Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/808 E. 2023/155 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/808 Esas
KARAR NO : 2023/155
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/11/2022
KARAR TARİHİ : 07/03/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin “…” markası ile kendine özgü tekstil ürünlerini tasarlayan, tüketicilere bu ürünlerin satış ve pazarlamasını yapan ve bu alanda faaliyet gösteren şirket olduğunu, davalı şirket ise müvekkili şirketin faaliyet gösterdiği alanda … markası adı altında “https://www…..com.tr/” ve https://www.instagram.com/….tr/ siteleri aracılığı ile, bununla birlikte www…..com uzantılı internet sitesinde “…” mağazasında ürün satışları gerçekleştirdiğini, müvekkili şirketin orijinal ve özgün tasarımının davalı şirket tarafından birebir kopyalanmak suretiyle satışa çıkarıldığı haricen tespit edildiğini, davalı şirket tarafından gerçekleştirilen haksız rekabet eylemlerinin tespiti, önlenmesi ve kaldırılması adına işbu davayı ikame ettiklerini, müvekkili şirket yetkilileri tarafından yapılan piyasa araştırmaları esnasında davalı şirket tarafından müvekkilinin orijinal ve özgün tasarımı olan … modelinin birebir kopyalanmak suretiyle tasarlanıp satışa arz edildiği tespit edildiğini, bahsi geçen ürün, davalı şirket internet sitesinde “…” adı altında satışa sunulduğunu, davalı şirket tarafından satılan ürün görselleri ile müvekkili şirket’e ait orijinal tasarım ürün yan yana getirildiği zaman, davalı şirket ürününde yer alan kuşak haricinde ayırt edici bir unsur olmadığını, davalı şirkete ait üründe yer alan kuşak detayının da kuvvetle muhtemel çıkarılabilir bir parça olduğu düşünüldüğünü, iki ürün arasında gözle görülebilir herhangi bir ayırt edici unsur bulunmadığını, tescilsiz bir tasarımın; büyük emekler harcanarak tanıtılması ve tasarımı tanıtan şirket tarafından Türkiye’de ilk defa kullanılması halinde, aynı tasarımın bir başka şirket tarafından iltibasa sebebiyet verecek şekilde kullanılması, TTK 255.maddesi kapsamında haksız rekabet oluşturduğunu, tescilsiz tasarımlar emek ilkesi kapsamında haksız rekabet hükümleri ile korunmakta olduğunu, … Noterliği’nin 27.08.2022 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı şirkete işbu davamıza konu tasarımı satışa sunmasının müvekkili şirket aleyhine haksız rekabet oluşturduğu detaylıca izah edilmesine rağmen davalı şirket ürünün satışını kaldırmamış ve kendileri tarafından satışa sunulan ürünün müvekkil şirkete ait tasarımdan belirgin şekilde ayrışmakta olduğu ve önemli nitelikte farklılıklar taşıdığı yönünde gerçeğe aykırı beyanlarla İhtarname’ye cevap verdiğini, davalı şirket tarafından ihtarname sonrasında davamıza konu tasarımın satışlarına devam edilmesi sebebiyle tarafımızca arabuluculuk başvurusu gerçekleştirilmiş olup süreç sonunda davalı şirketle anlaşma sağlanmadığını, arabuluculuk sürecinin sona ermesinden sonra davalı şirket tarafından internet sitesi üzerinden tasarımın kaldırıldığını, davalı şirket eylemlerinin 6102 Sayılı TTK kapsamında haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitini, haksız rekabet teşkil eden eylemlerin men’ine (önlenmesine) ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet teşkil eden eylemlerin devamına yönelik ürünün yer aldığı içeriklere yönelik erişim engeli ve içeriklerin kaldırılmasına ilişkin tedbir kararı verilmesini, fazlaya ilişkin dava ve talep hakkımız saklı kalmak kaydıyla HMK madde 107 kapsamında şimdilik 1.000,00-TL maddi tazminatın, dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan cevap dilekçesinde özetle; davacının, tasarımı müvekkil şirkete ait olan “pareo” cinsi ürünün çalıntı olduğunu iddia ettiğini, asılsız iddialarla dolu … Noterliği’nin 27.07.2022 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesini müvekkili şirkete göndererek işbu