Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/873 E. 2023/800 K. 07.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/873 Esas
KARAR NO : 2023/800
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 16/12/2022
KARAR TARİHİ : 07/11/2023

araflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın e-ticaret işi ile işgtigal ettiğini, bu kapsamda … ve … firmaları üzerinden elektronik satış yaptığını, bu satışa ilişkin ürünlerin taşımasının … Kargo firması tarafından yapıldığını, muhtelif tarihlerde, muhtelif faturalara konu ürünlerin taşıması yapıldığı esnada ürünlerin, kargo firması yedinde iken kaybolduğunu, … ve … firmaları tarafından müvekkili firmaya aktarılması gereken fatura bedelleri kargo firması tarafından teslimat yapılmadığından müşterilere iade edildiğini, müvekkili firma fatura bedelleri kadar zarara girdiğini, bu zararlar tazmin edilmediği gibi kargo firması kaybolan ürünleri müvekkiline teslim edilmediğini, müvekkili firma bu zararı ile ilgili 12/08/2022 tarihinde … İcra Müdürlüğü 2022/… Esas sayılı dosya kapsamında takibe geçtiğini, söz konusu takibe davalı tarafından itiraz edildiğini, takibin durduğunu beyanla icra takibine yapılan itirazın iptalini, davalı aleyhine yüzde %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının talepleri zamanaşımına uğradığını, bu nedenle, işbu davanın sayın mahkemenizce usulden reddi gerektiğini, davacı tarafından dava dilekçesinde dayandığı deliller tarafımıza tebliğ edilmediğini, eşyanın niteliği ve değeri taşıyana teslim anında beyan edilmediğini, davacı tarafça TTK. 889 maddesine uygun bir bildirim yapılmadığını, talep edilen tazmin talebi fahiş olup TTK hükümleri uyarınca taşıyanın sınırlı sorumluluğu prensibi benimsenmediğini, davacı, her ne kadar dilekçesinde müvekkili şirketin üstlenmiş olduğu taşıma işi neticesinde zarara uğradığını, davalı müvekkili şirketin bu durumdan sorumlu olduğunu ve bunun müvekkili şirket tarafından tazmin edilmesini talep etmiş ise de, söz konusu uyuşmazlık konusu Türk Ticaret kanunu kapsamında olup mezkur taşımaya ilişkin olarak Müvekkil Şirketin davacıya karşı herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, müvekkili şirket yükümlülüklerine yerine getirmiş olup davacı tarafın talep ve iddialarının herhangi bir dayanağı bulunmadığını, davacının talepleri haksız olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklı alacağın tazmini için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda mahkememizce yapılan kontrolde işbu davanın mahkememizin 18.07.2023 tarihli celsesinde işlemden kaldırılmış olduğu, davacı vekili tarafından süresi içerisinde yenileme talebinde bulunulmakla dosyanın yenilerek yeniden işleme alındığı, bu hususta düzenlenen mahkememizin 19/07/2023 tarihli tensip zaptının davacı vekiline 25/07/2023 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, dosyanın daha öncesinde bir kez işlemden kaldırıldığı, davacı vekilinin duruşma gün ve saatinden haberdar olmasına rağmen duruşmaya katılmadığı, iş bu duruşma saatinin 10:30 olmasına rağmen 10:45’e kadar beklenildiği UYAP sisteminden herhangi bir mazeret sunulmadığı ve duruşmaya bizzat davacının katılmamış olduğu görülmüş, duruşma esnasında hazır bulunan davalı vekilinin dosyayı takip etmediklerini beyan etmiş olduğu görülmüştür.
6100 Sayılı HMK’nın “Tarafların duruşmaya gelmemesi, sonuçları ve davanın açılmamış sayılması” başlığını taşıyan 150. Maddesinin “(1) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.
(2) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez.
(3) Duruşma gününün belli edilmesi için tarafların başvurması gereken hâllerde gün tespit ettirilmemişse, son işlem tarihinden başlayarak bir ay geçmekle dosya işlemden kaldırılır.
(4) Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır.
(5) İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.
(6) İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır.
(7) Hangi sebeple olursa olsun açılmamış sayılan davadaki talep dahi vaki olmamış sayılır.” şeklindeki düzenlemesi ile aynı kanunun Basit Yargılama Usulünün düzenlendiği Altıncı Kısım başlığı altında yer alan 320. Maddesinin 4. Fıkrasının “(4) Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır.” şeklindeki düzenlemesi uyarınca işbu davanın basit yargılama usulüne tabi olması sebebiyle 1 kez işlemden kaldırıldıktan sonra 2. Kez işlemden kaldırılmasına karar verilemeyecek olması sebebiyle duruşma öncesinde ve duruşma esnasında herhangi bir e duruşma talebinin, mazeretin olup olmadığı kontrol edilmiş olup herhangi bir mazeretin bulunmadığı, davacının duruşmaya katılmasına engel bir durum olmadığı görülmekle davanın HMK m.320/4 hükmü uyarınca açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş olup hüküm tarihinden sonra davacı vekili tarafından her ne kadar mahkememizin hükmünün kaldırılması ve yeni duruşma gün ve saatinin verilmesi talebinde bulunulmuş olduğu görülmüş ise de mahkememizce karar verilmekle el çekilmiş olan dosyadan yeniden gün verilemeyeceğinden işbu talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın “Esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri” başlığını taşıyan 331. Maddesinin 3. Fıkrasının “(3) Davanın açılmamış sayılmasına karar verilen hâllerde yargılama giderleri davacıya yükletilir.
” şeklindeki düzenlemesi ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin “Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddinde, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücret” başlığını taşıyan 7. Maddesinin 1. Fıkrasının “(1) Ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar; davanın nakli, davanın açılmamış sayılması yahut görevsizlik veya yetkisizlik kararı verildikten sonra başka bir mahkemede yargılamaya devam edilmemesi durumunda bu Tarifede yazılı ücretin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra karar verilmesi durumunda tamamına hükmolunur. Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemez. uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.” şeklindeki düzenlemesi uyarınca ön inceleme duruşması yapıldıktan sonra davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmekle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklanmış olduğu üzere;
1- Davacının davasının açılmamış sayılmasına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 269,85 TL harçtan dava açılırken peşin alınan 182,55-TL’nin mahsubu bakiye eksik kalan 87,30-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükmü uyarınca hesap ve takdir olunan (tevzi formunda belirtilen dava değeri uyarınca) 9.209,98-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.560,00TL nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, HMK madde 341 hükmü uyarınca KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/11/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

* İş bu karar 5070 Sayılı Kanun hükümlerine göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.