Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/643 E. 2023/656 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/643
KARAR NO : 2023/656

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/01/2023
KARAR TARİHİ : 19/09/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalı/borçlu şirketle olan ticari ilişkiden kaynaklı 89.748,66 TL alacağına ilişkin … 24. Noterliği vasıtasıyla … yevmiye numaralı ve 30.07.2021 tarihli ihtarname keşide edildiğini, bu ihtarnamenin 04.08.2021 tarihinde borçlu şirkete tebliğ ve ihtar olunmuş ise de borçlu şirket tarafından ihtarnameye yanıt verilmediği, müvekkili şirketin 89.748,66 TL tutarındaki cari hesap alacağından dolayı davalı/borçlu şirket aleyhine 22.10.2021 tarihinde … 6. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emri 26.10.2021 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu tarafından 02/11/2021 tarihinde haksız ve mesnetsiz olarak ödeme emrine itiraz edilerek takibin durdurulmasına sebebiyet verildiğini, beyanla fazlaya ilişkin tüm dava talep hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulü ile borçlu/davalının … 6. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasına sunulan itirazının iptaline ve takibin devamına, asıl alacağa temerrüt tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına, davalı aleyhine % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında akedilmiş olan 06.06.2018 tarihli Sözleşmenin İhtilafların Halli” başlıklı 18.md.si hümkünde aynen; “Bu sözleşmenin uygulanmasından doğacak ihtilafların halli için … Ticaret Odası Tahkim Kurulu, İstanbul Mahkemeleri İcra Daireleri yetkilidir.” şeklinde belirtilmek suretiyle, sözleşmeye yetki şartı getirildiğini, 6100 sayılı HMKnın 17.md.sinde; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” belirtilmekle, … icra daireleri yetkili olmadığı gibi, bu davaya bakma yetkisi de bulunmadığını, yetki Sözleşmesi /Yetki Şartı ile kararlaştırılan mahkemenin münhasır yetkili olacağı, dolayısıyla, davada kesin yetki hali söz konusu olduğundan, mahkememizin yetkisiz olduğunu, mahkemenin yetkisine ayrıca ve açıkça itiraz ettiklerini, İstanbul Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, yetki itirazları aynen baki ve saklı kalmak ve kesinlikle kabul anlamına gelmemek kayıt ve koşulu ile; müvekkili şirket ile İdare / …Ortaklığı arasında akd ve tanzim edilen sözleşme gereğince, müvekkilinin yüklenicinin yapım taahhüdü altında bulunan “….” işinin, taraflar arasında akdedilen 06.06.2018 tarihli iş makina temini ve işletme sözleşmesi ile davacıya devredildiğini, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davacı firmanın bu dava ve icra takibi tarihi itibariyle davalı müvekkilinden sözleşme koşullarında ödenebilir herhangi bir alacağı bulunmadığını, davacının her ne kadar cari hesap alacağı olduğunu belirtmişse de, davacının cari hesaptan hiçbir hak ve alacağının bulunmadığını, esasen icra takibi ve işbu dava ile nakit teminat kesintisini, diğer bir deyişle teminatın iadesini talep ettiğini, davacı, taraflar arasında akd olunan sözleşme gereği yükümlülüklerini tam ve eksiksiz bir şekilde yerine getirmemiş ve nakit teminat alacağının ödenmesinin de taraflar arasındaki sözleşmenin ilgili hükümleri gereğince belirli şartlara bağlandığını, geçerliliği çekişmesiz olan işbu sözleşme gereği teminat alacağının ödenebilir olması için gerekli yükümlülüklerini de yerine getirmediğinden, davacının sözleşme şartlarında ödenebilir hiçbir hak ve alacağı bulunmadığını, müvekkiline ait şantiyede, davacının işçilerinden birinin geçirmiş olduğu iş kazası sonucu vefat ettiği, müteveffanın mirasçıları tarafından … 16. İş Mahkemesi … E. sayılı dosyası ile, iş kazası hukuksal nedenine bağlı ve dayalı olarak maddi ve manevi tazminat talepli dava olduğu, yargılamasının devam ettiğini, iş kazası dosyasında dinlenen tanıkların da, müteveffanın davacı firmanın çalışanı olduğu, onun talimatı ile kaza geçirmiş olduğu işe yönlendirildiğini belirttiklerini, davacının müvekkilinden talep ve dava konusu edilebilir/ödenebilir hiçbir hak ve alacağı bulunmadığını, teminatın iadesi şartlarının oluşmadığını beyanla; öncelikle, Yetki Şartı ile münhasır yetki getirilmiş olması nedeni ile mahkemesinin işbu davaya bakma yetkisi bulunmadığından, yetki itirazının kabulü, ile yetkisizlik kararı verilmek sureti ile, davanın usulden reddine, Hukuki yarar bulunmayan davanın usulden reddine, Davanın esastan reddine, Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine; Davacı aleyhine dava konusunun en az %20’si oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, Mahkeme aksi kanatte ise; … 16. İş Mahkemesi … E. sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
Eldeki dava 14.01.2022 tarihinde açılmakla … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasına kaydı yapılmış olup mahkemesince ön inceleme duruşması yapılmakla beraber yetkisizlik kararı verilmekle dosya mahkememizin işbu esasına kaydı yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; Dava, taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşmeden kaynaklı bakiye ödenmeyen nakdi teminarın tahsili istemiyle davacı taşeron tarafından davalı yüklenici aleyhine başlatılmış olan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda davalı yüklenicinin yapım taahhüdü altında bulunan “…” projesinin “Kiralık Makine Temini” işinin, işbu davanın tarafları arasında akdedilen 06.06.2018 tarihli iş makina temini ve işletme sözleşmesi kapsamında davacıya devredilmiş olduğu, davacının sözleşme sebebiyle davalıya ödemiş olduğu nakdi teminatın ödenmeyen bakiye kısmının tahsili amacıyla davalı aleyhine … 6. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takip dosyasından 89.748,66 TL asıl alacak, 3.212,51 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 92.961,17TL alacak istemi ile girişmiş olduğu takibin davalının yasal süresi içerisinde yapmış olduğu itiraz üzerine durması sebebiyle işbu davanın açılmış olduğu, davalı tarafça davacıya ait olan işçinin geçirmiş olduğu iş kazası sebebiyle kendisi aleyhine açılış olan iş kazasından kaynaklı davanın bekletici mesele yapılması gerektiği iddiasında bulunulmuştur.
İtirazın iptali davalarında alacaklının, İİK m.67 uyarınca borçlunun süresi içerisinde icra dosyasına yapmış olduğu itirazının, kendisine tebliği tarihinden itibaren bir sene içerisinde genel mahkemelere yapacağı başvuru üzerine genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat etmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup sürenin başlaması için borçlunun itirazının alacaklıya tebliği zorunludur. İşbu dava dosyasının temelini teşkil eden icra dosyasında yapılan kontrolde borçlunun süresi içerisinde icra dosyasına yapmış olduğu itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği görülmüştür. Bu nedenle davacının açmış olduğu davasının süresinde olduğu kabul edilmekle yargılama yapılmıştır.
Davalı vekili tarafından cevap dilekçesi her ne kadar süresinde ibraz edilmemiş ise de … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas sayılı dosyasına süresi içerisinde sunmuş olduğu ek süre talebinin değerlendirilmemiş olması sebebiyle sunulan cevap dilekçesi süresinde sunulmuş olarak kabul edilmiş olup mahkemenin yetkisine yönelik yapılan ilk itiraz kabul edilmekle yetkisizlik kararı verilmiştir. işbu cevap dilekçesinde ileri sürülmemesine karşın yargılama esnasında 11.04.2023 tarihinde mahkememize ibraz edilmiş olan dilekçede taraflar arasındaki sözleşme kapsamında icra takibinin yetkisiz yerde başlatılmış olması sebebiyle davanın usulden reddinin gerektiğine yönelik itirazı kapsamında söz konusu itirazın HMK m.114/2 hükmünün atfıyla dava şartlarından olması sebebiyle öncelikle irdelendiğinde; davalının icra dairesinin yetkisine sunmuş olduğu borca itiraz dilekçesinde itiraz etmemiş olmakla icra dairesinin yetkili hale geldiği anlaşılmış olup bu kapsamda davalının itirazının reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Yargılama esnasında tarafların BA- BS formları dosyamız arasına celp edilmiş, taraflarca sunulan deliller ve ticari defterler bir bütün olarak değerlendirilmek suretiyle rapor tanzimi için dosya 1 mali müşavir ve 1 borçlar hukuku alanında nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişisine tevdi edilmiş olup bilirkişiler tarafından mahkememize ibraz edilmiş olan 25.08.2023 tarihli raporda özetle;
Davacı yanın 2017,2018,2019 ve 2020 yıllarına ait Ticari defterlerinin, 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmamış, 2021 yılına ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olduğu,
Davalı yanın 2017,2018,2019 ve 2020 yıllarına ait Ticari defterlerinin, 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu,2021 yılına ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmamış olduğu,
Davacı yanın incelenen ticari defterlerinde, icra takip tarihi olan 22/10/2021 tarihi itibariyle, davacı yanın davalı yandan 89.748,64 TL Alacaklı oldukları,
Davalı yanın incelenen ticari defterlerinde, icra takip tarihi olan 22/10/2021 tarihi itibariyle, davalı yanın davacı yana 89.748,66 TL Borçlu oldukları
Taraflar arasında 0,02 TL kuruş farkı dışında Cari hesap bakiye farkı olmadığı
Davacı yan tarafından davalı yana … tarihinde … 24.Noterliği ile ve … yevmiye numarası ile 89.748,66 TL Alacağının 3 gün içinde ödenmesi için ihtar gönderilmiş olduğu ve bu ihtarnamenin davalı yana 04.08.2021 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu,
Davacı yan tarafından davalı yanın temerrüde düşürülmüş olduğu (04.08.20214-3 gün) 07.08.2021 tarihinden icra takip tarihine kadar asıl alacak 89.748,64 TL üzerinden faiz 3.130,14 TL olarak hesaplandığı,
Her iki taraf ticari defterlerine göre de icra takip tarihi olan 22/10/2021 tarihi itibariyle, davacı yanın davalı yandan 89.748,64 TL Alacaklı oldukları, işlemiş faiz dahil davacı alacağının (89.748,64 TL + 3.130,14 TL) 92.878,78 TL hesaplanmış olduğu,
Davacı tarafından 01.11.2019 tarihinde nakit teminat olarak davalı yana gönderilmiş 100.000,-TL’den kalan bakiye olan 89.748,64 TL’nin davacı tarafından işbu dava ile talep edilmiş olduğunun ticari defterlerde görülmüş olduğu, davalı tarafından bu tutarın, … 16. İş Mahkemesi … E. sayılı dosyası ile, “İş Kazası Hukuksal Nedenine Bağlı ve Dayalı olarak Maddi ve Manevi Tazminat” talepli dava nedeniyle ödenmemiş olduğu dosya içeriğinden anlaşılmakta olduğu,
İhtilaf konusu sözleşme ve taahhütnamelerin açık hükmü ve bağlayıcılığı gereği, nakit teminatın iadesinin, iş davasının kendisine ihbar olunduğu davacıya iadesinin, yine iş davasının sonuna bırakılması gerektiği,
Davacı yan lehine karar alınması durumunda, Davacı yan, icra takip tarihi olan 22/10/2021 tarihinden itibaren asıl alacağına değişen oranlarda reeskont avans faizi talep edebileceği,
Mahkememize bildirilmiştir.
Taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşme içeriği incelendiğinde “İş Makine Temini ve İşletme Sözleşmesi”nin “İşlerin Yapılmasında Uyulacak Esaslar” başlıklı 11.md.sinin 10. Paragrafında; “YÜKLENİCİ, istihdam ettiği şahısların, iş sağlığı, iş güvenliği ve işyeri emniyet kurallarına uymamalarından veya sair eylemlerinden meydana gelebilecek her türlü hasar, kaza ve iş kazalarından veya İŞVEREN’in personel veya üçüncü şahıslara irat edilecek her türlü zarar verici olaylara ilişkin maddi ve manevi cezai sorumluluk YÜKLENİCİ’ye aittir.” şeklinde belirtilmiş olup, yine taraflar arasında imzalanan “Seç Yüklenici Taahhütnamesi’nin “Teminat İadesi” başlıklı 2.2.3.md.sinde; “Ayrıca, asıl önemlisi Yüklenici sözleşmenin devamı süresince meydana gelecek her türlü iş kazaları başta olmak üzere 3. Şahıslara verilecek her türlü başta cismani zararlar, maddi ve manevi zararlar da dahil olmak üzere, idari para cezaları da öncelikle YÜKLENİCİNİN, İŞVERENDEN OLAN HER TÜRLÜ HAK VE ALACAKLARINDAN VE KALDI Kİ MEVCUT TEMİNATLARINDAN KARŞILANACAKTIR. Bu konularla ilgili açılacak davalar var ise davaların sonucu beklenecek yoksa söz konusu zararlandırıcı olaya bağlı henüz dava açılmamış ise o taktirde Yüklenici eylemden zarar gören muhatap veya varislerinden noterce tasdikli ibraname veya Mahkeme kararı olmadan işin taşfiyesi ve ibralaşılma yoluna kesinlikle gidilmeyecektir.” şeklinde belirtilmiş olup, yine taraflar arasında imzalanan Seç Yüklenici Taahhütnamesi’nin “Teminat İadesi” başlıklı 2.2.4.md.sinde; “Bu gibi haller, işin bitmesi Yükleniciye tasfiyeyi talep etme etmek ve içeride bulunan BAŞTA HAKEDİŞ ALACAĞI OLMAK ÜZERE HER TÜRLÜ KESİNTİLERİ VE TEMİNATLARIN İADESİNİ TALEP VE DAVA HAKKI VERMEZ. Burada Yüklenicinin talep hakkı ancak yukarıdaki bentlerde yazılı hususların yerine getirilip kesinleşmesi halinde, söz konusu hak ve alacakları muacceliyet kesbeder.” hükümleri yer almaktadır.
Yukarıda anılan taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşme hükümleri çerçevesinde davalı tarafın, davacının teminatını iade etmeme gerekçesi olarak mahkememize bildirmiş olduğu … 36. İş Mahkemesinin…Esas sayılı dosyası celp edilip incelendiğinde davacılarının …, …ve … olduğu, davacıların murisi …’un iş kazası sonrasında vefatı sebebiyle …Şti., …A.Ş. ,…, …, … ve … aleyhine maddi ve manevi tazminat istemi ile açılmış olduğu; davalı … A.Ş. Vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ” Somut uyuşmazlığa konu olan faaliyet sahası …tarafından diğer davalı Kral Vinç’e anahtar teslim usulü şeklinde imza edilen inşaat sözleşmesi uyarınca ihale edildiğinden, müvekkil şirket ile dava konusu kaza arasında herhangi bir akdi yahut kanuni ilişki bulunmamaktadır.” şeklinde beyanda bulunulduğu, mütevaffanın dava dışı …Ltd. Şti. İşçisi olduğunun beyan edilmiş olması ve … Nakliyat Sanayi Dış Ticaret Ltd. Şti. Vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde de sözleşmenin …A.Ş. İle akdedilmiş olduğunun beyan edilmiş olması karşısında söz konusu dava dosyasının mahkememizin işbu davacısı ile herhangi bir bağının bulunmadığı, bekletici mesele yapılmasını gerektirir bir durumun söz konusu olmadığı gibi davacıyı ilgilendirmeyen bir iş kazası davası sebebiyle davacının teminatının iade edilmemesinin doğru olmadığı kanaatine varılmakla davacının açmış olduğu davasında haklı olduğu kanaatine varılmış olup davacının davasının bilirkişi tarafından hesaplanan (89.748,64 TL + 3.130,14 TL) 92.878,78 TL üzerinden kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacının dava dilekçesi ile borçlunun %20’den aşağıda olmamak üzere inkar tazminatı ödemesine hükmedilmesi yönündeki talebi değerlendirildiğinde İİK m. 67 hükmü uyarınca davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksızlığına karar verilmiş olması ve alacağının likit olması gerekmekte, kural olarak davalı borçlunun kötü niyetli olması şartı aranmamaktadır. Somut olayda davacının davasında haklı olduğu, dava konusu asıl alacağın fatura alacağından kaynaklı olması sebebiyle likit olduğu ve davalının haksız olarak takibe itiraz etmiş olduğu anlaşılmakla davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmekle icra dosyasında asıl alacak tutarı olan 89.748,64 TL’nin %20’si oranında olan 17.949,73 TL’nin icra inkar tazminatı olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklanmış olduğu üzere;
1-Davacının DAVASININ KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile; davalının … 6. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı icra takip dosyasına vaki İTİRAZININ KISMEN İPTALİ ile; takibin 89.748,64 TL asıl alacak, 3.130,14 TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam 92.878,78 TL üzerinden (asıl alacağa tahsil tarihine kadar işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte) kaldığı yerden devamına, davacının fazlaya dair isteminin reddine,
2-Davalının haksız itirazları nedeniyle asıl alacak tutarı olan 89.748,64 TL’nin %20’si oranında olan 17.949,73 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli olan 6.344,55-TL karar ilam harcından başlangıçta dava açılırken peşin olarak alınan 1.067,88-TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 5.276,67-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 1.067,88-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 92,20-TL (başvurma, vekalet harcı) davetiye, posta gideri: 211,60TL, bilirkişi ücreti: 5.000,00TL olmak üzere toplam: 5.303,80-TL yargılama giderinin %99,9 kabul-red oranı üzerinden hesaplanan 5.298,49TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerine bırakılmasına,
6-Davacı yargılama esnasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 12.773,48TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
7-Davalı yargılama esnasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 82,39TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL nin %99,9 kabul-red oranı üzerinden hesaplanan 1.318,68-TL’nin davalıdan alınarak, 1,32TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Taraflarca tarafından yatırılan gider avansın arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 19/09/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

* İş bu karar 5070 Sayılı Kanun hükümlerine göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.