Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/782 E. 2023/333 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/782 Esas
KARAR NO : 2023/333
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 14/06/2021
KARAR TARİHİ : 27/04/2023

DAVA : Davacı vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde, müvekkillerinin, müteveffa Şerafettin Güleç’in mirasçıları olduğunu, müvekkillerinin terkin edilen ve ihyası talep edilen … Kooperatifi isimli kooperatifte pay sahibi olduğunu, … isimli kooperatifin … ticaret sicil numarası ile 03/05/1961 tarihinde tescil edildiğini, şirketin adresinin … Cad. No: … Han K: … İstanbul olduğunu, söz konusu şirketin Türk Ticaret Kanunun ilgili hükümleri gereğince 31/07/2013 tarihinde resen terkin edildiğini, müvekkillerinin paylarına düşen taşınmazın tüm bedelini ödemelerine rağmen tapu sicilinde adlarına kayıt yapılmadığını, söz konusu taşınmazın tescil işlemi gerçekleştirilmeksizin şirketin terkin olunduğunu, şirketin tasfiye dışında kaldığını, gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerinin varlığı sabit olduğundan usulsüz olarak tasfiye edildiğini belirterek 31/07/2013 tarihinde resen terkin olunan … ‘nin ihyasına, gerekmesi halinde mahkemece resen tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkili … ün TTK m.32 ve Ticaret Sicil Yönetmeliğinin M.34 hükmü çerçevesinde işlem yapıldığını, müvekkili …nün mahkeme hükmü olmaksızın bir şirketi tekrar sicile tescil yükümlülüğünün bulunmadığını, yapılan terkin işleminin 6102 Sayılı Kanunun Geçici 7. Maddesine uygun olduğunu,
6102 Sayılı TTK’nın geçici 7. Maddesinin 15. Fıkrasında belirlenen 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını belirterek haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, resen terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda 30/09/2021 tarih 2021/… Esas 2021/… Karar sayılı ilamı ile “TTK Geçici 7. Maddesinin 15. Fıkrası, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 14.10.2020 tarih, 2020/2361 E. ve 2020/… K. Sayılı ilamı ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 11.02.2020 tarih, 2020/288 E. ve 2020/1181 K. Sayılı ilamları doğrultusunda ihyası istenen kooparatifin resen terkin yolu ile silinme işleminin 31/07/2013 tarihinden yapıldığı, terkin yolu ile silinme işleminin üzerinden 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesi nedeni ile davanın reddine ” şeklinde karar verilmiştir.
Davacılar vekilince mahkememizce verilen karara karşı istinaf yoluna gidilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesinin 29/06/2022 tarih 2022/839 Esas 2022/809 Karar sayılı ilam ile ” şirketlerin ve kooperatiflerin hangi şartlarda ve usullerle sicilden re’sen terkin edileceği 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinde düzenlenmiş olup aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi “Ticaret Sicili Müdürlüklerince; kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtarın ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. İlanın, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/02/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçer”, 4/c bendi “bu fıkranın b bendinde belirtilen şirketler dışında kalan kapsam dahilindeki diğer münfesih şirketler ile kooperatiflerden ayrıca, faaliyetlerine devam etme isteğinde bulunmaları halinde münfesih olma nedenini ortadan kaldıran işlemlerin yapılarak ispat edici belgelerin bildirilmesi istenir” aynı maddenin 11. bendi “… ihtar ve ilana rağmen süresi içinde cevap vermeyen ve tasfiye memurunu bildirmeyen yahut durumunu kanuna uygun hale getirmeyen veya faaliyette bulunduğunu adres ve kanıtları ile birlikte bildirmeyen şirket ve kooperatiflerin ünvanı ticaret sicilinden resen silinir” aynı kanunun 15. bendi “… ticaret sicilden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirketi veya kooperatifin ihyasını isteyebilir” hükümlerine yer verilmiştir. Her ne kadar kooperatifin, TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca sicilden terkin edildiği tarihte kooperatif hakkında davacı veya davalı sıfatıyla devam eden yargılama bulunmadığı gözetilerek aynı yasanın 7. maddesinin 15 fıkrasına göre kooperatifin sicilden terkin edildiği tarihten itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra açılan davanın reddine karar verilmiş ise de; …nden getirtilen evrakların incelenmesinde kooperatifin terkin sebebinin bildirilmediği, terkine ilişkin evrakların gönderilmediği dolayısıyla TTK’nın geçici 7. maddesine göre usulüne uygun terkin işlemi yapılıp yapılmadığı denetlenememiştir. Aynı yasanın 7. maddesinin 15. bendinde düzenlenen 5 yılllık hak düşürücü sürenin tatbik edilebilmesi için öncelikle usul ve yasaya uygun terkin işleminin yapılmış olması gerekmekte olup bu husus taraflarca ileri sürülmesi bile kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece resen dikkate alınması gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun sair hususlar incelenmeksizin kabulü ile kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına” karar verilerek dosya yukarıdaki esas numarasına kaydedilmiştir.
İlgili şirketin sicil kaydı alınıp incelendiğinde; … nce 31/07/2013 tarihinde sicil kaydının resen terkin edildiği görülmüştür.
TTK nın geçici 7. maddesine göre bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 2 yıl içinde aşağıdaki halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicilinden kayıtlarının silinmesi, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır denilerek ilgili durumlar aynı maddenin a – e bentleri arasında sayılmıştır.Aynı maddenin 2. Fıkrasına göre davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanamaz denilmektedir. Aynı maddenin 15. Bendinde ise ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
TTK geçici 7. Maddenin 4a ve 4b bentlerinde ” (4) Ticaret sicili müdürlüklerince;a) Kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. İlan, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçer. Ayrıca anılan ilan, bildirici niteliği haiz olarak ilgili ticaret ve sanayi odası veya ticaret, sanayi ya da deniz ticaret odasının internet sitesinde aynen yayımlanır.b) 559 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermaye artırımında bulunmayarak münfesih olan şirketlere yapılacak ihtarda; ortaklarından, yönetici veya denetçilerden ya da müdürlerinden tebliğ tarihinden itibaren iki ay içinde tasfiye memurunun bildirilmesi, aksi takdirde, bu madde hükümlerine göre ticaret sicili kayıtlarından unvanın silineceği, şirkete ait malvarlığının unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal edeceği ve bunun kesin olduğu açıkça yazılır.” denilmektedir.
TTK geçici 7. Maddesinin 15 nolu bendinde ” Bu maddede düzenlenmeyen hususlarda ilgili kanun ve esas sözleşmelerde öngörülen usullere göre hareket edilir. Bu madde gereğince tasfiye edilmeksizin unvanı silinen şirket veya kooperatiflerin ortaya çıkabilecek malvarlığı, unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal eder. Hazine bu şirket ve kooperatiflerin borçlarından sorumlu tutulmaz. Tasfiye memurlarının sorumlulukları konusunda, özel kanunlardaki sorumluluğa ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun veya Kooperatifler Kanunu hükümleri uygulanır. Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” denilmektedir.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazı yazılarak TTK nın geçici 7. Maddesinin 4a ve b bentlerine göre çıkartılan tebligat evraklarının gönderilmesi istenilmiş, gönderilen evraklar dosya içerisine bırakılmıştır.
İhyası istenen şirketin 31/07/2013 tarihinde resen terkinine karar verilmiş olup dava tarihi itibariyle 5 yıllık sürenin geçtiği görülmüştür.
… Mahkemesi 14. Hukuk dairesine ait 2021/604 Esas 2021/851 Karar nolu ilam incelendiğinde, “……Mahkemece, adına kayıtlı araç bulunan şirketin terkin tarihinden itibaren beş yıllık yasal sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın hak düşürücü süreden sonra açılması nedeniyle reddine karar verilmiştir. TTK’nın geçici 7.maddesinin 15.fıkrasının son cümlesinde, ticaret sicilden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanların haklı sebeplere dayanarak, silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebileceği düzenlenmiştir. Anılan fıkranın ikinci cümlesinde ise bu maddeye göre tasfiye edilmeksizin unvanı silinen şirket veya kooperatiflerin ortaya çıkabilecek mal varlığı, unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal eder düzenlemesi bulunmaktadır. Somut olayda, şirketin 31/07/2013 tarihinde sicil kaydının resen silindiği, şirket ortağı tarafından beş yıllık yasal süre geçtikten sonra ihya talep edildiği açıktır. Ancak, yasal düzenlemeye göre on yıllık sürenin dolmaması nedeniyle şirkete ait aracın Hazineye intikal etmesi koşulu gerçekleşmemiştir. Bu durumda, şirketin, ortada tasfiyesi gerekli bir mal varlığı bulunduğundan yasa koyucunun amacı doğrultusunda uyuşmazlığın çözülmesi gerekir. Yasa maddesinde, terkinden itibaren beş yıllık sürede ihya talep edilebileceği belirtilmesine karşın, şirketin mal varlığının on yıl sonra Hazineye intikal edeceği düzenlendiğinden, bulunduğu kabul edilmelidir. Şirkete ait mal varlığının Hazineye intikal etme süresi olan on yıldan önce ne şekilde işlem yapılacağına ilişkin TTK’nın geçici 7. Maddesinde bir düzenleme bulunmaktadır. Ortada bir hukuki düzenleme eksikliğinin mi (kanun boşluğu), yoksa yasa koyucunun bilinçli bir susmasının mı bulunduğunun belirlenmesi önem taşımaktadır. Kanun boşluğu, sorunun çözümüne katkı sağlayacak bir hukuk kuralının bulunmaması şeklinde tanımlanabilir. Ancak, açık bir düzenleme yapılmamış olması her zaman kanun boşluğu anlamına gelmeyebilir. Bir sorun hakkındaki çözüm başka bir alanda düzenlenmiş olabilir. Somut olayda gerek TTK’da gerekse başka mevzuatta düzenleme bulunmadığı gibi konuya ilişkin bir örf ve adet bulunmamaktadır. Hukuki bir sorun hakkında, hukuk sistemi mutlaka bir çözüm üretmek zorundadır. Yasanan bir düzenleme öngörmediği bir sorunun çözümsüz bırakılması düşünülemez. Kanun koyucunun bir konuda düzenleme yapmamış olması, o konuyu olumsuz düzenlemek istediği anlamına gelmez. Bu açıklamalara göre, somut olaydaki uyuşmazlık yönünden bir kanun boşluğunun bulunduğunun ve bu boşluğun, TMK’nın 1.maddesiyle hakime verilen yetki kapsamında doldurulması gerektiği kanaatine varılmıştır. Kanun boşluğunun doldurulmasında, TTK’nın geçici maddesine yansıyan kanun koyucunun iadesinin esas alınması uygun olacaktır. Kanun koyucu, mevcut düzenlemeyle, terkin edilen şirketlerin ortaya çıkacak mal varlıklarının on yıl sonra Hazineye intikal edeceğini kabul ettiğine göre, bu süre dolmadıkça, şirket ortaklarının bu mal varlığı üzerindeki haklarının devam ettiğini kabul etmiş durumdadır. Ortada bir mal varlığı bulunduğuna göre, bu mal varlığının tasfiyesi için şirketin ihyasına karar vermekten başka çözüm bulunmamaktadır. Aksinin kabulü, yasanın düzenlediği on yıllık sürenin anlamsız hale gelmesi sonucunu doğurur. Bu açıklamanın bir sonucu olarak, mal varlığının Hazineye intikal süresi olan on yıllık süre doluncaya kadar ortaya çıkacak mal varlığının tasfiyesi amacıyla ihya talebinde bulunabileceği sonucuna varılmıştır. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusu haklı bulunmuş, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının bu nedenle kaldırılarak yeniden hüküm verilmesi gerekmiştir. Şirketin, adına kayıtlı aracın satış ve bedelinin paylaştırılması istemiyle sınırlı olarak ihyasına karar verilmiş, ancak şirket tasfiyesiz terkin olduğundan, tasfiye memuru atanmamıştır. Şirket, terkin öncesi temsil durumuna göre temsil edilecektir ” denilmiştir.
Terkin tarihinden itibaren dava tarihine kadar 5 yıllık süre geçmiş ise de bir önceki paragrafta yazılı istinaf ilamında da belirtildiği üzere, 5 yıllık süre geçmiş olsa da davaya ek tasfiye hükümlerine göre bakılması gerektiği kanaatine varılmıştır. Bir önceki paragrafta yazılı istinaf ilamında, tasfiye memuru atanmaksızın şirketin terkin öncesi temsil durumuna göre temsil edileceği ile ilgili açıklama yapılmış ise de bu hususun ayrıntılı olarak değerlendirildiği Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 01/03/2017 tarih 2017/11-3184 Esas 2021/1107 karar nolu ilamda da belirtildiği üzere, davaya ek tasfiye hükümlerine göre devam edileceğinden şirkete tasfiye memuru atanması gerektiği kanaatine varılarak, davacıların ihya istemekte hukuki yararı bulunduğu ve ihya şartları oluştuğundan … nde paydaş olan … ‘in vefatı ile payına isabet eden taşınmazın mirasçıları adına tapuya tescili işlemleri sınırlı olmak kaydı ile … nde … sicil numarası ile kayıtlı … nin ihyasına, Tasfiye memuru olarak, Kooparatifler konusunda uzman mali müşavir … ‘nun atanmasına karar vermek gerekmiştir.
Kooperatifin eski yöneticilerine ait nüfus kayıtları alınıp incelendiğinde, … ‘ın vefat ettiği, … ve … ‘ın 92 yaşında olduğu gözönüne alındığında tasfiye memuru olarak uzman mali müşavir … ‘nun atanmasına aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacıların davasının kabulü ile,
… İşçileri Yapı Kooparatifinde paydaş olan …’in vefatı ile payına isabet eden taşınmazın mirasçıları adına tapuya tescili işlemleri sınırlı olmak kaydı ile … nde … sicil numarası ile kayıtlı … Kooparatifinin ihyasına,
Tasfiye memuru olarak, Kooparatifler konusunda uzman mali müşavir … Horlu’nun atanmasına,
Tasfiye memuruna aylık 3.000,00TL ücret takdir edilmesine,
Tasfiye memuruna takdir edilen 6 aylık ücret miktarı olan 18.000,00TL ile , tescil ve ilan masrafları olarak belirlenen 5.000,00TL toplamı olan 23.000,00TL’nin davacılar tarafından makhememiz veznesine yatırılması ve iş bu kararın kesinleşmesi halinde tasfiye memurunun işe başlamasına, takip eden aylara ilişkin tasfiye memuru ücretinin her ay başında davacılar tarafından mahkeme veznesine yatırılmasına,
Davacılar tarafından karşılanacak tasfiye memuru ücreti ile diğer masrafların Kooparatifin tasfiyesi sırasında Kooparatif mal varlığından alınarak davacılara iadesine,
Kararın kesinleşmesi halinde davacılar tarafından yazılı olarak talep edilmesi üzerine kararın tescil ve ilanı için …ne yazı yazılmasına,
2-Davalı … yasal hasım konumunda olduğundan davacılar lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
3-Yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde resen yazı işleri müdürünce ilgilisine iadesine,
5-Bu dava sebebiyle 179,90 TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile kalan 120,60 TL harcın davalardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda , kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 27/04/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır