Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/103 E. 2023/341 K. 02.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/867 Esas
KARAR NO : 2023/343

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2022
KARAR TARİHİ : 02/05/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin, fuar organizasyonları düzenleyen davalı şirket ile 20- 24 Eylül 2021 tarihleri arasında gerçekleştirileceği kararlaştırılan fuara katılım için davalı şirket ile anlaşılıp fuar hazırlıklarına başlandığını, akdedilen sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini, sözleşmenin akit tarihinden itibaren tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini ancak davalı tarafın taahhüt edilen hizmetleri gerektiği gibi yerine getirilmediğini, sözleşmeye aykırı davrandığını, bahse konu fuarın başlamasına günler kala davalının sebep göstermeksizin fuarı Mayıs 2022’ye ertelediğini bildirdiğini, müvekkili şirketin fuar kapsamında sergilenmesi için yüksek bütçeli koleksiyonlar ve fuar stantları satın aldığını, kiralanan alanların ücretlerinin ödendiğini, seyahat ve konaklama rezervasyonları gerçekleştirildiğini, hazırlığa rağmen fuarın kararlaştırılan tarihte gerçekleşmemesi sebebiyle müvekkili şirket nezdinde yüksek boyutta zarar meydana geldiğini, müvekkilinin bu sebeple doğan tüm zararlarının davalının sorumlu olacağını, bunu ihtarname ile davalı yana bildirdiklerini, 16.005,83 USD bedelin iadesini talep ettiklerini ancak davalı tarafça müvekkine süresi içinde ödeme yapılmadığını, ödemenin yapılmaması üzerine, haklı olarak davalı borçlu aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü …E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini ve icra takibinin bu şekilde durdurulduğunu, davalı borçlunun İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasına yaptığı haksız itirazının iptaline, takibin devamını, kötüniyetli itiraz nedeniyle davalı aleyhine alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında, 21-25 Nisan 2020 tarihleri arasında … İstanbul Uluslararası … Tekstili Fuarı (…) için “Fuar Katılım Sözleşmesi” akdedildiğini, taraflar arasında imzalanan Yetki Sözleşmesi gereğince tarafların tacir olduğu da dikkate alındığında sözleşmenin 32. Maddesi gereğince Yetkili Mahkeme davanın uyuşmazlığa yetkili yerin Bakırköy mahkemeleri olduğundan davanın yetkisiz yerde ikame edildiğini, bu sözleşmeye konu fuar organizasyonun Covid-19 virüs salgını nedeniyle, sözleşme hükümleri kapsamında ileri bir tarihe 10 ile 14 Eylül 2022 tarihleri arasına ertelendiğini ve davacıya bildirim ve fuar alanında yer tahsisi yapılmasına rağmen davacının keyfi olarak fuara katılım sağlamadığını, müvekkili şirketin fuar organizasyonunu gerçekleştirerek sözleşmenin yüklemiş olduğu görev ve yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davacı tarafın, fuarın ertelenmesi ve kendisine yer tahsisi yapılması hususunda bildirimler yapılmasına rağmen fuara keyfi olarak katılım sağlamamış olmakla haksız fesih gerçekleştirmeye çalıştığını, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereği müvekkili şirketin, sektörden gelen talepler, organizasyon gerekleri yahut hiçbir sebep göstermeksizin fuar tarihini değiştirme hakkına sahip olduğunu, bu duruma katılımcının itiraz etme hakkı olmadığı gibi, bu durum bir fesih sebebi de olmadığını, bu sebeple davalı şirketin, Fuar Katılım Sözleşmesini feshetme ve yapmış olduğu ödemeleri talep hakkı bulunmadığını, davacı ile müvekkili şirketin 93.179,80 Türk Lirası üzerinden fuara katılım için anlaşma sağladığını, dava dilekçesinde ise 16.005,83 USD ödeme yaptığını iddia etmiş olup icra takibi ile alacağını USD cinsinden talep ettiğini ve ödeme emrinin talep edilen yabancı para alacağının TL karşılığını açıkça belirtilmediğinden usule uygun icra takibi başlatılmamış olması nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini asıl alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, tüm yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, fuar katılım sözleşmesinden kaynaklı olarak davalı aleyhine başlatılmış olan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Somut olayda davalı vekili tarafından süresi içerisinde mahkememize sunulmuş olan cevap dilekçesi ile birlikte dosyanın tarafları arasında akdedilmiş olan 12.06.2019 tarihli Fuar Katılım Sözleşmesinin yetkiyi düzenleyen 32. Maddesi uyarınca mahkememizin yetkisiz olduğu, yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu, bu sebeple dosyada yetkisizlik kararı verilmesini talep etmiş olduğu görülmüştür.
6100 Sayılı HMK’nın 6/1. maddesinin “(1) Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” şeklindeki düzenlemesi uyarınca bu yetki kuralı kesin olmadığından HMK’nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Yetki itirazının ileri sürülmesi” başlıklı 19/2. maddesi; “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz” hükmünü içermektedir. Yine, 116/1-a maddesinde Kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazını “ilk itiraz” olarak düzenlemektedir. 117/1. madde ise “İlk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez.” hükmünü içermektedir.
HMK 17.maddesi “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” hükmünü haizdir.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan 12.06.2019 tarihli Fuar Katılım Sözleşmesinin içeriği incelendiğinde sözleşmenin 32. Maddesinde “Her türlü uyuşmazlık durumunda Bakırköy Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir.” hükmünün bulunduğu görülmüş olup davalı vekili tarafından ibraz edilen 15.03.2023 Tarihli beyan dilekçesinde her ne kadar davalının icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz etmemiş olması sebebiyle mahkememizin yetkili hale geldiği beyan edilmiş ise de mahkememizin işbu dosyası ile benzer mahiyette olan Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 2020/843 Esas, 2022/324 Karar Sayılı, 23/03/2022 Tarihli “… İcra dairesinin yetkisine itiraz edilmemesi o yerdeki mahkemeyi itirazın iptali yönünden yetkili hale getirmez. Dolayısıyla davalı borçlu açılan itiazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz edebilir.
… Taraflar arasında HMK. 17 maddesine göre yapılan yetki sözleşmesi tarafların tacir olması ve tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri konular ile ilgili olduğundan geçerlidir. Ancak taraflar arasında yapılan yetki sözleşmesi ile bu davadaki yetki, kesin yetki olarak değerlendirilemez. Taraflarca yasal süresi içerisinde ve usulüne uygun olarak ileri sürülmesi gerekir. Davalı Adana … İcra Dairesi’nde yapılan takibe yetki itirazında bulunmamıştır. Bu nedenle Adana … İcra Dairesi’nin yetkisi kesinleşmiştir. Bu durumda yetkili icra dairesinde takip yapılmadığından söz edilemez. İtirazın iptali davasının gönderildiği Hatay … Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir.” şeklindeki gerekçeli ilamı da göz önünde bulundurulduğunda taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşmenin 32. Maddesi tacirler arasında düzenlenen yetki sözleşmesi olarak değerlendirildiğinde davalı tarafından süresi içerisinde yetkisizlik itirazında bulunulmuş olması sebebiyle mahkememizin yetkisiz, Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğu kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanmış olduğu üzere;
1-Davalının yetki ilk itirazının Kabulü ile; davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın, davaya mahkememizin yetkili olmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Davaya bakmaya Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olması nedeniyle mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
3-HMK. Madde 20 uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde mahkememize başvurulması halinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine,
4-Dosyanın gönderilmesi için süresi içerisinde başvurulmaz ise HMK. Madde 20 uyarınca davanın AÇILMAMIŞ SAYILACAĞINA karar verileceğinin ihtarına (iş bu duruşma zaptının tebliği ile ihtarına)
5-HMK 20.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi için taraflarca başvurulması halinde HMK 331/2.maddesi gereğince yargılama giderlerinin ve HMK 323/1-ğ maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan vekalet ücretinin yetkili ve görevli mahkeme tarafından hüküm altına alınmasına, belirtilen sürede başvuru yapılmaması halinde talep üzerine yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin mahkememizce hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/05/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

* İş bu karar 5070 Sayılı Kanun hükümlerine göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.