Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/302 E. 2023/855 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/302 Esas
KARAR NO : 2023/855
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 04/05/2023
KARAR TARİHİ : 23/11/2023

DAVA: Davacı vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde, Müvekkilinin, … Limited Şirketi, … Limited Şirketi ve S.G.K Başkanlığını hasım göstererek … İş Mahkemesi nezdinde 2023/… E. Sayılı dosya ile hizmet tespit davası açtığını ancak … Ticaret Limited Şirketi adli şirketin ticaret sicilinden resen terkin edildiğini yapılan yargılamada öğrenildiğini, İş mahkemesinde açılan davada taraf teşkilinin sağlanması açısından … İş Mahkemesince taraflarına, işbu davayı açmak için mehil verildiğini, işbu davada ihyası istenen … Limited Şirketi adlı şirketin ticaret sicilinden terkin edilmeden önceki
merkez adresinin … Mevkii … Cad. No…. …/istanbul olduğunu, ihyası talep edilen şirketin ticaret sicilinde resen terkin ediliğinden ötürü husumetin sadece ticaret sicil müdürlüğüne yöneltildiğini belirterek …nün sicilinde kayıtlı … Dış Ticaret Limited Şirketi unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde, müvekkili … nün, 6102 Sayılı TTK m. 32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, Müvekkili … nün re’sen terkin işlemi, “6102 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi”, “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesi”, “6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 20/1 maddesi” ve “Anonim ve Limited Şirketlerin Sermayelerini Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine ve kuruluşu ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğ’in 7. maddesi” kapsamında olup, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle müvekkili ticaret sicili müdürlüğünün yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, re’sen terkin işlemi hukuka ve kanuni prosedüre uygun olduğu gibi, davacı tarafça re’sen terkin işleminin eksik veya usulsüz olduğuna dair bir iddiayı ileri sürmediğini, İddia ve talebin, … İş Mahkemesi nezdindeki davanın (Dosya No: 2023/… E.) sonuçlandırılmasına, taraf teşkilinin sağlanmasına dayandığını, İşbu nedenle müvekkili Müdürlük aleyhine isnat edilebilecek bir kusur ve sorumluluk bulunmadığını, gerek re’sen terkin işlemlerinin kanuna uygun olması gerekse de geçici madde 7/2’ye aykırı bir durum bulunmadığı gibi müvekkili müdürlüğün davanın açılmasına sebep olduğundan bahsedilemeyeceğini belirterek müvekkili müdürlük aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde: müvekkilinin dahili dava yoluyla davaya dahil edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğnuu, müvekkili açısından davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, dava konusu talebin hak düşürücü süre içerisinde ileri sürülmediğini belirterek kabul anlamına gelmemekle birlikte, dava konusu iddiaların hak düşürücü geçtikten sonra ileri sürülmesi nedeniyle reddine, davacı tarafından haksız, dayanaksız ve gerçek dışı iddia ve taleplerle açılmış işbu davanın ve içeriğindeki tüm taleplerin esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde: Müvekkilinin davaya dahil edilmesine dair HMK’da bir usul bulunmadığını, bu yönüyle müvekkilinin davaya dahil edilmesi yoluyla husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, İhyası istenilen şirketin merkezinin Bakırköy Adliye çevresinde olup, yetkili Ticaret Mahkemeleri Bakırköy Ticaret Mahkemeleri olduğunu belirterek haksız ve usulsüz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE: Dava, şirketin ihyası istemine ilişkindir.
İlgili şirketin sicil kaydı alınıp incelendiğinde; …nce 07/07/2014 tarihinde sicil kaydının resen terkin edildiği görülmüştür.
TTK nın geçici 7. maddesine göre bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 2 yıl içinde aşağıdaki halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicilinden kayıtlarının silinmesi, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır denilerek ilgili durumlar aynı maddenin a – e bentleri arasında sayılmıştır.Aynı maddenin 2. Fıkrasına göre davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanamaz denilmektedir. Aynı maddenin 15. Bendinde ise ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
TTK geçici 7. Maddenin 4a ve 4b bentlerinde ” (4) Ticaret sicili müdürlüklerince;a) Kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. İlan, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçer. Ayrıca anılan ilan, bildirici niteliği haiz olarak ilgili ticaret ve sanayi odası veya ticaret, sanayi ya da deniz ticaret odasının internet sitesinde aynen yayımlanır.b) 559 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermaye artırımında bulunmayarak münfesih olan şirketlere yapılacak ihtarda; ortaklarından, yönetici veya denetçilerden ya da müdürlerinden tebliğ tarihinden itibaren iki ay içinde tasfiye memurunun bildirilmesi, aksi takdirde, bu madde hükümlerine göre ticaret sicili kayıtlarından unvanın silineceği, şirkete ait malvarlığının unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal edeceği ve bunun kesin olduğu açıkça yazılır.” denilmektedir.
TTK geçici 7. Maddesinin 15 nolu bendinde ” Bu maddede düzenlenmeyen hususlarda ilgili kanun ve esas sözleşmelerde öngörülen usullere göre hareket edilir. Bu madde gereğince tasfiye edilmeksizin unvanı silinen şirket veya kooperatiflerin ortaya çıkabilecek malvarlığı, unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal eder. Hazine bu şirket ve kooperatiflerin borçlarından sorumlu tutulmaz. Tasfiye memurlarının sorumlulukları konusunda, özel kanunlardaki sorumluluğa ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun veya Kooperatifler Kanunu hükümleri uygulanır. Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” denilmektedir.
İhyası istenen şirketin 07/07/2014 tarihinde resen terkinine karar verilmiş olup dava tarihi itibariyle 5 yıllık sürenin geçtiği görülmüştür.
… Mahkemesi … Hukuk dairesine ait 2021/… Esas 2021/… Karar nolu ilam incelendiğinde, “……Mahkemece, adına kayıtlı araç bulunan şirketin terkin tarihinden itibaren beş yıllık yasal sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın hak düşürücü süreden sonra açılması nedeniyle reddine karar verilmiştir. TTK’nın geçici 7.maddesinin 15.fıkrasının son cümlesinde, ticaret sicilden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanların haklı sebeplere dayanarak, silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebileceği düzenlenmiştir. Anılan fıkranın ikinci cümlesinde ise bu maddeye göre tasfiye edilmeksizin unvanı silinen şirket veya kooperatiflerin ortaya çıkabilecek mal varlığı, unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal eder düzenlemesi bulunmaktadır. Somut olayda, şirketin 31/07/2013 tarihinde sicil kaydının resen silindiği, şirket ortağı tarafından beş yıllık yasal süre geçtikten sonra ihya talep edildiği açıktır. Ancak, yasal düzenlemeye göre on yıllık sürenin dolmaması nedeniyle şirkete ait aracın Hazineye intikal etmesi koşulu gerçekleşmemiştir. Bu durumda, şirketin, ortada tasfiyesi gerekli bir mal varlığı bulunduğundan yasa koyucunun amacı doğrultusunda uyuşmazlığın çözülmesi gerekir. Yasa maddesinde, terkinden itibaren beş yıllık sürede ihya talep edilebileceği belirtilmesine karşın, şirketin mal varlığının on yıl sonra Hazineye intikal edeceği düzenlendiğinden, bulunduğu kabul edilmelidir. Şirkete ait mal varlığının Hazineye intikal etme süresi olan on yıldan önce ne şekilde işlem yapılacağına ilişkin TTK’nın geçici 7. Maddesinde bir düzenleme bulunmaktadır. Ortada bir hukuki düzenleme eksikliğinin mi (kanun boşluğu), yoksa yasa koyucunun bilinçli bir susmasının mı bulunduğunun belirlenmesi önem taşımaktadır. Kanun boşluğu, sorunun çözümüne katkı sağlayacak bir hukuk kuralının bulunmaması şeklinde tanımlanabilir. Ancak, açık bir düzenleme yapılmamış olması her zaman kanun boşluğu anlamına gelmeyebilir. Bir sorun hakkındaki çözüm başka bir alanda düzenlenmiş olabilir. Somut olayda gerek TTK’da gerekse başka mevzuatta düzenleme bulunmadığı gibi konuya ilişkin bir örf ve adet bulunmamaktadır. Hukuki bir sorun hakkında, hukuk sistemi mutlaka bir çözüm üretmek zorundadır. Yasanan bir düzenleme öngörmediği bir sorunun çözümsüz bırakılması düşünülemez. Kanun koyucunun bir konuda düzenleme yapmamış olması, o konuyu olumsuz düzenlemek istediği anlamına gelmez. Bu açıklamalara göre, somut olaydaki uyuşmazlık yönünden bir kanun boşluğunun bulunduğunun ve bu boşluğun, TMK’nın 1.maddesiyle hakime verilen yetki kapsamında doldurulması gerektiği kanaatine varılmıştır. Kanun boşluğunun doldurulmasında, TTK’nın geçici maddesine yansıyan kanun koyucunun iadesinin esas alınması uygun olacaktır. Kanun koyucu, mevcut düzenlemeyle, terkin edilen şirketlerin ortaya çıkacak mal varlıklarının on yıl sonra Hazineye intikal edeceğini kabul ettiğine göre, bu süre dolmadıkça, şirket ortaklarının bu mal varlığı üzerindeki haklarının devam ettiğini kabul etmiş durumdadır. Ortada bir mal varlığı bulunduğuna göre, bu mal varlığının tasfiyesi için şirketin ihyasına karar vermekten başka çözüm bulunmamaktadır. Aksinin kabulü, yasanın düzenlediği on yıllık sürenin anlamsız hale gelmesi sonucunu doğurur. Bu açıklamanın bir sonucu olarak, mal varlığının Hazineye intikal süresi olan on yıllık süre doluncaya kadar ortaya çıkacak mal varlığının tasfiyesi amacıyla ihya talebinde bulunabileceği sonucuna varılmıştır. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusu haklı bulunmuş, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının bu nedenle kaldırılarak yeniden hüküm verilmesi gerekmiştir. Şirketin, adına kayıtlı aracın satış ve bedelinin paylaştırılması istemiyle sınırlı olarak ihyasına karar verilmiş, ancak şirket tasfiyesiz terkin olduğundan, tasfiye memuru atanmamıştır. Şirket, terkin öncesi temsil durumuna göre temsil edilecektir ” denilmiştir.
Terkin tarihinden itibaren dava tarihine kadar 5 yıllık süre geçmiş ise de bir önceki paragrafta yazılı istinaf ilamında da belirtildiği üzere, 5 yıllık süre geçmiş olsa da davaya ek tasfiye hükümlerine göre bakılması gerektiği kanaatine varılmıştır. Bir önceki paragrafta yazılı istinaf ilamında, tasfiye memuru atanmaksızın şirketin terkin öncesi temsil durumuna göre temsil edileceği ile ilgili açıklama yapılmış ise de bu hususun ayrıntılı olarak değerlendirildiği Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 01/03/2017 tarih 2017/11-3184 Esas 2021/1107 karar nolu ilamda da belirtildiği üzere, davaya ek tasfiye hükümlerine göre devam edileceğinden şirkete tasfiye memuru atanması gerektiği kanaatine varılarak, davacının davasının kabulü ile, … İş Mahkemesinin 2023/… esas sayılı dosyasında taraf teşkilinin sağlanması, davanın yürütülmesi, kararın tebliği ve kesinleştirme işlemleri ile kesinleşen kararın infaz işlemleri ile sınırlı olmak kaydı ile …nde … sicil numarası ile kayıtlı … Ticaret Ltd Şti ‘nin ihyasına, İhya edilen şirkete şirketin daha önceki temsilcisi olan … ve …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına, tasfiye memurlarının müşterek yetki ile görev yapmalarına aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacının davasının kabulü ile, … İş Mahkemesinin 2023/… esas sayılı dosyasında taraf teşkilinin sağlanması, davanın yürütülmesi, kararın tebliği ve kesinleştirme işlemleri ile kesinleşen kararın infaz işlemleri ile sınırlı olmak kaydı ile …nde … sicil numarası ile kayıtlı … Dış Ticaret Ltd Şti ‘nin ihyasına,
İhya edilen şirkete şirketin daha önceki temsilcisi olan … ve …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına, tasfiye memurlarının müşterek yetki ile görev yapmalarına,
Karar kesinleştiğinde davacı tarafın yazılı talep etmesi halinde masrafları davacı tarafa ait olmak üzere kararın tescil ve ilanı …ne yazı yazılmasına,
2-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalı tasfiye memurları … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı … yasal hasım konumunda olduğundan davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Dosya adli yardım talepli açılmış olup Mahkememizin 08/05/2023 tarihli ara kararı ile adli yardım talebinin kabulüne karar verilmiş olması nedeniyle 356,25 TL suçüstü ödeneğinden karşılanan tebligat ve tezkere giderinin davalı tasfiye memurları … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
6-Bu dava sebebiyle alınması gerekli olan 269,85 TL başvurma harcı ile 269,85 TL peşin harç toplamı olan 539,70 TL harcın davalı tasfiye memurları … ve … ‘dan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
Davalılar … ve … vekilinin yüzüne karşı davacının yokluğunda , kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
23/11/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

¸