Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/92 E. 2023/708 K. 09.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/92 Esas
KARAR NO : 2023/708
DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/03/2020
KARAR TARİHİ : 09/10/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin … Mah. … Cad. … Çıkmazı No: 6 … Han Zemin Kat … İstanbul adresinde ticaretle iştigal ettiğini, bu iş yeri için müvekkilin kendi adına 2013 yılında hizmet numarası ile … elektrik abonesi olduğunu, ilerleyen süreçte müvekkilin faturalarını düzenli ödediğini, hiçbir sorun yaşamadan elektrik kullanmaya devam ettiğini, ancak 2018 yılının Kasım ayında davalı tarafın çalışanları sayaca uzaktan kumanda yerleştirildiği iddiası ve müvekkilin kaçak elektrik kullandığı gerekçesiyle sayacı söküp yeni sayaç taktıklarını, toplam 11.725,66 TL kaçak elektrik kullanım tahakkuku yapıldığını, müvekkilin de elektriğinin kesilmemesi için bu parayı 14.03.2019 tarihinde ödediğini, Müvekkil ödemeyi yaptıktan sonra 18.03.2019 tarihinde … A.Ş. Genel Müdürlüğüne başvuruda bulunarak yeni sayaç takıldıktan sonraki elektrik tüketimi ile eski sayaç döneminde yapılan elektrik tüketiminin teknik bilirkişi marifeti ile incelenmesini ve haksız olarak alınan bedelin faizi ile birlikte geri ödenmesini istediğini ancak başvurusuna tespit ve tahakkukta hata olmadığı gerekçesi ile olumsuz yanıt verildigi, 13.02.2019
tarihli Kaçak/Usulsüz Elektrik Kullanım Tutanağında “Lab. sonucuna istinaden göre kaçak sayacın gövde kapağı açılma ikazı anahtarı yapıştırılarak R.S.T uçlarına ait ölçüm uçları uzaktan kumanda devresi ile şöntlenmiş. Sayacın ölçüm devresine uzaktan kumanda devresi ile bağlanmış” tespitinin yapıldığını, müvekkilin kaçak elektrik kullanmadığını, sayaca hiçbir şekilde müdahalede bulunmadığını, ölçüm devresine uzaktan kumanda devresi bağlamadığını, müvekkile haksız olarak kaçak elektrik kullanım tahakkuku yapıldığını,müvekkilden haksız olarak tahsil edilen bu bedelin faizi ile birlikte müvekkile geri ödenmesi gerektiğini, Müvekkilin 2018 yılı Ocak dönemi faturası 930,10 TL, Şubat dönemi faturası 1.077,60 TL, Mart dönemi faturası 979,70 TL, Nisan dönemi faturası 971,50 TL, Mayıs dönemi faturası 1.049,50 TL, Haziran dönemi faturası 1.011,90 TL, Temmuz dönemi faturası 1.090,80 TL, Ağustos dönemi faturası 1.249,00 TL, Eylül dönemi faturası 1.156,40 TL, Ekim dönemi faturası 1.367,30 TL, Kasım dönemi faturası 1.481,60 TL, Aralık dönemi faturası 1.697,80 TL, 2019 yılı Ocak dönemi faturası 2.323,70 TL, Şubat dönemi fatrurası 2.310,40, Mart dönemi faturasının 2.271,50 TL olduğu, müvekkilin iş yerine yeni sayacın takıldığı tarih olan Kasım 2018 tarihinden önceki fatura bedelleri ile yeni sayaç takılmasından sonraki fatura bedelleri arasında fazla bir fark olmadığını, farkların bir kısmının zamlardan kaynaklandığını, müvekkilin iş yerinde bulunan elektrikli aletlerin tüketebileceği elektrik miktarları hesaplandığında da müvekkilin kaçak elektrik kullanmadığının ortaya çıkacağını, Davacı vekili, müvekkilinden kaçak elektrik kullanım tahakkuku adı altında haksız ve hukuksuz olarak 14.03.2019 tarihinde tahsil edilen 11.725,66 TL’nin tahsilat tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı müvekkile ödenmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; a) Müvekkil şirket kayıtlarında yapılan inceleme neticesinde, … hizmet numaralı mahalde bulunan … seri numaralı … marka sayaç müvekkil şirketin kaçak kontrol ekipleri tarafından mahalden alınarak laboratuvara sevk edildiğini, laboratuvarda yapılan muayenede “sayacın gövde kapak açılma ikaz anahtarının yapıştırılarak R-S-T uçlarına ait ölçüm uçlarına uzaktan kumanda devresi ile şöntlendiği” tespit edilerek kaçak kullanıma ilişkin işlem yapılması uygundur şeklinde rapor tanzim edildiğini, söz konusu sonuca istinaden davacı adına H/194679 seeri numaralı 13.02.2019 tarihli zabıt düzenlendiğini, yeni sayaç ile demandın gözle görülür şekilde arttığı, tüketim kayıtlarının da bu bağlı olarak arttığının görüldüğünü, buna göre davacının yeni tüketim demandı dikkate alındığında, zabıt tarihindeki yürürlükte bulunan mevzuat gereği 04.12.2018-13.11.2018 tarihleri arasında 21 gün üzerinden 2.711 kWh kaçak tahakkuk bedeli ile 13.11.2018-13.12.2017 tarihleri arasında 335 gün üzerinden 43.255 kWh kaçak ek tahakkuk bedelinin hesaplandığını, sayaca eksik olarak kaydettirilen 25.964 kWh bedel hesaplanan kaçak ek tahakkuk bedelinden düşüldüğünü, buna göre davacı adına H/194679 seri numaralı zabıt 2.711 kWh tüketim karşılığı 2.918,08 TL kaçak tahakkuk bedeli ile 17.291 kWh tüketim karşılığı 8.807,58 kaçak ek tahakkuk bedelinin tahakkuk ettirildiğini, ilgili mevzuat hükümleri de göz önünde bulundurulduğunda tespitte ve tahakkukta herhangi bir hata bulunmadığının açıkça görüldüğünü, Davacı adına tanzim edilen kaçak kullanım faturası aşağıda belirtilen ilgili mevzuat hükümlerine uygun tahakkuk ettirilmiş olup davacının iddialarının mesnetsiz olduğunu, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi gerektiğini, davacı vekilinin iddiaları mesnetsiz olduğunu ve iddiasını ne ispat edebilmiş ne de açıklayabildiğini, Müvekkil şirket görevlilerince yapılan incelemeler sonucunda hazırlanan tutanaklar yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olup kaçak elektrik kullanmadığını iddia eden davacının bu hususu ispatlamasının gerektiğini, Davacı huzurdaki davada tamamı ile haksız olup müvekkil şirket tarafından tesis edilen işlemin hukuka uygun olduğunu, dava dilekçesinde her ne kadar kaçak elektrik kullanım dönemine ait sayaçtaki kullanım fatura bedelleri ile yeni sayaç dönemindeki
fatura bedelleri arasında fazla bir fark bulunmadığını belirtmiş ise de aradaki farkın herhangi bir incelemeye gerek kalmaksızın rahatlıkla gözle görülebileceğini, bu sebeple davacının söz konusu ifadesi kaçak elektrik kullanımına ilişkin ikrar mahiyetinde olup müvekkil şirket tarafından tesis edilen işlemin mevzuata uygun olduğu sabit olmakla huzurdaki davanın reddinin gerektiğini belirtmistir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Kaçak eletkrik kullanım kapsamında 14/03/2019 tarihinde davacıdan tahsil edildiği iddia edilen 11.725,66 TL’nin yasal faiz ve ferileriyle birlikte davalıdan tahsiline ilişkin davacı talebi olduğu görüldü.
Deliller: Dosya içeriği, Bilirkişi raporu,
…. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/… esas, 2021/… karar 29/09/2021 tarihli kararı ile, görevsizlik kararı verilerek Mahkememizin2022/… esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olundu.
Mahkememiz dosyasının 21/11/2022 tarihli celsesi ara kararı gereği talimat yazılarak dinlenilen davalı tanığı … beyanında;” Davacıyı tanımam, ben davalı iş yerinde 2014 – 2022 yılları arasında çalışmıştım, davacı adına kayıp ve kaçak tutanağı tutmuştuk, bunu evrakta gördüğüm için hatırlıyorum ancak tuttuğumuz tutanağın tarihini ve olayı hatırlamıyorum, tutanak içeriği doğrudur ve altındaki imza bana aittir, bildiklerim bundan ibarettir.” dediği görüldü.
Mahkememiz dosyasının 24/09/2023 tarihli celsesinde davalı tanıkları dinlenilmiş olup, davalı … beyanında; “2009 yılından beri … Aydınlatma firmasında çalışıyorum, bu firma davacıya ait firmadır, adresi … Cad. … han No: 6 …/İstanbul’dur, satış temsilcisi olarak çalışıyorum, iş yeri spot aydınlatma ürünleri satışı üzerinedir, toptan ve perakende satışı yapılmaktadır, 13/02/2019 tarihinde iş yerinde çalışıyordum, patronumuz bu iş yerinin mülkiyetini 2013 yılında satın aldı, aldıktan sonra da sayaçı üzerine aldı, bu süre içerisinde de faturalarda da herhangi bir anormallik ya da aşırı yükselme olmadı, birbirine yakın faturalar geliyordu, 2018 yılında sayaç değişikliği için davalı kurumdan geldiler, rutin olarak 10 yılda bir değişmesi gerekiyor dediler, sayacı söktüler yenisini taktılar, eski sökülen sayacı üzerinde yapılan inceleme sonucu uzaktan kumanda ile müdahale edildiğini söylediler, bizde bunu o zaman öğrendik, bizim sayaca herhangi bir müdahalemiz yoktu, yeni takılan sayacın ölçümleri ile kusurlu olduğu iddia edilen sayacın ölçümleri arasında herhangi bir fark yoktu, bilgim ve görgüm bundan ibarettir.” dediği görüldü.
Davalı tanığı … beyanında;” 2011-2020 yılları arasında davacıya ait … firmasında satış sorumlusu olarak çalıştım, kaçak tespite konu … Cad. … Çıkmazı …han No: …/İstanbul adresine 2015 yılında geçmiştik, patronumuz 2013 yılında bu mülkü satın almıştı, bu nedenle 2015 yılında sayacı üstüne aldığını düşünüyorum, 2019 yılında uzaktan kumanda ile sayaç ölçümüne müdahale ettiğimiz davalı tarafından iddia edilmişti, ancak böyle bir durum kesinlikle yoktu, kaçak iddiası öncesi kullanılan sayaç ile bu iddia sonrası yenilenen yeni sayacın ölçümleri arasında kayda değer ir fark olduğunu görmedim, ayrıca sattığımız ürünler aynı zamanda kullanıldığından güncel ürüne göre elektrik kullanımı da değişebilmekteydi, bilgim ve görgüm bundan ibarettir.” dediği görüldü.
Mahkememiz dosyasında 15/08/2023 tarihli elektirik mühendisi bilirkişiden rapor alınmıştır.
Raporda;
” kaçak elektirik kullanımının iddiası davacı tarafından 11.725,66TL ödemenin yapıldığı , 14/03/2019 tarihi itibari ile bu ödeme öncesinde davacının davalıya borcunun bulunup bulunmadığı, varsa miktarı hususunda rapor düzenlenmesine karar verilmiş olup, 15/08/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Yukarıda izah edilen hususlar bir arada değerlendirilmek suretiyle; İlgili mahaldeki sayaç değişimi öncesi ve sonrası tüketimler incelendiğinde, sayacın müdahali olduğu, tüketimi eksik kaydederek kaçak tüketim gerçekleştiği kanaati oluşmuştur.
Söz konusu tüketime ilişkin bedel 6.494,47 TL olarak hesaplanmış, davacı tarafından kuruma 11.725,66 TL ödendiğinden, davacının fazla ödediği 5.231,19 TL’yi davalı kurumdan talep edebileceği tespit edilmekle, bilirkişi raporlarının denetime uygun, hüküm kurmaya elverişli olduğu göz önüne alınarak, davacının davasının kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın Kısmen Kabulüne, 5.231,19TL nin dava tarihi olan 09/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan istirdaden tahsili ile davacıya ödenmesine, fazla ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli 357,34TLkarar ve ilam harcından peşin alınan 201,00TL’nin düşümü ile eksik kalan 156,34‬TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.231,19TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davalı taraf vekille temsil olunmakla red üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 6.494,47TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan (59,30 TL ilk masrafı+ 264,00 TL posta masrafı+ 1.750,00 TL bilirkişi ücreti =)2.014‬,00 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına ( %44,61 kabul ) nazaran 898,44 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 71,00 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına ( %55,39 red ) nazaran 39,32 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafça yatırılan 201,00TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 09/10/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır