Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/653 E. 2022/725 K. 28.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C
. İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/653 Esas
KARAR NO : 2022/725

DAVA : Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli)
DAVA TARİHİ : 20/09/2022
KARAR TARİHİ : 28/10/2022

DAVA: Davacı vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde, …A.Ş. ilk olarak 09.01.1980 tarihinde… Reasürans A.Ş. unvanı ile kurulduğunu, Firma 25.12.2006 tarihinde … Reasürans A.Ş. olan unvanını… Reasürans A.Ş. olarak değiştirildiğini,… Reasürans A.Ş. … Sicil Müdürlüğünün… no.lu Ticaret Siciline kayıtlı olup İstanbul merkezli, Reasürans faaliyetlerinde bulunmak üzere kurulmuş bir şirket olduğunu, şirketin sermayesi son alarak 17.700.000,00 TL olarak belirlendiğini ve belirlenen bu sermaye 1 TL lik paylara bölündüğünü, müvekkili şirket sermayenin %97,59 oranı ile 17.272.672 Pay hisseye sahip bulunduğunu, diğer ortaklar ise 345.320 Pay ile …, 73.157 Pay ile …, 8.850 Pay ile…ve 1 Pay ile …olduğunu, …A.Ş. son genel kurulu 02.04.2019 tarihinde yaptığını, bu genel kurulda Yönetim Kurulu üyeliklerini 3 yıl süre ile … Güneri, …, …, … ve … seçildiğini, bu Yönetim Kurulu üyelerinden … münferit imza yetkisi ile Yönetim Kurulu Başkanı olarak atandığını, seçilen Yönetim Kurulu üyelerinin yetkileri 02.04.2022 tarihinde sona ermiş olmasına rağmen şirket yeniden genel kurulu yapılmadığını, bu tarihten sonra şirketin organsız kaldığını, bunun üzerine müvekkili tarafından 11.08.2022 tarihinde şirket yönetim kurulu üyelerine İzmir … Noterliğinin …yevmiye numarası ile ihtarname keşide edildiğini ve bu ihtarnamede;3 yıl süreyle seçilen Yönetim Kurulu üyelerinin Yönetim Kurulu Üyeliklerinin 02.04.2022 tarihinde sona erdiği ancak bu tarihten sonra şirketin Genel Kurulunun veya Genel Kurul çağrısının bile yapılmadığı, bu nedenle şirketin organsız kaldığı ve şirketin feshine karar verilmesi riski ile karşı karşıya kaldığı bu nedenle Genel Kurul çağrısı yapılması talep edildiğini, yönetim Kurulu Başkanı … kendisine gönderilen bu ihtar üzerine Ankara … Noterliğinin … yevmiye nolu ihtarnamesi ile cevap verdiğini ve genel kurul çağrısı yapmayacağını bildirdiğini ayrıca hem Hazine ve Maliye Bakanlığına hem de Ticaret Bakanlığına müracaat ederek şirketin kanuni organlarından yoksun olduğu bildirilerek şirketin resen feshedilmesi talep ettiğini, Pay sahibinin vazgeçilmez haklarının söz konusu olduğunu, bu haklar kanun tarafından tanındığını, esas sözleşme ile de herhangi bir kısıntıya tabi tutulamayacağını, vazgeçilmez hakların pay sahibinin rızası olsa dahi elinden alınmasının söz konusu olmadığını, bu hakların genel kurul veya yönetim kurulu kararları ile de kısıtlanmasının söz konusu olmadığını, Bu durum TTK m. 447 düzenlemesinden anlaşıldığını, yine aynı düzenlemede vazgeçilmez haklardan bazıları sayıldığını, bu doğrultuda pay sahibinin sadece menfaatinin korunması için değil aynı zamanda anonim şirketin temel yapısının bozulmadan korunması hususunda da hakları bulunmadığını, pay sahibinin vazgeçilmez hakları arasında, pay sahibinin iptal davası açma hakkı, sorumluluk veya haklı sebeple fesih davası açma hakkı, bilgi alma ve inceleme hakkı, özel denetim isteme hakkı, azlık hakları sayılabileceğini, bu hakların arasında ayrıca TTK m. 410/II hükmünde yer alan pay sahibinin genel kurulu toplantıya çağrı hakkı da sayıldığını, TTK m. 410/II anonim şirketin bir anlamda devamlılığını sağlamak ve organsız kalma tehlikesine ile karşı karşıya kalmaması için getirilmiş bir hüküm olduğunu, bu maddede yer alan yetki ile tek pay sahibinin adeta yönetim kurulu yerine geçtiği kabul edilebileceğini, pay sahibinin buradaki yetkiyi kullanabilmesi yönetim kurulunun kendisinden beklenen genel kurulu davet yetki ve görevini yerine getirmemesinden kaynaklandığını, bu konuda pay sahibinin söz konusu yetkiyi yönetim kurulu gibi doğrudan kullanmasının mümkün olmadığını, yönetim kurulunun üzerine düşen yönetim görev ve yetkisini yerine getirmemesi durumunda herhangi bir boşluk yaratmamak için TTK m. 410/II getirildiğini, yönetim kurulunun devamlı surette toplanamamasının, toplantı nisabının oluşmasına imkân bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarında tek bir pay sahibi mahkeme kararı ile genel kurulu toplantıya çağırabileceğini, böylelikle TTK m. 530 bağlamında organ eksikliğinin ortaya çıkması ve şirketin feshine kadar gidilebilecek sonucun engellenmesi amaçlandığını, şirket Yönetim Kurulu Başkanı … Güneri hem şirket genel kurulunun toplanması için gerekli çağrıyı yapmadığını hem de şirketin organsız kaldığı için feshedilmesini talep ettiğini belirterek … A.Ş.’nin Yönetim Kurulu seçiminin yapılabilmesi amacıyla Genel Kurulunun toplanabilmesi için kayyum atanmasına, …. A.Ş.’e atanan kayyumun TTK da belirtilen süreleri göz önüne alarak en kısa sürede Yönetim Kurulu seçiminin yapılacağı Genel Kurulun toplanması için gerekli işlemleri yapmak üzere görevlendirilmesine ve yetkilendirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … cevap dilekçesinde, davaya konu şirketin ticaret sicilde kayıtlı adresinin …….Beykoz/İstanbul olduğundan davanın yetkisiz yer mahkemesinde açıldığını, davanın İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinde açılması gerektiğini, davacının arabulucuya müracaat etmeden davayı açtığını, davacı , … Ltd. Şti yönetim kurulu seçilmesi için iş bu davanın açıldığı …A.Ş’nın %97,59 hissesine sahip olduğu, Yatırım ve Danışmanlık Ltd.Şti’deki müdürlük sıfatının 25/12/2020 tarihli istifa ile, … A.Ş’deki yönetim kurulu başkanlığı sıfatının ise 02/04/2022 tarihinde süresinin dolmuş olması sebebiyle sona erdiğini, davacı taraf öncelikle esas sözleşmenin belirtilen maddesi gereğini yapmadan bu hukuki yolu tüketmeden adete yok hükmünde sayarak kayyım tayini talebi ile müracaat etmesinde hukuki sıfatına dayalı bir hukuki yararı olmadığını, esas sözleşmenin 23/3 bendi gereğince davacı şirket sermayesinin onda birinden fazlasına da sahip olduğuna göre tek başına bu amaçla mahkemeye müracaat etme hakkı olmasına rağmen kendisine emredici nitelikle bir mükellefiyet olarak verilen bu yetkinin feragat ederek kanun ile düzenlenmediğini/ kendisine böyle bir hak tanınmadığını, esas sözleşmede de kendisine tanınan aksi bir hükmün de mevcut olmadığını, davacı taraf iyi niyetten yoksun olarak açmış olduğu iş bu dava ile kanun ve esas sözleşme ile kendisine tanınmayan haksız talepte bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İlgili şirketin sicil kaydının alındığı, incelendiğinde merkez adresinin Beykoz olduğu görüldü.
Yetkili ve Görevli Organlar başlıklı TTK’nın 410. Maddesinde ” Genel kurul, süresi dolmuş olsa bile, yönetim kurulu tarafından toplantıya çağrılabilir. Tasfiye memurları da, görevleri ile ilgili konular için, genel kurulu toplantıya çağırabilirler. Yönetim kurulunun, devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkân bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarında, mahkemenin izniyle, tek bir pay sahibi genel kurulu toplantıya çağırabilir. Mahkemenin kararı kesindir.” denilmektedir.
Mahkemenin İzni başlıklı TTK’nın 412. Maddesinde “Pay sahiplerinin çağrı veya gündeme madde konulmasına ilişkin istemleri yönetim kurulu tarafından reddedildiği veya isteme yedi iş günü içinde olumlu cevap verilmediği takdirde, aynı pay sahiplerinin başvurusu üzerine, genel kurulun toplantıya çağrılmasına şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi karar verebilir. Mahkeme toplantıya gerek görürse, gündemi düzenlemek ve Kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere bir kayyım atar. Kararında, kayyımın, görevlerini ve toplantı için gerekli belgeleri hazırlamaya ilişkin yetkilerini gösterir. Zorunluluk olmadıkça mahkeme dosya üzerinde inceleme yaparak karar verir. Karar kesindir.” denilmektedir.
TTK 410 ve devamında düzenlenen genel kurula çağrı yetki ve mahkemenin iznine ilişkin maddeler incelendiğinde, TTK 412. Maddeye göre yetkili mahkemenin şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu görülmekle, ilgili şirketin merkez adresinin Beykoz olması nedeniyle mahkememizin yetkisiz olup yetkili yerin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu anlaşılmakla aşağıdaki şekilde yetkisizlik kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacının davasının, HMK 114/ç, HMK 115. Maddeleri gereğince Mahkememizin yetkisiz olması nedeniyle, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,
2-Verilen yetkisizlik kararının verildiği anda kesin olması nedeniyle HMK 20. Maddesine göre gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize başvurularak talep edilmesi halinde, dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
Kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 28/10/2022
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır