Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/523 E. 2023/426 K. 29.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/523 Esas
KARAR NO : 2023/426
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/09/2014
KARAR TARİHİ : 29/05/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “17/12/2008 tarihinde sürücü … …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı otomobili ile tek taraflı olarak kendi kusuru ile sebebiyet verdiği trafik kazası neticesi, müvekkilinin de içinde bulunduğu araçta ağır hasar meydana geldiği ve müvekkilinin ağır yaralandığı ve … Hastanesinde tedavi gördüğü, müvekkilin maluliyetten kaynaklı geçici ve kalıcı iş görmezliğe ilişkin zararlarının tazmini için işbu davayı açmak zorunluluğu doğduğu, izah edilen nedenler ve Mahkemece resen tayin ve tespit olunacak hususlarla; davanın kabulüne ve fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL’ nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizin tahsili, dava masrafları ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini” talep etmiştir.16/06/2015 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; Dava değerini bilirkişi raporu uyarınca artırdıklarını 10.000,00 TL kısmi olarak açılan davalarının, bedel artırımı ile 34.719,55 TL olarak kabulüne ve tüm miktara dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “Davacı tarafın, 17.12.2008 tarihinde meydana gelen yaralanmalı trafik kazası sonucu daimi sakatlık nedeni ile zarara uğradıklarını iddia ederek maddi tazminat talepli işbu davayı açtığı, müvekkil şirketin yaptığı ödeme sonucu ibra edildiği, fahişlik söz konusu olmadığından ibranamenin iptalinin talep edilemeyeceği, ilgili kaza nedeniyle hesaplanan 11.068,02 TL tüm tazminatın, davacıya ödenmiş olmakla müvekkil şirketin sorumluluğunun kalmadığı, davaya konu talep bakımından ibra edildiği, müvekkil şirket açısından davanın reddi gerektiği, kazaya karışan … plakalı aracın, müvekkil şirket nezdinde 05.09.2008/ 009 başlangıç ve bitiş tarihli … no’lu ZMMS ile sigortalı olduğu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla bilirkişi incelemesi yapılırken, 11.01.2013 ödeme tarihindeki verilerin dikkate alınması ve güncellenmesi gerektiği, davayı kabul anlamına gelmemek üzere, müvekkil şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceği, dava konusu olaya uygulanması gereken faizin yasal faiz olması gerektiği, hatır taşıması nedeniyle zarar miktarında indirim yapılması ve davacının müterafik kusurunun tazminattan düşülmesi gerektiği, tedavi masrafları bakımından müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğunun kalmadığı, açıklanan sebepler dolayısıyla; dava konusu alacak ödendiğinden davanın reddine karar verilerek, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini” talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; 17.12.2008 günü saat:17.40 sıralarında, sürücü … …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracıyla, Bolu İli, … İlçesinde, … istikametinden … istikametine seyir halindeyken D-100-12 Karayolunun 32+700 Km.’sine geldiği esnada direksiyon hakimiyetini kaybederek gidiş istikametine göre sol taraftan yoldan çıkıp, trafiğe kapalı yoldan geçerek 2 metre derinliğinde olan kanala ters düşmesi sonucu, dava konusu Trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmıştır., meydana gelen kaza neticesinde davacının daimi sakatlık tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili davasıdır.
Deliller; bilirkişi incelemesi, Adli Tıp Kurumu’nun 26/02/2020 tarihli raporu, … Sigorta A.Ş. nezdinde … nolu Sigorta Poliçesi,
Mahkememizden verilen 07/12/2020 tarih ve 2019/… Esas 2020/… sayılı kararı Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 09/12/2021 tarih ve 2021/… Esas 2021/… Karar sayılı ilamıyla bozulmakla, dava mahkememizin 2022/523 Esasına kaydedilmiştir.
İlamda:
” Mahkemece, bozmaya uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucunda; maluliyet tespitine ilişkin Adli Tıp Kurumu’nun 26/02/2020 tarihli raporunda davacının sürekli iş göremezlik oranının %27 olduğu, geçici iş göremezlik süresinin 6 aya kadar uzayabileceği, meydana gelen kazada davacının kusursuz olması nedeniyle aktüer bilirkişiden alınan 09/10/2020 tarihli raporda 103.860,81 TL maddi tazminat hesaplamasının yapıldığı gerekçesiyle davacının ıslah talebi doğrultusunda davanın kabulü ile davacının fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 34.719,55 TL maddi tazminatın 28/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi olanağı bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen bozmanın gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki mahkemece; gerekçeli kararda, davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalanan araçta yolcu olan davacı ile dava dışı kusurlu araç sürücüsü arasındaki ilişkinin hatır niteliği taşıyıp taşımadığı hususunun tartışılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece, davaya konu kaza nedeniyle başlatılan savcılık soruşturma dosyası ve varsa ceza mahkemesi dosyasının tamamının getirtilip taraf delilleri toplanmak suretiyle bu taşımanın kimin menfaatine olduğu araştırılarak davalının cevap dilekçesinde belirttiği hatır taşıması savunması üzerinde durularak taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartları göz önüne alınarak araştırma ve inceleme yapılması, hatır taşıması oluştuğunun kabul edilmesi halinde davacı tarafından talep edilen tazminat miktarı üzerinden %20 oranında indirim yapılması gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir. Kararın bu nedenle bozulması gerekir.” denilmiştir.
BAM kaldırma ilam sonrası yapılan yargılama sırasında, davacı vekilinin sunmuş olduğu 01.03.2023 tarihli beyanında; davacının içinde bulunduğu araç sürücüsünün, davacının komşusu olduğu belirtilmekle taşımanın hatır taşıması olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyasından 17/04/2023 tarihinde aktüer raporu alınmıştır. Raporda 21.01.2015 tarihi itibariyle, davacının 17.12.2008 tarihinde geçirmiş olduğun trafik kazası sonrası;% 14 maluliyet oranı dahilinde sürekli maluliyet zararının, kazada yolcu konumunda bulunduğu ve kusura katılımının olmadığının kabulü ile 38.972,64 TL olduğu, % 20 hatır taşıması indirimi uygulanması durumunda, davacının davalı sigorta şirketinden talep edebileceği sürekli maluliyet zararının 31.178,11 TL olabileceği, tespit edilmekle, bilirkişi raporunun denetime uygun, hüküm kurmaya elverişli olduğu göz önüne alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın kısmen kabulüne, 31.178,11 TL maluliyetten kaynaklı maddi zarar bedelinin dava tarihi olan 28/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli 2.129,78 TL karar ve ilam harcından peşin alınan ( peşinde 34,20 TL + ıslahta 86,00 TL ) toplam 120,20 TL’nin düşümü ile eksik kalan 2.009,58 TL eksik harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davalı taraf vekille temsil olunmakla red üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 3.541,44 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan (37,95 TL ilk masrafı+ 739,00 TL posta masrafı+ 4.100,00 TL bilirkişi ücreti =)4.876,95 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına ( %89,79 kabul ) nazaran 4.379,01 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 58,88 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına ( %10,21 red ) nazaran 6,01 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan masraf avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
8-Davacı tarafça yatırılan 120,20 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde YARGITAY TEMYİZ Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 29/05/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır