Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/828 E. 2023/154 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/828 Esas
KARAR NO :2023/154

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:28/11/2022
KARAR TARİHİ:07/03/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait … Plakalı araç, … Plakalı aracın sebep olduğu 23.05.2022 tarihli kaza nedeniyle hasarlandığını, Sigorta Bilgi Gözetim Merkezi kayıtlarına göre müvekkiline ait aracın kazada %0, … plakalı aracın %100 kusurlu olduğunun bildirildiğini, müvekkili sigorta şirketine yazılı başvuru yapılmış ise de sigorta şirketi süresi içerisinde herhangi bir dönüş yapmadığını, kaza sonucunda uğranılan zarara ilişkin alacak değerinin tam ve kesin olarak belirlenememe sebebiyle bu hususta yapılacak tespit sonucu artırılmak üzere değer kaybı bedeli tazminini talep ettiklerini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, araçta meydana gelen 100,00-TL Değer Kaybı Tazminatı ve 100,00-TL Hasar bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan cevap dilekçesinde özetle; … plakalı araç müvekkili … Sigorta A.Ş. tarafından 26.02.2022/2023 tarihlerini kapsayan … numaralı Karayolları Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalandığını, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğu iş bu sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin yasal adresi 31.01.2022 İtibarı ile (ticaret sicil gazatesi yayım tarihi) Ataşehir/istanbul olduğunu, mahkemenizin yetkisizliğini ve dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ; Dava, trafik kazasından kaynaklı olarak davacının aracında meydana gelen hasar ve değer kaybı bedelinin davalı sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan dava dilekçesinde özetle; Davacıya ait … Plakalı araç ile davalı şirket nezdinde sigortalanmış olan … Plakalı araç arasında meydana gelen 23.05.2022 tarihli kaza sonucunda davacının aracında meydana gelmiş olan hasar ve değer kaybı için fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak ve HMK 107. maddesi uyarınca davacı ait araçta meydana gelen zarar nedeniyle 100,00-TL Değer Kaybı ve 100,00-TL Hasar Tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından ise mahkememizin yetkisine yönelik olarak yetki itirazında bulunulmuş olduğu görülmüştür.
6100 Sayılı HMK’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. Maddesine göre “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” şeklindeki düzenlemesi, aynı kanunun Haksız fiilden doğan davalarda yetkiyi düzenleyen 16. Maddesinin “(1) Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” şeklindeki düzenlemesi ve sigorta sözleşmelerinden doğan davalarda yetkiyi düzenleyen 15. maddesinin “(1) Zarar sigortalarından doğan davalar, sigorta, bir taşınmaza veya niteliği gereği bir yerde sabit bulunması gereken yahut şart kılınan taşınıra ilişkinse, malın bulunduğu yerde; bir yerde sabit bulunması gerekmeyen veya şart kılınmayan bir taşınıra ilişkinse, rizikonun gerçekleştiği yerde de açılabilir.” şeklindeki düzenlemesi ve 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun 110. Maddesinin “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” şeklindeki düzenlemelerinde trafik kazasından kaynaklı haksız fil mahiyetindeki sigortaya yöneltilmiş olan tazminat davalarında birden fazla yetkili mahkeme seçimlik olarak düzenlenmiş olup söz konusu düzenleme kamu düzenine ilişkin olmayıp, kesin yetki kuralı niteliğinde değildir. Bu sebeple kanunda yetkinin kamu düzenine ilişkin olmadığı ve birden fazla yetkili mahkemenin kabul edilmiş olması halinde, yetkili mahkemenin belirlenmesinde seçim hakkı davacıya ait olup, davacı kanunda öngörülen yetkili mahkemelerin birisinde davasını açabilir.
Somut olay bakımından seçimlik hak sahibi olan davacının İstanbul Ticaret Mahkemesinde dava açma seçeneğini kullanmış olması sebebiyle mahkememizce yetki itirazı üzerine yapılan kontrolde davacının yerleşim yeri adresinin Kepez/Antalya olduğu, kaza tespit tutanağı içeriğine göre kazanın Antalya’da gerçekleşmiş olduğu, davalı ile davacı arasında herhangi bir sözleşme ilişkisi bulunmasa da dava dışı … plakalı araç ile davalı sigorta şirketinin Muratpaşa/Antalya ilçesinde bulunan acente arasında sözleşmenin akdedilmiş olduğu, davalı sigorta şirketinin merkez adresinin iste “Ataşehir/iİstanbul” olduğu, işbu hali ile seçimlik olan tüm yerler incelendiğinde hiçbirisinin mahkememizin yetki sınırları içerisinde kalmadığı, davacının yetkisiz mahkemede dava açmış olduğu; işbu hali ile yetkili mahkemeyi seçme hakkının davalıya geçmiş olduğu ve davalının İstanbul Anadolu Adliyesini yetkili mahkeme olarak seçmiş olduğu görülmekle mahkememizin yetkisizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklanmış Olduğu Üzere;
1-Davalının yetki ilk itirazının Kabulü ile ; davaya bakmaya İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olması sebebiyle mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-HMK. Madde 20 uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde mahkememize başvurulması halinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine,
3-Dosyanın gönderilmesi için süresi içerisinde başvurulmaz ise HMK. Madde 20 uyarınca davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verileceğinin ihtarına,
4-HMK 20.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi için taraflarca başvurulması halinde HMK 331/2.maddesi gereğince yargılama giderlerinin ve HMK 323/1-ğ maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan vekalet ücretinin yetkili ve görevli mahkeme tarafından hüküm altına alınmasına, belirtilen sürede başvuru yapılmaması halinde talep üzerine yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin mahkememizce hüküm altına alınmasına,
Sair hususların gerekçeli kararda belirtilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.. 07/03/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır