Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/593 E. 2023/685 K. 02.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/593 Esas
KARAR NO : 2023/685
DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 29/08/2022
KARAR TARİHİ : 02/10/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davalı yüklenici arasında sözlü şekilde başlayan ürün tedariğine dayalı ticari ilişki sonrası, müvekkil tarafından davalıya sipariş verildiği ve müvekkil tarafından davalıya 30.000 TL avans karşılığında EFT yapıldığı, bu 30.000 TL nakit avans dışında, iş bitince ödeme olarak tahsil edilmesi amacıyla müvekkil tarafından keşide edilmiş olan 31.08.2022 vade tarihli 100.000 TL bedelli çek (… Bankası Çarşı- … Şubesi, … nolu çek) de davalıya 30.05.2022 tarihinde teslim edildiği, Müvekkilin, davalı tedarikçiye vermiş olduğu siparişten gelecek ürünler ile yurt dışındaki müşterisine banyo lavabo ve dolabı yapacağı, müvekkil ile davalı taraf arasındaki ticari ilişki gereği davalı tarafından teslim edilmesi gereken ürünler teslim edilmediği, gönderilen ürünler de örnek numuneye uygun bir şekilde üretilmediği, gönderilen örnek numunelerin ölçülerinin ve hatlarının hatalı üretilmesi sebebiyle asıl işveren olan yurt dışındaki ürünlerin teslim edileceği
şirket ürünlerin hatalı üretimi sebebiyle kullanılamayacağını belirterek 2 milyon TL’den fazla değeri olan tüm işlerini iptal ettiği, iş bu sebeple müvekkilin ticari itibarını zarara uğratan ve ayrıca 2 milyon TL’den fazla müspet zararına sebep olan davalıya karşı dava haklarının saklı olduğu, bu itibarla çekin bedelsiz kaldığı, nakit verilen avans karşılığında ise hizmet alınamadığının ortada olduğu, Huzurdaki davaya konu olan çekin tamamının bedelsiz kaldığı, davalı tarafça iade edilmeyen çekin icra takibine konulması konusunda müvekkilin haklı endişeleri olduğu, zira müvekkil borçlu olmadığı, iş bu sebeple herhangi bir takip başlatılmadan önce menfi tespit davası açma zorunluluğu doğduğu, açıklanan nedenlerle, davanın kabulü ile öncelikle teminatsız veya kabul edilmemesi halinde takdir edilecek teminat mukabilinde tedbir kararı verilmesine, davalı tarafa elden teslim edilmiş olan çekin bedelsiz kaldığının tespiti ile müvekkilin borçlu olmadığının tespitine, aksi takdirde faiziyle müvekkil şirkete iadesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Çek vasfı gereği illetten mücerret olduğundan karşı tarafın davacı tarafın belirttiğinin aksine müvekkilin tedarikçi değil, belli mermerleri belli kalıplarla keserek estetik ve kullanıma uygun bir iş ortaya koyması beklenilen bir eser sözleşmesi yüklenicisi olduğu, karşı tarafın, müvekkile belli miktarda mermer parça hazırlaması için 100.000 TL bedelli çek ve 30.000 TL nakit ödeme yaptığı, arabuluculuk görüşmeleriyle de sabit olduğu üzere taraflarınca; müvekkilin çek karşılığı mermer ve malzeme aldı; kalıplara ve kendisinden istenilen numunelere göre işlem yapılmasına rağmen ilk aşamada projeyle ilgilenmemiş şirket üst yöneticilerinin sonradan dahil olup işi beğenmediklerini beyan etmeleriyle ifadan vazgeçilmesi üzerine mermer ve malzemenin dükkanını işgal ettiği süredeki masrafların ödenmesi gerektiğinin belirtildiği, bu aşamada müvekkilin tüm iyi niyetini göstermiş olmasına rağmen ve defaten sözlü ve yazılı olarak malların kendileri adına alındığı, çekin de buna karşılık verildiğini, gelip malları almaları gerektiğini beyan etse de tarafların uzlaşmaya varamadığı, dolayısıyla karşı tarafın çeke ilişkin bedelsiz iddiaları asılsız olduğu, bedelinin müvekkilin iş yerinde bulunduğu ve aylarca işyerini işgal ettiği, halen de işyerinde bulunduğu, Açıklanan nedenlerle, haksız davanın reddine, bu süreçte zarara uğramış olan müvekkilin zarara ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla karşı tarafın %20 oranında kötü niyet tazminatı ödemesine hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; ürün tedariki bedeli olarak davalıya verildiği bildirilen 31/08/2022 tarihli, 100.000,00 TL bedelli çek bedelinin, ürünlerin teslim edilmediği iddiası ile menfi tespit ve çek bedelinin iadesi talebine konu dava olduğu görüldü.
Deliller: Dosya içeriği, Bilirkişi incelemesi,
Mahkememiz dosyasından 06/09/2023 tarihinde bilirkişi raporu alınmıştır.
Raporda:
” Davacı … Tic. A.Ş.’nin incelemeye ibraz edilen 2022 mali dönemine ait ticari defterlerinin ait olduğu yılda yürürlükte olan T.T.K. ve V.U.K. hükümlerine göre tutulduğu, E-Defter olan ticari defterlerinin yasal süreleri içerisinde açılış ve kapanış tasdiğinin yapıldığı, defterlerin delile dayanan taraf lehine delil niteliğinde olduğu, davalı …’in incelemeye ibraz edilen 2022 mali dönemine ilişkin ticari defterlerinin maliye bakanlığı uhdesinde bulunan defter beyan sistemi üzerinde oluşturulduğunun online olarak oluşturulan bu defterlerin usulüne uygun olarak açılış kapanış tasdiğinin yapıldığının kabulü gerekeceği, defterlerin delile dayanan taraf lehine delil niteliğinde olduğu, davacın ticari defterlerinde, davalıya gönderilen 30.000,00 TL tutarlı EFT’nin 30.05.2022 tarihli … nolu yevmiye maddesi ile verilen 100.000,00 TL tutarlı çekin ise 30.05.2022 tarihli v nolu yevmiye maddesi ile usulüne uygun olarak kaydedildiğinin görüldüğü, davacı ticari defterlerinde davalı tarafından düzenlenen herhangi bir fatura bilgisine rastlanmadığı, mayıs 2022 itibariyle davacının davalıdan 130.000,00 TL alacaklı göründüğü, davalı tarafın ticari defterlerinde avans olarak alınan çek ve nakit tutarların işletme hesabı defterlerinin niteliği gereği kaydının bulunmayacağından bu hususta bir kayda rastlanmadığı, davacı tarafın davalıya verdiği 30.000,00 TL nakit ve 100.000,00 TL tutarlı çek davalı tarafında kabulünde olup, dava sürecinde ilgili çekin tahsil edildiği gözetildiğinde davacının davalıya 130.000,00 TL avans ödemesinde bulunduğunun sabit olduğu, davalı tarafından düzenlenen herhangi bir fatura olmadığından davalının davacıya 130.000,00 TL borçlu olduğunun söylenebileceği…” şeklinde görüş ve kanaat bildirdiği görülmüştür.
Dosya kapsamı ve taraf ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporu ile, davacın ticari defterlerinde, davalıya gönderilen 30.000,00 TL tutarlı EFT’nin 30.05.2022 tarihli … nolu yevmiye maddesi ile verilen 100.000,00 TL tutarlı çekin ise 30.05.2022 tarihli … nolu yevmiye maddesi ile usulüne uygun olarak kaydedildiği, davalı tarafından düzenlenen herhangi bir fatura olmadığı bu nedenle dava konusu çekin bedelsiz kaldığı görülmekle davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın kabulüne; dava konusu … Bankası … Şubesi, … seri nolu, 31/08/2022 tarihli 100.000,00TL bedelli çekin bedelsiz kaldığının tespitine,
2-Yargılama aşamasında dava konusu çekin tahsil edildiği anlaşılmakla çek bedeli olan 100.000,00TL nin 31/08/2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli 6.831,00 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.707,75TL harcın düşümü ile eksik kalan 5.123,25TL eksik harcın davalıdan tahsili ile maliyeye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafça yapılan ( 1.707,75TL TL peşin harç + ilk masraf 92,20 TL + bilirkişi ücreti 1.500,00 TL + 100,00 TL posta masrafı ) toplam 3.399,95TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.560,00TL nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına.
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 02/10/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır