Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/126 E. 2023/713 K. 10.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/126 Esas
KARAR NO : 2023/713
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 27/07/2022
KARAR TARİHİ : 10/10/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından ibraz edilmiş olan dava dilekçesinde özetle; davacı şirkete zorunlu mali mesuliyet sigortası poliçesi ile sigortalı olan “…” plaka sayılı motorsiklet sürücüsü … … 23/05/2021 tarihinde ehliyetsiz ve kusurlu olarak … plaka sayılı araca çarpmış ve araçta maddi zarara neden olduğu, sigortalı motorsikletin işleteni davalı … San. Ve Tic. Ltd. Şti. Olup kaza anında sürücüsü ise … … olduğu, sigortalı kişilerin yükümlülüklerine aykırı davranması sonucu meydana gelen kazalarda sigorta şirketinin rücu hakkı bulunduğu düzenlenmiş olup sigortalı araç sürücüsünün ehliyetsiz olması ve kazada ağır kusurlu olması nedeniyle davacı şirketin tazminat olarak ödediği bedeli rücu hakkı doğduğu, davalı tarafından haksız bir şekilde borca ve ferilerine itiraz ederek durdurulan …. İcra Dairesi 2022/… E sayılı dosyasında itirazın iptaline ve ödeme tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte takibin devamına, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talep ve dava edilmiştir.
İşbu dava 27/07/2022 tarihinde tüketici mahkemesine hitaben sunulan dava dilekçesi ile açılmakla …. Tüketici Mahkemesinin 2022/… Esasına kaydedilmiş olduğu, mahkemesince taraf teşkilinin sağlanması amacıyla davalı tarafa usulüne uygun olarak tebligatın çıkartıldığı, davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafça cevap dilekçesinin sunulmadığı, mahkemesince ön inceleme duruşmasında ” … Davaya konu olan dosya taraflarından davacı ve davalının şirket olduğu tüketici sıfatına haiz olmadığı, Her iki tarafta tacir sıfatına haizdir.Tüm bu hususlar dikkate alınarak mahkememizin görevli olmadığına görevli mahkemenin … Ticaret Mahkemesi olduğuna …” dair gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmesi üzerine dosyanın mahkememizin işbu esasına kaydının yapılmış olduğu görüldü.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; Davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı araç için ödenen hasar tazminatının davalı sigortalısından rücuen tazmini amacıyla davalı aleyhine başlatmış olduğu icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda davalıya ait olan ve Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Poliçesi ile davacı şirket nezdinde sigortalı olan “…” plaka sayılı motosikletin sürücü … …’in sevk ve idaresinde iken dava dışı ”…” plaka sayılı araç ile 23.05.2021 tarihinde karışmış olduğu maddi hasarlı trafik kazası neticesinde dava dışı araçta meydana gelen 5.000,00 TL hasarın davacı tarafından ödenmesi üzerine sigortalı araç sürücüsünün ehliyetsiz ve kusurlu olması sebebiyle ödenen bedelin davalı kendi sigortalısından rücuen tahsili istemi ile 5.000,0 TL üzerinden …. İcra Dairesi 2022/… Esas sayılı icra takip dosyası üzerinden başlatılmış olan icra takibinin davalının itirazı üzerine durması sebebiyle işbu davanın açılmış olduğu görülmüştür.
Yargılama esnasında celp edilmiş olan trafik tescil kayıtları incelendiğinde “…” plaka sayılı motosikletin davalı şirket adına kayıtlı olduğu görülmüş olup dava konusu olayda davacı vekili, davalının sigortalısı olduğu ticari şirket adına kayıtlı aracın karıştığı kaza neticesinde zarar görenlere poliçe kapsamında ödeme yaptığını belirterek yapılan ödemelerin zorunlu mali sorumluluk sigorta sözleşmesi genel şartlarına aykırılık sebebiyle davalıdan tahsilini istemiştir. Bu sebeple taraflar arasındaki ilişki akde dayalı olup davalının sorumluluğunun kaynağı davacıyla yaptığı trafik sigorta sözleşmesine aykırılık olup davacının ve davalının tacir olması sebebiyle mahkememizin görevli olduğu kanaatine varılarak yargılama yapılmıştır.
İtirazın iptali davalarında alacaklının, İİK m.67 uyarınca borçlunun süresi içerisinde icra dosyasına yapmış olduğu itirazının, kendisine tebliği tarihinden itibaren bir sene içerisinde genel mahkemelere yapacağı başvuru üzerine genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat etmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup sürenin başlaması için borçlunun itirazının alacaklıya tebliği zorunludur. İşbu dava dosyasının temelini teşkil eden icra dosyasında yapılan kontrolde borçlunun süresi içerisinde icra dosyasına yapmış olduğu itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği görülmüştür. Bu nedenle davacının açmış olduğu davasının süresinde olduğu kabul edilmekle yargılama yapılmıştır.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir sorumluluk sigortası türü olup, sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limitiyle sınırlıdır.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları
‘nın Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması Ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı başlığını taşıyan B.4. Maddesinde sigorta şirketinin kendi sigortalısından rücu halleri düzenlenmiş olup işbu maddeye göre;
“(1)Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez.
(2) Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasınısağlayabileceği oranda kazaya sebebiyet veren sigortalıya rücu edebilir.
(3)Sigortalıya başlıca şu nedenlerle rücu edilir:
a) Tazminatı gerektiren olay, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise,
b) Tazminatı gerektiren olay, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici/sürekliel konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi veya trafik kurallarının ağır kusur ile ihlali sonucunda meydana gelmiş ise,
c) Aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılmasısırasında meydana gelen zararlar,
ç) Tazminatı gerektiren olay, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması veya patlayıcı, parlayıcı ve tehlikeli maddeleri taşıma ruhsatı bulunmayan araçlarda, bu maddelerin parlama, tutuşma ve infilakı yüzünden meydana gelmiş ise,
d) Sigortalının rizikonun gerçekleşmesi halinde bu genel şartların B.1. maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmemesinden dolayı zarar ve ziyan miktarında bir artış olursa,
e) Tazminatı gerektiren olayın aracın çalınması veya gasp edilmesi sonucunda olması halinde, çalınma veya gasp edilme olayında sigortalının kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusurlu olduğu tespit edilirse,
f) Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibizorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde,
Sigortacı rücu sebeplerine dayanarak tazminat sürecini geciktiremez ve bu sebeplere dayalı bilgi ve belgeyi hak sahibinden talep edemez.” şeklindeki düzenlemesinin 3. Fıkrasının b bendi uyarınca davacı tarafın dava dışı sürücünün ehliyetsiz ve ağır kusurlu olması sebebiyle davalıdan rücu şartlarının oluştuğunu iddia etmiş olduğu görülmüştür.
Davalıya ait davacı şirket nezdinde sigortalanmış olan araç sürücüsünün yabancı şahıs olması sebebiyle yargılama esnasında Emniyet Genel Müdürlüğüne müzekkere yazılarak kazaya karışan … plakalı motorsiklet sürücüsü … … hakkında ülkemiz sistemlerinde kayıtlı olan yabancı sürücü belgesinin olup olmadığına ilişkin araştırma yapılarak mahkememize bilgi verilmesinin istenilmesine karar verilmiş olan gelen müzekkere cevaplarından Yabancı ülke vatandaşlarının yurtdışında almış oldukları sürücü belgelerini Türkiye’de kullanabilmeleri ile ilgili olarak 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na bağlı olarak çıkarılan Karayolları Trafik Yönetmeliğinin “Dış Ülkelerden Alınan Sürücü Belgeleri İle Ülkemizde Araç Kullanılması Ve Bu Belgelerin Ülkemiz Sürücü Belgesiyle Değiştirilmesi” başlıklı 88″ inci maddesi b bendinde; “b) Yabancıların dış ülkelerden aldıkları sürücü belgeleri ile ülkemizde araç kullanmaları;
1) Dış ülkelerden alınan sürücü belgeleri ile ülkemize giriş yapıldığı tarihten itibaren en fazla altı ay süreyle araç kullanılabilir.
2) Altı ayın sonunda ülkemizde araç kullanılabilmesi için dış ülkelerden alınan sürücü belgelerinin ülkemiz sürücü belgesi ile değiştirilmesi zorunludur.
İlgili kanunlar ile ikili ve çok taraflı anlaşma hükümleri saklı kalmak üzere dış ülkelerden alınan sürücü belgelerinin, ülkemiz sürücü belgeleri ile değiştirilmesine ilişkin usul ve esaslar aşağıda belirtilmiştir:
a) Müracaat herhangi bir nüfus müdürlüğüne yapılabilir.
b) Müracaat sırasında ibraz edilmesi zorunlu olan bilgi ve belgeler Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünce belirlenir.” hükümleri mevcut olup Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden gelen müzekkere cevabında “MERNİS veri tabanında yapılan sorgulamada adı geçenin ülkemiz makamlarınca düzenlenen bir sürücü belgesi kaydına rastlanmamış olup, dış ülkelerden verilen yabancı sürücü belgelerinin kaydı tutulmamaktadır.” şeklindeki açıklaması uyarınca davalı şirketin motosikletinin sürücüsünün kaza tarihi itibari ile ülkemiz nezdinde usulüne uygun bir ehliyetinin bulunmadığı, aksinin ise davalı tarafça ispatlanamamış olduğu görülmüştür.
Yargılama esnasında SBGM’ye, …’e, … ne, kolluğa, davacı şirkete yazılan müzekkereler uyarınca celp edilmiş olan tüm evraklar bir bütün olarak incelenmek sureti ile dosyanın 1 trafik kazaları- otomotiv alanında uzman makine mühendisi ve bir motorlo araç sigortaları alanında uzman bilirkişisine tevdine, bilirkişiden takdiri mahkemeye ait olmak üzere dava konusu kazaya karışan tarafların kusur oranlarının belirlenerek, dava dışı … plakalı araçta kaza sonrasında meydana gelen hasarın kapsamı, kaza ile uyumlu olup olmadığı, aracın onarım bedelinin ne kadar olabileceği, dava konusu aracın varsa önceki tarihlerde geçirmiş olduğu kazala, olayın meydana geliş şekli ve taraflar arasında geçerli olan poliçe koşulları da göz önünde bulundurulduğunda davacının söz konusu hasar onarım bedelini davalıdan rücuen tahsilini talep edip edemeyeceği hususunda tüm dosya kapsamı itibariyle hesap yapılmasının istenilmesine karar verilmiş olup bilirkişiler tarafından hazırlanılarak mahkememize ibraz edilmiş olan 01.08.2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
Yukarıdaki hususlar muvacehesinde, 23.05.2021 tarihli trafik kazasında,
-… plakalı motosikletin sürücüsü … ‘ un %100 oranında kusurlu olduğu,
-… plakalı davacı aracının sürücü …’nın kusursuz olduğu,
-… plakalı davacı aracında meydana gelen gerçek onarım zararının, 5.000,00 TL olduğu,
-Davacı tarafından dava konusu hasar nedeniyle 21.06.2021 tarihinde 5.000,00 TL tazminat ödemesi yapıldığı,
Davaya konu olayda davacı … Sigorta A.Ş., davalı … San. ve Tic. Ld. Şti.’nin maliki ve … …’in sürücüsü olduğu … plakalı aracı … poliçe numarası ile 28/12/2020 – 28/12/2021 vade tarihleri arasında Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalayan şirket olduğu,
Dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelere göre 23.05.2021 meydana gelen kazanın ilgili poliçe vadesi içerisinde gerçekleşmiş olduğu,
Davaya konu kazanın meydana geldiği tarih itibariyle Zorunlu Trafik Sigortası Araç Başına Maddi Zarar Teminat limitinin 43.000,00 TL olduğu,
Davacı … Sigorta A.Ş.’nin meydana gelen kaza sebebiyle dava dışı … plakalı aracın maliki … ‘e 21.06.2021 tarihinde 5.000 TL tutarında tazminat ödemesi yapmış olduğu, ödemeye ilişkin dekontun dosya kapsamında yer aldığı,
Davacı … Sigorta A.Ş.’nin ödemiş olduğu tazminat tutarını TTK Madde 1481’e ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.3. Sigortacının Halefiyeti ve B.4. Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı maddesinin b) fıkrasına göre davalı … San. Ve Tic, Ld. Şti.’ne rücu edebileceği,
Kanaatine varıldığı mahkememize bildirilmiştir.
Gelen tüm müzekkere cevapları bir bütün olarak değerlendirildiğinde davalıya ait aracın sürücüsünün kaza tarihinde usulüne uygun sürücü belgesinin bulunmaması sebebiyle davacı sigortacının davalı sigortalısından ödenen bedeli rücu edebileceği kanaatine varılmış olup davalının … İcra Dairesi 2022/… Esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın haksız olduğu kabul edilmiş olup davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline karar vermek gerekmiştir.
Davacının dava dilekçesi ile borçlunun %20’den aşağıda olmamak üzere inkar tazminatı ödemesine hükmedilmesi yönündeki talebi değerlendirildiğinde İİK m. 67 hükmü uyarınca davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksızlığına karar verilmiş olması ve alacağının likit olması gerekmekte, kural olarak davalı borçlunun kötü niyetli olması şartı aranmamaktadır. Somut olayda davacı tarafın, davalıdan rücuen tazminat talep ettiği, davacının rücu şartlarının bulunup bulunmadığı ve kapsamı ile zararın miktarının belirlenmesi, yargılama kapsamında bilirkişi incelemesiyle mümkün olduğundan, talep edilen tazminat miktarının likit (muayyen, belirli) olmadığı ve icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği anlaşılmakla davacının icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklanmış olduğu üzere;
Davacının davasının KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile;
1-Davalının … İcra Dairesi 2022/… Esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile takibin kaldığı yerden devamına,
2-Davacının davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi isteminin reddine,
3-Alınması gerekli olan 341,55-TL karar ilam harcından dava açılırken başlangıçta peşin olarak alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 260,85TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 172,90-TL ( başvurma, vekalet harcı ve peşin harç) davetiye, posta gideri: 188,00-TL, bilirkişi ücreti: 3.600,00TL olmak üzere toplam: 3.960,90-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 5.000,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 800,00TL nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansın arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, HMK madde 341 hükmü uyarınca KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/10/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

* İş bu karar 5070 Sayılı Kanun hükümlerine göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.