Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/668 E. 2023/638 K. 15.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/668 Esas
KARAR NO : 2023/638
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/09/2022
KARAR TARİHİ : 15/09/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; 06.08.2020 tarihinde sürücü … idaresindeki … plakalı araç ile … plakalı davalı sigorta şirketinin sigortalısı arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, … plakalı aracın kazada kusurlu olduğunu, müvekkilinin ise işbu kazada kusuru bulunmadığını, müvekkilinin 10.08.2020 tarihinde davalı sigorta şirketine başvuru yapılmış olmasına rağmen sigorta şirketinin 8 iş günü içerisinde ödemek zorunda olduğu tazminatı ödemediğini, müvekkilinin haklarını sebepsiz yere ödemeyerek ihlal ettiğini, tazminat alacağının yasal süresinde tahsil edilemediğini, alacağın zamanında tahsil edilememesinden ve avans faizini aşan zararın ortaya çıkmış olması sebebiyle aşkın zarar talebimize ilişkin huzurdaki davayı açma zarureti doğduğunu, müvekkilinin alacağını zamanında tahsil edememesinden kaynaklanan belirsiz olan munzam zararının şimdilik 500,00 TL’sinin davalıdan avans faizi ile tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konusu trafik kazası anılan zamanaşımı süreleri geçtikten çok sonra açılmış olduğundan zamanaşımı itirazlarının olduğunu, huzurdaki davada başvuran tarafından munzam zarara ilişkin uyuşmazlık/dava tutarı miktarının belirsiz alacak davası şeklinde açılmayacağını, müvekkili şirket tarafından davacıya ödeme yapılmış olduğundan herhangi bir sorumluluğumuz bulunmadığını, davacı tarafın talebı temınat dısı olup yargılamanın uzun sürmesinden dolayı müvekkili sırkete kusur atfedilemeyeceğini, faizi aşan zarar ve zarar miktarının davacı tarafından ispatı gerektiğini, ancak davacı tarafca bu hususu ispata yarar somut delil sunulmadığını, salt ülkenin içinde bulunduğu ekonomik olumsuzlukların munzam zararın kanıtı olarak kabul edilemeyeceğini, davacı tarafın meydana gelen zarar yönelik olarak kötü niyetli sekilde davalı müvekkilini sorumlu tutması kabul edilemez olduğunu, davanın idareye yöneltilmesi gerekirken müvekkiline yöneltilmesi hatalı olmus olup taraf sıfatı yoklugundan davanın reddi gerektiğini, husumet yokluğu, zamanaşımı, hak düşürücü süre, hukuki yarar, dava şartı oluşmaması nedeniyle ikame edilmiş olan haksız ve hukuka aykırı davanın reddini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; Dava, davacının davalıdan olan tazminat alacağını geç tahsil etmesinden kaynaklı olarak munzam zararın tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait araçta meydana gelen değer kaybının tahsili istemi ile davalı aleyhine …na başvurulduğunu, davalı aleyhine tazminata hükmedildiğini ve işbu tazminatın geç ödenmiş olması sebebiyle müvekkilinin munzam zararının oluştuğundan bahisle belirsiz alacak davası olarak işbu davayı açmış olduğu görülmüştür.
Mahkememizce yapılan kontrolde işbu davayı davacı vekili sıfatıyla Av. … ‘ün takip etmesine rağmen hiçbir celseye bizzat katılmadığı, yetkili avukatlar vasıtasıyla davayı takip ettiği, mahkememizin 28/02/2023 tarihli celsesinde dosyanın işlemden kaldırıldığı, davacı vekili tarafından yenilenmekle yeniden işleme alındığı, yeni duruşma gününde yetki belgesi aracılığı ile başka bir vekil tarafından dosyanın takip edildiği, akabinde mahkememizin 19/07/2023 celsesine davacı vekili tarafından mazeretlerinin son kez kabulü talepli mazeret dilekçesinin sunulduğu, mahkememizin 19/07/2023 tarihli celsesinde davacı vekilinin mazeretinin son kez kabulüne karar verilerek duruşma gün ve saatinin tebliği ile davacı vekiline bildirilmiş olduğu, yapılan ihtaratın usulüne uygun olmasına rağmen davacı vekili tarafından öncelikle e-duruşma talebinde bulunulduğu, e-duruşma ekranı açılmasına rağmen yapılan tüm çağrılara cevap verilmeyerek duruşmaya katınılmadığı, ayrıca yeniden mazeret dilekçesinin sunulduğu anlaşılmakla iş bu davanın takip edilmediği görülmüş olup mahkememizin 15/09/2023 tarihli celsesinde davacı vekilinin mazeretinin reddine karar verilerek tefhimle açık yargılamaya devam olunmuş olup davanın basit yargılama usulüne tabi olması ve dosyanın daha öncesinde 1 kez işlemden kaldırılmış olması sebebiyle 6100 Sayılı HMK’nın 150. Maddesinin 6. Fıkrasının “(6) İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır.” şeklindeki düzenlemesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın “Esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri” başlığını taşıyan 331. Maddesinin 3. Fıkrasının “(3) Davanın açılmamış sayılmasına karar verilen hâllerde yargılama giderleri davacıya yükletilir.” şeklindeki düzenlemesi karşısında aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklanmış olduğu üzere;
1- Davanın açılmamış sayılmasına,
2-Alınması gerekli olan 269,85-TL karar ilam harcından başlangıçta dava açılırken peşin olarak alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 189,15-TL bakiye harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına,
4-Davalı yargılama esnasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 500,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.600,00TL nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına.
6-Taraflar tarafından yatırılan gider avansın arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile … Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/09/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

* İş bu karar 5070 Sayılı Kanun hükümlerine göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.