dava konusu haksız iddialarını ilettiğini, davacının bu ihtarnamesine davalı tarafından … Noterliği’nin 29.07.2022 tarihli ve … sayılı ihtarıyla cevap verildiğini ve davacının iddialarının asılsız ve kötü niyetli olduğunu, satışa sunulan ürünün, davacının özgün tasarımı olduğu iddia edilen üründen belirgin biçimde ayrıştığı davacıya bildirildiğini, İhtarnameyle istediğini elde edemeyen davacının son çare olarak işbu davayı ikame ettiğini, satışa sunulan ürünlerin müvekkili şirketin bünyesinde tasarlanıp, yine kendi bünyesinde üretilmekte ve kendi markasıyla satıldığını, davacının kendisine ait olduğunu iddia ettiğini tasarımın, genel çizgileri itibariyle dünya çapında pek çok şirket ve marka tarafından kullanılmakta olan, son dönemin trend akımının bir parçası olduğunu, müvekkili şirketin satışa sunmuş olduğu ürün, davacıya ait olduğu iddia edilen tasarımdan belirgin biçimde ayrışmakta, önemli nitelikte farklılıklar taşıdığını, davacı tarafın bu iddialarını hiçbir biçimde kabul etmediklerini, davacının haksız ve kötü niyetli davasının reddini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; Dava, davacı firmanın ürettiği ürünün taklit edilerek satışa sunulduğu iddiasıyla gerçekleştiği öne sürülen haksız rekabetin tespiti, meni ve maddi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Somut olayda davacı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin “…” markası ile kendine özgü tekstil ürünlerini tasarlayan bir firma olduğunu, davalı Şirketin ise davacı şirketin faaliyet gösterdiği alanda … markası adı altında faaliyet göstererek davacıya ait özgün ürünleri birebir kopyalanmak suretiyle satışa çıkarılması sebebiyle davalının eylemlerinin 6102 Sayılı TTK kapsamında haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, haksız rekabet teşkil eden eylemlerin men’ine (önlenmesine) ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, haksız rekabet teşkil eden eylemlerin devamına yönelik ürünün yer aldığı içeriklere yönelik erişim engeli ve içeriklerin kaldırılmasına ilişkin tedbir kararı verilmesini, fazlaya ilişkin dava ve talep hakkımız saklı kalmak kaydıyla HMK madde 107 kapsamında şimdilik 1.000,00-TL maddi tazminatın, dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte Davalı’dan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş olduğu görülmüştür.
6100 Sayılı HMK’nın “Dava şartlarının incelenmesi” başlığını taşıyan 115. Maddesinin 1. Fıkrası “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.” uyarınca yargılamanın her aşamasında dava şartlarının bulunup bulunmadığının re’sen incelenmesi gerektiğinden aynı kanunun “Dava şartları” başlığını taşıyan 114. Maddesi uyarınca ” (1) Dava şartları şunlardır:
a) Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması.
b) Yargı yolunun caiz olması.
c) Mahkemenin görevli olması.
ç) Yetkinin kesin olduğu hâllerde, mahkemenin yetkili bulunması.
d) Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması.
e) Dava takip yetkisine sahip olunması.
f) Vekil aracılığıyla takip edilen davalarda, vekilin davaya vekâlet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekâletnamesinin bulunması.
g) Davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olması.
ğ) Teminat gösterilmesine ilişkin kararın gereğinin yerine getirilmesi.
h) Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması.
ı) Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması.
i) Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması.
(2) Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.”
Mahkememizin işbu dosyası ile benzer mahiyette olan … Hukuk Dairesinin 2018/… Esas, 2019/… Karar Sayılı, 29/04/2019 Tarihli “Dava, davacı firmanın ürettiği ürünün taklit edilerek satışa sunulduğu iddiasıyla gerçekleştiği öne sürülen haksız rekabetin tespiti, meni ve maddi manevi zararın tazmini davasıdır.
… eldeki davadaki uyuşmazlığın, dava tarihinden önce tescilli tasarıma vaki tecavüzün tespiti, önlenmesi ve bundan doğan zararların tazminine yönelik bir dava olması karşısında uyuşmazlığı çözmekle görevli mahkemenin de Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğu kabul edilmelidir. Zira uyuşmazlığın çözümünde 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu hükümleri tartışılacağına, davacının ürettiği ürün ile davalının ürettiği ürünün 6769 sayılı mevzuat dahilinde karşılaştırmasının yapılmasının gerekli olmasına göre davanın, bu nitelikte uyuşmazlıklar için ihdas edilmiş ihtisas mahkemesi olarak Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde görülmesi Anayasanın 36 ve AİHS’nin 6.maddesinde yazılı adil yargılanma hakkının da bir gereği olduğuna göre ilk derece mahkemesince verilen karar hukuka uygun bir karardır.
Açıklanan nedenlerle dava tescilli tasarıma vaki tecavüzün tespit ve meni ile tazminat olmakla Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ nde görülmesi gerektiğinden” şeklindeki gerekçeli ilamı ve … Hukuk Dairesinin “… Somut olayda Mahkemece, davada marka hakkının korunması veya markaya tecavüzle ilgili bir talep bulunmadığından, uyuşmazlığın fikri mülkiyet veya sınai mülkiyet hakkıyla ilgisi bulunmadığından, ticaret mahkemesine görevsizlik verilmiş ise de, davacının Markasının tescilli olduğu ve davacının Marka hakkına dayanarak davasını açtığı, her ne kadar ıslah ile tecavüzden doğan haklar istenmiş ise de, tecavüzün oluşup oluşmadığının tespitinin yapılması gerektiği buna göre de öncelikle davalının davacının marka hakkına ilişkin tecavüzün olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Markaya tecavüzün tespitinin yapılması Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin görev alanına girdiği, haksız rekabetten doğan iddialar ile marka tecavüzüne ilişkin iddiaların birlikte görülmesinin gerekmesi halinde de daha özel görevli Fikri ve Sinai Haklar Mahkemesi’nin her iki davaya da bakmakla yükümlü bulunduğu, Davacı tarafın taleplerinden birinin ihtisas mahkemesi olan Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin görev alanına girdiği dikkate alındığında, 551 Sayılı KHK’nın 146. maddesinin 1. fıkrası gereğince davanın Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2018/11-546 Esas ve 2018/1330 Karar, Yargıtay 11. H.D’nin 2014/3511-6600 Esas ve Karar, Yargıtay 11. H.D.’nin 2012/19078- 2013/1600 Esas ve Karar sayılı ilamları). Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri bir ihtisas mahkemesi olup, özel bilgi ve uzmanlık gerektiren belirli uyuşmazlıkların çözümü için kurulmuş özel mahkemeler olduğundan, genel mahkeme olan Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanına giren işlere de bakabileceğinden,” şeklindeki gerekçeli ilamı da göz önünde bulundurulduğunda HMK’nın dava şartlarını düzenleyen 114 ve 115. Maddeleri uyarınca re’sen yapılan inceleme sonucunda somut olayda davaya bakma görevinin özel görevli ve yetkili olan İstanbul Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğu, mahkememizin davaya bakmaya görevinin olmadığı kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklanmış Olduğu Üzere;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın, davaya mahkememizin görevli olmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Davaya bakmaya İstanbul Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin görevli olması nedeniyle mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-HMK. Madde 20 uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde mahkememize başvurulması halinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine,
4-Dosyanın gönderilmesi için süresi içerisinde başvurulmaz ise HMK. Madde 20 uyarınca davanın AÇILMAMIŞ SAYILACAĞINA karar verileceğinin ihtarına
5-HMK 20.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi için taraflarca başvurulması halinde HMK 331/2.maddesi gereğince yargılama giderlerinin ve HMK 323/1-ğ maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan vekalet ücretinin yetkili ve görevli mahkeme tarafından hüküm altına alınmasına, belirtilen sürede başvuru yapılmaması halinde talep üzerine yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin mahkememizce hüküm altına alınmasına,
Sair hususların gerekçeli kararda belirtilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile … Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

* İş bu karar 5070 Sayılı Kanun hükümlerine göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.