Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/790 E. 2023/639 K. 15.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/790 Esas
KARAR NO : 2023/639
DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 10/11/2022
KARAR TARİHİ : 15/09/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … Mah. … Cd. No: …/İstanbul adresinde tekstil sektöründe ticari faaliyet sürdürdüğünü, müvekkiline ait iş yerinde … MARKA dijital tip, … seri nolu elektrik sayacı bulunduğunu, müvekkilinin iş yerini kiraladıktan sonra, davalı kuruma başvurarak elektrik aboneliği sözleşmesi düzenlenmesini talep ettiğini ancak Davalı kurum sözleşme akdetmek için müvekkil şirketi oyaladığını ve elektrik aboneliği sözleşmesi akdetmek için gerekli olmayan bazı evraklar istediğini ve bu evrakları da temin eden müvekkili şirketin iş yerini kiraladığı tarihten itibaren abonelik sözleşmesi yapılmadığını, aradan geçen süre zarfında müvekkili şirkete haksız ve hukuka aykırı şekilde usulsüz kullanım faturası tahakkuk ettirildiğini ve elektrik aboneliği tesis edilmesi amacıyla baskı altında ödemek zorunda kalan müvekkili şirkete yine sözleşme yapılmadığını, davalı kurum yetkililerinden şifahen aldığı cevapta, söz konusu adreste daha önce faaliyet gösteren … … isimli gerçek bir şahsın ve alt borçlularının olması nedeniyle bu adreste bulunan … seri nolu sayaç için elektrik aboneliği sözleşmesi düzenlenemeyeceği bilgisinin verildiğini, davalı kurumun eski kiracı ile müvekkili şirketin irtibatının olabileceği nedenle sözleşme yapmak istememesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalı kurumun iş yeri sahibi … ‘tan Noter onaylı iş yerinde kiracısının müvekkili şirket olduğuna ilişkin bir taahhütname vermesi durumunda abonelik sözleşmesi tesis edileceğini belirtilmesi üzerine iş yeri sahibi … Noter onaylı taahhütname düzenlendiğini, müvekkili şirketin bu taahhütnameyi davalı kuruma ibraz ettiğini ancak yine de sözleşme tanzim edilmediğini, müvekkilinin davalı kuruma herhangi bir borcu bulunmadığını ve eski kiracı ile fiili, ticari, hukuki ve organik bağlantısı bulunmadığını, bu süreçte davalı kurum tarafından müvekkiline usulsüz kullanım bedeli üzerinden elektrik kullanım bedeli taahhuk ettirildiğini, Müvekkilinin taahhuk edilen fatura bedellerini ödediğini ve herhangi bir kaçak elektrik kullanmadığını, müvekkilinin davalı kuruma borcu bulunmadığını, müvekkili şirket aleyhine … seri, … numaralı Kaçak/Usulsüz Elektrik Kullanım Tespit Tutanağı düzenlendiğini ve müvekkili şirketin elektriksiz kalma tehditi altında olduğunu, müvekkili şirketin ticari faaliyetini yürüttüğü adrese enerjisinin kesilmesi ticari faaliyetlerinin durmasına, onlarca işçinin işsiz kalmasına ve nihayetinde iş yerinin kapanmasına neden olacağından elektriğin kesilmemesi, elektriğin kesilmesi halinde bir an önce açılması yönünde tedbir kararı verilmesini, elektrik verme işleminin tesisi ve dava sonuna kadar elektirik kesilmesinin ihtiyaden durdurulmasını, eski kiracı ile müvekkili şirket aasında herhangi bir fiili, hukuki ve organik bağ bulunmaması nedeniyle davalı kurum ile yaşanan muarazanın meni’ne, yargılama giderleri ile dava vekalet ücretinin davalı tarafa tahmili yönünde karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın ticari dava olduğundan dava açılmadan önce arabuluculuk sürecinin işletilmesi dava şartı olup davacı tarafından dava açılırken arabuluculuk son tutanağının sunulmadığını, davacının ticarethane vasıflı işletmesinde kullandığı kaçak kullanımına ilişkin olduğunu, kaçak elektrik kullanım tespiti ve tahakkuku mevzuata uygun olduğunu, kurum işlemlerinde herhangi bir hata bulunmadığını, dava konusu tüketim noktasında; ödemesi yapılmamış 219.069,10TL tutarlı fatura borcu nedeni ile 04.07.2022 tarihinde hizmet alımının “… ” mühür ile durdurulduğunu, 276.048,48TL tutarlı fatura borcu nedeniyle 19.08.2022 tarihinde hizmet alımının “…,” mühür ile durdurulduğunun tespit edilerek 02.09.2022 tarihinde … seri numaralı zabıt tanzim edildiğini, 02.09.2022 tarihinde yapılan kontrollerde “enerjisi kesilen sayacı kullanıma açtığı” tespit edildiğini, söz konusu tespit neticesinde müvekkilinin saha ekiplerince tespit edilen davacı adına 02.09.2022 tarih ve … seri numaralı kaçak elektrik kullanım tespit tutanağı tanzim edildiğini, işbu tutanağa istinaden Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin ilgili maddeleri doğrultusunda, 12.09.2022 son ödeme tarihli, 528.785,61-TL tutarında kaçak elektrik kullanım faturası düzenlendiğini, öncelikle kısmi olarak açılmış olan davanın usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise haksız ve yersiz davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davacının ticari işletmesi bakımından elektrik aboneliği sözleşmesinden kaynaklı muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin … Mah. … Cd. No: …/İstanbul adresinde tekstil işi ile faaliyet gösterdiğini, davalı kurum ile abonelik sözleşmesi akdetmek istemesine rağmen davalı tarafından çeşitli sebepler ile aboneliğin yapılmadığını ve davacı aleyhine haksız şekilde tüketim faturaları kesildiğini, müvekkilinin kesilen faturaların bir kısmını ödemesine rağmen davalının abonelik işlemlerini yapmadığını beyanla taraflar arasındaki aboneliğin tesis edilmemesinden kaynaklı muazaranın giderilmesini ve dava sonuçlanıncaya kadar davacı şirketin faaliyet gösterdiği adresteki elektriğin kesilmemesi, elektriğin kesilmesi halinde bir an önce açılması yönünde ve abonelik sözleşmesi tesis edilmesi amacıyla teminatsız olarak veya mahkemenin uygun gördüğü bir miktarda teminat yatırılarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş olduğu görülmüştür.
Üretici ve perakende satış lisansı sahibi satıcı/ dağıtıcı şirketi: Elektrik Piyasası Yasası kapsamında uygun düzenlenmiş Yönetmeliklere göre dağıtım sistemine bağlı olan tüketiciler ile serbest tüketiciler ile bağlantı anlaşması ve abonelik sözleşmesi yapmak zorundadır. Eğer, satıcı/dağıtıcı şirket abonelik sözleşmesi tesisine yanaşmaz ise muarazanın giderilmesi davası açılabilecektir.
Hukuk Genel Kurulu’nun 29.09.2004 gün ve … K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere; muarazanın men’i (çekişmenin önlenmesi) davaları, usul hukuku anlamında tespit değil, eda davası niteliğindedir. Zira, bu tür davalarda, hem bir muarazanın varlığının tespiti ve hem de onun men’i talep edilir. Kaldı ki, Hukuk Genel Kurulu’nun 17.03.2010 gün ve 2010/3-119 E. 2010/159 K. sayılı ilamında da; bir sözleşmenin devamı sırasında taraflardan biri tarafından muaraza(çekişme) çıkarılması halinde de, diğer tarafın kendisine zarar verebilecek nitelikteki bu duruma son vermek, hukuki durumunu tereddüt içinde olmaktan kurtarmak için tespit davası açmasında hukuki yararının bulunduğu kabul edilmiştir.
Yargılama esnasında davalı kurum tarafından kaçak tüketim bedellerinden kaynaklı olarak işbu davacı aleyhine başlatılmış olan icra takibinden kaynaklı yürütülmekte olan dava dosyası da mahkememiz dosyası arasına celp edilerek, davalı kurum nezdinde tutulmakta olan kayıtlar, taraflarca dosyaya sunulan deliller, davacı şirketin sicil kayıtları bir bütün olarak incelenmek suretiyle dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişiden takdiri mahkemeye ait olmak üzere davacının davaya konu iş yerinde hangi tarihler arasında faaliyette bulunduğu hususu da göz önüne alındığında davacının davalı kuruma borcunun bulunup bulunmadığının, davalının aboneliğin tesis edilmemesi yönündeki eyleminin hukuka uygun olup olmadığının, haklı bir gerekçesinin olup olmadığının mevzuat hükümleri de göz önünde bulundurularak davaya konu muarazanın ne şekilde giderilebileceği hususlarında rapor tanzim edilmesi istenilmiştir.
Elektrik Mühendisi Bilirkişisi … tarafından hazırlanılarak dosyamız arasına sunulmuş olan bilirkişi raporunda özetle;
Davacı şirket, …, … Mahallesi, … Caddesi, No:…’daki iş yerini 16.06.2022 – tarihinde kiralamış ve davalı şirkete başvurarak elektrik – sözleşmesi düzenlenmesini talep etmiştir. Davalı şirket, önceki abone … …’nun borcu nedeniyle davalı şirketi abone yapmamıştır.
Davacı şirketin, önceki abone … ‘nun ile hukuki bağı bulunmadığı davacı şirket ortağı ve yetkilisi olmadıkları Ticaret Sicil Gazetesinden anlaşılmaktadır. Hal böyleyken, davalı şirket, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği Madde 21: Perakende Satış Sözleşmesi için; başvuru sahibinin T.C. kimlik numarasını, kullanım yerinin adresi, mülkiyetinin kime ait olduğu, hangi sıfatla kullanacağı, ticaret unvanını, vergi kimlik numarası, bağlı bulunduğu vergi dairesini, ticaret sicil numarasını, ticaret sicil kaydını beyan etmesi yeterli olmasına ve Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği Madde 35; “Aynı kullanım yerine ait başka tüketicilerin önceki dönemlere ilişkin tüketimlerinden kaynaklanan borçları, yeni tüketicinin üstlenmesi talep edilemez ” hükmü de yer almıştır.
Davacı şirketin yasal sayaçtan kullandığı elektrik için 276.048,48 TL ve 528.785,61 TL tutarlarında iki adet kaçak elektrik faturası tahakkuk ettirmiştir. Davacı şirket, elektriğin kesilmesini önlemek için kaçak faturalarını 05.09.2022 tarihinde 280.200,00 TL ve 19.09.2022 tarihinde 532.800,00 TL olarak ödemiştir.
Davalı şirket, sözü geçen yönetmelik maddelerine aykırı davranarak davacı şirketi abone yapmamış ve sanal kaçak kullanan tüketici durumuna getirmiştir. Bunun sonucunda ilk faturayı %50, sonraki faturayı %100 zamlı ödemek zorunda kalmıştır.
Bu nedenle, zamlı olarak tahsil edilen fatura bedellerindeki zamların toplamı olan 252.950,02 TL + 88.154,43 TL= 341.104,45 TL’nı davacı şirkete iadesi, sözleşme yapılarak davacı şirketin abone yapılması, artık davacı şirketin kullandığı elektrik bedellerini normal tarifeden hesaplanması ve muarazanın giderilmesi gerekmektedir.
Şeklinde hazırlanan rapor mahkememize ibraz edilmiştir.
Dosya arasına alınan sicil kayıtları üzerinden yapılan kontrolde davacı şirketin önceki fiili kullanıcı … ile herhangi bir bağlantısının olmadığı, söz konusu şahsın davacı şirketin yetkilisi- ortağı olmadığı, davalı kurum tarafından Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 35. Maddesinin “Aynı kullanım yerine ait başka tüketicilerin önceki dönemlere ilişkin tüketimlerinden kaynaklanan borçları, yeni tüketicinin üstlenmesi talep edilemez” şeklindeki düzenlemesine aykırı davranılarak davacıya abonelik tesis edilmeyerek muaraza oluşturulduğu, davacının davasında haklı olduğu kanaatine varılmış olup hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporu, mahkememizin işbu dosyası ile benzer mahiyette olan … Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 2017/… Esas, 2018/… Karar Sayılı, 04/07/2018 Tarihli ilamı ve … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 2021/… Esas, 2021/… Karar Sayılı, 07/10/2021 Tarihli “… Davacı; dava konusu adreste önceki abone ile aralarında bir bağ bulunmadığını, yeni abone olduğunu beyanla davalının mevcut aboneliğe ilişkin enerji kesilmesi suretiyle oluşturduğu murazaanın giderilmesini talep etmiş,
Davalı ise, önceki abone ile davacının esasen aynı abone oldukları, davacının önceki abonenin borcunun tahsilini engellemek üzere muvazaalı olarak kira sözleşmesi düzenleyerek önceki abonenin faaliyetine devam ettiğini beyanla davanın reddini savunmuş
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, …
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin ve Hukuk Genel Kurulu’ nca benimsenen ilke gereği, kural olarak sonraki abonelik, önceki abonenin borcunun ödenmesine bağlı kılınamaz ise de; mahkemece,dosyadaki bilgi, belge, ve kayıtlara göre davacı/davalı ile borçlu arasında fiili, hukuki bir bağ olup olmamasının belirlenmesi ve davacının/davalının muvazaa iddiasının ispatlanması gerekir.
Somut olay bu çerçevede değerlendirildiğinde; muvazaa iddiası nedeniyle aralarında bağ bulunduğu ifade edilen davacı ile önceki abone ve kaçak kullanımda bulunan dava dışı … Ltd şti, … Ltd şti ve bunların yetkilisi … aralarında dosyaya gelen bilgi ve belgelere göre yakınlık, iş ilişkisi veya organik bağ bulunduğunun tespit edilemediği, davacının önceki kiracı olan adı geçen dava dışı kişilerin işletmesini devraldığının kanıtlanamadığı, salt önceki kiracı ile davacının aynı faaliyette bulunmalarının iddianın ispatına yeter olamayacağı, her ne kadar davacının önceki abonenin icra takibine konu borcunun bir kısmını ödediği gerek davacı beyanı gerekse istinaf dilekçesine ekli davalı evraklarından anlaşılmakta ise de, vaki ödemenin davalı kurumca elektriğin kesilmesini önleme amacıyla yapılan ödeme olarak değerlendirilmesinin hayatın olağan akışına uygun olacağı, dolayısıyla, davalının muvazaa iddiasını kanıtlayamadığı anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle; mahkemenin davanın kabulü kararı yerinde olduğundan…” şeklindeki gerekçeli ilamı da göz önünde bulundurulduğunda davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile; dava konusu … Mah. … Cd. No: …/İstanbul adresindeki davacının işyeri için davalının abonelik sözleşmesi imzalamamak suretiyle oluşturduğu muarazanın men’ine,
2- Yargılama esnasında verilen tedbir kararının hüküm kesinleşene kadar devamına,
3-Alınması gerekli olan 269,85 TL karar ilam harcından dava açılırken başlangıçta peşin olarak alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 189,15‬TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 172,90TL ( başvurma, vekalet harcı ve peşin harç), davetiye, posta gideri:183,00-TL, bilirkişi ücreti: 2.000,00TL olmak üzere toplam: 2.355,90TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 72,00TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı yargılama esnasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflar tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile … Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/09/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

* İş bu karar 5070 Sayılı Kanun hükümlerine göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.