Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/578 E. 2022/774 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/578 Esas
KARAR NO : 2022/774

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/08/2022
KARAR TARİHİ : 15/11/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin hali hazırda TMSF (İstanbul Anadolu …Sulh Ceza Hakimliği… D.İş sayılı kararı ile)gözetiminde Bakanın atadığı yöneticiler tarafından yönetildiğini, müvekkili şirket ile davalı arasında 15/04/2014 tarihinde davalı şirketin sahibi olduğu Yangın Algılama ve İhbar Sistemi, …Sistemi ve…Sistemi donanımları bakımının ve onarımının sağlanması amacı ile bakım ve onarım sözleşmesi akdediliğini, bu sözleşme kapsamında 2014-2015-2016-2017-2018 yıllarında her yıl için iki defa periyodik bakım yapılacağını, müvekkili şirketin davalıya karşı eksizsiz ve süresinde yükümlülüklerini yerine getirdiğini, sözleşmenin yıllık 9.500,00EURO+KDV olduğunu, her yıl için 12 ay 791,60EURO+KDV olarak tahsil edileceğinin sözleşme altına alındığını, sözleşme kapsamında yapılan işlere ilişkin faturaların davalıya teslim edildiğini, davalı tarafından faturalara itiraz edilmediğini ve davalı tarafından kabul edildiğini, teslim edilen faturalar karşılığında müvekkili şirkete bazı ödemeler yapılmış ise de toplam 30.899,84TL’lik borcun ödenmediğini, bunun üzerine 23/02/2022 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile icra takibine başlanıldığını, 15/04/2014 tarihli bakım onarım sözleşmesine istinaden müvekkili şirket tarafından düzenlenen 16.288,28TL’lik faturalarında ödenmemesi üzerine 18/05/2022 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine başlanıldığını, başlatılan icra takip dosyalarına istinaden davalıya ödeme emri gönderildiğini, davalının ödeme emirlerine itiraz ettiğini ve takiplerin durduruğunu beyan ederek itirazların iptali ile takiplerin devamına ve davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, taraflar arasında akdedilmiş bakım ve onarım sözleşmesinden kaynaklı ödenmeyen alacağın tahsili istemiyle davalı aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Somut olayda davacı vekili tarafından mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı site yönetimi arasında 15.04.2014 tarihinde akdedilen bakım ve onarım sözleşmesi uyarınca bakım ve onarım hizmetinin davacı tarafından sözleşmeye uygun olarak ifa edildiğini, hizmet bedellerinin faturalarının davalı tarafından ödenmemesi sebebiyle davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasından ve İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasından icra takibine girişildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla işbu itirazın iptali davasını açmış olduğu görülmüştür.
Davalı borçlu tarafından davaya cevap verilmemiş olup borca itiraz dilekçelerinde yetkiye itiraz edilmiş olduğu fark edilmiş ise de mahkememizce HMK m.114 hükmü uyarınca öncelikle görev hususunun incelenmesi gerekmektedir.
6100 Sayılı HMK’nın “Dava şartlarının incelenmesi” başlığını taşıyan 115. Maddesinin 1. Fıkrası “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.” uyarınca yargılamanın her aşamasında dava şartlarının bulunup bulunmadığının re’sen incelenmesi gerektiğinden aynı kanunun “Dava şartları” başlığını taşıyan 114. Maddesi uyarınca ” (1) Dava şartları şunlardır:
a) Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması.
b) Yargı yolunun caiz olması.
c) Mahkemenin görevli olması.
ç) Yetkinin kesin olduğu hâllerde, mahkemenin yetkili bulunması.
d) Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması.
e) Dava takip yetkisine sahip olunması.
f) Vekil aracılığıyla takip edilen davalarda, vekilin davaya vekâlet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekâletnamesinin bulunması.
g) Davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olması.
ğ) Teminat gösterilmesine ilişkin kararın gereğinin yerine getirilmesi.
h) Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması.
ı) Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması.
i) Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması.
(2) Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.”

6502 Sayılı Kanunun 3/1-(k) maddesinde tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi; 3/1-(ı) maddesinde sağlayıcı, kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan veya hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi’; 3/1-(i) maddesinde satıcı, kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan veya mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ve aynı kanunun 3/1-(l) maddesinde tüketici işlemi, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
Mahkememizce yapılan kontrolde davalının tacir olmadığı, TTK m. 4 hükmü uyarınca işbu davanın mutlak ticari davalardan olmadığı, yukarıda anılan kanun hükmü uyarınca davalı sitenin sözleşmenin tarafı ile tüketici konumunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin işbu dosyası ile benzer mahiyette olan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesinin 2022/2274 Esas, 2022/2046 Karar Sayılı 07/09/2022 Tarihli “… Mahkeme kararında da tespit edildiği üzere; davacı tarafın, davalı site yönetimi ile sitedeki bir takım işlerin yapılması için sözleşme yapıldığı, sözleşmedeki edimlerin tam olarak yerine getirildiği ancak davalı site yönetiminin yapılan işler karşılığında ödemesi gereken bedeli ödememesi sebebi ile icra takibi başlatıldığını iddia ettiği anlaşılmış olmakla , davacı şirket, mesleki ve ticari amaçla hareket eden ve inşaat ve benzeri hizmetleri sunan özel hukuk tüzel kişisi; davalı site yönetimi ise, sitede bulunan bağımsız bölüm maliklerinin menfaatleri için hareket eden ve onları vekaleten temsil eden site yönetimi konumunda olup bu yönü ile tüketici sıfatını haizdir.
Buna göre davacı şirket, 6502 sayılı Kanun kapsamında mal ve hizmet satışı sunmakta, davalı site yönetimi ise bağımsız bölüm maliklerinden aldığı yetki ile tüketicilerin vekili sıfatı ile işlem yapmakta olduğundan…” şeklindeki ilamı da göz önünde bulundurulduğunda HMK’nın dava şartlarını düzenleyen 114 ve 115. Maddeleri uyarınca re’sen yapılan inceleme sonucunda somut olayda Tüketici Mahkemesinin davaya bakmaya görevli olması nedeni ile aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda Açıklanmış Olduğu Üzere;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın, davaya mahkememizin görevli olmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Davaya bakmaya İstanbul Tüketici Mahkemesi’nin görevli olması nedeniyle mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-HMK. Madde 20 uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde mahkememize başvurulması halinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine,
4-Dosyanın gönderilmesi için süresi içerisinde başvurulmaz ise HMK. Madde 20 uyarınca davanın AÇILMAMIŞ SAYILACAĞINA karar verileceğinin ihtarına (işbu gerekçeli kararın tebliği ile ihtarına)
5-HMK 20.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi için taraflarca başvurulması halinde HMK 331/2.maddesi gereğince yargılama giderlerinin ve HMK 323/1-ğ maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan vekalet ücretinin yetkili ve görevli mahkeme tarafından hüküm altına alınmasına, belirtilen sürede başvuru yapılmaması halinde talep üzerine yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin mahkememizce hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekili yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/11/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

* İş bu karar 5070 Sayılı Kanun hükümlerine göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.