Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/65 E. 2022/481 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/65 Esas
KARAR NO : 2022/481
DAVA : Tanıma Ve Tenfiz
DAVA TARİHİ : 27/01/2022
KARAR TARİHİ : 09/06/2022

DAVA: Davacı vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde, merkezi Bulgaristan Cumhuriyetinin … şehrinde bulunan ve müvekkili … Şti ile Türk şirketi olan davalı … İnş….A.Ş arasında satış sözleşmesi imzalandığını, taraflar arasında imzalanan satış sözleşmesinin 10. Maddesinde işbu sözleşmede uyuşmazlık çıkması ile müvekkilinin iç hukuk yollarına başvurduğunu, 1218/2018 dosya nolu … Bölge Mahkeme ilamı gereğince çıtaların bozulduğu ürünlerin maliyetinin 186.152,45 Bulgar Levası olarak tespit edildiğini, karşı taraftan alınarak müvekkiline ödemesine karar verildiğini, Bulgaristan ile Türkiye Cumhuriyeti arasında 2 Eylül 1975 tarihinde “Türkiye Cumhuriyeti ile Bulgaristan arasında Hukuki ve Ticari Konularda Adli Yardım Sözleşmesi” imzalandığını, bu anlaşma 28 Ekim 1978 tarihinde yürürlüğe girdiğini, ilgili maddeden anlaşıldığı üzere mahkeme kararlarının tenfizinin mümkün olduğunu, ayrıca Bulgaristan , Newyork Sözleşmesine taraf olduğundan yabancı mahkeme ilamlarının tanınması ve tenfizinin mümkün olacağını, sözleşme maddeleri hükümlerince Bulgaristan vatandaşı olan davacı Türkiye Cumhuriyeti’nde açmış olduğu davaların harç ve teminattan muaf olduğunu, Anayasa M.90’a göre de Uluslararası Anlaşmalar iç Hukukumuza doğrudan uygulanabileceğini, Bulgaristan Mahkemeleri tarafından verilmiş kararların Türkiye’de tanınması ve tenfizi için bu anlaşmaya dayanılarak karşılıklılık söz konusu olduğunu belirterek 1218/2018 numaralı Loveç Bölge Mahkeme ilamının Türkiye’de de geçerli olabilmesi için mahkeme tarafından tanınma ve tenfizine karar verilmesini, harç ve teminatından muaf tutulmayı talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacı tarafın, … Bölge Mahkemesi nezdinde yapılan Türk kamu düzenine, usule ve hakkaniyete aykırı mahkeme ilamının ve hatta bilirkişi raporunun tanınmasını ve tenfizini talep ettiğini, fakat 1218/2018 dosya nolu … Bölge Mahkeme ilamına bakıldığında gerek usul gerekse esas yönünden birçok hukuka aykırılığın bulunduğu açıkça görüleceğini, Bölge Mahkemesi nezdinde yapılan inceleme sırasında müvekkili firmanın temsilcisinin de hazır bulunduğu kayıtlara geçirildiğini, ancak bu kayıt gerçeği yansıtmadığını, müvekkili firmaya inceleme yapılacağı hususunda bilgi verilmediği gibi temsilci bulundurması da istenmediğini, adı geçen temsilciyi müvekkili firmanın atamadığını, bu hususta kimseye de yetki vermediğini, atanan temsilciyi kabul etmediklerini, savunma haklarının kısıtlandığını, bu şekilde yapılan incelemenin hazırlanan raporun ve bunlara dayanarak verilen mahkeme ilamının ülkemiz içerisinde tanınması tenfizi mümkün olmadığını, bu durum açıkça Türk kamu düzenine aykırılık teşkil edeceğini, … Bölge Mahkemesi nezdinde yapılan ve davaya konu ilama esas teşkil eden incelemede davacı tarafın talep ve beyanlarını aynen kabul edildiğini, tüm tazminat kalemlerinin direkt muhatap tarafın talep ve beyanına göre hazırlandığının açık bir şekilde görüldüğünü, davaya konu ilama esas alınan incelemeyi yapan kişilerin objektif davranmadığını, gerekli araştırma ve tahkikatı yapmadığını, incelemeyi yapan kişilierin yeterli birikime sahip olmadığını, heyete hukukçu bilirkişi, endüstri mühendisi, üretim uzmanı da alınmadığını, eksik inceleme sonucunda hatalı ve sübjektif rapor hazırlandığını, işbu inceleme raporunun delil olma özelliğinin bulunmadığını, bu raporun davaya konu ilama dayanak olduğunu, gerek rapor gerekse mahkeme ilamı davacının delil üretme çabasına aracılık etmekten öteye gidemediğini, raporun ve ilamın ülkemizde tanınması ve tenfizi mümkün olmadığını, aksi durum, kamu menfaat ve düzenini koruma amacını güden emredici kanun hükümlerine aykırılık ve yine ahlaka ve temel hak ve özgürlüklere aykırılık teşkil edeceğini ve bilhassa adil yargılanma hakkının zedelenmesine yol açacağını, tanınması ve tenfizi istenen mahkeme ilamında esas alınan raporda ; davacının sunduğu fatura, fiyat ve belgeler irdelenmeden, emsal araştırılması yapılmadan ( Piyasa araştırması yapılmamıştır, meslek odaları, sanayi odalarından fiyat talep edilmemiştir. ) bir rapor tanzim edilmediğini, dolayısıyla adeta sipariş üzerine rapor hazırlandığının görüldüğünü, yapılan bu incelemenin hukuka aykırı olduğunu, mahkemeler nezdinde karara esas teşkil edemeyeceğini, aksi durum başta adil yargılanma hakkı olmak üzere muhakeme sürecine dair birçok temel hak ve özgürlüğü açıkça zedeleleyeceğini, davacının kötü niyetli istem ve taleplerinin kabulü ise Türk adalet olgusunu derinden sarsacağını, davaya konu ilam müvekkilinin savunma haklarına riayet edilerek verilmediğini, gıyapta incelemeler yapılıp karar verildiğini, tanıma ve tenfiz talebinin kabul edilebilmesi için gereken esasa ilişkin şartlar MÖHUK m. 58’de düzenlendiğini, belirterek davacının dava dilekçesinde belirttiği tüm hususlara itiraz ederek; haksız ve hukuka aykırı taleplerinin ve davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizine ilişkindir.
DELİLLER:…. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/… Esas nolu dosyası.
Davacı vekili dava dilekçesi ile yabancı mahkeme ilamının tanınmasını ve tenfizini talep etmesine rağmen maktu harç yatırdığı görülmekle birer sureti dosya içerisine bırakılan, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesinin 2018/692 Esas 2018/648 Karar ve 26/04/2018 tarihli, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 2018/2086 Esas 2018/1440 Karar ve 04/12/2018 tarihli, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13 Hukuk Dairesinin 2021/277 Esas 2021/448 Karar ve 25/03/2021 tarihli, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12 . Hukuk Dairesinin 2021/647 Esas 2021/1285 Karar ve 16/09/2021 tarihli, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 2021/1240 Esas 2021/1556 Karar ve 04/11/2021 tarihli ilamlarında da bahsedildiği üzere dava nispi harca tabi olduğundan 24.834,22 TL nispi harcın tebligatın alındığı tarihten itibaren 2 haftalık kesin mehil içinde yatırılmasına, kesin mehil içerisinde eksik harcın yatırılmadığı takdirde Harçlar Kanununun 30. Maddesi ve HMK 150. Maddesine göre dosyanın işlemden kaldırılacağı ihtar edilmiş, bunun üzerine davacı vekilince eksik nispi harç tamamlanmıştır.
Davacı vekiline 5718 Sayılı kanunun 53. Maddesi gereğince; Yabancı Mahkeme ilamının ve o ülke makamlarına usulen onanmış aslı veya ilamı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ve
onanmış tercümesini, İlamın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesini sunması için 2 haftalık süre verilmiş, davacı vekili bunun üzerine dosyaya sunmuş olduğu 11/02/2022 tarihli dilekçesinde istenen evrakların …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/… Esas nolu dosya içerisinde bulunduğunu bildirmiştir.
