi durumunda borçlunun istemi üzerine alacaklı aleyhine hükmedilen tazminattır. Kötüniyeti ispat yükü borçludadır, zira TMK m.2 hükmü uyarınca iyiniyetin varlığı asıldır. Yapılan kontrolde davacının açmış olduğu işbu davasında 153.506,20 TL’si bakımından derdestlik nedeniyle usulden reddine, 9.998,00 TL’si bakımından haricen ödeme bakımından davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine, bakiyesi yönünden (192754 nolu faturanın 1.841,99 TL’lik kısmı ve takip öncesi işlemiş 1.731,51 TL faiz talebi toplamı olan 3.573,50 TL bakımından) ise davasının esastan reddine karar verilmiş ise de davalı aleyhine başlatılan takipte davalı tarafından davacının kötüniyetli olduğu ispatlanamamış olması nedeni ile davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklanmış olduğu üzere;
Davacının davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile;
1-Davalının … İcra Müdürlüğünün 2015/… Esas sayılı icra takibine vaki itirazının KISMEN İPTALİ ile takibin 11.684,36 TL asıl alacak üzerinden kaldığı yerden devamına,
-Asıl alacak miktarına tamamen ödeninceye kadar asıl alacağa 07/08/2015 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
-Takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 21.682,36 TL alacak isteminde bulunabilecek olması sebebiyle işbu asıl alacak miktarına tahsil tarihine kadar avans faizi uygulanmasına, takip tarihinden sonra iş bu davadan önce 04.08.2015 Tarihinde 9.004,00 TL ve 07.08.2015 Tarihinde 994,00 TL olmak üzere haricen asıl alacak kalemi olarak yapılan toplam 9.998,00 TL ödemenin icra müdürlüğünce infaz aşamasında değerlendirilmesine,
-Davacının takip öncesi işlemiş faiz ve fazlaya dair isteminin reddine,
2-Davacının icra takibine dayanak yapmış olduğu … nolu faturanın ( 130.090,00 TL – 12.13. Madde uyarınca cezai şart bedeli + 23.414,20 TL KDV = ) 153.506,20 TL’sinin derdestlik nedeniyle usulden reddine,
3-İcra takibinden sonra ancak işbu dava açılmadan davalı tarafından yapılan 9.998,00 TL haricen ödeme bakımından davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine,
4-Davalının haksız itirazları nedeniyle işbu davada mahkememizce kabulüne karar verilen asıl alacak tutarı olan 11.684,36 TL’nin %20’si oranında olan 2.336,87 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalının davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi talebinin REDDİNE,
6-Alınması gerekli olan toplam 798,16-TL karar ilam harcından dava açılırken başlangıçta peşin olarak alınan 2.129,44-TL harçtan mahsubu ile artan 1.331,28-TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 2.129,44-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 33,50-TL (başvurma, vekalet harcı) davetiye, posta gideri: 756,15-TL, bilirkişi ücreti: 2.195,50TL olmak üzere toplam: 2.985,15-TL yargılama giderinin %7 kabul-red oranı üzerinden hesaplanan 208,96-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanının davacı üzerine bırakılmasına,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 11.684,36-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 26.455,40-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Davalı tarafından sarf edilen toplam 91,50-TL yargılama giderinin %7 kabul-red oranı üzerinden hesaplanan 85,10-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalanının davalı üzerine bırakılmasına,
12-Taraflarca yatırılan gider avansın arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile … Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/10/2023
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
* İş bu karar 5070 Sayılı Kanun hükümlerine göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.