Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/291 E. 2023/942 K. 20.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/291 Esas
KARAR NO : 2023/942
DAVALI : HASIMSIZ
DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ : 27/04/2023
KARAR TARİHİ : 20/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davaya konu 3 adet çekin keşidecisi tarafından lehtar müvekkile yurtiçi kargo aracılığıyla gönderildiğini, bahse konu … takip numaralı içinde çek asıllarını barındıran kargo paketinin lehtar müvekkile ulaşmadığını, çeklerin kargo transfer sürecinde kaybolduğunu, kimlerin eline geçtiğinin bilinmediğini, bu yüzden söz konusu senetler hakkında hak kaybına uğramamak adına ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini, mahkememizce yapılacak yargılamada yaklaşık ispatın aranması gerektiğini, gönderi takip numarası ile gerçekleştirilen sorguda gönderinin müvekkil şirkete teslim edilmiş olduğu bilgisi yer aldığını, kargo şirketi ile görüşüm sağlandığını, kargo şirketi tarafından talep numarası oluşturulduğunu, talep sonucu ile gönderinin gerçekten müvekkiline ulaşmamış olduğunun bilgisi edinildiğini, müvekkilinin adresinin İstanbul … olduğunu, Mahkememizin görevli ve yetkili olduğunu belirterek davaya konu senetler hakkında tedbiren ödeme yasağı kararı verilmesini, yapılan yargılama sonunda senetlerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE:
Dava, 6102 sayılı TTK m. 818(1)-s atfıyla aynı Kanun’un m. 757(1) hükmü gereğince iradesi dışında kambiyo senedi elinden çıkan kişi tarafından açılan zayi nedeniyle çek iptali talebine ilişkindir.
Dava hukuki niteliği itibariyle TTK’nın 818/s madde hükmü delaletiyle, aynı kanunun 757. madde hükümlerinde belirtilen zayi nedeniyle çek iptali isteğine ilişkindir.
TTK’nın 647/1. maddesi uyarınca; “Mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak kurulması amacıyla kıymetli evrakın devri için her hâlde senet üzerindeki zilyetliğin devri şarttır.”, 651/2 maddesinde; “Kıymetli evrakın zayi olduğu veya zıyaın ortaya çıktığı anda senet üzerinde hak sahibi olan kişi, senedin iptaline karar verilmesini isteyebilir.”, aynı Kanunun 818. maddesinin atıf yaptığı 757/1. maddesinde ise; “İradesi dışında poliçe elinden çıkan kişi, ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini isteyebilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Hamil TTK’nın 651. maddesi uyarınca hamil çekin zayi edilmesi halinde iptal davası açabilecek, TTK.’nın 652 maddesine göre iptal karar ile hamil hakkını çek olmadan ileri sürebilecek ya da borçludan yeni bir senet tanzim edilmesini isteyebilecektir.
Çek iptali davası sonucunda verilen karar borçluya ibraz ile borçludan çek bedelinin tahsili imkanını sağlamaktır. Bu davayı açma hakkı hamile aittir. Çek keşidecisinin TTK’nın 757. ve 818/s.maddesi gereğince iptal davası açma hakkı bulunmamaktadır.
Davacının yetkili hamil olduğuna yönelik ispat yükü açısından; davacının dava dilekçesi içerisinde bilgileri verilen çeklerin keşidecisi tarafından lehtar davacıya yurtiçi kargo aracılığı ile gönderildiğini ancak bahse konu kargo paketinin davacı müvekkiline ulaşmadığını, iptal talebine konu çeklerin müvekkilinin zilyetliğinde bulunmadığını, kargo transfer sürecinde kaybolduğu iddia etmiştir.
Bu kapsamda benzer bir ihtilafta … Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 2022/… Esas, 2022/… Karar sayılı ilamı ile “…6102 sayılı TTK hükmü uyarınca, emre yazılı veya belirli bir kimse lehine düzenlenen bono, ciro ve teslim yolu ile devredilebilir. Emre yazılı senetlerin devri iki tasarruf işleminin bir arada yapılması ile gerçekleşir. Bu işlemlerin birincisi senedin ciro edilmesi, ikincisi de buna ek olarak senedin zilyetliğinin devralana geçirilmesidir. Dolayısıyla, kambiyo senedinde mündemiç hakka sahip olmak için senet üzerindeki zilyetlik zorunludur. Dava konusu bonoların düzenlendikten sonra davacı lehtar/cirantaya teslim edilmeden kargoda kaybolduğu ileri sürüldüğüne göre, davacının davaya konu bonoların hâmili olmadığının kabulü gerekmektedir…” şeklindeki içtihat içeriği somut olayımız yönünden de aynen geçerlidir. (Aynı yönde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 2023/1568 E., 2023/1432 K. Sayılı ilamı)
Aynı şekilde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin 2022/659 Esas, 2022/767 Karar sayılı ilamı ile ” Somut uyuşmazlıkta; dava dışı keşideci şirketin davacıyı lehtar göstererek çeki tanzim ettiği, çekin davacıya gönderilmek üzere kargo şirketine verildiği, davacı seri no da içeren çek fotokopisini, ticari ilişkiye dair faturayı da sunmak suretiyle lehine çek düzenlendiğine dair belgeleri mahkemeye ibraz etmişse de, sözkonusu çekin davacıya henüz teslim edilmeden kargoda kaybolduğu anlaşılmış olmakla, davacı çekin zilyetliğini devralmadığından ve dolayısıyla zilyedi olmadığından çek üzerindeki hak sahipliği kendisine geçmemiştir.” şeklinde değerlendirme yapıldığı görülmüştür.
Davacının yetkili hamil olduğuna yönelik ispat yükü açısından; dava dilekçesinde yer alan ifadelerden açıkça anlaşılacağı üzere, somut olayda; iptali istenilen dava konusu çeklerin dava dışı keşideci tarafından davacıya gönderilmek üzere kargoya verildiği ve davacıya ulaşmadan kargoda kaybolduğu anlaşılmıştır. Talebe konu çeklerde davacı lehtar konumunda ise de çek davacıya henüz teslim edilmediğinden davacı yetkili hamil değildir. (Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin 2022/1833 Esas, 2022/1256 Karar sayılı ilamı)
Yukarıda izah edildiği üzere mevcut kanun hükümleri ve içtihatlar gereğince, iptali talep edilen çek dava dışı keşideci tarafından davacıya gönderilmek üzere verildiği kargoda henüz davacıya ulaşmadan kaybolduğu anlaşılmakla, davacının yetkili hamil kabul edilmesi mümkün olmadığından davanın HMK’nun 114/1-h maddesinde düzenlenen davacının hukukî yararının bulunmaması sebebiyle aynı kanunun 115/2.maddesi uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle HMK 114/1-h maddesi yollaması HMK 115/2 madde hükmü uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizce dava konusu çekler üzerine konulan ödeme yasağının kararın kesinleşmesine kadar DEVAMINA, karar kesinleştiğinde ödeme yasağının kaldırılması için ilgili banka şubesine müzekkere yazılmasına,
3-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL harçtan, peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95‬ TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep edilmesi halinde kendilerine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı (e duruşma ile) gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde … Mahkemesi’nde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/12/2023

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)