…. Asliye Ticaret Mahkemesine yazı yazılarak ilgili dosyanın uyap üzerinden gönderilmesi ayrıca 5718 Sayılı Kanunun 53. Maddesi gereğince istenen evrakların ise asıllarının fiziki olarak gönderilmesi istenilmiştir. …. Asliye Ticaret Mahkemesine ait dosya incelendiğinde, davacısının … , Davalısının … İnşaat …A.Ş olduğu, taraflar arasında davacı şirkete ait “PVC profil çıtaları imalatı” yaptırma hususunda anlaşıldığını ancak davalının anlaşmaya aykırı davranarak kalitesiz ve bozuk ürünler göndermek suretiyle müvekkili şirkete ayıplı mal ürettiğini, bunun üzerine davacı şirket tarafından davalı şirketin hatalı üretim yaptığına dair bilirkişi incelemesi yaptırıldığını, buna dair Lovec Bölge Mahkemesinin 1218/2018 numaralı hukuk dosyasında alınan raporda kalitesiz ve bozuk ürünlerin kullanıldığının tespit edildiğini ve müvekkilinin zararının tespit edildiğini, noter ihtarnamesi ile zararın karşı taraftan talep edildiğini ancak ödenmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması koşuluyla taraflar arasında akdedilen satım sözleşmesine aykırılık ve ayıplı mal satışı nedeniyle müvekkilinin uğramış olduğu zararın tespiti ve verdiği zararlar ile satışa konu malın bedeli ile belirsiz olarak şimdilik 100.000 TL maddi tazminatın 25.000 TL’de manevi tazminatın davalıdan ticari faiziyle birlikte tahsilinin talep edildiği, davalı tarafça ….Asliye Ticaret Mahkemesine sunulan cevap dilekçesinde ise, ayıp iddiasının doğru olmadığı belirtilerek davacının Lovec Bölge Mahkemesi nezdinde yaptırdığı tespit ve incelemelerin davaya esas teşkil edemeyeceğini, müvekkiline haber verilmediği için tespit sırasında hazır olmadıklarını, bilirkişi raporunun tek taraflı olarak hazırlandığını, rapora ve tespite itiraz ettiklerini belirttiği görülmüştür.
…. Asliye Ticaret Mahkemesince gönderilen evraklar incelendiğinde, Bulgaristan alfabesiyle Türk alfabesinin farklı olması nedeniyle ilgili belgelerin tespiti mahkememizce yapılamadığından 12/05/2022 tarihli duruşmada alınan ara kararı ile davacı vekiline süre verilerek “… ATM ye ait 2020/653 nolu dosyadan gönderilen evrak asılları davacı vekilince incelenerek ; a-Yabancı mahkeme ilamının ve o ülke makamlarınca onanmış aslı veya ilamı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ve onanmış tercümesi, b-İlamın kesinleştiğini gösterin ve o ülkü makamlarınca usülen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesinin davacı vekilince tespitinin yapılarak, kulakçık takılarak belirlemesinin yapılmasının istenilmesine, Yine davacı vekilince dosya ve belgeler incelenerek davalı tarafa Bulgaristan makamlarınca tebligat çıkartıldığına ilişkin belge var ise işaretlenmesinin yapılmasına, belge yok ise Bulgaristan makamlarından davalı tarafa çıkartılan tebligat ile ilgili çağrı belgesinin aslı ile onaylı tercümesinin dosyaya sunulması için süre verilmesine, ” şeklinde ara kararı kurulmuş ise de davacı vekilince bu husus yerine getirilmemiştir.
Davacı ve davalı vekiline tanıma tenfiz talebine konu olay ve miktar ile …. Asliye Ticaret Mahkemesindeki 2020/… Esas nolu dosyadaki dava konusu ve dava miktarının aynı olup olmadığı konusunda yazılı olarak beyanda bulunmaları için süre verilmiş, bunun üzerine davalı vekili tarafından dosyaya sunulan 01/06/2022 havale tarihli dilekçe incelendiğinde, … Asliye Ticaret Mahkemesindeki davanın , …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/… Esas sayılı dosyasının 18/01/2022 tarihli celsesinde verilen 4 nolu ara kararı gereğince karşı tarafça açıldığını, her iki dosyadaki uyuşmazlık konusunun aynı olduğunu, derdestlik durumunun söz konusu olduğunu belirtmiş bunun üzerine …. Asliye Ticaret Mahkemesine ait dosyadaki 18/01/2022 tarihli duruşma zaptı incelendiğinde, mahkemece alınan ara kararda”davacı vekilinin dava dilekçesinde uyuşmazlığın niteliği uyarınca ayıp iddiasının ispatına yönelik olarak … Bölge Mahkemesinin 1218/2018 numaralı dosyası ve dosya kapsamında delil tespitine dayandığı görülmekle davacı vekiline 5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku hakkında kanunun ilgili maddeleri uyarınca ilgili yabancı mahkeme ilamının tanınmasına yönelik yetkili ve görevli mahkemeye başvuruda bulunması için süre verilmesi” şeklinde karar oluşturulduğu ve bu ara kararı neticesinde mahkememizdeki davanın açıldığı, nitekim davacı vekilinin de 09/06/2022 tarihli beyanında tanıma ve tenfizine karar verilmesini istedikleri dosyanın delil tespitine ilişkin olduğunu, … Asliye Ticaret Mahkemesinde tazminat davası açtıklarını, mahkemece alınan ara kararı uyarınca iş bu davayı açtıklarını belirttiği görülmüştür.
Dava, yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizi şeklinde açılmış ise de, yapılan yargılama neticesinde tanıma tenfiz talep edilen hususun yabancı mahkemece yaptırılan delil tespitine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
5718 Sayılı Kanunun Yabancı Mahkemeye Hakem Kararlarına Tenfizi ve Tanınması Başlıklı 50. Maddesinde tenfiz kararı alt başlığında “yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilamların Türkiye’de icra olunabilmesi yetkili Türk Mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır.” denildiği, aynı kanunun 53. Maddesinde tenfiz dilekçesine eklenecek belgelerin sayıldığı buna göre a-yabancı mahkeme ilamının o ülkü makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilamı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ve onanmış tercümesi , b-ilamın kesinletiğini gösteren o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesinin eklenmesi gerektiği belirtilmiş, aynı kanunun tanıma başlıklı 58. Maddesinde ise ” Yabancı mahkeme ilamı kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilamın tenfiz şartlarını taşıdığını mahkemece tespitine bağlıdır” denildiği görülmektedir. Buna göre hem tanıma ve hem de tenfizin ön koşulu kesinleşmiş bir mahkeme kararının bulunması gerektiğidir. Delil tespiti mahkeme kararı niteliğinde bulunmadığından ve kesinleşmesi söz konusu olmadığından tanıma ve tenfize konu edilmesi mümkün değildir. Delil tespiti dosyası davacı tarafça delil olarak …. Asliye Tİcaret mahkemesine sunulmuş olup mahkemenin delil tespiti dosyasını delil olarak kabul edip etmeyeceğini kendi yapacağı yargılamada ön mesele olarak değerlendirme gerekmektedir.
Yukarıda da belirtildiği üzere davacının tanıma ve tenfiz talep ettiği hususun yabancı mahkeme ilamı olmayıp delil tespitine ilişkin olması nedeniyle tanıma ve tenfize konu edilmeyeceği anlaşıldığından tanıma ve tenfiz için yabancı mahkeme ilamı olması ve kesinleşmesinin HMK 114 Son fıkrasına göre “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” ibaresi dikkate alındığında davacı şartı olduğundan davacının davasının aşağıdaki şekilde dava şartı yokluğundan usulden reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-Davalı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 5,100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde yazı işler müdürlüğünce resen ilgilisine iadesine,
5-Bu dava sebebiyle 80,70 TL maktu karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan (başta 80,70 + tamamlama harcı 24.834,22 TL olmak üzere toplam=) 24.914,92 TL’den mahsubu ile fazla alınan 24.834,22 TL’nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 09/06/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır