Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/731 E. 2023/647 K. 18.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/29 Esas
KARAR NO : 2023/644

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/01/2020
KARAR TARİHİ : 15/09/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili arasında 10.10.2017 ve 27.11.2017 tarihlerinde pay devrinin taahhüdü sözleşmeleri akdedildiğini, 10.10.2017 tarihli sözleşmenin konusunun, … A.Ş’ye ait toplam 79.947,37 TL sermayeyi temsil eden, beheri 1,00TL nominal bedelli toplam 78.947,37 adet B grubu payın 150.000TL karşılığında devredilmesinin taahhüt edildiğini, 27.11.2017 tarihli diğer sözleşmenin konusunun ise toplam 100.000TLsermayeyi temsil eden, beheri 1,00TL nominal bedelli toplam 100.000 adet B grubu payın 150.000 TL karşılığında müvekkile devredilmesinin taahhüt edildiğini, müvekkilinin sözleşme gereği olarak payların devri için davalıya 300.000 TL ödeme yapmasına rağmen davalı tarafın taahhüt ettiği payların devrini gerçekleştirmediğini, müvekkilinin 23.08.2019 tarihinde … 40. Noterliği aracılığı ile ihtamame ile davalının edimini ifa etmemesi sebebiyle sözleşmeden döndüğünü, müvekkili tarafından ödenen 300.000TL’nin iki gün içerisinde iade edilmesi ihtar ettiğini, ihtara rağmen davalı tarafın herhangi bir ödeme gerçekleştirmediğini, bu sebebiyle davalı aleyhine … 25. İcra Müdürlüğünün …dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine itiraz ettiğini, davanın kabulü ile itirazın iptaline, davalının … 25. İcra Müdürlüğü…E esas sayılı dosyasında takibin devamına, haksız ve kötü niyetli davalının alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraftan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmış olup davalı tarafından öncelikle ek cevap süresi talep edilmiş, mahkememizce verilen ek süreye rağmen süresi içerisinde dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi verilmediği anlaşılmakla HMK M.128 hükmü uyarınca davalının dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaları inkar etmiş sayılmasına karar verilerek yargılama yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; Dava, anonim şirketin pay devri sözleşmesi için davalıya ödenen bedelin iadesi amacıyla başlatılmış olan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda davacı ile davalı arasında davalının dava dışı … A.Ş.’de bulunan hisselerinin davacıya devri hususunda 10.10.2017 tarihinde ve 27.11.2017 tarihinde sözleşmeler akdedilmiş olduğu, işbu 10.10.2017 tarihli sözleşmede 78.947,37 adet B grubu payın devrinin taahhüt edildiği, davacının ödemeyi kabul ettiği 150.000,00 TL’nin ise elden alındığına dair sözleşmenin arkasına davalı tarafından yazılmış ve imzalanmış olarak “Bu devir sözleşmesine istinaden belirtilen tutar 150.000 TL şahsım tarafından elden alınmış olup şirket hesabına sermaye arttırımı bedeli olarak şahsım adına ödenmiştir.” kaydının düşülmüş olduğu, aynı şekilde 27.11.2017 tarihli sözleşmede 100.000 adet B grubu payın devrinin taahhüt edildiği, davacının ödemeyi kabul ettiği 150.000,00 TL’nin ise elden alındığına dair sözleşmenin arkasına davalı tarafından yazılmış ve imzalanmış olarak “Bu devir sözleşmesine istinaden belirtilen tutar 150.000 TL şahsım tarafından elden alınmış olup şirket hesabına sermaye arttırımı bedeli olarak şahsım adına ödenmiştir.” kaydının düşülmüş olduğu, davacı tarafından söz konusu pay devirlerinin gerçekleşmediği iddiası ile … 25. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden davalı aleyhine 10.10.2017 tarihli sözleşmeden kaynaklı olarak 150.000,00 TL asıl alacak ve 10.10.2017 – 11.09.2019 tarihleri arasında işlemiş 45.678,09 TL reeskont avans faizi ayrıca 27.11.2017 tarihli sözleşmeden kaynaklı olarak 150.000,00 TL asıl alacak ve 27.11.2017 – 11.09.2019 tarihleri arasında işlemiş 43.754,80 TL reeskont avans faizi olmak üzere toplam 389.432,89 TL üzerinden asıl alacağa tahsil tarihine kadar işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş olduğu, davalının yapmış olduğu itiraz üzerine takibin durması sebebiyle işbu itirazın iptali davasının açılmış olduğu görülmüştür.
Mahkememizin işbu dosyası ile benzer mahiyette olan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 2021/547 Esas, 2023/977 Karar Sayılı, 08/06/2023 Tarihli “… Dava konusu uyuşmazlık; takip talebinde talep edilen alacağın dayanağı ile itirazın iptali davasında talep edilen alacağın dayanağının farklı olup olmadığı, davacı tarafından davalıya muhtelif tarihlerde gönderilen toplam 65.650,00-TL tutarın hisse devir vaadi anlaşmasına istinaden, dava dışı ….A.Ş.’ye ortak olunacağı inancıyla ve hisse devir bedeli olarak gönderilip gönderilmediği, buna göre davacının takipte talep ettiği alacağı kanıtlayıp kanıtlayamadığı hususlarında olup, anonim şirketlerde pay ve pay devrine ilişkin hükümler TTK’da düzenlendiğinden, eldeki dava TTK’nın 4/1.a maddesi uyarınca mutlak ticari dava mahiyetindedir. Davaya bakma görevi asliye ticaret mahkemesine aittir.” şeklindeki gerekçeli ilamı da göz önünde bulundurulduğunda davaya bakma görevinin mahkememize ait olduğu kanaatine varılarak yargılama yapılmıştır.
İtirazın iptali davalarında alacaklının, İİK m.67 uyarınca borçlunun süresi içerisinde icra dosyasına yapmış olduğu itirazının, kendisine tebliği tarihinden itibaren bir sene içerisinde genel mahkemelere yapacağı başvuru üzerine genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat etmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup sürenin başlaması için borçlunun itirazının alacaklıya tebliği zorunludur. İşbu dava dosyasının temelini teşkil eden icra dosyasında yapılan kontrolde borçlunun süresi içerisinde icra dosyasına yapmış olduğu itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği görülmüştür. Bu nedenle davacının açmış olduğu davasının süresinde olduğu kabul edilmekle yargılama yapılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na göre Anonim Şirketlerde paylar kural olarak serbestçe devredilebilir. Bu durum hamiline yazılı senetlerde mutlak bir uygulama alanı bulurken nama yazılı senetlerde kanun ya da esas sözleşme ile sınırlandırma getirilebilir.(6102 Sayılı TTK.490) Anonim şirketlerde senede bağlanmayan paylar çıplak pay olarak adlandırılır. Bu bağlamda çıplak payların da serbestçe devredilebileceği kabul edilir. Öte yadan, şirketle ilişkilerde, sadece pay defterinde kayıtlı bulunan kimsenin pay sahibi olduğu kabul edilir. (6102 Sayılı TTK.489/2,499/4)
Somut olayda işbu dava açılmadan önce … 40. Noterliğinin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacı tarafından davalıya sözleşmedeki devir ediminin yerine getirilmemesi sebebiyle sözleşmeden dönüldüğünün bildirilerek bedel iadesinin ödeme gününden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte talep edilmiş olduğu, bedelin ödenmemesi üzerine icra takibinin başlatılmış olduğu; işbu hali ile davacının taraflar arasındaki sözleşmeden dönmüş olduğu görülmüştür.
Yargılama esnasında dava dışı … A.Ş.’nin … Ticaret Odası nezdindeki kayıtları dosyamız arasına alınmış, SPK’ya, … A.Ş.’ye, Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevapları uyarınca dosyanın dosya arasına celp edilen evraklar, tarafların beyanları ve davalının yetkilisi olduğu dava dışı şirketin ticari kayıtları üzerinde dava konusu bakımından inceleme yapılarak rapor tanzim edilebilmesi amacıyla dosyanın 1 mali müşavir, 1 ticaret- borçlar hukuku alanında nitelikli hesaplamalar uzmanı ve 1 şirketler ve finans alanında uzman bilirkişi olmak üzere 3 kişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş olup bilirkişi heyeti tarafından hazırlanılarak mahkememize ibraz edilen 30.05.2023 tarihli raporda özetle;
Dava Dışı … A.Ş. 2020,2021 ve 2022 yılları Ticari defterlerinin, 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu,
Dava Dışı … A.Ş.’e ait incelenen ticari defterlerine göre, davacı yana 300.000,-TL Borçlu oldukları,
Taraflar arasında 10.10.2017 tarihinde ve 27.11.2017 tarihinde Pay Devir sözleşmeleri imzalanmış olduğu,
… A.Ş.’nin ticari defterlerine göre, 31.12.2020 tarihli ve 31,12.2021 tarihli sermeye tutarının 20.990.000,-TL olduğu, sermayede bir değişiklik olmadığı tespit edilmiş olduğu,
Davalı yan beyan dilekçe ekinde dosyaya sunulu … tarihli … sayfa numaralı Ticaret Sicil Gazetesine göre, … A.Ş. 27.05.2021 Tarihli 2021-16 Karar numaralı ve karar konusunun “Tahsisli sermaye artırımı ve sermaye artırımından sağlanacak fonun kullanım yeri raporunun görüşülerek karara bağlanması Hakkında ” olduğu ve Sermaye Piyasası Kurulu’na gerekli izinlerin alınması için başvurulmasına karar verilmiş olduğu, Yönetim Kurulu Kararının tescil edilmiş olduğu,
Sermaye Piyasası Kurulu Başkanlığı Hukuk İşleri Dairesi Başkanlığı tarafından Sayın Mahkemeye 12.10.2022 tarihinde gönderilmiş cevap yazısına göre, dava dışı … A.Ş’nin sermaye artırımı talebinde belirtilen paydaşlarını gösterir listenin gönderilmiş olduğu, bu listede davacı … adının da bulunduğu, davalı yan tarafından dosyaya sunulu, Sermaye Piyasası Kurulu Başkanlığı Ortaklıklar Finansmanı Dairesi Başkanlığı’nın 0… tarihli cevap yazısına göre, dava dışı … A.Ş.’nin tahsisli sermeye artırımına onay verilmemiş olduğu,
6-) Davalı yan beyan dilekçe ekinde dosyaya sunulu … Bankası banka dekontlarına göre, 16.11.2020 tarihinde davalı… tarafından… TİC.A.Ş. hesabına … sermaye artırımı için davacı … adına… tarafından yatan açıklaması ile 300.000,-TL yatırılmış olduğu, 24.08.2021 tarihinde de davacı … sermaye artırımı katılım bedeli iadesi açıklaması ile davalı … tarafından bu paranın nakit olarak bankadan geri alınmış olduğu,
Sermaye artımına onay verilmediğinden, bu olayın sonucuna bağlı olarak ödenen 300.000 TL ‘nin medeni semeresi ile sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri talep edilebileceği,
Davacı alacağının icra takip tarihi olan 12.09.2019 tarihi itibariyle işlemiş faiz dahil (300.000,- TL +91.000,-TL) 391.000,-TL olarak hesaplanmış olduğu,
Davacı yan lehine karar alınması durumunda, Davacı yan, icra takip tarihi olan 12/09/2019 tarihinden itibaren asıl alacağına işleyecek değişen oranlarda Reeskont Avans Faizi talep edebileceği,
Kanaatine varıldığı mahkememize bildirilmiştir.
İşbu hüküm kurmaya ve denetime elverişli rapor da göz önünde bulundurulduğunda davalı tarafından dava dışı … A.Ş.’deki sermaye arttırımı sonucunda doğacak olan hissenin davacıya devrinin taahhüt edilmiş olduğu, SPK tarafından söz konusu sermaye arttırım talebinin reddedilmiş olduğu, davalı tarafından dava dışı … A.Ş.’ye davacı adına yatırılan paranın da geri alınmış olduğu, davacı tarafından sözleşmeden dönüldüğünün davalıya ihtarname ile bildirilmiş olması bir bütün olarak değerlendirildiğinde davalının davacı aleyhine sebepsiz zenginleşmiş olduğu, icra takibine yapmış olduğu itirazının haksız olduğu görülmekle davacının davasının kabulü ile davalının icra takibine vaki itirazının iptaline karar vermek gerekmiştir.
Davacının dava dilekçesi ile borçlunun %20’den aşağıda olmamak üzere inkar tazminatı ödemesine hükmedilmesi yönündeki talebi değerlendirildiğinde İİK m. 67 hükmü uyarınca davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksızlığına karar verilmiş olması ve alacağının likit olması gerekmekte, kural olarak davalı borçlunun kötü niyetli olması şartı aranmamaktadır. Somut olayda davacının davasında haklı olduğu, davalının haksız olarak takibe itiraz etmiş olduğu, alacağın likit olduğu anlaşılmakla davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne; asıl alacak tutarı olan 300.000,00 TL’nin %20’si oranında olan 60.000,00 TL’nin icra inkar tazminatı olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanmış olduğu üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile; Davalının … 25. İcra Dairesinin …Esas sayılı icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin kaldığı yerden devamına,
2-Davalının haksız itirazları nedeniyle asıl alacak tutarı olan 300.000,00TL’nin %20’si oranında olan 60.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli olan 26.602,16TL karar ilam harcından dava açılırken başlangıçta peşin olarak alınan 3.176,09TL harcın mahsubu ile eksik kalan 23.426,07‬TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 3.238,29TL ( başvurma, vekalet harcı ve peşin harç), davetiye, posta gideri:538,10-TL ve bilirkişi ücreti:6.900,00TL olmak üzere toplam: 10.676,39‬TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı yargılama esnasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 60.414,93 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıklarının arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşılmakla 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/09/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

* İş bu karar 5070 Sayılı Kanun hükümlerine göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.