Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/3 E. 2023/643 K. 15.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/3 Esas
KARAR NO : 2023/643
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/01/2023
KARAR TARİHİ : 15/09/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında ticari iş ilişkisi bulunduğunu, cari hesap ekstresi tahsil edilemeyince müvekkili şirket adına…. İcra Müdürlüğünün 2022/… E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, yasal takip aşamasına geçilmiş olduğunu, davalının takibe itiraz ettiğini, borçlunun icra takibine vaki haksız ve kötü niyetli itirazının iptali için dava açma zarureti hasıl olduğunu, davalının….İcra Müdürlüğünün 2022/… E sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının %20’den az olmamak üzere icra-inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmış olup davalı tarafından süresi içerisinde dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi verilmediği anlaşılmakla HMK M.128 hükmü uyarınca davalının dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaları inkar etmiş sayılmasına karar verilerek yargılama yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; Talep, cari hesaptan kaynaklı bakiye alacağın tahsili istemiyle başlatılmış olan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda davacı tarafından davalı aleyhine…. İcra Dairesinin 2022/… Esas sayılı icra takip dosyası üzerinden 43.991,80 TL asıl alacak, 1.385,74 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 45.377,54 TL üzerinden asıl alacağa tahsil tarihine kadar %15,75 TL faiz işletilmek suretiyle takibe girişmiş olduğu, davalının 14.12.2022 tarihli itirazı üzerine takibin durduğu, davacı tarafından işbu itirazın iptali davasının 02.01.2023 tarihinde açılmış olduğu görülmüştür.
İtirazın iptali davalarında alacaklının, İİK m.67 uyarınca borçlunun süresi içerisinde icra dosyasına yapmış olduğu itirazının, kendisine tebliği tarihinden itibaren bir sene içerisinde genel mahkemelere yapacağı başvuru üzerine genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat etmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup sürenin başlaması için borçlunun itirazının alacaklıya tebliği zorunludur. İşbu dava dosyasının temelini teşkil eden icra dosyasında yapılan kontrolde borçlunun süresi içerisinde icra dosyasına yapmış olduğu itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği görülmüştür. Bu nedenle davacının açmış olduğu davasının süresinde olduğu kabul edilmekle yargılama yapılmıştır.
Yargılama esnasında mahkememizin 1 nolu celsesinde taraflara usulüne uygun ihtaratı içerir şekilde uyuşmazlık konusu alacağın incelenebilmesi amacıyla tarafların 2022 yılına ait ticari defterlerini sunmak üzere kesin süre verilmiş olup, söz konusu celseye davalının bizzat katılmaması sebebiyle duruşma tutanağı tebliğ edilerek beyanda bulunmak defter ibraz etmek üzere verilen süreden haber edilmiş ise de verilen kesin süre içerisinde davalı tarafın mahkememize herhangi bir ticari defter, belge ibraz etmediği gibi mahkememizce verilmiş olan kesin süre içerisinde defterlerin yerinde incelenmesi talebinde de bulunmamış olduğu görülmekle işbu hali ile HMK m.222 hükmü uyarınca davalının ticari defterlerini ibrazdan kaçınmış olduğu kanaatine varılmakla yargılama esnasında davacı tarafın ibraz etmiş olduğu ticari defterler ve taraflara ait celp edilen BA- BS formları karşılaştırmalı olarak incelenmek sureti ile bilirkişiden rapor alınmış olup Mali müşavir bilirkişisi tarafından hazırlanılarak mahkememize ibraz edilmiş olan 17.07.2023 Tarihli bilirkişi raporunda özetle;
Davacı 2021 ve 2022 yılları Ticari defterlerinin, 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu,
Davalı yana ait ticari defterlerin inceleme için sunulmamış olduğu,
Davacı ticari defterlerine göre, Davacı tarafından davalı yana 2021 yılında toplam tutarı KDV Dahil 34.189,70 TL olan 26 Adet E-Arşiv Fatura ve 2022 yılında toplam tutarı KDV Dahil 321.020,73 TL olan 102 Adet E-Arşiv Fatura olmak üzere, toplam olarak 2021 ve 2022 yılında KDV Dahil 355.210,43 TL olan 128 Adet E-Arşiv Fatura düzenlenmiş olduğu, düzenlenmiş olduğu, dosyaya flash bellek içinde sunulu 2022 yılı Faturalar incelendiğinde E-Arşiv faturaların üzerinde, davalının “ … .com” mail adresinin yazılmış olduğu, E-Portal üzerinden faturaların bu mail adresine otomatik olarak gönderilmiş olabileceğinin anlaşılmış olduğu, davalı yana 2021 ve 2022 yıllarında düzenlenmiş tüm faturalara ve içeriklerin teslimine dair irsaliye vs teslim belgelerine dosya içeriğinde rastlanmamış olduğu, davacı ticari defterlerine göre, davalı tarafından davacı yana 150.000,-TL çek ödemesi, 126.138,-TL Banka Havale Ödemesi, 200 TL Kredi Kartı Ödemesi, 20.939,78 TL Nakit Ödeme yapılmış olduğu, toplam olarak 297.277,718 TL ödeme yapılmış olduğu, davacının kalan alacak tutarının (355.210,43 TL -297.277,78 TL) 57.932,65 TL olduğu,
Davacı yan tarafından 43.991,80 TL Cari hesap alacağı için icra takibi yapılmış olduğu, davacı ticari defterlerine göre, icra takip tarihi olan 02.12.2022 tarihi itibariyle, davacının davalıdan 57.932,65 TL Alacaklı oldukları, davacı yan tarafından dosyaya sunulu cari hesap ekstresi ile ticari defterlerine kayıt edilmiş cari hesap bakiyesi arasında (57.932,65 TL-43.991,80 TL) 13.940,85 TL Fark olduğu, dosyaya sunulu 2022 yılı cari hesap ekstresi incelendiğinde bu farkın ticari defterler yansıtılmayan tahsilatların ve satışların olmasından kaynaklanmış olabileceğinin değerlendirilmiş olduğu, ancak 2021 ve 2022 yılında davalı tarafından yapılmış tüm ödeme belgelerine ve tüm faturalara ve irsaliyelere ve teslim belgelerine dosya içeriğinde rastlanmamış olduğu, Takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğu,
… tarafından Sayın Mahkemeye gönderilmiş cevap yazısına göre, … ‘un en son sicil kayıtlarına göre gerçek kişi tacir olduğu,
Davacı yan’ın bağlı olduğu … Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından Sayın Mahkemeye 26.01.2023 tarihinde ve Davalı yan’ın bağlı olduğu … Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından Sayın Mahkemeye 25.01.2023 tarihinde gönderilmiş cevap yazı ekleri olan 2022 yılı BA- BS Bildirimlerine göre, tarafların BA BS Bildirimleri arasında fark olmadığı, 2021 yılına ait BA BS Bildirimlerine rastlanmadığı, 2022 yılı BA BS Bildirim limiti olan 5.000,-TL limitin üstünde olan faturaların her iki taraf BA BS Bildirimlerinde bildirilmiş olduğu,
Davacı yan lehine karar alınması durumunda, Davacı yan, icra takip tarihi olan 02/12/2022 tarihinden itibaren asıl alacağına işleyecek değişen oranlarda Reeskont Avans Faizi talep edebileceği,
Mahkememize bildirilmiştir.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir (Bknz. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 2020/297 Esas, 2020/327 Karar Sayılı, 04/06/2020 Tarihli İlamı).
Somut olayda davalının ticari defterlerini incelemeye sunmamış olduğu, tarafların BA- BS bildirimlerinin birbiri ile uyumlu olduğu, görülmüş olup icra takip tarihindeki talep bağlı kalınarak davacının icra takip tarihi itibari ile davalıdan cari hesaptan kaynaklı olarak bakiye 43.991,80 TL alacağının bulunduğu kabul edilmiştir. Kural olarak taraflara karşılıklı edimler yükleyen sözleşmelerde vade açık olarak düzenlenmemiş ise borçlunun temerrüdünden söz edebilmek için alacaklının borçluyu uygun bir süre vererek ifaya devam etmesi gereklidir. Davacı tarafça, işbu dava açılmadan önce davalı usulüne uygun temerrüde düşürülmediğinden ve bu kapsamda dava açılmadan önce davalının temerrüde düşürüldüğüne ilişkin dosya kapsamında herhangi bir delil bulunmadığından davacının asıl alacak isteminin kabulüne, takip öncesi işlemiş faize ilişkin isteminin ise reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının dava dilekçesi ile borçlunun %20’den aşağıda olmamak üzere inkar tazminatı ödemesine hükmedilmesi yönündeki talebi değerlendirildiğinde İİK m. 67 hükmü uyarınca davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksızlığına karar verilmiş olması ve alacağının likit olması gerekmekte, kural olarak davalı borçlunun kötü niyetli olması şartı aranmamaktadır. Somut olayda davacının davasında haklı olduğu, dava konusu asıl alacağın fatura alacağından kaynaklı olması sebebiyle likit olduğu ve davalının haksız olarak takibe itiraz etmiş olduğu anlaşılmakla davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmekle icra dosyasında asıl alacak tutarı olan 43.991,80 TL’nin %20’si oranında olan 8.798,36 TL’nin icra inkar tazminatı olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının DAVASININ KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile; davalının …. İcra Dairesinin 2022/… Esas sayılı icra takip dosyasına vaki İTİRAZININ KISMEN İPTALİ ile; takibin 43.991,80 TL asıl alacak üzerinden ve işbu asıl alacağa tahsil tarihine kadar %15,75’i aşmamak kaydıyla avans faizi uygulanmak koşuluyla devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2-Davalının haksız itirazları nedeniyle asıl alacak tutarı olan 43.991,80-TL’nin %20’si oranında olan 8.798,36-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli olan 3.005,08-TL karar ilam harcından başlangıçta dava açılırken peşin olarak alınan 548,05-TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 2.457,03‬-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 548,05-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 205,5‬0-TL (başvurma, vekalet harcı) davetiye, posta gideri:195,00-TL, bilirkişi ücreti: 1.800,00TL olmak üzere toplam: 2.200,50-TL yargılama giderinin %97 kabul-red oranı üzerinden hesaplanan 2.134,48-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanının davacı üzerine bırakılmasına,
6-Davacı yargılama esnasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 3.120,00-TL nin %97 kabul-red oranı üzerinden hesaplanan 3.026,40-TL’nin davalıdan alınarak, 93,60TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansın arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile … Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/09/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

* İş bu karar 5070 Sayılı Kanun hükümlerine göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.