Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/866 E. 2023/270 K. 04.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/866 Esas
KARAR NO : 2023/270
DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 14/12/2023
KARAR TARİHİ : 04/04/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından davacı aleyhine başlatılmış olan …. İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı icra takip dosyasından davacının alacaklılarına gönderilmiş olan haciz ihbarnameleri uyarınca icra tehdidi altında davacının alacaklıları tarafından dosyaya 133.531,70 TL ödeme yapıldığını, icra dosyasına dayanak yapılan çeklerdeki imzaların davacı şirket yetkilisine ait olmadığını, bu hususta açmış oldukları imza itirazına yönelik davanın kabulüne karar verilerek kesinleştiğinden bahisle 133.531,70 TL tutarındaki alacağın sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplanacak güncel bedeliyle birlikte 133.531,70 TL tutarındaki alacağın tahsilatlarının icra dosyasına düştüğü tarihlerden itibaren işletilecek ticari temerrüt faiziyle ve bilirkişi marifetiyle hesaplanacak munzam zararlarının ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, davacı şirket yetkilisi ve dava dışı … şirket yetkilileri hakkındaki huzurdaki dava konusu çekler ve somut olayla ilgili … Cumhuriyet Başsavcılığı 2019/… Soruşturma Numaralı dosya ile şikayette bulunulduğunu ve soruşturma devam etmekte olduğundan işbu dava da soruşturma dosyasının bekletici mesele yapılmasını, müvekkil şirketin ikameti Eskişehir olup davalının ikametgahında açılması gerektiğini, işbu davada Eskişehir Mahkemeleri yetkili olduğunu, bu sebeple yetki itirazında bulunduklarını, bu doğrultuda dosyanın yetkisiz mahkemede açılması sebebi ile usulden reddini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; Dava, davacı tarafından icra tehdidi altında davalıya ödenmiş olan paranın sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca davalıdan iadesi istemine ilişkindir.
Somut olayda davacı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından davacı aleyhine başlatılmış olan …. İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı icra takip dosyasından davacının alacaklılarına gönderilmiş olan haciz ihbarnameleri uyarınca icra tehdidi altında davacının alacaklıları tarafından dosyaya 133.531,70 TL ödeme yapıldığını, icra dosyasına dayanak yapılan çeklerdeki imzaların davacı şirket yetkilisine ait olmadığını, bu hususta açmış oldukları imza itirazına yönelik davanın kabulüne karar verilerek kesinleştiğinden bahisle 133.531,70 TL tutarındaki alacağın sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplanacak güncel bedeliyle birlikte 133.531,70 TL tutarındaki alacağın tahsilatlarının icra dosyasına düştüğü tarihlerden itibaren işletilecek ticari temerrüt faiziyle ve bilirkişi marifetiyle hesaplanacak munzam zararlarının ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiş olduğu, davalı vekili tarafından dosyaya süresi içerisinde sunulmuş olan cevap dilekçesi ile birlikte mahkememizin yetkisine itiraz edilmiş olduğu, yetkili mahkemenin Eskişehir Mahkemeleri olduğunun beyan edilmiş olduğu görülmüştür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Yetki itirazının ileri sürülmesi” başlıklı 19/2. maddesi; “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz” hükmünü içermektedir. Yine, 116/1-a maddesinde Kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazını “ilk itiraz” olarak düzenlemektedir. 117/1. madde ise “İlk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez.” hükmünü içermektedir. Bu sebeple mahkemenin yetkisinin kesin olarak belirlenmediği hallerde HMK’nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez.
6100 Sayılı HMK’nın 6/1. maddesinin “(1) Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” şeklindeki düzenlemesi uyarınca açılacak olan davalarda genel yetkili mahkeme belirlenmiş olup para borçlarının ifa yeri bakımından ise TBK m.89 hükmü uygulanmakta olup bu hükme göre Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edileceğinden alacaklının yerleşim yeri mahkemesi de para borçlarına ilişkin davalarda seçimlik yetkili mahkeme olmaktadır.
Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer (Bknz. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 2022/124 Esas, 2022/905 Karar Sayılı, 29/04/2022 Tarihli İlamı).
Somut olay bakımından yapılan kontrolde davacının davalı ile aralarında herhangi bir sözleşme ilişki olmadığını iddia etmiş olması sebebiyle HMK m.10 hükmünün uygulama yerinin bulunmadığı, TBK m.89 ve HMK m.6 hükümleri uyarınca seçimlik yetkili mahkemenin belirlenmesi gerektiği, davacı şirketin adresinin “… Mah. … Sok. … /İSTANBUL” olduğu ve bu adresin mahkememizin yetki sınırları dışarısında olduğu, davalı şirketin adresinin ise … /Eskişehir olduğu, işbu hali ile seçimlik hakka sahip olan davacının kendi şirket adresinin bulunduğu mahkemede dava açmadığı, davacının seçimlik hakkını usulüne uygun olarak kullanmaması sebebiyle seçimlik hakkın davalıya geçtiği, davalının süresi içerisinde sunmuş olduğu cevap dilekçesindeki usulüne uygun yetki itirazı uyarınca şirket merkezinin bulunduğu yerdeki yani Eskişehir’deki mahkemeleri yetkili olarak seçmiş olduğu görülmekle davalının yetki ilk itirazının kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklanmış Olduğu Üzere;
1-Davalının yetki ilk itirazının Kabulü ile; davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın, davaya mahkememizin yetkili olmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Davaya bakmaya Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olması nedeniyle mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
3-HMK. Madde 20 uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde mahkememize başvurulması halinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine,
4-Dosyanın gönderilmesi için süresi içerisinde başvurulmaz ise HMK. Madde 20 uyarınca davanın AÇILMAMIŞ SAYILACAĞINA karar verileceğinin ihtarına
5-HMK 20.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi için taraflarca başvurulması halinde HMK’nın 331/2.maddesi gereğince yargılama giderlerinin ve HMK 323/1-ğ maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan vekalet ücretinin yetkili ve görevli mahkeme tarafından hüküm altına alınmasına, belirtilen sürede başvuru yapılmaması halinde talep üzerine yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin mahkememizce hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile … Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/04/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır