Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/17 E. 2023/579 K. 14.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/17 Esas
KARAR NO:2023/579

DAVA:Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ:12/08/2020
KARAR TARİHİ:14/07/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin aleyhinde … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi … E. … K. Sayılı dava dosyasında tazminat davası açtığını, söz konusu davanın kısmı kabul kısmi ret olması sebebiyle müvekkili lehine 15.754,00TL vekil ücreti takdir edildiğini, söz konusu davanın davacısı olan …’ un vekalet ücretini … … Şubesinde bulunan hesabına yatırdığını, müvekkilin davalı bankaya borcu olması nedeniyle bahsi geçen vekalet ücretine davalı banka tarafından bloke konularak mahsup işlemi uygulandığını, 15.754 TL karşı vekalet ücretinin ihtarname tarihi olan 07.06.2018 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalı bankadan tahsili ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili banka … şubesi hesabına yatırılan 15,754.00 TL nin müvekkili banka tarafından davacının borçlarına istinaden mahsup edildiği belirtilerek işbu tutarın müvekkili bankadan tahsili talep edilmekte olduğunu, davacının iddia ve taleplerinin hukuka aykırı, gerçeklikten uzak ve mesnetsiz olup reddi gerekmekte olduğunu, huzurdaki davanın vekalet ücreti alacağına ilişkin olmadığını, vekalet ücreti ilişkisinin davacı ile dava dışı … arasındaki hukuki ilişki olduğunu, müvekkili banka yönünden hesaba yatan tutarın hukuki sebebinin önemi bulunmamakta olduğunu, davacı ile müvekkili banka arasındaki sözleşmeler ve yasal mevzuat hükümleri gereğince takas mahsup işlemi yapılmış olduğunu, taraflar arasında imzalanan bankacılık hizmetleri sözleşmesi kapsamında davacının davalı banka nezdinde mevduat hesabı bulunduğunu, paranın yatırıldığı hesabın mesleki amaçla açılmadığına yönelik bir iddianın olmadığı dolayısıyla dava konusu uyuşmazlık bankacılık işleminden kaynaklı olduğunun sabit olduğunu, müvekkili banka tarafından yapılan tüm işlemlerin hukuka uygun olduğunu, dava dilekçesinde; davacı, dava dışı … ile arasındaki davada lehine takdir edilen vekalet ücretinin müvekkili banka … Şubesine ödendiği belirtilmiş olduğunu, müvekkili banka tarafından işbu hesapta yer alan tutarın davacının borçlarına mahsup edildiğinin iddia edilmiş olduğunu, mahkemeniz tarafından takdir edileceği üzere hesaba yatan tutarın vekalet ücretinden sadır olmasının huzurdaki davanın niteliğini etkiler bir yönü bulunmamakta olduğunu, davaya konu ihtilafın; davacı ile müvekkili banka arasındaki sözleşmeler ve yasal mevzuat hükümleri gereğince takas mahsup işleminin yapılması olduğunu, bu işlemde bankacılık işlemi dolayısıyla ticari iş olduğunu, tüm bu hususlar birlikte değerlendirilerek haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İşbu davanın 12.08.2020 tarihinde açılmakla mahkememizin 2020/411 Esasına kaydının yapılmış olduğu, mahkememizce 13.08.2020 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemelerine hitaben verilmiş olan görevsizlik kararı üzerine taraflarca istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 2021/276 Esas, 2021/435 Esas sayılı, 25.03.2021 tarihli ilamı ile kaldırılmakla mahkememizin … Esasına kaydının yapıldığı, yargılama esnasında bilirkişi raporunun alındığı ve 14.06.2022 tarihinde davanın aktif husumet yokluğundan reddine dair verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 2022/2009 Esas, 2022/1582 Karar Sayılı, 03/11/2022 Tarihli “… Somut olaya döndüğümüzde huzurdaki dava, davacının davalı bankada bulunan hesabına 3. kişi tarafından yapılan ödemenin istirdadı istemine ilişkin olup hesap sahibinin davacı olduğu, ayrıca HMK. 330.maddesine göre de; ” vekil ile takip edilen davalarda mahkemece, kanuna göre takdir olunacak vekalet ücreti, taraf lehine hükmedilir,” hükmü uyarınca … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. … K. Sayılı dava dosyası ile ret edilen miktar yönünden HMK m. 330 gereğince davalı lehine vekalet ücreti takdir edildiği, davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin davalı hesabına yatırıldığı, bu durumda davacının eldeki davayı açabileceği kuşkusuzdur. Davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğu göz önünde bulundurularak, taraf delilleri ve dosya kapsamına göre varılacak sonuca göre işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir.” şeklindeki gerekçeli ilamı ile kaldırılmakla mahkememizin işbu esasına kaydının yapılmış olduğu görüldü.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; Dava, bankacılık işlemlerinden kaynaklanan davacının hesabına 3. Kişi tarafından yapılan vekalet ücretine yönelik ödemenin istirdadı istemine ilişkindir.
Somut olayda dava dışı … tarafından işbu davanın davacısı … aleyhine … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden açmış olduğu davasında davanın reddine karar verildiği ve …’ın yargılama esnasında kendisini vekil ile temsil ettirmiş olması sebebiyle lehine 15.754,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiş olduğu, işbu miktarın davacının hesabına 16.03.2018 tarihinde yatırılmış olduğu ve davalı bankanın davacının borçlarından dolayı bu parayı mahsup etmesi üzerine eldeki davanın açılmış olduğu görülmüştür.
6100 Sayılı HMK’nın Vekâlet ücretinin taraf lehine hükmedilmesi başlıklı 330. Maddesinin “(1) Vekil ile takip edilen davalarda mahkemece, kanuna göre takdir olunacak vekâlet ücreti, taraf lehine hükmedilir.” şeklindeki düzenlemesi ve Avukatlık Kanununun Avukatlık ücreti başlıklı 164. Maddesinin “(1) Avukatlık ücreti, avukatın hukukî yardımının karşılığı olan meblâğı veya değeri ifade eder. …
(5) Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekâlet ücreti avukata aittir. Bu ücret, iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez, haczedilemez.
” şeklindeki düzenlemesi uyarınca bir davada hükmolunan vekalet ücreti her ne kadar avukat adına hükmedilmez ise de avukatlık kanununun anılan düzenlemesi uyarınca taraf lehine hükmedilmiş olan vekalet ücreti avukata ait olup işbu vekalet ücreti iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez.
Somut olayda davacının davalı banka nezdindeki borçları sebebiyle hesabına gelen meblağdan davalı banka tarafından mahsup işlemi yapılmış olup her ne kadar davalı bankanın hesaba gelen paranın açıklamasına bakarak işlem yapması zorunluluğu bulunmasa da davacı tarafından işbu dava açılmadan önce davalıya çekilmiş olan … 10. Noterliğinin 07.06.2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinde davacının söz konusu paranın vekalet ücreti parası olduğunu açıkça belirtmiş olduğu ve “… Müvekkilin şubenizde bulunan hesabında bulunan davacı … tarafından gönderilen vekalet ücretinin tarafıma ait olan … … A.Ş. De bulunan TR **** İban numaralı hesabıma işbu evrakın tarafınıza teslimi tarihinden itibaren 7 gün içerisinde yatırılması aksi takdirde dava ve şikayet haklarımı kullanacağımı, yargılama gideri ile masraflarımı talep edeceğimi ihtaren bildiriyorum.” şeklindeki ihtarnamesinin davalıya 11.06.2018 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, işbu hali ile davalının 7 günlük sürenin sonundan itibaren – 19.06.2018 tarihi itibari ile temerrüde düşmüş olduğu, dekont içeriği incelendiğinde açıklama kısmında “… 1.asl.huk…ilam vek.ücreti” açıklamasının bulunduğu , işbu hali ile içerikten açıkça vekalet ücretinin anlaşıldığı ve davalının kendisine yapılan başvuru üzerine söz konusu meblağı davacıya iade etmesi gerekirken iade etmemiş olması sebebiyle davacının davasında haklı olduğu görülmüştür.
Her ne kadar davacı tarafından işbu davada 15.754 TL karşı vekalet ücretinin ihtarname tarihi olan 07.06.2018 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalı bankadan tahsili talep edilmiş ise de davalıya çekilen ihtarnamede açıkça 7 günlük süre verilmiş olduğu ve davalı bankanın 19.06.2018 tarihi itibari ile temerrüde düşmüş olduğu anlaşıldığından davacının fazlaya dair faiz isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanmış olduğu üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile; 15.754,00 TL karşı vekalet ücretinin 19.06.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı bankadan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının fazlaya dair isteminin reddine,
2-Alınması gerekli olan 1.076,16-TL karar ilam harcından dava açılırken başlangıçta peşin olarak alınan 269,04TL harcın mahsubu ile eksik kalan 807,12-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 331,24- TL ( başvurma, vekalet harcı ve peşin harç), davetiye, posta gideri: 423,00-TL, bilirkişi ücreti 900,00TL olmak üzere toplam: 1.654,24‬-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama esnasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
6-Davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerine bırakılmasına,
7-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, HMK madde 341 hükmü uyarınca KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/07/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır