Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/831 E. 2023/466 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/831 Esas
KARAR NO : 2023/466
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/11/2022
KARAR TARİHİ : 06/06/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın, iş yeri olarak kullandığı “… Mah. … Sokak No: … /İSTANBUL” adresinde … numaralı sözleşme ile abonelik tesis edildiğini, davalının sözleşme hesabındaki borç miktarını ödemediğini, müvekkilinin atacağının tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılından icra takibi başlattığını, takip tarihi itibariyle ödenmemiş faturalar ve tüm fer’ileri ile birlikte davalının müvekkiline toplamda 5.826,44-TL borcunun bulunduğunu, davalının takibini sürüncemede bırakmak amacıyla haksız ve yersiz bir şekilde takibe itiraz etmiş olması nedeniyle itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, davalının haksız itirazı nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleriyle, vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı vekilinin, müvekkili aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2022/… E sayılı icra takibi ile 09.06.2000 fatura ve 19.06.2000 ödeme tarihli 5.826,44 TL bedelli … alacağı olduğundan bahisle müvekkiline ödeme emri gönderildiğini ve yasal süresi içerisinde icra dosyasına zaman aşımı ile birlikte borca itiraz dilekçesi sunmamız nedeniyle takibin durdurulduğunu, takibe dayanak yapılan belgede asıl alacağın 2.965,88TL olduğu ve herhangi bir tarih belirtilmediğini, müvekkiline gönderilen ödeme emrinde ve takip talebinde alacağın 09/06/2000 fatura ve 19/06/2000 ödeme tarihli 5.826,44TL lik faturaya ilişkin olduğunu, ödeme emrine zaman aşımı nedeniyle ve bahse konu faturaya ilişkin bir borcunun olmaması nedeniyle ferileriyle birlikte itiraz edildiğini, itirazın iptali davalarının icra takibi ile sıkı sıkıya bağlı olan davalar olduğundan davanın konusu ile icra takibine konu olan alacağın farklı olması, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, alacaklı aleyhine kötü niyetli takip nedeniyle %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; Dava, su abonelik sözleşmesi kapsamında davacı tarafından davalıya sağlanan hizmet bedellerinin ödenmemesi sebebiyle fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda davacı ile davalı arasında akdedilen su abonelik sözleşmesi kapsamında davacı tarafından davalının ticari işletmesine su hizmetinin sağlandığını, işbu hizmetler kapsamında düzenlenen faturaların bedellerinin ödenmemesi üzerine davalı aleyhine …nin 2022/… Esas sayılı dosyasından toplamda 5.826,44 TL üzerinden takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğundan bahisle işbu itirazın iptali ile icra inkar tazminatı talepli davanın açılmış olduğu görülmüştür.
İİK.’nın 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasının, ilamsız icra takibine borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine duran takibin devamını sağlamak amacıyla itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içinde açılması gerekir. Buradan da anlaşılacağı üzere, itirazın iptali davasının koşulları; yetkili icra dairesinde girişilmiş geçerli bir ilamsız icra takibi, bu takip sebebiyle çıkarılmış ödeme emrine 7 günlük yasal süre içinde yapılmış itiraz, itirazın alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren 1 yıl içinde genel mahkemede dava açılmış olması şeklindedir. Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanunun 7. Maddesinin 4. Fıkrasının “(4) İtiraz, itirazın sisteme yüklendiği tarihi izleyen beşinci günün sonunda alacaklı avukatına tebliğ edilmiş sayılı.” şeklindeki düzenlemesi uyarınca … aracılığı ile yapılan icra takiplerinde borçlunun borca itirazının ayrıca alacaklıya tebliğ edilmesi şartı aranmamakta kanunun getirmiş olduğu düzenleme uyarınca tebliğ edilmiş sayılmasına karar verilmekte olduğundan itirazın iptali davası için belirtilmiş olan hak düşürücü süreler de bu düzenlemeye göre hesaplanacaktır. Bu doğrultuda somut olaya bakıldığında davalı aleyhine başlatılmış olan icra takibine davalının 23.05.2022 tarihinde itiraz etmiş olduğu ve işbu itirazın aynı tarihte sisteme yüklenmiş olduğu, davanın açıldığı tarih itibari ile 1 yıllık hak düşürücü sürenin dolmadığı görülmüştür.
İİK’nun 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasında; usulüne uygun şekilde yapılmış ve itiraz edilmiş icra takibinin bulunması dava şartıdır. İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlı, itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir (YHGK. 2017/19-1634 Esas – 2018/633 Karar sayılı ilamı).
Somut olayda davalının zamanaşımı itirazında bulunmuş olduğu, icra takibine konu ödeme emri incelendiğinde alacağın dayanağı olarak “Abone/Müşteri No : B… , Belge/Fatura Tarihi :09/06/2000, Son Ödeme Tarihi :19/06/2000, Tutar :5.826,44 TL, … numaralı Sözleşme Hesabı” açıklamasında bulunulduğu, ancak ödeme emrinin ekine söz konusu faturanın eklenmemiş olduğu da görülmekle yargılama esnasında davacı kuruma yazılan müzekkere ile -…nin 2022/… Esas sayılı icra takip dosyasına dayanak yapılan faturanın hangi tarihler arasındaki tüketime ilişkin olduğunu açıklayarak, söz konusu tarihlere ilişkin tüketim tarihlerini ve tahakkuk ettirilmiş faturaların bir suretinin mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup davacı kurum tarafından mahkememize gönderilmiş olan 29.03.2023 tarihli müzekkere cevabında “Başkanlığımız, Kağıthane Şube Müdürlüğümüzce yapılan incelemeler neticesinde, bahse konu sözleşmeye ait 29/06/2018-31/07/2018 tarihleri arasında sayacın 938 m3’ten 999 m3′ ilerlediği 61 m3 karşılığı ÇTV dahil 597 TL fatura oluştuğu, 31/07/2018-06/09/2018 tarihleri arasında sayacın 999 m3’ten 1087 m3’e ilerlediği 88 m3 karşılığı ÇTV dahil 894 TL fatura oluştuğu, 04/10/2018 tarihinde yüksek tüketim sonucunda kıyas fatura sebebiyle oluşan 29 işemrine (sayaç kontrol) istinaden yapılan kontrolde 06/09/2018-10/10/2018 tarihleri arasında sayacın 1087 m3’ten 1250 m3’e ilerlediği 163 m3′ karşılığı ÇTV dahil 1802 TL itiraz faturası oluşturulduğu tespit edilmiş olup, toplam fatura borcu 2965,88 TL dir. Yasal Takip Sistemine(YTS) aktarılan sözleşmeye ait borç bilgilerini ayrıntılı gösterir Abone Hesap Kartı ekte gönderilmektedir. Abone tarafından 20/07/2018 tarihinde 1778 TL ödeme yapılmış, sonrasında sözleşmeye ait herhangi bir ödemede yapılmadığı yazımız ekinde gönderilen Tahsilat sorgu raporunda görülmektedir.” denilmekle davalıdan talep edilen alacağın kaynağının 2018 yılına ait olduğunun bildirilmiş olduğu görülmekle icra takibinde belirtilmiş olan alacağın dayanağı ile dava dosyasında talep edilmiş olan alacağın dayanağının farklı tarihlere ilişkin olduğu; işbu hali ile itirazın iptali davası ile icra takibinin sıkı sıkıya bağlı olmasından kaynaklı olarak ortada usulüne uygun olarak yapılmış bir takipten söz edilemeyeceğinden davacının davasının dava şartı yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalının kötüniyet tazminatı talebinin değerlendirilmesinde ise ; İİK m. 67/2 hükmü uyarınca kötüniyet tazminatı, itirazın iptali davası reddedilince alacaklının takibinde haksız ve kötüniyetli görülmesi durumunda borçlunun istemi üzerine alacaklı aleyhine hükmedilen tazminattır. Kötüniyeti ispat yükü borçludadır, zira TMK m.2 hükmü uyarınca iyiniyetin varlığı asıldır. Yapılan kontrolde davacının davasının reddine karar verilmiş ise de davalı aleyhine başlatılan takipte davalı tarafından davacının kötüniyetli olduğu ispatlanamamış olması nedeni ile davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanmış olduğu üzere;
1-Davacının davasının usulüne uygun bir takibin bulunmaması sebebiyle dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Davalının davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 179,90-TL red karar harcının başlangıçta peşin olarak alınan 282,16-TL’den mahsubu ile bakiye artan 102,26‬-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya ödenmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 5.826,44-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 3.120,00TL nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, HMK madde 341 hükmü uyarınca KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/06/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

* İş bu karar 5070 Sayılı Kanun hükümlerine göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.