Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/637 E. 2023/145 K. 28.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/637 Esas
KARAR NO : 2023/145

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/09/2022
KARAR TARİHİ : 28/02/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında ticari alım-satım ilişkisi olduğunu, müvekkilinin tıbbi maske ticareti yapma amacı ve umudu ile davalıya maske bedeli ve taşıma ücreti olarak 35.000 $ verdiğini, ancak davalının maskeleri göndermediği gibi kendisine maskelerin bedeli olarak gönderilen 35.000 $ da iade etmediğini ve malı teslim etme edimini yerine getirmemiş ve müvekkili büyük zararlara uğrattığını, Davalı tarafından taahhüt edilen 25 gram,3katlı, meltblown, ultrasonic maske nitelikli Beş Buçuk Milyon adet olarak taahhüt edilen malın 22/02/2021 tarihinde bütün işlemleri tamamlandığını, İran Tehran’da 16.03.2021 tarihinde müvekkilin gösterdiği adrese teslim edilmesi üzerine anlaşmaya varıldığını, her bir malın adet fiyatı 14.00 kuruş olmak üzere, toplam teslim edilecek malların bedelinin 770.000 TL (vade tarihindeki bedel) olduğunu, malların gönderilmesinden önce peşinat olarak müvekkilinden 30.000$ istenildiğini ve peşinatın 10.000 $’nı 10.09.2020 tarihinde adi yazılı belge ile elden tanıklar huzurunda kendisine verildiğini, 20.000 $’lık peşinatın 21.09.2020 tarihinde davalı tarafın iş yerinde kendisine elden teslim edildiğini, dava konusu malların gönderilmesi için müvekkilinden 01.03.2021 tarihinde 5.000 $ daha aldığını ancak söz konusu ürünlerin iki yıl gibi uzun bir süreç sonrası, davalının satım sözleşmesine konu malları göndermediği gibi paranın iadesini de yapmadığını akabinde müvekkili adına vekaleten, alacağın tahsili için …. İcra Dairesi … E. Numarasıyla başlatılan icra takibine, 14.12.2021 tarihinde Davalı … vekili tarafından itiraz edildiğini ve takip durdurulduğunu, itirazın haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olarak yapıldığını, davalının mal kaçırma ihtimali olduğundan davalının kayıtlı menkul ve gayrimenkul mallar ile 3.kişilerdeki hak ve alacaklarının dava değeri miktarınca teminatsız ihtiyati haciz kararı verilmesini, davanın kabul edilerek davalının …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline ve takibin devamına karar verilmesini, takip konusu alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle takibin devamına karar verilmesini, likit alacağa haksız ve kötü niyetli itiraz eden borçlu aleyhine dava konusu miktarın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ; Dava, satış sözleşmesi kapsamında malların teslim edilmemesi sebebiyle davacı tarafından ödenmiş olan bedelin iadesi istemiyle davalı aleyhine başlatılmış olan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda davacı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin iran vatandaşı olup ülkesinde maske alım satım ticareti ile uğraştığını, davalı ile müvekkil arasındaki maske alım satım sözleşmesi kapsamında müvekkilinin davalıya peşinat olarak para göndermesine rağmen davalının anlaşılan ürünleri teslim etmediğini beyanla müvekkilinin davalıya ödemiş olduğu bedelin iadesi istemi ile davalı aleyhine başlatılmış olan …. icra müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyasına davalının yapmış olduğu itirazının iptali ile takibin takip konusu alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle devamına karar verilmesini, likit alacağa haksız ve kötü niyetli itiraz eden borçlu aleyhine dava konusu miktarın %20’sinden aşağı olmamak üzere lehimize icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiş olduğu görülmüştür.
Yargılama esnasında davalı asilin tacir olup olmadığı, herhangi bir ticari işletmesinin bulunup bulunmadığı noktasında tobb’a, vergi dairesine; dosyal ve ekonomil durumunun tespiti için ilgili kolluğa yazılan müzekkere cevapları ve uyap sisteminden alınan SGK hizmet dökümü bir bütün olarak değerlendirildiğinde davalının herhangi bir tacir kaydının, esnaf kaydının, ticari işletme kaydının bulunmadığı görülmüştür.
6100 Sayılı HMK’nın “Dava şartlarının incelenmesi” başlığını taşıyan 115. Maddesinin 1. Fıkrası “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.” uyarınca yargılamanın her aşamasında dava şartlarının bulunup bulunmadığının re’sen incelenmesi gerektiğinden aynı kanunun “Dava şartları” başlığını taşıyan 114. Maddesi uyarınca ” (1) Dava şartları şunlardır:
a) Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması.
b) Yargı yolunun caiz olması.
c) Mahkemenin görevli olması.
ç) Yetkinin kesin olduğu hâllerde, mahkemenin yetkili bulunması.
d) Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması.
e) Dava takip yetkisine sahip olunması.
f) Vekil aracılığıyla takip edilen davalarda, vekilin davaya vekâlet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekâletnamesinin bulunması.
g) Davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olması.
ğ) Teminat gösterilmesine ilişkin kararın gereğinin yerine getirilmesi.
h) Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması.
ı) Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması.
i) Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması.
(2) Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.”
TTK’nun 4. Maddesinde ticaret mahkemelerinin görevli olduğu haller düzenlenmiş olup birinci fıkrasına göre her iki tarafından ticari işletmesi ilgili davaların nispi ticari dava olduğu vurgulanmış olup diğer fıkralarında ise mutlak ticari davalar sayılmıştır. somut olayda davalının tacir olmadığı ve ticari işletmesinin de bulunmadığı, satış sözleşmesinin tbk’da düzenlendiği ve mutlak ticari dava olmadığı, işbu hali ile davanın nispi ya da mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı kanaatine varılmakla davaya bakma görevinin ticaret mahkemelerinde olmadığı, asliye hukuk mahkemesinin davaya bakmaya görevli olması nedeni ile aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklanmış Olduğu Üzere;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın, davaya mahkememizin görevli olmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Davaya bakmaya İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olması nedeniyle mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-HMK. Madde 20 uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde mahkememize başvurulması halinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine,
4-Dosyanın gönderilmesi için süresi içerisinde başvurulmaz ise HMK. Madde 20 uyarınca davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verileceğinin ihtarına (davacı vekiline ihtarat yapıldı)
5-HMK 20.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi için taraflarca başvurulması halinde HMK 331/2.maddesi gereğince yargılama giderlerinin ve HMK 323/1-ğ maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan vekalet ücretinin yetkili ve görevli mahkeme tarafından hüküm altına alınmasına, belirtilen sürede başvuru yapılmaması halinde talep üzerine yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin mahkememizce hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.
28/02/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır