Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/607 E. 2023/834 K. 20.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/607 Esas
KARAR NO : 2023/834
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2022
KARAR TARİHİ : 20/11/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhinde … İcra Müd. nün 2021 / … E.sayılı dosyası ile; satın alınan mal bedelinden ve bunun işlemiş faizinden kaynaklanan toplam 467.166.50.TL. borcu ödemesi için ilamsız icra takibi yapıldığını, ancak borçlu tarafından itiraz edilmekle takibin durduğunu, alacağının fatura , irsaliye ve ticari defter kayıtları ile sabit olduğunu, müvekkili şirketin davalıdan, taraflar arasında imzalanmış bulunan ” … SATIN ALMA SÖZLEŞMESİ” başlık sözleşmenin eki olan “Satıcı Kondisyon Özet Tablosunda” 30 günlük ödeme vadesi belirlenmiş olup, belirlenen 30 günlük vadede ödenmeyen fatura bedelleri için, sözleşme ve t.t.k. 1530 md.si doğrultusunda avans faiz oranı üzerinden hesaplanan gecikme faizi talep hakkı bulunduğunu, bu doğrultuda olmak üzere icra takibinde asıl alacağa Merkez Bankası avans faiz oranı üzerinden, işlemiş faiz hesaplanarak talep edildiğini, itirazın tamamen haksız ve kötü niyetli olduğunu, yalnızca takibi durdurma ve zaman kazanma amacına yönelik olduğunu, itirazın iptali ve takibin devamına , davalının %20 den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, Türkiye’ nin ilk yapı marketi olarak uzun süredir perakende sektöründe faaliyet göstermekte olduğunu,, davacının, müvekkili şirketin mağazalarında satılmak üzere ürün tedarik ettiği firmalarından biri olduğunu, müvekkili şirketin sat-öde (satıştan ödemeli), konsinye ve toplu alım şeklinde ürün tedarik ettiği birden farklı tür tedarik sözleşmesi tipi olduğunu, davalı müvekkili ile davacının, satılan malın bedelinin ödenmesi esasına dayalı konsinye yöntemi seçilerek sözleşme imzaladığını, davacı tarafça düzenlenen faturaların vadelendirmeye esas teşkil etmeyeceği, vade ve ödenecek tutarın ise sözleşmede kararlaştırıldığı şekilde uygulanacağı taraflar arasındaki sözleşme ile tartışma dışı olduğunu, tarafların sözleşmenin 3.27 maddesine göre davalı müvekkili şirketin, satış devir hızları arzulanan seviyeye ulaşmayan, üretimden kaldırıldığı için devamı ve satışı olmayan ürünleri veya mevsimsel ürünleri, nakliye bedelleri de satıcıya ait olmak üzere iade etme ve bedellerini satıcının piyasada geçerli olan son satış fiyatı üzerinden geri fatura etme hakkına sahip olduğunu, satıcının bu hususu kabul ve taahhüt ettiğini ticari ilişki sözleşmeye uygun devam etmekte iken, davacı tarafından …. İcra Müdürlüğünün 2021/… esas sayılı dosyası ile yapılan takibe itiraz edildiğini, davalı müvekkili şirketin davacıya borcunun bulunmadığını, usul yasaya ve sözleşmeye aykırı olan davanın reddine karar verilmesini, dacının ürünlerinin davalı firmada satışa sunulmasına ilişkin sözleşmeyi imzaladığını, davacının davasının reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; “Fatura 405.595,80 TL, fatura 61.053,46 TL” açıklamalı olarak toplam 467.166,50 TL bedel üzerinden …. İcra Dairesi 2022/… esas sayılı dosyasından davacının başlattığı takip dosyasında, davalının itiraz üzerine açılan itirazın iptali davası olduğu görüldü.
Mahkememizin 23/01/2023 tarihli duruşmasında dosyanın MALİ MÜŞAVİR bilirkişiye tevdi ile takip konusu faturalar nedeni ile davacının davalıdan alacağınını bulunup bulunmadığı var ise miktarı konusunda rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
Mahkememiz dosyasına 16/10/2023 tarihli bilirkişi raporu ibraz edilmiştir.
Raporda özetle;
” Davacı Taraf Defterleri Üzerinde Yapılan İnceleme
Davacı vekilince dava dosyasına sunulan harici bellek ile bilirkişi incelemesine sunulan bilgi ve belgeler üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı şirketin 2021 ve 2022 yıllarına ilişkin defter ve belgelerinin tasdik durumlarının aşağıdaki gibi olduğu tespit edilmiştir.
Davacı şirketin 2021 ve 2022 yılları e-defterlerinin oluşturulma tarihlerinin kanunda öngörülen süreler içerisinde gerçekleştirildiği, defterlerin ve ihtiva ettiği kayıtların davacı şirketin kendisi lehine delil olma vasfını haiz olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili tarafından dava dosyasına sunulan 16.06.2023 tarihli yazıda; icra takibine ve davaya konu alacağın, 13.12.2021 — 22.02.2022 tarihleri arasında fatura karşılığı yapılan ve bedeli tahsil edilemeyen toplam 466.613,26 TL tutarındaki alacak için söz konusu olduğu ifade edilmiştir.
Davacı taraf defter kayıtları üzerinde yapılan incelemede; davacı vekili tarafından belirtilen 13.12.2021 — 22.02.2022 tarihleri arasındaki dönemde 1.399 satırlık işlem hacminin bulunduğu tespit edilmiş olup bu nedenle işlem detaylarının rapora dökülmesinin ya da ek olarak sunulmasının teknik olarak mümkün olmaması sebebiyle bu döneme ilişkin işlemler genel toplamları ile değerlendirmeye tabi tutulmuştur.
Bu dönemde davacı şirketin düzenlediği satış faturalarının toplam tutarının 539.007,32 TL olduğu, davalı şirketin düzenlediği iade faturaları ve gerçekleştirdiği ödemeler neticesinde 22.02.2022 tarihi itibarıyla davacı şirketin alacaklı olduğu tutarın 466.613,26 TL olduğu tespit edilmiştir. ….
İcra Müdürlüğünün 2022/… E. sayılı dosyası nezdinde yasal takibe konu edilen alacak tutarının da 466.613,26 TL olduğu görülmüştür.
Davalı Taraf Defterli izerinde Yapılan İnceleme
Sayın Mahkemenizin 23.01.2023 tarihli duruşmasında, ticari defter ve belgelerini flash bellek/cd ortamında sunmaları için taraf vekillerine 4 haftalık kesin süre verilmesi kararlaştırılmıştır. Davalı tarafça ticari defter ve belgeler flash bellek/cd ortamında dava dosyasına sunulmamış veya yerinde inceleme yapılması yönünde bir talepte bulunulmamıştır.
Bu nedenle davalı taraf defter kayıtları üzerinde bir inceleme gerçekleştirilememiştir.
Yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda özetle; davacı şirketin 2021 ve 2022 yılları e-defterlerinin oluşturulma tarihlerinin kanunda öngörülen süreler içerisinde gerçekleştirildiği, defterlerin ve ihtiva ettiği kayıtların davacı şirketin kendisi lehine delil olma vasfını haiz olduğu, 13.12.2021 – 22.02.2022 tarihleri arasındaki dönemde davacı şirketin düzenlediği satış faturalarının toplam tutarının 539.007,32 TL olduğu, davalı şirketin düzenlediği iade faturaları ve gerçekleştirdiği ödemeler neticesinde 22.02.2022 tarihi itibarıyla davacı şirketin alacaklı olduğu tutarın 466.613,26 TL olduğu, …. İcra Müdürlüğünün 2022/… E. sayılı dosyası nezdinde yasal takibe konu edilen alacak tutarının da 466.613,26 TL olduğu, davalı vekilinin de katıldığı ön inceleme duruşmasında verilen kesin süreye rağmen davalı tarafça ticari defter ve belgelerin flash bellek/cd ortamında dava dosyasına sunulmadığı ve yerinde inceleme yapılması yönünde bir talepte bulunulmadığı anlaşılmakla, davacı taraf delil listesinde tarafların ticari defter ve kayıtlarını delil olarak gösterdiği, yargılama sırasında kendi ticari defter ve kayıtlarını sunduğu, verilen ihtaratlı kesin süreye rağmen ticari defterlerine ilişkin kayıt ve belgeleri ibraz etmeyen ve tacir olmakla basiretli tacir gibi hareket etmekle mükellef olan davalının HMK 220/3 maddesi gereği davacının iddiaları ile usulünce tutulmuş ticari defter kayıt ve belgelerine itibar edilmesi gerektiği, dava konusu edilen onlarca faturanın 13.12.2021 — 22.02.2022 tarihleri arasında davacı tarafından davalıya satışı yapılan ürünlere ilişkin olduğu fatura tutarlarının ekseriyetinin 5.000 TL nin altında olması nedeniyle Ba ve Bs formlarında yer alma zorunluluğu bulunmadığı, davacının rapora karşı itirazlarının soyut çerçevede kaldığı, celp edilen ve dosyamızdan önce esas hakkında karar verilen … ATM 2022/… dosyası ve ve dosyaya konu bilirkişi raporu incelendiğinde, dosyamız davacısının dosyamız davlaısına ilişkin 2021 yılına ait bir kısım faturalardan kaynaklı alacak talebine ilişkin olduğu ve bu dosyada da davalının ticari defterlerini ibraz etmemiş olduğu görülmüş olup, mevcut dosya kapsamı gözetilerek bilirkişi raporunun gerekçeli, denetime ve hükme elverişli olduğu gözetilerek …. İcra dairesi 2022/… Esas sayılı takip dosyasına davalının yapmış olduğu itirazın, kısmen iptali ile 466.613,26TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin (takip öncesi döneme ilişkin faiz ) talebin TTK 18/3 maddesine uygun temerrüt şartı gerçekleşmediğinden reddine, davacının dava dilekçesi ile borçlunun %20’den aşağıda olmamak üzere inkar tazminatı ödemesine hükmedilmesi yönündeki talebi değerlendirildiğinde İİK m. 67 hükmü uyarınca davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksızlığına karar verilmiş olması ve alacağının likit olması gerekmektedir. Somut olayda davacının davasında haklı olduğu, dava konusu asıl alacağın fatura alacağından kaynaklı olması sebebiyle likit olduğu ve davalının haksız olarak takibe itiraz etmiş olduğu anlaşılmakla 93.322,65TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, …. İcra dairesi 2022/… Esas sayılı takip dosyasına davalının yapmış olduğu itirazın, kısmen iptali ile 466.613,26TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-93.322,65TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Alınması gerekli olan 31.874,35-TL karar ilam harcından başlangıçta dava açılırken peşin olarak alınan 5.642,22-TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 26.232,13‬-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 5.642,22-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 71.325,86 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalı taraf vekille temsil olunmakla red üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 553,74‬TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
8-Davacı tarafından yapılan (92,20 TL ilk masrafı+ 56,00 TL posta masrafı+ 2.500,00 TL bilirkişi ücreti =)2.648,2‬0 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına ( %99,88 kabul ) nazaran 2.645,02 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.560,00TL nin %99,88 kabul-red oranı üzerinden hesaplanan 1.558,12TL’nin davalıdan alınarak, 1,88‬TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
10-Davacı tarafından yatırılan gider avansın arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile … Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/11/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır