Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/346 E. 2023/783 K. 31.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/346 Esas
KARAR NO : 2023/783
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/05/2023
KARAR TARİHİ : 31/10/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin işletme hakkına sahip olduğu köprü ve otoyollardan davalı tarafça … plakalı araçlar ile 20/09/2016 – 30/10/2017 tarihleri arasında ücret ödemeksizin geçiş yapıldığını, geçiş ücretlerinin geçiş tarihinden itibaren 15 gün içerisinde ödenmemesi nedeniyle geçişlerin ihlalli geçiş olduğunu, doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen ihlalli geçiş tutarları ve yasadan kaynaklı para cezalarının tahsili amacıyla … İcra Dairesi’nin 2017/… Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, söz konusu takibe davalı tarafından itiraz edildiğini, takibin durduğunu beyanla icra takibine yapılan itirazın iptalini, davalı aleyhine yüzde %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmış olup davalı tarafından süresi içerisinde dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi verilmediği anlaşılmakla HMK M.128 hükmü uyarınca işbu davalının dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaları inkar etmiş sayılmasına karar verilerek yargılama yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, davalının işleteni olduğu araçların davacının işlettiği otoyoldan geçiş ücretlerini ödemediği iddiasıyla davalı aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Somut olayda davacı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan dava dilekçesinde özetle; davalıya ait … plakalı araçlar ile 20/09/2016 – 30/10/2017 tarihleri arasında ücret ödenmeksizin davacının işletmesini yapmış olduğu … ’ndan geçiş yaptığını, bu ücretlerin tahsili amacıyla davalı aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dosyası üzerinden 2.815,75 TL asıl alacak, 180,75 TL işlemiş faiz ve 32,54TL işlemiş faizin KDV’si olmak üzere toplamda 3.029,04 TL üzeriden takibe girişildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla davalının itirazın iptali istemi ile işbu davanın açılmış olduğu görülmüştür.
Davacı vekili 26/07/2023 tarihli dilekçesinde; huzurunda takibi yapılan davaya konu icra takibinden borcun tahsil edildiğini, huzurda görülmekte olan işbu davanın konusuz kaldığını, konusuz kalan işbu dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini, davalının davanın açılmasına sebebiyet vermesi nedeniyle arabuluculuk ücretini, bakiye karar harcının davalıya yükletilmesine bu doğrultuda karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan kontrolde davaya konu icra takibine konu borcun ödendiğinin beyan edilmiş olması ve bu doğrultuda karar verilmesinin talep edilmiş olduğu görülmekle yargılama yapılmasını gerektirir bir uyuşmazlık konusunun kalmadığı görülmekle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
6100 sayılı HMK’nın “Esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri” başlıklı 331. Maddesinin 1. Fıkrasının “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” şeklindeki düzenlemesi uyarınca davanın açılmasına hangi tarafın sebebiyet verdiği hususu incelenmesi gerekmektedir.
Sıfat, dava konusu kılınan sübjektif hakla davanın tarafları arasındaki ilişkiyi ifade eder ve dava dilekçesinde davacı ve davalı olarak gösterilmiş kişilerin maddi hukuk bakımından gerçekten hak sahibi veya yükümlü konumunda bulunup bulunmadığına ilişkin bir kavramdır (Tanrıver, Süha: Medeni Usul Hukuku, C. I, … 2016, s. 512). Davacı tarafta yer alan taraf için aktif dava sıfatı, davalı tarafta yer alan taraf için pasif taraf sıfatından söz edilebilir. Uygulamada, “sıfat” yerine “husumet” terimi de kullanılmaktadır. Sıfat, dava şartı olmayıp, itirazdır. Çünkü bir kimsenin hak sahibi veya borçlu olup olmadığı davanın esasına girildikten sonra tespit edilebilir. Ancak sıfat bir itiraz olduğundan, hâkim diğer itirazlar gibi taraf sıfatını da dava dosyasından anlayabildiği sürece kendiliğinden nazara alır. Sıfat, davada taraflardan birinin davaya konu subjektif dava hakkının bulunup bulunmadığı ile ilgili bir husustur. Tarafların sıfatının yargılama sonuna kadar devam etmesi zorunludur. Bu husus mahkemece re’sen göz önünde bulundurulmalıdır. Bir davada, taraflardan birinin, davacı ya da davalı sıfatının (aktif ya da pasif husumet ehliyetinin) olmadığı belirlenirse, artık bu davanın esasının çözümüne girilmeden, davanın husumet yokluğundan reddi gerekir. Bir kişinin belli bir davada davacı ya da davalı sıfatını haiz olup olmadığı şeklinde nitelendirilen husumetin ileri sürülme zamanı yasa ile kabul edilen bir ilk itiraz olmadığı gibi, davalı tarafından ileri sürülmesi gerekli bir def’î de değildir. Davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün veya mahkemece vakıf olunduğu takdirde re’sen nazara alınması gerekli hukukî bir durumdur (Kuru, Baki: Medeni Usul Hukuku El Kitabı, C. I, … 2020, s. 331 vd.; Yargıtay HGK, 24/06/2021, E. 2017/1-1270, K. 2021/846 , §§16-17)
Yargılama esnasında davaya konu … plakalı araçlar aktif pasif tüm maliklerini gösterir tescil kayıtları … iden celp edilmekle yapılan incelemede söz konusu araçların 20/09/2016 – 30/10/2017 tarihleri arasında davalı … Limited Şirketi adına kayıtlı olduğu, işbu hali ile ihlalli geçiş yapıldığı iddia edilen tarihler itibari ile araçların davalı şirket adına kayıtlı olduğu, davanın açılmasına davalının sebebiyet vermiş olduğu görülmüş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklanmış olduğu üzere;
1-Davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 269,85TL karar ilam harcından başlangıçta peşin olarak alınan 179,90TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 89,95-TL karar ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 385,40-TL ( başvurma, vekalet harcı ve peşin harç) davetiye, posta gideri: 104,25-TL olmak üzere toplam: 489,65-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.560,00TL’nin yargılamaya sebebiyet verdiğinden davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça vekalet ücreti talep edilmediğinden vekalet ücreti konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, HMK madde 341 hükmü uyarınca KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/10/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

* İş bu karar 5070 Sayılı Kanun hükümlerine göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.