Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/810 E. 2023/782 K. 31.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/810 Esas
KARAR NO : 2023/782
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 18/11/2022
KARAR TARİHİ : 31/10/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket tarafından sigortalanan … plaka sayılı aracın müvekkili şirkette trafik sigortası ile sigortalı olan … plaka sayılı aracın 01.01.2020 tarihinde yapmış olduğu kaza neticesi müvekkil şirkete davalı taraf müvekkili şirkette sigortalı olan aracın %100 kusurlu olduğu gerekçesi ile rücu başvurusunda bulunduğunu, müvekkili şirket tarafından davalı tarafın göndermiş olduğu belgeler çerçevesinde kusura ilişkin bilirkişi raporu olmadan sehven %100 kusur oranı üzerinden toplamda 25.322,06 TL ödeme yapıldığını, ancak müvekkili şirkete iletilen kusura ilişkin bilirkişi raporunda kusur durumunun davalı tarafın ilettiği gibi olmadığı müvekkili şirket tarafından fazla ödeme yapıldığı tespit edildiğini, fazla ödenen 7.820 TL’nin sebepsiz zenginleşme kapsamında tahsili için ….İcra Müdürlüğü 2021/… Esas sayılı dosyasından ilamsız takip başlatıldığını, davalı tarafından icra takibne itiraz edilmiş olması nedeni ile bu defa yapılan itirazın iptali ile davalı aleyhine %20’sinden az olmamak üzere icra ve inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde … numaralı kasko poliçesi bulunduğunu, dava konu kaza sonrası … plakalı aracın onarımı için müvekkili sigorta şirketi tarafından 36.396,63-TL ödeme yapıldığını, bu ödemenin 30.496,63-TL lik kısmı araç onarımda kullanılan parçaların bedeli olup müvekkili tarafından tedarikçi firmaya ödendiğini, 5.900,00-TL lik kısmı ise onarım yapıldığı servis bedeli olup araç sahibine ödendiği bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; Dava, davacı sigorta şirketi tarafından davalı nezdinde kaskolanmış araç için davalıya yapılan fazla ödemenin iadesi amacıyla başlatılmış olan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda davacı vekili tarafından mahkememize ibraz edilmiş olan dava dilekçesi ve 01.12.2022 tarihli maddi hataya ilişkin beyan dilekçesi bir bütün olarak incelendiğinde; davacı şirket nezdinde trafik sigortası ile sigortalı olan … plaka sayılı aracın 02.07.2018 tarihinde karışmış olduğu trafik kazası neticesinde park halinde olan … ve … plaka sayılı araçlara çarpmış olduğu, işbu kaza neticesinde davalı şirket nezdinde kasko sigortası ile sigortalanmış olan araçta oluşan hasar nedeniyle 36.396,63 TL tazminatın oluştuğu, davalı tarafından yapılan ödeme üzerine meydana gelen kazada park yasağı olan yerde park halinde olan araçlar da kusurlu olduğundan kusur dağılımının %50 olması nedeniyle davacıdan sorumlu olduğu 18.198,31 TL’nin talep edildiği, davacı tarafça 30.10.2018 tarihinde 18.198,31 TL ödeme yapılmış olmasına rağmen 29/06/2020 tarihinde sehven fazla olarak 7.820,00 TL ödemenin yapılmış olması sebebiyle sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca fazla ödenen tutarın iadesi için davalı şirket aleyhine 29.07.2021 tarihinde … İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı icra takip dosyasından 7.820,00 TL asıl alacak, takip öncesi işlemiş 1.248,74 TL faiz olmak üzere toplam 9.068,74 TL üzerinden takibe girişilmiş olduğu, davalının itirazı üzerine takibin durması sebebi ile işbu itirazın iptali davasının açılmış olduğu görüldü.
İtirazın iptali davalarında alacaklının, İİK m.67 uyarınca borçlunun süresi içerisinde icra dosyasına yapmış olduğu itirazının, kendisine tebliği tarihinden itibaren bir sene içerisinde genel mahkemelere yapacağı başvuru üzerine genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat etmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup sürenin başlaması için borçlunun itirazının alacaklıya tebliği zorunludur. İşbu dava dosyasının temelini teşkil eden icra dosyasında yapılan kontrolde borçlunun süresi içerisinde icra dosyasına yapmış olduğu itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği görülmüştür. Bu nedenle davacının açmış olduğu davasının süresinde olduğu kabul edilmekle yargılama yapılmıştır.
Yargılama esnasında kazaya ilişkin olarak Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdindeki kayıtlar, hasar dosyaları, kaza tespit tutanakları celp edilerek meydana gelen kazadaki kusur oranlarının tespiti ve hasarın miktarına ilişkin olarak bilirkişiden rapor alınmış olup bilirkişi tarafından mahkememize ibraz edilmiş olan raporda özetle; (her ne kadar maddi hata ile … sürücüsünün davalıya ait aracın sürücü olduğu belirtilmiş ise de işbu hatanın ek rapor alınmasını gerektirir mahiyette olmaması sebebi ile ek rapor alınmamış olup)
Dosya içinde trafik kaza raporu ve olay yeri krokisi mevcuttur. Krokide olay yerinde yolun 10,5 metre genişlikte, tek yönlü. Hava açık, görüş normal. Trafik kaza raporunda davalıya ait araç sürücüsnün kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğu belirtilmiştir,
Karayolları Trafik Kanununun 52.maddesi uyarınca davacı taraf nezdinde sigortalanmış olan aracın sürücüsü … belirtilen kurallara uymadan seyrini sürdürüp yola gereken dikkat ve özeni de göstermemesi sonucu olay sırasında yolda durmakta olan araca çarptığından kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğu,
Olay sırasında hasar gören, park halindeki ve durmakta olan araçların sürücülerinin kazanın meydana gelmesinde her hangi bir kusurları görülmemiş olup kazayı önlemek için alabilecekleri tedbir bulunmaktadır,
Davacı tarafa ait aracın sürücü … olayda % 100 (yüzde yüz) oranında kusurludur.
Davalı tarafından hasar onarım bedeli olarak 26.016,31 TL ödenen … plaka sayılı aracın hasar onarım bedeli KDV dahil 36.293,38 TL olduğundan davacı tarafından her hangi bir fazla ödemenin yapılmamış olduğu kanaatine varıldığı mahkememize bildirilmiştir.
İşbu rapora karşı her ne kadar davacı vekili tarafından itiraz edilerek kusur oranlarının %50-%50 olduğu, davalı nezdinde sigortalanmış olan araçların park yasağı olan yerde hatalı olarak park halinde olması sebebiyle kusurlu olduğu iddia edilmiş ise de dosya arasına celp edilmiş olan kaza tespit tutanağı incelendiğinde krokide ve açıklama kısmında açıkça … plakalı aracın karayolunun yan kenarında … otopark alanında park halinde olduğunun belirtilmiş ve tespit edilmiş olması sebebiyle bilirkişi tarafından yapılan tespitin usulüne ve mevcut duruma uygun olduğu görülmekle davacının rapora karşı itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Haksız Fiillerden doğan borç ilişkileri Türk Borçlar Kanununun 49. Ve devamı hükümlerinde düzenlenmiş olup 49. Maddenin “(1)Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
(2)Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemesi ve aynı kanunun Zararın ve kusurun ispatı başlıklı 50. Maddesinin “(1) Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.
(2)Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” şeklindeki düzenlemesi uyarınca bir haksız fiil sonucunda zarar görenin tazminat isteminde bulunabilmesi için ortada haksız fiilin bulunması, failin kusur olması, talepte bulunan şahısta zararın meydana gelmiş olması ve zarar ile fiil arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/10038 Esas, 2019/3970 Karar Sayılı, 02/04/2019 Tarihli “… zarara birden fazla kişinin kusuru ile sebep olması halinde bu kişilerin hepsi davacı karşısında müteselsilen sorumlu olmakla, davacının bu kişilerden birinden veya hepsinden zararının tümünü talep etme hakkı mevcuttur. Zarar sorumluları arasındaki kusur dağılımı ise üçüncü kişi konumundaki davacıyı(sigortalısını) etkilemeyecek olup, zarar sorumluları arasındaki iç ilişki açısından önem arz edecektir.” şeklindeki ilamı da göz önünde bulundurulduğunda somut olay nezdinde kaza tespit tutanağının ilk sayfasında … plakalı araç sürücüsü için 52/1-B hükmüne göre kural ihlaline karar verildiği, … plakalı araç bakımından 61/1-A hükmü uyarınca kural ihlalile yer verildiği, … plakalı araç için kural ihlalilinin belirtilmemiş olduğu bu hali ile davalının kazadan meydana gelen zararı kazaya karışan ve kusurlu olan tarafların herhangi birisinden tahsili talebinde bulunabileceği, davacının %50 kusur oranı sebebiyle bu miktar yönünden davalıya karşı ödeme yapması gerektiği iddiasının gerçeği yansıtmadığı, söz konusu sorumluluk oranı sebebiyle fazla ödediğini iddia ettiği miktarı aralarındaki iç ilişki kapsamında kazaya karışan diğer kusurlu araç işleteninden talep edebileceği kanaatine varılmakla alınan bilirkişi raporu uyarınca kazanın meydana gelmesinde davacı şirket nezdinde sigortalanmış olan araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu görülmüş olup yeni bir rapor alınmasını gerektirir bir belge olmadığından davacının bilirkişi raporuna yönelik itirazlarının reddine karar verilmekle meydana gelen hasarın davacının sigortalısının kendi kusurundan kaynaklanmış olması sebebiyle TBK m.49 ve devamı hükümleri uyarınca davacının davalıdan talep edebileceği bir bedelin olmadığı, fazla ödenen bir bedelden bahsedilemeyeceği, hiç kimsenin kendisinin kusurundan faydalanamayacağı yönündeki genel hukuk kuralı uyarınca davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklanmış olduğu üzere;
1- Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 269,85-TL karar ilam harcından başlangıçta dava açılırken peşin olarak alınan 109,54-TL harçtan mahsubu ile artan 160,31-TL harcın karar kesinleştiğinden davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına,
4-Davalı yargılama esnasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 9.068,74-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.560,00TL nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına.
6-Taraflar tarafından yatırılan gider avansın arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile … Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/10/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

* İş bu karar 5070 Sayılı Kanun hükümlerine göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.