Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/499 E. 2023/496 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/538 Esas
KARAR NO : 2023/492

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/07/2022
KARAR TARİHİ : 13/06/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; 12.08.2021 tarihinde sürücü …’un sevk ve idaresindeki… plakalı aracı ile Kayseri ili istikametinden Göksun ilçesi istikametine seyir halinde iken arkasından aynı istikamette seyir halinde ve müvekkilinin içinde yolcu olarak bulunduğu sürücü …’nin sevk ve idaresindeki …plaka sayılı aracının çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, geçici ve kalıcı iş göremezliğe maruz kaldığını, söz konusu kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin herhangi bir kusuru bulunmadığını, dava konusu trafik kazasına karışan… plakalı araç kaza tarihi itibariyle… nolu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi uyarınca davalı… Sigorta A.Ş.’nin sigorta teminatı kapsamında olduğunu, davalı … Sigorta A.Ş.’nin başvuruda bulunulduğunu, yasal süre içerisinde davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkilinin dava konusu kazada yaralanarak işgöremezliğe uğraması nedeniyle; 150.000,-TL sürekli iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle birlikte davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile davacı müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf işbu dava öncesinde müvekkili şirkete sunmuş olduğu 21.03.2022 tarihli başvuru dilekçesine istinaden yapılan başvuruda eksik evrak bulunduğundan müvekkili şirket tarafından eksik evrakın temini için 24.03.2022 tarihinde e-mail gönderildiğini, müvekkili şirket nezdinde… nolu hasar dosyası açıldığını, müvekkili şirketin sorumluluğu poliçe teminatı ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranı ile sınırlı olduğunu, bedeni zarar halinde maddi tazminat talepleri şahıs başına geçerli olan teminat limiti ile sınırlı olduğunu, dava konusu kazaya ilişkin düzenlenen kaza tespit tutanağında her ne kadar davacının emniyet kemerinin takıp takmadığı belirtilmemişse de davacının yaralanmasının boyutlarına bakıldığından emniyet kemeri takmadığının değerlendirildiğini, toplanan delillerle beraber davacı kazazedenin emniyet kemeri kullanmaması ve müterafik kusur durumunun mevcudiyeti durumunda belirlenen tazminattan indirim yapılmasını, eksik evrak ile başvuru yapılarak başvuru şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddini, usule ilişkin itirazlarının reddi halinde, esasa ilişkin itirazlarımızın kabulü ile davanın reddini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, meydana gelen kaza neticesinde davacının yaralanması sebebiyle iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte teminat limitleri ile sorumlu olmak kaydıyla davalı sigorta şirketinden tazminine ilişkin tazminat davasıdır.
Somut olay bakımından yapılan kontrolde davacı vekili tarafından davadan feragat edildiğine dair 18/05/2023 tarihinde davalı ile sulh olduklarını, iş bu davadan feragat ettiklerine ilişkin beyan dilekçesi doğrultusunda karar verilmesini, karşılıklı olarak masraf ve vekalet ücreti talebinin olmadığını, davalı vekili 22/05/2023 tarihli dilekçesinde, davacı yanın feragat beyanı ve davada anlaşma sağlanmış olması nedeniyle davanın konusuz kaldığını, vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını, feragat doğrultusunda karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
6100 sayılı HMK’nın 307. maddesinde feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmış olup aynı yasanın 309. maddesinde feragat ve kabul beyanının dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği, hüküm ifade etmesinin karşı tarafın muvafakatine bağlı olmadığı, feragat ve kabulün kayıtsız ve şartsız olarak yapılması gerektiği ve hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği belirtilmiştir. Yine aynı yasanın 311. maddesinde de feragat ve kabulün kati bir hükmün hukuki neticelerini doğuracağı hüküm altına alınmıştır. Açıklanan yasal hükümler ışığında davacı vekilinin feragatinin usulüne uygun olduğu anlaşılmış ve feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş, Harçlar Kanununun “Davadan feragat, davayı kabul veya sulh” başlıklı 22. Maddesinin “Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır.
” şeklindeki düzenlemesi ile 6100 Sayılı HMK’nın Feragat ve kabul hâlinde yargılama giderleri başlıklı 312. Maddesinin “(1) Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkûmiyet, ona göre belirlenir.” şeklindeki düzenlemesi uyarınca davacının davasından feragat etmiş olduğunu beyan etmiş olması sebebiyle işbu beyan ile bağlı kalınarak hesaplama yapılmış ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklanmış olduğu üzere;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Alınması gereken 119,93-TL red karar harcından başlangıçta peşin olarak alınan 512,33-TL’nin mahsubu ile artan 392,40-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya ödenmesine,
5-Taraflar vekalet ücreti talepleri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Tarafların zorunlu arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00TL’nin HMK m.312 hükmü uyarınca davacı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 13/06/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

* İş bu karar 5070 Sayılı Kanun hükümlerine göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.