Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/247 E. 2023/303 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/247 Esas
KARAR NO : 2023/303
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/11/2022
KARAR TARİHİ : 12/04/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı/borçlu … Ltd. Şti.nin bulunduğu … mevki güneş enerji santralleri sahasının güvenlik hizmetinin taraflar arasındaki sözleşme kapsamında müvekkili şirket tarafından verildiğini, müvekkili şirketçe verilen bu hizmetin karşılığı olarak faturalar kesildiğini ancak davalı şirketçe ödeme yapılmadığını, taraflarınca bu alacaklarının tahsili amacıyla davalı aleyhine … İcra Müdürlüğünün 2022/… esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını ancak davalı yanca yapılan itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğunu beyan ederek, davalının yaptığı haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlunun alacağın % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet/icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 6. Maddesinde belirtilen genel yetki kuralına göre genel yetkili mahkemenin, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğunu, müvekkili şirketin şirket merkezinin İstanbul ili Anadolu yakasında olduğunu, bununla birlikte taraflarınca icra dosyasına yapılan itirazda da İcra Dairesinin yetkisine de itiraz edildiğini, buna rağmen davacı tarafın yine de davayı yetkisiz mahkemede açtığını, ayrıca taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 8.maddesinde (EK-3:Sözleşme), sözleşmeden doğabilecek uyuşmazlıklarda İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunun kararlaştırıldığını, dolayısıyla davaya bakma yetkisinin İstanbul Anadolu Adliyesi Mahkeme ve İcra Dairelerine ait olduğunu beyan ederek, davanın öncelikle usulden, aksi halde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; Dava, itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Somut olayda davacının davalı aleyhine “Güvenlik Hizmet Bedeli ” açıklaması ile 2.846,20 TL asıl alacak, 233,00 TL geçmiş gün faizi olmak üzere toplamda 3.079,20 TL üzerinden Ankara Batı İcra Dairesinin 2022/35086 Esas sayılı icra takip dosyası üzerinden takip başlatmış olduğu, davalının itirazı üzerine takibin durması sebebiyle … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/… Esas sayılı dosyası üzerinden itirazın iptali davasını açmış olduğu, mahkemenin 12.01.2023 tarihli ilamı ile yetkisizlik kararı verildiği, davalı vekilinin vekalet ücreti yönünden yapmış olduğu istinaf başvurusunun ise usulden reddedilmesi üzerine dosyanın mahkememizin işbu esasına kaydının yapılmış olduğu görülmüştür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Yetki itirazının ileri sürülmesi” başlıklı 19/2. maddesi; “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz” hükmünü içermektedir. Yine, 116/1-a maddesinde Kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazını “ilk itiraz” olarak düzenlemektedir. 117/1. madde ise “İlk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez.” hükmünü içermektedir. Bu sebeple mahkemenin yetkisinin kesin olarak belirlenmediği hallerde HMK’nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez.
Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer (Bknz. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 2022/124 Esas, 2022/905 Karar Sayılı, 29/04/2022 Tarihli İlamı).
Mahkememizce yapılan kontrolde dava dilekçesinin 08.11.2022 tarihinde davalıya tebliğ edilmiş olduğu, davalı vekili tarafından 16.11.2022 tarihinde cevap süresinin uzatılması talebinde bulunulmakla mahkemesince 18.11.2022 tarihinde kurulmuş olan ara karar ile cevap süresinin 2 hafta daha uzatılmış olduğu, işbu hali ile davalının cevap verme süresinin son gününün 06.12.2022 tarihine tekabül ettiği, davalı vekili tarafından 06.12.2022 tarihinde sürenin son gününde sunulmuş olan cevap dilekçesi ile birlikte “…Müvekkilimiz limited şirket şeklinde örgütlenmiş bir şirket olması sebebiyle, yerleşim yeri, merkezinin bulunduğu İstanbul ili Anadolu Yakası’dır… Nitekim hem müvekkil şirketin yerleşim yerinin İstanbul Anadolu Yakası olması hem de taraflar arasındaki sözleşmede İstanbul Mahkemelerinin yetkili kılınması sebebiyle gerek icra takibinin açılmasında gerekse de davanın görülmesinde İstanbul Anadolu Adliyesi Mahkeme ve İcra Daireleri yetkilidir. ” şeklinde yetki ilk itirazında bulunulmuş olduğu, ilk itirazında bulunurken HMK m.19/2 hükmü uyarınca yetkili olarak İstanbul Anadolu Adliyesi Mahkemelerini belirtmiş olduğu, taraflar arasında imzalanmış olan sözleşme kapsamında belirlenmiş olan İstanbul Adliyesini yetkili olarak göstermemiş olduğu, seçimlik hakkını İstanbul Anadolu Adliyesinden yana kullanmış olmasına rağmen Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından taraflarca ileri sürülmeyen ve kesin yetkinin olmadığı işbu dosyada mahkememize yönelik olarak usulüne aykırı şekilde yetkisizlik kararının verilmiş olduğu, öncelikle davalının yetki itirazında bulunmuş olduğu İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olup olmadığının değerlendirilmesi gerekir iken yetki itirazında belirtilmemiş olan Mahkememize yetkisizlik kararı verilmesi hususu “Mahkeme yetkisizlik kararında yetkili mahkeme olarak yalnız davalının yetki itirazında bildirdiği mahkemeyi gösterebilir. Davalının yetki itirazında bildirdiği mahkeme gerçekten yetkili değilse mahkemenin, (yetkisiz olsa bile) yetki itirazını reddetmesi gerekir. Buna karşılık yetki itirazında bildirilen mahkeme gerçekten yetkili ise (ve davanın açıldığı mahkeme de gerçekten yetkili değilse) mahkeme yetkisizlik kararında yalnız yetki itirazında bildirilen mahkemeyi yetkili olarak gösterir ve dava dosyasının o mahkemeye gönderilmesine karar verir. Yetki itirazında bildirilenden başka genel veya özel yetkili bir (veya birkaç) mahkeme daha bulunsa bile yetkisizlik kararında yetki itirazında bildirilmemiş olan o mahkemenin yetkili olduğuna ve dosyanın o mahkemeye gönderilmesine karar verilemez (Bknz. Prof. Dr. Baki Kuru, Medeni Usul Hukuku El Kitabı, Cilt 1, Syf: 209, Yetkin Yayınları, Mart 2020 Basım).” şeklindeki doktrinel görüş sebebiyle de usulüne uygun olmadığından mahkememizce karşı yetkisizlik kararı vermek gerekmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın Görevsizlik veya Yetkisizlik Kararı Üzerine Yapılacak İşlemler ve Yargı Yeri Belirlenmesi
başlıklı üçüncü ayrımı altında düzenlenmiş olan 22. Maddesinin “(1) Yetkili mahkemenin bir davaya bakmasına herhangi bir engel bulunduğu yahut iki mahkeme arasında yargı çevrelerinin sınırlarının belirlenmesinde tereddüt ortaya çıktığı takdirde, yetkili mahkemenin tayininde, ilk derece mahkemeleri için bölge adliye mahkemelerine, bölge adliye mahkemeleri için Yargıtaya başvurulur.
(2) İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, görevli veya yetkili mahkeme, ilgisine göre bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca belirlenir.” şeklindeki düzenlemesi uyarınca Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin vermiş olduğu görevsizlik kararının miktar itibari ile kesin olduğu, taraflarca dosyanın esasına ilişkin bir istinaf başvurusunda bulunulmadığı, davalı vekili tarafından yetkisizlik kararında vekalet ücretine hükmedilmemiş olması sebebiyle istinaf başvurusunda bulunulmuş olduğu ve işbu başvurunun da … Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 2023/… Esas, 2023/… Karar Sayılı, 15.03.2023 Tarihli ilamı ile istinaf incelemesi yapılmasını gerektirir bir başvurunun olmadığı, mahkeme ilamının kesin olduğundan bahisle istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiş olduğu, işbu hali ile ilk yetkisizlik kararı veren mahkemenin HMK m.341 hükmü uyarınca kesin olan kararı ile mahkememizin işbu karşı yetkisizlik kararının da HMK m.341 hükmü uyarınca dava değeri göz önünde bulundurulduğunda kesin olması ve her iki mahkemenin yargı çevrelerinin farklı Bölge Adliye Mahkemelerinin sınırları içerisinde olması sebebiyle re’sen Yargıtay yasa yolu açık olarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın HMK madde 116/1-a, 19/2, 19/4. hükümleri uyarınca davaya bakmaya mahkememizin yetkili olmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Davaya bakmaya Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olması nedeniyle mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
3- Mahkememizce verilen kararın kesin nitelikte olması ve daha önce Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen yetkisizlik kararı da kesinleştiğinden Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi ile mahkememiz arasında oluşan yetki uyuşmazlığının çözümü ve yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın HMK’nin 21/1-b, 22/2. maddeleri uyarınca YARGITAY 5. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-HMK’nın 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin yetkili ve görevli mahkeme tarafından hüküm altına alınmasına,
5-Kararın taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin YOKLUĞUNDA, HMK’nin 341/2. maddesi uyarınca miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 12/04/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

* İş bu karar 5070 Sayılı Kanun hükümlerine göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.