Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/680 E. 2022/903 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/680 Esas
KARAR NO : 2022/903
DAVA :İtrazın İptali
DAVA TARİHİ :11/07/2018
KARAR TARİHİ : 22/12/2022

DAVA :Davacı vekili mahkememize ibraz ettiği dava dilekçesi ile ;müvekkili banka ile kredi borçlusu davalı şirket arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını diğer davalının kefil olarak sözleşmeye imza attığını, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiği yine ödenmemesi üzerine ilamsız takip başlattıklarını haksız olarak borca ve ferilerine itiraz ederek takibi durdurduklarını itirazın iptalini ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekili cevap dilekçesinde ; krediye … tarafından teminat verildiğini, davacı bankanın kredi borcunu …ndan tahsil ettiğini bu nedenle kendilerinden talepte bulunulamayacağını, istenen faizin fahiş olduğunu, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE ; Dava itirazın iptaline ilişkindir.
DELİLLER : … İcra Müdürlüğüne ait 2018/… esas nolu dosya, genel kredi sözleşmesi, kat ihtarı, ekstreler, faiz genelgeleri, asıl borçlu şirketin sicil kaydı, … tarafından gönderilen cevabi yazılar, banka kayıtları, bilirkişi incelemesi.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda 13/06/2019 tarih 2018/… Esas 2019/… Karar nolu ilam ile “Taraflarca gösterilen tüm deliller toplanmı, bilirkişiye banka kayıtları üzerinde inceleme yetkesi verilerek düzenlenen rapor dosya içerisine bırakılmıştır. Davacı banka ile davalı kredi borçlusu şirket arasında 28/02/2017 tarihinde 7.000.000,00TL bedelli genel kredi sözleşmesi imzalanmış, bu sözleşmeye diğer davalı kefil olarak imza atmıştır. Kefil asıl borçlu şirketin ortağı olduğundan eş rızası alınmasına gerek yoktur. Davacı taraf … Noterliğinin 02/03/2018 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile hesabı kat ederek toplam 3.427.529,22TL nakdi alacağın ödenmesi ayrıca 9.600,00TL çek sorumluluk bedelinin depo edilmesi için süre verilmiştir. Nakdi alacaklardan bir kısmı spot kredi bir kısmı ise taksitli kredidir. İhtarname asıl borçlu ve kefile 07/03/2018 tarihinde tebliğ edilmiş, 09/03/2018 tarihinde temerrüd gerçekleşmiştir. Temmerrüd faizi sözleşmenin 22.maddesinde düzenlenmiş olup buna göre hesaplama yapıldığında %60 yapmakta iken davacı taraf %50 oranında temerrüd faizi talebinde bulunmuştur. Temerrüd tarihi itibari ile asıl alacak tutarı bilirkişi tarafından 3.430.971,10TL olarak bulunmuş olup, taleple bağlılık kuralı gereğince 3.427.529,22TL asıl alacağın istenebileceği tespit edilmiştir. Takip tarihi itibari ile yapılan hesapta ise 3.427.529,22TL asıl alacak, 152.334,63TL işlemiş faiz, 7.616,73TL BSMV, 1.079,07TL ihtarname gideri olmak üzere toplam alacak 3.588.559,65TL olarak bulanarak takip talebinde de belirtildiği üzere 21/03/2018 tarihinde yapılan 63.690,79TL’lik kısmi ödeme düşüldüğünde takip tarihi itibari ile 3.524.868,89TL alacak hesabı yapılmıştır. Takip ile dava arasında 28/06/2018 tarihinde … tarafından 2.125.000,00TL ile ayırca 33.240,00TL kısmi ödeme yapıldığı bilirkişi tarafından tespit edilmiştir. Dolayısı ile takip ile dava tarihi arasında ödenen toplam 2.158.240,00TL yönünden davacının dava açmakta hukuki yararı yoktur. Bu nedenle bu kısımla ilgili olarak davacının davasının hukuki yarar yokluğu dikkate alınarak dava şartı eksikliğinden reddi gerekmektedir. Takip talebinde yapılan kısmı ödemelerin Borçlar Kanunu 100.maddesi gereğince öncelikle masraf, faiz ve gider masrafına mahsup edilmesine yönelik talep bulunduğundan 28/06/2018 tarihinde yapılan ödemenin BK 100.maddesi gereğince bilirkişi tarafından mahsubu yapılmış olup, takip tarihi itibari ile alacak tutarı olarak belirlenen 3.524.868,89TL’nin içerisinde bulunan asıl alacak miktarı 3.427.529,22TL olup takip tarihi olan 10/04/2018 ile ödemenin yapıldığı tarih olan 28/06/2018 arasındaki zaman için asıl alacak miktarının temerrüd faizi hesap edildiği bu miktarın 380.836,56TL yaptığı, BSMV’nin ise 19.041,83TL olduğu, toplam alacağın ise 3.924.747,28TL yaptığı belirlenerek 28/06/2018 tarihinde yapılan 2158.240,00TL mahsup edildiğinde kalan alacak miktarının 1.766.507,28TL olduğu ve bu miktarın asıl alacak olduğu ( yapılan ödemeler öncelikle faiz ve masraflardan mahsup edildiğinden) tespit edilmiş olup 28/06/2018 ile dava tarihi olan 11/07/2018 aralığı için temerrüd faizi hesap edildiğinde 31.895,27TL işlemiş faiz, 1.594,76TL BSMV olmak üzere dava tarihi itibari ile toplam alacak miktarının 1.799.997,31TL olduğu belirlenmiştir. Dava tarihinden sonra 25/07/2018 tarihnde ödenen 10.625,00TL’nin infazda nazara alınması gerekmektedir. … tarafından yapılan ödemenin de aynen asıl borçlu yada kefilin yaptığı ödeme gibi mahsup edilmesi gerektiğinden….” şeklinde karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yoluna gidilmiştir.
… Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 2019/… Esas 2022/… Karar ve 23/05/2022 tarihli ilamı ile “İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda açıklanan gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
…. İcra Müdürlüğünün 2018/… esas nolu dosyası incelendiğinde; alacaklının … A.Ş, borçluların … ve … oldukları, 01/1/2018 – 09/03/2018 arasında işleyen akdi faiz 09/03/2018 – 09/04/2018 tarihleri arasında işleyen temerrüd faizi olmak üzere toplam 156.848,82TL işlemiş faiz, 7.842,43TL BSMV, 1.079,07TL ihtarname giderinden yapılan 63.690,79TL tahsilat mahsup edilerek kalan 3.529.608,75TL nakdi alacağın tahsili, ayrıca 6 adet çek yaprağı sorumluluk bedelinden kaynaklanan 9.600,00TL’nin depo edilmesi için talepte bulunulduğu , takip sebebi olarak … Noterliğinden keşideli 02.03.2018 tarihli … sayılı ihtarname ek hesap özeti ve kredi sözleşmelerinin gösterildiği anlaşılmıştır. Takip talebi tarihi ise 10.04.2018’dir.
Davacı banka ile davalı kredi borçlusu şirket arasında 28/02/2017 tarihinde 7.000.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesi imzalanmış, diğer davalı aynı tarihte 7 milyon türk lirası limitle kefil sıfatı olarak sözleşmeye imza atmıştır. Sözleşmenin 23. maddesinde kefilden depo talebinde bulunabileceğine ilişkin düzenleme mevcuttur.
Dosya içerisinde … A.Ş ile … arasında düzenlenen kefalet protokolü mevcuttur. Yine kurum kefaletleriyle kullandırılan kredilerin tazmin, takip ve tahsilat süreçlerine ilişkin olarak yapılan protokol de dosya içerisindedir.
Davacı vekili 04.12.2018 tarihli dilekçesi ile … ile müvekkili banka arasındaki sözleşme gereği …nun kefaleti oranında müvekkili bankaya ödeme yapmakla yükümlü olduğunu, bu doğrultuda …nun 2.125.000,00 TL tutarındaki ödemeyi 28.06.2018 tarihinde yaptığını, beyan etmiştir.
Davacı taraf … Noterliğinin 02/03/2018 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile hesabı kat ederek toplam 3.427.529,22TL tutarındaki spot kredi ve taksitli kredi kalemlerinden oluşan nakdi alacağın ödenmesi, ayrıca 9.600,00TL çek sorumluluk bedelinin depo edilmesi için süre verilmiştir. Hem kefil hem de asıl borçlar açısından temerrüdün 09/03/2018 tarihinde gerçekleştiği anlaşılmaktadır.
Davacı taraf %50 temerrüt faizi talep etmiş olmakla; taleple bağlılık ilkesi gereği ilk derece mahkemesince aldırılan 07.03.2019 tarihli bilirkişi raporunda hesaplama bu oran üzerinden yapılmıştır. Sonuç olarak bilirkişi raporunda ; takip tarihi itibari ile 3.427.529,22TL asıl alacak, 152.334,63TL işlemiş faiz, 7.616,73TL BSMV, 1.079,07TL ihtarname gideri olmak üzere toplam alacağın 3.588.559,65TL olduğu 21/03/2018 tarihinde yapılan 63.690,79TL’lik kısmi ödeme düşüldüğünde takip tarihi itibari ile 3.524.868,89TL alacağın bulunduğunun bildirildiği anlaşılmıştır. Ayrıca bilirkişi raporunda takipten sonra fakat davadan önceki bir tarih olan 28.06.2018 tarihinde … tarafından 2.125.000,00TL ile 33.240,00TL tutarında iki adet kısmi ödemenin yapıldığı belirlenmiştir. Bilirkişi raporunda davacı bankanın tanzim edilen bedeller bakımından takibe devam etme yükümlülüğünün bulunduğu yönünde kanaat bildirilmiştir. İstinafa konu itirazın iptali 11.07.2018 tarihinde açılmıştır. 28/06/2018 tarihinde yapılan az yukarıda bahsi geçen kısmı ödemelerin öncelikle asıl alacaktan değil feri nitelikteki alacaklardan mahsup edilmesi gerekmekte olup; bilirkişi raporunda bu şekilde hesaplama yapılmış sonuç olarak asıl alacak miktarı 3.427.529,22TL şeklinde hesaplanmış ve yine 10/04/2018 takip tarihi ile 28/06/2018 ödeme tarihi arasında geçecek zaman için asıl alacağın işleyecek temerrüd faizi 380.836,56 TL şeklinde hesaplanmıştır. Toplam alacağın ise 3.924.747,28TL olduğu, 28/06/2018 tarihinde yapılan 2158.240,00TL mahsup edildiğinde kalan asıl alacak miktarının 1.766.507,28TL olduğu belirlenerek ödeme tarihi olan 28/06/2018 ile dava tarihi olan 11/07/2018 aralığı için 31.895,27TL işlemiş faiz, 1.594,76TL BSMV olmak üzere dava tarihi itibari ile toplam alacak miktarının 1.799.997,31TL olduğu belirlenmiştir.
Davacı vekili, aşamalarda … A.Ş. tarafından yapılan ödeme ile davalı kefilin kefalet borcunun sona ermediğini, davacının … A.Ş. tarafından ödenen miktar yönünden de itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunduğunu, bankanın anılan Fon yerine geçerek icra takibine devam edeceğini, davalı kefilden tahsilat yapılması durumunda davacı banka tarafından … A.Ş.’ye ödeme yapılacağını ileri sürerek bu kapsamda dosyaya sözleşme, protokol suretlerini ibraz etmiştir. Anılan iddia üzerine benzer mahiyette bulunan dava dosyalarına ibraz edilen Bakanlar Kurulu kararı da dosyaya eklenmiştir.
… A.Ş. ile davacı banka arasında akdedilen kefalet çerçeve sözleşmeleri, kefalet protokolü ve Bakanlar Kurulu kararı birlikte incelendiğinde, sözleşme ve protokolde … A.Ş.’nin müteselsil kefaletiyle kullandırılan kredilerin temerrüdü ile birlikte kredi verene kefalet sorumluluğunu ifada bulunduğu ölçüde kredi verenin haklarına halef olacağı düzenlenmiştir. Kredi garanti kurumlarına sağlanan Hazine desteğine ilişkin yürürlükte bulunan Bakanlar Kurulu kararı incelendiğinde ise 6. maddede temerrüt, tazmin ve diğer hususlar düzenlenmiştir. Anılan maddenin 4. fıkrasında temerrüt durumunda teminatların nakde çevrilmesinde ve kanuni takibe ilişkin işlemlerin kredi verenler tarafından yürütüleceği, kredi verenlerin nakde çevrilen teminatlar ve takip neticesinde elde ettiği tahsilatın tazmin edilen kefalet oranında kuruma aktarılacağı, 7. fıkrasında kredi verenlerin kurumun onayını almak suretiyle bu karar kapsamında sağlanan kredilerden doğan alacaklarla ilgili olarak takibe konu teminatların rayiç değerlerinden veya icra yoluyla satışından, alacakların kısmen veya tamamen tahsil edilemeyeceği ve zararın giderek daha fazla artacağının anlaşılması halinde ya da tahsil kabiliyetini artırabilmek amacıyla kurum tarafından tazmin edilen tutardan iskonto yapılmaması kaydıyla faiz/kar payı/kira tutarından iskonto yapmak veya tamamen vazgeçmek, yürürlükte olan mevzuat çerçevesinde tahsil kabiliyetini artırmaya yönelik her türlü uygulamayı yapmaya yetkili olduğu düzenlenmiştir.
Anılan hükümler karşısında … A.Ş. tarafından yapılan kefalet ödemesi bulunması halinde, kredi veren bankanın icra takibine devam ederek tahsil ettiği bedelden tazmin edilen kefalet miktarını … A.Ş.’ye aktaracağı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, icra takibinden sonra, dava tarihinden önce … A.Ş. tarafından ödenen miktar yönünden davacının işbu itirazın iptali davasını açmakta hukuki yararı vardır. Dolayısıyla ilk derece mahkemesinin mevzuata aykırı değerlendirme yaparak hukuki yarar konusunda hatalı karar verdiği, kararın bu haliyle dava şartlarına aykırı olduğu anlaşılmaktadır.
Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.4 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesince dava şartlarının yanlış değerlendirilerek karar verildiği anlaşıldığından, davacı vekilinin esasa ilişkin diğer istinaf nedenleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına” şeklinde karar verilerek mahkememizce verilen kararın kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür.
İstinaf ilamında da belirtildiği üzere … tarafından ödenen miktarla ilgili olarak davacı tarafın dava ve takip hakkı devam ettiğinden, … tarafından ödenen miktar dikkate alınmaksızın 07/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere ; temerrüd tarihi itibari ile asıl alacak 3.427.529,22TL, 09/03/2018 – 10/04/2018 (temürrüd tarihi ile takip tarihi arasındaki süre) içinde işleyen temerrüd faizi 152.334,63TL, BSMV miktarı 7.616,73TL, ihtarname gideri 1.079,07TL olmak üzere toplam alacağın 3.588.559,65TL olarak bulunduğu, bundan da davacı tarafın takip talebinde de yaptığı üzere icra takibinden önce ki tahsilat tutarı olan 63.690,79TL’nin mahsubu ile takip tarihi itibari ile toplam alacak 3.524.868,89TL olarak bulunduğundan , hüküm kurabilmek açısından icra takip tarihinden önce yapılan tahsilatın işlemiş faiz ve BSMV’den düşülmesi neticesinde bilirkişi raporunun 15.sayfasında da bahsedildiği üzere, davacının asıl alacağının 3.427.529,22TL , işlemiş faizin 92.704,44 TL , BSMV’nin ise 4.635,23TL olmak üzere toplam 3.524.868,89TL davacının alacağı bulunduğu anlaşıldığından davacının nakdi kredi yönünden açmış olduğu itirazın iptali davasının kısmen, gayri nakdi kredi yönünden ise daha önceki kararımızda belirtilen sebeplerle davacının davasının tümden kabulü yönünden aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-A-Nakdi Kredi Yönünden ;
Davacının nakdi kredi yönünden davasının kısmen kabulü ile, davalıların … İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı icra dosyasına yapmış oldukları itirazın kısmen iptali ile,
Takibin 3.427.529,22TL asıl alacak, 92.704,44TL işlemiş faiz , 4.635,23TL BSMV olmak üzere toplam 3.524.868,89TL üzerinden devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %50 temerrüd faizi ve faizin %5’i oranında BSMV uygulanmasına,
%20 oranında hesaplanan 704.973,77TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Dava tarihinden sonra 25/07/2018 tarihinde ödenen 10.625,00TL’nin icra müdürlüğünce infazda nazara alınmasına,
Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
1-B-Gayri Nakdi Kredi Yönünden ;
Davacının davasının kabulü ile, 6 adet çek yaprağı sorumluluk bedeli olan 9.600,00TL’nin davacı banka nezdinde açılacak faizsiz bir hesaba davalılar tarafından depo edilmesine, sorumluluk bedelinin bankaca tazmin edilmesi halinde ödenen miktara , ödeme tarihinden itibaren yıllık %50 temerrüd faizi ve BSMV uygulanarak tahsili şeklinde takibin devamına,
2-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden nakit alacaklar için hesaplanan 256.746,07 TL nisbi vekalet ücretinin, gayri nakdi alacaklar yönünden ise 9.200,00TL maktu vekalet ücreti olmak üzere toplam 265.946,07TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden 4.739,86TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 42.792,80TL nisbi karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan ve dökümü daha önceki kararda belirtilen toplam 790,50TL ile, daha önceki karardan sonra yapılan 34,30TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 824,80TL yargılama giderinin kabul ve red oranı da dikkate alınarak 820,00TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen yazı işleri müdürlüğünce ilgilisine iadesine,
7-Bu dava sebebi ile nakdi alacaklar için 240.783,79TL nisbi, gayrinakdi alacak için 80,70 TL maktu olmak üzere toplam 240.864,49 TL harç alınması gerektiğinden peşin alınan (dava da : 42.792,80TL + icra da 17.648,04TL =) 60.440,84TL’nin mahsubu ile kalan 180.423,65TL ‘nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
8-13/06/2019 tarihli karar gereğince yazılan harç tahsil müzekkeresi üzerine, henüz harç tahsil edilmemiş ise, harç tahsil müzekkeremizin tahsil edilmeksizin iadesi için yazı yazılmasına , tahsil edilmiş ise talep halinde ödeyene iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda , kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 22/12/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır