Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/783 E. 2023/714 K. 10.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/783 Esas
KARAR NO : 2023/714
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 08/11/2022
KARAR TARİHİ : 10/10/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketine zorunlu trafik sigortası ile sigortalı … plakalı aracın 20.02.2021 tarihinde sebep olduğu kaza sonucunda, müvekkili şirkete … numaralı genişletilmiş kasko sigortası ile sigortalı bulunan … plakalı araca çarpması neticesinde sigortalı araçta maddi hasar meydana geldiğini, müvekkili şirket, sigortalı araçta meydana gelen bu hasar nedeniyle 05.04.2021 tarihinde 36.230,71 TL ve 31.05.2021 tarihinde 1.120,00 TL ek ödeme olmak üzere toplamda 37.350,71TL ödeme yaptığını, davaya konu kazada, müvekkili sigorta şirketine sigortalı araç park halinde bulunduğunu, kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından ödenen tazminatın rücuen tahsili için davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… E. Ve oluşan ek ödeme sebebiyle ödenen tazminatın rücuen tahsili için de … İcra Müdürlüğü’nün 2021/…E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, söz konusu takiplere davalı tarafından itiraz edildiğini, takiplerin durduğunu beyanla icra takiplerine yapılan itirazın iptalini, davalı aleyhine yüzde %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın Asliye Ticaret Mahkemesinin değil, Asliye Hukuk Mahkemesinin görev alanına girdiğini, dava konusu talebin muaccel olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkili şirketin sorumluluğu yalnızca poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin, sigortalının mali mesuliyet sigortasından kaynaklanan sorumluluğundan sigortalının kusuru oranında sorumlu olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, hükmedilmesi gereken faiz avans faizi değil yasal faiz olduğunu, talep edilen hasar bedelinin davacı tarafından ispatlanması gerekmekte olup davacının talebi fahiş olduğunu, davacı tarafın müvekkili şirkete icra takibi başlatırken ve işbu davayı ikame ederken kötüniyetli olduğundan aleyhine kötüniyet tazminatı hükmedilmesini ve …. İcra Müdürlüğü 2021/… ve 2021/… Esas sayılı icra dosyasındaki takibin iptalini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; Dava, trafik kazasından kaynaklı olarak davacı tarafından dava dışı sigortalısına ödenen hasar bedelinin halefiyet ilkesi uyarınca davalıdan tahsili amacıyla başlatılmış olan icra takiplerine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Somut olayda davacı sigorta şirketi tarafından … numaralı genişletilmiş kasko sigortası ile sigortalı bulunan … plakalı araç ile davalı sigorta şirketine zorunlu trafik sigortası ile sigortalı … plakalı aracın 20.02.2021 tarihinde karışmış olduğu trafik kazası neticesinde davacının sigortalısı olan araçta meydana gelen hasar nedeniyle davacı sigorta şirketi tarafından 05.04.2021 tarihinde 36.230,71 TL ve 31.05.2021 tarihinde 1.120,00 TL ek ödeme olmak üzere toplamda 37.350,71TL yapılan ödemenin rücuen tahsili için davalı aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı dosyasında 36.230,71 TL asıl alacak, 13.04.2021- 08.07.2021 tarihleri arasında işlemiş 768,29 TL faiz olmak üzere toplam 36.999,00 TL üzerinden 08.07.2021 tarihinde icra takibine girişmiş olduğu; ek ödeme sebebiyle ödenen tazminatın rücuen tahsili için de …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı dosyasında 1.120,00 TL asıl alacak, 08.06.2021 – 03.09.2021 tarihleri arasında işlemiş 24,03 TL faiz olmak üzere toplam 1.144,03 TL üzerinden 03.09.2021 tarihinde icra takibine girişmiş olduğu, davalının itirazı üzerine takiplerin durması sebebiyle işbu itirazın iptali davasının açılmış olduğu görülmüştür.
22/03/1944 tarih, 37 Esas, 9 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle halefiyet davası ticari dava sayılamaz. Bu dava aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir.
6102 Sayılı TTK’nın Halefiyet başlıklı 1472. Maddesinin “(1) Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.” şeklindeki düzenlemesi uyarınca işbu davada davacının, dava dışı sigortalısı yerine geçerek işbu davayı açtığı, davalının ise sigorta şirketi olduğu göz önünde bulundurulduğunda davanın TTK’da düzenlenen sigorta hukukuna ilişkin olması sebebiyle mahkememizin görevli olduğu ve davacının yapmış olduğu ödeme kapsamında aktif husumetinin bulunduğu görülmüştür.
İtirazın iptali davalarında alacaklının, İİK m.67 uyarınca borçlunun süresi içerisinde icra dosyasına yapmış olduğu itirazının, kendisine tebliği tarihinden itibaren bir sene içerisinde genel mahkemelere yapacağı başvuru üzerine genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat etmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup sürenin başlaması için borçlunun itirazının alacaklıya tebliği zorunludur. İşbu dava dosyasının temelini teşkil eden icra dosyasında yapılan kontrolde borçlunun süresi içerisinde icra dosyalarına yapmış olduğu itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği görülmüştür. Bu nedenle davacının açmış olduğu davasının süresinde olduğu kabul edilmekle yargılama yapılmıştır.
Haksız Fiillerden doğan borç ilişkileri Türk Borçlar Kanununun 49. Ve devamı hükümlerinde düzenlenmiş olup 49. Maddenin “(1)Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
(2)Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemesi ve aynı kanunun Zararın ve kusurun ispatı başlıklı 50. Maddesinin “(1) Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.
(2)Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” şeklindeki düzenlemesi uyarınca bir haksız fiil sonucunda zarar görenin tazminat isteminde bulunabilmesi için ortada haksız fiilin bulunması, failin kusur olması, talepte bulunan şahısta zararın meydana gelmiş olması ve zarar ile fiil arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Bir zarar sigortası türü olan zorunlu mali sorumluluk sigortasında sigortacı işletenin sorumluluğunu yine ancak sorumlu olduğu çerçevede karşılamakla yükümlüdür. Bu bakımdan zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile işletenin poliçe limiti dahilinde tazminat sorumluluğunu yüklenen sigorta şirketi gerçek zarardan, işletenin ve eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında sorumlu tutulabilecektir.
Yargılama esnasında davacı sigorta şirketinden ödemeye ilişkin evraklar, davacı şirket nezdinde tutuşmuş olan hasar dosyası ile davalı şirket nezdinde tutulmuş olan hasar dosyası celp edilmiş, … ine, SBGM’ye, davacı şirkete yazılan müzekkere cevapları uyarınca eksik evraklar celp edilerek mahkememizin 2 nolu ön inceleme celsesinde dosyanın trafik kazaları alanında uzman makine mühendisi bilirkişisi ile 1 motorlu araç sigortaları alanında uzman bilirkişisine tevdine karar verilmiş olup bilirkişiler tarafından mahkememize ibraz edilmiş olan raporda özetle;
Davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçeli aracın sürücüsü … Olayda % 100 (yüzde yüz) oranında kusurludur.
Davacıya sigortalı aracın sürücüsü olayda kusursuzdur.
Davacıya kasko sigortalı aracın toplam hasar onarım bedeli 36.162,80 TL dır.
Davacı … Sigorta tarafından tanzim edilen … – Genişletilmiş Artı Kasko Sigorta Poliçesi 20/02/2021 kaza tarihi itibarı ile … plakalı araca sigorta örtüsü sağlandığı,
Davacı … Sigorta’nın … plakalı araçta meydana gelen hasar için ekspertiz raporu doğrultusunda … Tic. San. A.Ş.’ye 35.552,21 TL ile … San. Ve Tic. A.Ş.ye Ekspertiz ücreti olarak 678,50 TL düzenlenen rapor kapsamında toplam 36.230,716 TL hasar bedeli ile Dava dışı Sigortalıya da meydana gelen haksız fiil ile ilgili olarak 1.120,00 TL havale yolu ile yaparak 6102 Sayılı TTK 1472. maddesi gereği sigortalısına aktif halef olduğu,
Davalı … Sigorta’ nın tanzim ettiği … nolu ZMMS poliçesinin, kaza tarihi olan 20/02/2021 günü itibarı ile … plakalı araç için ZMM Sigorta örtüsü sağladığı,
Bu halde Davalı … Sigorta’ nın ZMMS poliçesi tanzim ettiği … plakalı aracın, … plakalı araca verdiği zararının %100 lük kısmından ZMMS Genel Şartlarına göre teminat limiti ile sınırlı olmak üzere sorumlu olduğu,
Mahkememize bildirilmiştir.
Rücuen tazminat davaları; gerçek zararın giderilmesi amacına yöneliktir. Zarar sorumlusundan halefiyet ilkelerine dayalı olarak talepte bulunan davacı, ödediği meblağın tamamını değil ancak zarar görenin uğradığı gerçek zararı, zarar sorumlusundan isteyebilir. Bu nedenle, zarar görene yapılması gereken gerçek ödeme miktarı tespit edilerek davacı tarafça yapılan ödeme miktarı daha fazla olsa da davalının gerçek zarar miktarıyla sorumluluğuna karar verilmesi gerekir (Yargıtay 17 HD, 2020/2303 E-2021/3171 K sayılı ilam). Başka bir ifade ile rücuen tazminat davaları, ödenmesi gerekenin tespiti amacı güder.
Yargılama esnasında davalı vekili tarafından mahkememize ibraz edilmiş olan cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkili şirketin sorumluluğunun yalnızca poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, mevcut poliçede limit araç başına 43,000.00 TL, kaza başına ise 86.000,00 TL olduğunu, işbu kaza kapsamında, … plakalı araç için 323,91 TL eksper ücreti, … plakalı araç için 13.667,5 TL hasar bedeli, … plakalı davacı Sigorta Şirketi sigortalısına ise değer kaybı dosyası kapsamında 12.000,00 TL ödemek suretiyle davalının üzerine düşen sorumlulukları yerine getirdiğini, mahkeme aksi kanaatte ise … plakalı araç için kalan poliçe limitinin 31.000,00 TL olduğunu mahkememize bildirmiş olup bu kapsamda dava dışı kazaya karışan araçlara ilişkin görülmekte olan davalar, sigorta tahkim dosyaları da celp edilip incelendiğinde söz konusu dosyalarda da davalı sigorta şirketinin sigortalısının kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş olduğundan işbu davada davalı sigorta şirketinin sigortalısının kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu, bu sebeple davalı sigorta şirketinin meydana gelen hasardan sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” şeklinde ifade edilmiştir. Bu kapsamda somut olay bakımından yapılan kontrolde davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamında davacının sigortalısı olan … plakalı araç için kaza itibariyle toplam limitinin 43,000.00 TL olduğu, dava açılmadan önce işbu araç için 12.000,00 TL’lik değer kaybı ödemesinin yapılması üzerine davalı sigorta şirketinin bakiye poliçe limitinin 31.000,00 TL kalmış olması sebebiyle (dava dışı kazaya karışan diğer araçlar için yapılan ödemelerin araç başına belirlenen limiti aşmadığı görülmekle) işbu davada davacının talep etmiş olduğu toplam tutarı karşılar mahiyette poliçe limitinin kalmamış oluğu anlaşılmış olup davacının davasının kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiş; davacının işbu davaya konu etmiş olduğu …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı dosyasındaki alacağının tarihinin daha önce olması sebebiyle davalının poliçe limiti bu dosyaya özgülenerek fazlaya dair isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı sigorta şirketi tarafından, dava dışı hak sahibine yapılan ödeme tarihi, rücu borçlusu davalının temerrüt tarihidir. Başka bir ifade ile rücuen tazminat davalarında, ödeme tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekecektir. (Yargıtay 17 HD,2016/11439 E- 2019/9363 K sayılı ilamı). Bu kapsamda somut olayda davacının yapmış olduğu ödeme tarihlerinden itibaren davalıdan takip öncesi faiz isteminde bulunabileceği kanaatine varılmış olup davacının takip talebinde işbu ödeme tarihinden sonraki bir tarih olan 13.04.2021 tarihinden itibaren yasal faiz isteminde bulunmuş olması sebebiyle taleple bağlı kalınarak davalının sorumlu olduğu 31.000,00 TL üzerinden hesaplama yapıldığında 13.04.2021- 08.07.2021 tarihleri arasında 657,37 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 31.657,37 TL talepte bulunabileceği kanaatine varılmış olup bu tutar üzerinden hüküm kurulmuş; davacının …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı dosyasındaki taleplerinin ise poliçe limiti kalmadığından reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının dava dilekçesi ile borçlunun %20’den aşağıda olmamak üzere inkar tazminatı ödemesine hükmedilmesi yönündeki talebi değerlendirildiğinde İİK m. 67 hükmü uyarınca davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksızlığına karar verilmiş olması ve alacağının likit olması gerekmekte, kural olarak davalı borçlunun kötü niyetli olması şartı aranmamaktadır. Somut olayda davacı tarafın, davalıdan rücuen tazminat talep ettiği, davacının rücu şartlarının bulunup bulunmadığı ve kapsamı ile zararın miktarının belirlenmesi, yargılama kapsamında bilirkişi incelemesiyle mümkün olduğundan, talep edilen tazminat miktarının likit (muayyen, belirli) olmadığı ve icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği anlaşılmakla davacının icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklanmış olduğu üzere;
Davacının davasının KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile;
A- …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas Sayılı icra takip dosyası bakımından;
1-Davalının itirazının kısmen iptali ile takibin; 31.000,00 TL asıl alacak, 13.04.2021- 08.07.2021 tarihleri arasında 657,37 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 31.657,37 TL üzerinden kaldığı yerden devamına, davacının fazlaya dair tazminat talebinin davalı sigorta şirketinin poliçe limiti kalmadığından reddine,
2-Davacının davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi isteminin reddine,
3-Alınması gerekli olan toplam 2.162,51-TL karar ilam harcından dava açılırken başlangıçta peşin olarak alınan 466,39-TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 1.696,12-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 466,39-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 92,20-TL (başvurma, vekalet harcı) davetiye, posta gideri: 237,75-TL, bilirkişi ücreti: 4.000,00TL olmak üzere toplam: 4.329,95-TL yargılama giderinin %85 kabul-red oranı üzerinden hesaplanan 3.680,45-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanının davacı üzerine bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.560,00TL nin %85 kabul-red oranı üzerinden hesaplanan 1.326,00-TL’sinin davalıdan, 234,00TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansın arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
B- …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas Sayılı icra takip dosyası bakımından;
1-Davalı sigorta şirketinin poliçe limiti kalmadığından davacının davasının reddine,
2-Davacının davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi isteminin reddine,
3-Alınması gerekli olan toplam 269,85-TL karar ilam harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerine bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 1.144,03 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile… Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/10/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

* İş bu karar 5070 Sayılı Kanun hükümlerine göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.