Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/551 E. 2022/728 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/551 Esas
KARAR NO : 2022/728
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 01/11/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan dava dilekçesinde özetle; … plakalı vasıta ile hareket halinde olan merhum … …’ün karşı şeride girdiğini ve müvekkilinin kullandığı … plakalı vasıtaya çarptığını, müvekkilinin yaralandığnı, uzun süre hastanede tedavi gördüğünü, tedavi gördüğü ve raporlu olduğu süre boyuncu bakıcı tutmak zorunda kaldığını, müvekkilinin 31/12/2011 ile 24/02/2012 tarihleri arasında çalışamadığını, müvekkilinin tedavi sonucu iyileştiğini, müvekkilinin emniyet teşkilatında bomba imha uzmanı olarak çalıştığını, kaza neticesinde elinde ve omzunda kalan izler nedeniyle işini yapamadığını ve uzmanlık sahasında çalışamadığını, müvekkilinin 31/12/2011 ile 24/02/2012 tarihleri arasında kişisel bakımı ve şahsi işlerini yaptırmak için anlaşmış olduğu kişiye 1.500 TL ödediğini, yine aynı tarihlerde getir götür işlerini yaptırmak üzere anlaştığı kişiye 2.250 TL ödediğini, davalılardan … Bankası … şubesinin işçi çalıştıran kişiliği nedeniyle sorumlu olduğunu, davalılardan … Sigorta Aş’nın trafik sigortası yapan firma olması nedeniyle sorumlu olduğunu, davalı … Sigorta Aş’nin poliçe limitleri dahilinde sorumlu olmak kaydıyla 10.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 100.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı … Bankası … Şube Müdürlüğünden alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … … Sigorta Şirketi vekili tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın trafik sigorta poliçesi ile sigortalandığını, tazminat başvurusunda bulunulmadığını, kusur oranları ve zarar miktarının bilirkişi incelemesi ile kesinleştirilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Bankası vekili tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun bulunduğunu, talep edilen maddi ve manevi tazminat tutarının fahiş olduğunu, davacının maddi bir kayba uğramadığını, olayın bankanın çalışma saatleri dışında vukuu bulduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, trafik kazası neticesinde meydana gelen bedensel zarar sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda 31.12.2011 günü saat 10.45 sıralarında, davalı … Bankası … Şubesi Müdürlüğünde güvenlik görevlisi olarak çalışan ve kaza sonucu vefat eden sürücü … … yönetiminde bulunan davalı … … Sigorta Şirketi’ne … numaralı ZMSS (Trafik) Poliçesi ile sigortalı ,maliki poliçeye göre … A.Ş. olan … marka otomobil ile görevli olarak … – Bandırma istikametinde giderken, km : 374400 deki sağa virajda yağışlı havada kayıp sevk ve idare hakimiyetini kaybederek solundaki orta refüje geçip karşı yönden gelen trafiğe ait yol bölümünde davacı …’ın maliki ve sürücüsü olduğu … plakalı … marka otomobil ile çarpışması neticesinde davalı tarafa sigortalı aracın sürücüsü … …’ün vefat ettiği, davacı … ‘ın yaralanmış olduğu, davacının söz konusu yaralanma sebebiyle işbu davayı Asliye Hukuk Mahkemesine hitaben açmış olduğu, … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/ … Esas sayılı dosyasından yapılan yargılama sonucunda verilen görevsizlik kararı üzerine davacının dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunması akabinde dosyanın mahkememizin 2014/… Esasına kaydının yapılmış olduğu, yapılan yargılama sonucunda “1-Davanın kısmen kabulüne, A)- 4.887,60 TL maddi tazminatın sigorta şirketi açısından dava tarihi olan 16/08/2012, diğer davalı açısından kaza tarihi olan 31/12/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Davacının fazla isteminin reddine, B)- Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 15.000,00TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 31/12/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte … Bankası AŞ den alınarak davacıya verilmesine, Davacının fazla isteminin reddine,” dair verilen karara karşı süresi içerisinde Temyiz yasa yoluna başvurulmuş olduğu, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 2016/… Esas, 2019/… Karar sayılı, 08/04/2019 Tarihli ilamıyla bozulmakla mahkememizin işbu esasına kaydının yapılmış olduğu görülmüştür.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesinde, bedensel zarar kapsamına giren zarar türleri sayılmış olup bu maddeye göre vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türleri; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde düzenlenmiştir.
Bozma öncesi yapılan yargılama esnasında davacının maluliyet oranının tespiti için alınan ATK raporu akabinde dosyada bir kusur uzmanı, bir aktüerya ve bir de doktor bilirkişiden oluşan heyetten alınan kök ve ek raporda özetle;
kazanın meydana gelmesinde, davalı … … Sigorta Şirketi tarafından ZMSS (Trafik) poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın sürücüsü, diğer davalı … Bankası … Şube Müdürlüğünde güvenlik görevlisi olarak çalışanı, kazada ölen … …’ün TAM
(%100) kusurlu, Karşı yönden gelen … plakalı aracın kazada yaralanan sürücüsü davacı … ‘ın kusursuz sayılmalarının uygun olacağı görüşüne varıldığı,
raporlu olduğu devrelerde devlet memurlarının maaşlarını tam olarak almaları sebebiyle kazanç kaybı oluşmayacağı; ancak yüksek yargı uygulaması gereği çalışmaya bağlı kazanç kaybı oluşmasa da aynı devrede günlük yaşamsal faaliyetleri kapsamında daha fazla efor sarf edeceği dikkate alınarak buna bağlı oluşan zararın 2.537,60TL olarak hesaplandığı;
bakıcı gideri zararının 1.595,70TL olarak hesaplandığı, davacının belgelenmemiş tedavi ve iyileştirme gideri alacağının 1.000,00TL olarak hesap ve takdir edildiği
kök raporda paramedikal harcamaları olarak takdir edilen 1.000,00TL nin 850,00TL si ulaşım gideri olacağı mahkememize bildirilmiştir.
6111 sayılı Kanun’un 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98.maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu’nca karşılanacak sağlık hizmeti bedellerinin neler olduğu açıklanıp sınırlandırılmıştır. KTK’nın 98.maddesi gereği SGK Başkanlığı’nın sorumlu olduğu sağlık giderleri, trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarında yapılan tıbbi tedaviye ilişkin sağlık hizmet bedellerinden ibarettir. SGK’nın hangi sağlık giderlerinden sorumlu olduğu kanunla belirlenmiştir. Yerleşik yargıtay içtihatları, TBK’nın 54.maddesi ile KTK’nın 98.maddesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, kazadaki yaralanmadan kaynaklanan geçici işgöremezlik ve bakıcı giderine ilişkin zararından sorumluluk, zarara neden olanlar ile bu kişilerin sorumluluğunu poliçe ile üstlenen sigorta şirketine aittir.
Mahkememizce bozma öncesi davacının maddi zarar talepleri bakımından davacının talep edebileceği tazminat kalem ve miktarları, taleple bağlılık kuralı da dikkate alınarak 2.537,60 TL efor kaybı bedeli, 1.500,00TL bakıcı gideri, 850,00TL tedavi yol gideri olmak üzere toplam 4.887,60 TL üzerinden kabul kararı verilerek hüküm kurulduğu, Yargıtay’ın ilgili bozma ilamında “Davacı … kaza tarihinde polis memuru olup geçici iş göremezlik döneminde devlet memurlarının maaşlarını tam olarak almaları sebebiyle kazanç kaybı oluşmayacağı, efor tazminatı verilmesini gerektiren kalıcı bir maluliyeti de bulunmadığından, tedavi müddeti boyunca mahrum kaldığı herhangi bir kazancı olmadığı göz önüne alındığında, mahkemece geçici işgöremezlik zararı bulunmadığının gözetilmemesi doğru görülmemiştir.” şeklinde belirtilmek suretiyle mahkememizin 2.537,60 TL efor kaybı bedeline hükmedilmesi yönündeki kararının kaldırılmış olduğu ancak 1.500,00TL bakıcı gideri, 850,00TL tedavi yol gideri bakımından kurulan hükmün bozma konusu yapılmamış olduğu görülmüştür.
Manevi tazminat, zarar görenin kişilik değerlerinde bedensel bütünlüğünün iradesi dışında ihlali hallerinde meydana gelen eksilmenin (manevi zararın) giderilmesi, tazmin ve telafi edilmesidir.
Anayasanın 5 12, 17, 20 ve 26 maddelerinde kişilik değerlerinin önemini esas alarak bunları ihlal edenlere karşı kişinin korunmasını garanti altına almıştır. Kanun koyucu manevi tazminat davası açılacak halleri MK 240/11, 25, 85 ve devamı maddeleri ile TBK 56 ve 58 maddelerinde düzenlenmiştir. Bilindiği üzere; 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesi gereğince kusurlu ve hukuka aykırı bir fille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. Aynı Kanunun 58. maddesine göre kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir.
Mahkememizin 31.05.2016 tarihli ilamında “Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 15.000,00TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 31/12/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte … Bankası AŞ den alınarak davacıya verilmesine, Davacının fazla isteminin reddine,” şeklinde kurulan hüküm ile birlikte davacının manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmiş olduğu ve işbu tazminata ilişkin bozma konusu yapılmaması sebebiyle mahkememizin manevi tazminat bakımından kurmuş olduğu hükmün kesinleşmiş olduğu görülmüştür.
Yargıtay … Hukuk Dairesinin 2014/… Esas, 2014/… Karar Sayılı,13.05.2014 Tarihli “Davadaki taleplerden biri veya birkaçı hakkındaki kararın Yargıtay’ın bozma kararının kapsamı dışında kalması nedeniyle kesinleşmesi halinde mahkemenin kısmi bozma kararı üzerine yaptığı inceleme sonucu verdiği yeni kararında, infazda tereddüt oluşmaması açısından eski kararının kesinleşen bölümünün de aynen tekrarlanarak “bu konuda verilen hüküm kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına” diye belirtilmek suretiyle yeni hükümde yer alması gerekmektedir.” şeklindeki ilamı ve Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2016/… Esas, 2018/… Karar Sayılı, 05.04.2018 Tarihli “… 4603 sayılı ” … Bankası, … Bankası Anonim Şirketi ve Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanunun” Geçici 4. maddesinin (3.) fıkrasında; adı geçen bankalarca kredi alacaklarının tahsili amacıyla açılmış veya açılacak dava veya takipler sonuçlandırılıncaya kadar Harçlar Kanununun 2’nci 23’üncü ve 29’uncu maddelerinin uygulanmayacağı hükme bağlanmıştır. Dava, banka tarafından kredi alacağının tahsili amacıyla açılmış bir dava olmayıp, üçüncü kişi tarafından banka aleyhine açılmıştır. Bu davada, banka harçtan muaf değildir.” şeklindeki ilamı ve AAÜT M.13/3’ün “Maddi tazminat istemli davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.” şeklindeki ilamı göz önünde bulundurulmakla davacının kabul edilen taleplerinin ve bu doğrultuda hükmedilen vekalet ücretlerinin mahkememizin bozmadan önceki 2014/… Esas, 2016/… Karar Sayılı, 31.05.2016 tarihli ilamı ile kesinleşmiş olması sebebiyle davalılar lehine takdir olunacak vekalet ücreti bu doğrultuda hesaplanarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda Açıklanmış Olduğu Üzere;
Davacının davasının KISMAN KABULÜ KISMEN REDDİ ile;
1-Davacının MADDİ TAZMİNAT talebi bakımından;
a)2.537,60 TL efor kaybı tazminatı talebinin REDDİNE,
b)”2.350,00 TL maddi tazminatın (1.500,00TL’si bakıcı gideri, 850,00TL’si tedavi yol gideri olmak üzere) sigorta şirketi açısından dava tarihi olan 16/08/2012, diğer davalı açısından kaza tarihi olan 31/12/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Davacının fazla isteminin reddine,” dair kurulan hükmün Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğinden YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA YER OLMADIĞINA,
2-Davacının MANEVİ TAZMİNAT talebi bakımından; “Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 15.000,00TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 31/12/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte … Bankası AŞ den alınarak davacıya verilmesine, Davacının fazla isteminin reddine,” dair kurulan hükmün Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğinden YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA YER OLMADIĞINA,
3-Alınması gereken 1.185,18TL karar ilam harcının başlangıçta peşin alınan 1.633,50-TL’den mahsubu ile artan 448,32-TL ilam harcının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine (Mahkememizin önceki 2014/… Esas, 2016/… Karar Sayılı, 31.05.2016 tarihli ilamı ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla)
4-Davacı tarafından yatırılan 1.185,18 TL peşin harcın davalılardan (davalı sigorta şirketi 278,51 TL’sinden sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 24,45-TL ( başvurma, vekalet harcı) davetiye, posta gideri: 920,75-TL, bilirkişi ücreti: 1.500,00TL olmak üzere toplam: 2.445,20-TL yargılama giderinin (davalıların birlikte sorumlu olduğu miktarın tüm dava değerinin %15,77’si olduğu hesap edilerek) 385,60 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen (sigorta şirketi 90,61 TL’sinden sorumlu olmak üzere) alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının maddi tazminat talepleri bakımından yargılama esnasında davacı taraf davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen talepleri bakımından (Mahkememizin önceki 2014/421 Esas, 2016/440 Karar Sayılı, 31.05.2016 tarihli ilamı ile) kesinleşen hüküm tarihi itibariyle yürürlükte olan AAÜT uyarınca 1.800,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine (Mahkememizin önceki 2014/421 Esas, 2016/440 Karar Sayılı, 31.05.2016 tarihli ilamı ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla),
7-Davacının reddedilen maddi tazminat talepleri bakımından yargılama esnasında davalılar davada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihi itibariyle yürürlükte olan AAÜT m.13/3 hükmü uyarınca 1.800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine (Mahkememizin önceki 2014/… Esas, 2016/… Karar Sayılı, 31.05.2016 tarihli ilamı ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla),
8-Davacının Manevi tazminat talepleri bakımından yargılama esnasında davacı taraf davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen talepleri bakımından (Mahkememizin önceki 2014/421 Esas, 2016/440 Karar Sayılı, 31.05.2016 tarihli ilamı ile) kesinleşen hüküm tarihi itibariyle yürürlükte olan AAÜT uyarınca 1.800,00 TL vekalet ücretinin davalı … Bankası A.Ş.’den alınarak davacı tarafa verilmesine (Mahkememizin önceki 2014/421 Esas, 2016/440 Karar Sayılı, 31.05.2016 tarihli ilamı ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla),
9-Davacının reddedilen manevi tazminat talepleri bakımından yargılama esnasında davalı … Bankası A.Ş. davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihi itibariyle yürürlükte olan AAÜT m.13/3 hükmü uyarınca 1.800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalı … Bankası A.Ş.’ye verilmesine (Mahkememizin önceki 2014/421 Esas, 2016/440 Karar Sayılı, 31.05.2016 tarihli ilamı ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla),
10-Davalı … Bankası A.Ş. tarafından sarf edilen 126 TL delil avansının, 18,90 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya … Bankası A.Ş.’ye verilmesine, kalan miktarın davalı … Bankası A.Ş. üzerinde bırakılmasına, artan delil avansının karar kesinleştiğinde davalı … Bankası A.Ş.’ye iadesine,
11-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı(davalı vekiline e-duruşma ortamında) hüküm kurulan maddi tazminat talepleri bakımından HMK m.341 hükmü uyarınca KESİN, Yargıtay denetiminden geçen ve bozma konusu yapılmayan maddi ve manevi tazminat talepleri bakımından kurulan hükümlerin kesinleşmiş olması sebebiyle KESİN olmak üzere karar verildi. 01/11/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

* İş bu karar 5070 Sayılı Kanun hükümlerine göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.