Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/490 E. 2022/823 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/490
KARAR NO : 2022/823
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/07/2022
KARAR TARİHİ : 06/12/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 19/01/2017 tarihinde Elektrik Perakende Satış Sözleşmesi imzalandığını, Davalı şirketin, 00000053621 numaralı aboneliğe sahip olduğunu, davalının, son ödeme tarihi 16/08/2021 olan 41.819,90TL bedelli faturayı ve son ödeme tarihi 13/09/2021 olan 40.359,00TL bedelli faturayı ve son ödeme tarihi 14/10/2021 olan 32.460,70TL bedelli faturayı ödememesi nedeniyle … İcra Dairesi … 2022/… Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının hem borca hem de yetkiye itiraz ettiğinden yetki hususu kabul edilerek dosya İstanbul Abonelik Sözleşmeleri İcra Dairesi’ne gönderilerek … 2022/… sayılı esas numarasını aldığını, neticeten davanın kabulü ile , … 2022/… Esas sayılı dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan haksız ve hukuki mesnetten yoksun itirazın iptaline, davalı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak itiraz yapıldığından dolayı %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı şirket arasında 19.01.2017 tarihinde Elektrik Perakende Satış Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme uyarınca müvekkili şirketin, … numaralı aboneliğe ait davacının elektrik enerjisi ve/veya kapasite temini hizmetine karşılık yükümlüsü olduğu fatura tutarlarını eksiksiz bir şekilde ödediğini, Davacı şirketin son ödeme tarihi olduklarını iddia ettiği 16.08.2021 tarihli 41.819,90 TL, 13.09.2021 tarihli 40.359,00 TL ve 14.10.2021 tarihli 32.460,70 TL bedelli faturalar haksız ve dayanaktan yoksun olduğunu, pandemi sürecinden zorlayıcı sebeplerden dolayı faaliyetlerini durdurmak zorunda kaldıklarını, davacı şirketin, müvekkilinin borcu olduğunu iddia ettiği faturaların, müvekkili şirketin pandemi sebebiyle faaliyet göstermediği döneme ait olduğunu, dava konusu icra takibi borcuna ilişkin müvekkili Şirketin böyle bir borcu ve hiçbir hukuki sorumluluğu bulunmaması nedeniyle, davanın reddine karar verilmesini, davacının %20’den az olmayacak şekilde kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, elektrik aboneliği sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda; davacı alacaklı tarafından elektrik aboneliği sözleşmesinden kaynaklı olarak ödenmeyen toplamda 124.627,31 TL üzerinden … Sisteminin 2022/… dosyası üzerinden yetkili icra dairesinin Bakırköy İcra Daireleri olduğu belirtilerek davalı borçlu aleyhine icra takibine girişmiş olduğu, ödeme emrinin 15.02.2022 Tarihinde davalı borçluya tebliğ edilmiş olduğu, davalı borçlu vekili tarafından 17.02.2022 tarihinde sunulan borca ve yetkiye itiraz dilekçesi ile hem borca, faize, ferilerine itiraz edilmiş olduğu hem de yetkili icra dairesinin … İcra Dairesinin olduğu, takibin yetkisiz icra dairesinde açılmış olduğu belirtilmek sureti ile yetkiye itiraz edilmiş olduğu, işbu itiraz üzerine alacaklı vekilinin yetki itirazını kabul etmesi üzerine dosyanın açılışta seçilen adliyesi olan Bakırköy Abonelik Sözleşmeleri icra dairesinin 2022/… esas sayılı dosyasına kaydının yapıldığı, alacaklı vekilinin talebine müteakip yetki itirazında yetkili olduğu beyan edilen İstanbul Abonelik Sözleşmeleri icra Dairesine dosyanın 18.05.2022 tarihli tensip tutanağı ile gönderilmesi üzerine 2022/… Esasına kaydının yapılmış olduğu, İstanbul icra dairesi tarafından borçlunun vekili aracılığıyla yetkisiz olduğu beyan edilen icra dairesine sunulan 17.02.2022 tarihli itiraz dilekçesi üzerine takibin 18.05.2022 tarihli tensip tutanağı ile durdurulmuş olduğu, davacı alacaklı vekili tarafından işbu itirazın iptali davasının açılmış olduğu görülmüştür.
İ.İ.K.’nın 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasının, ilamsız icra takibine borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine duran takibin devamını sağlamak amacıyla itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içinde açılması gerekir. Buradan da anlaşılacağı üzere, itirazın iptali davasının koşulları; yetkili icra dairesinde girişilmiş geçerli bir ilamsız icra takibi, bu takip sebebiyle çıkarılmış ödeme emrine 7 günlük yasal süre içinde yapılmış itiraz, itirazın alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren 1 yıl içinde genel mahkemede dava açılmış olması şeklindedir.
Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Yönetmeliğin “Ödeme emri” başlıklı 7. Maddesine göre; “(1)Takip talebinin …’ye kaydedilmesinden sonra bu talebe uygun olarak MTS tarafından otomatik olarak ödeme emri düzenlenir. … 2-c) Sadece yetkiye itiraz hâlinde yeniden ödeme emri tebliğ edilmeksizin alacaklının talebi üzerine, yetki itirazında gösterilen veya mahkemece yetkili görülen icra dairesinden haciz işlemlerinin başlatılacağı.” yine aynı yönetmeliğin “Ödeme Emrine İtiraz” başlıklı 11. Maddesinin 7. Fıkrasına göre; “(7) Sadece yetkiye itiraz hâlinde, alacaklı avukatı … üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğini seçerek, UYAP üzerinden entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla borçlunun mal, hak veya alacağı olup olmadığını sorgulayabilir veya yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Yetki itirazını kabul eden avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; … üzerinden “Yetki İtirazının Kabulü” seçeneğini seçerek işlem yapması ve varsa harçları ikmal etmesi zorunludur. Bu işlemleri tamamlaması durumunda … dosyası kapatılır.” şeklindeki düzenleme bir bütün olarak değerlendirildiğinde … üzerinden başlatılan takiplerde borçlu tarafından SADECE icra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi, borcun asıl varlığına ilişkin herhangi bir itirazda bulunmaması halinde alacaklının talebi üzerinde yetkili icra dairesine dosyanın gönderilmesi halinde yeni bir ödeme emri düzenlenmeksizin icra takibine devam edilerek haciz işlemlerine geçilebileceği hususu açıkça hüküm altına alınmış olup ödeme emrinin tebliği akabinde hem yetkiye hem de borca itiraz edilmesi halinde dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesi üzerine yeniden ödeme emri gönderilmeyeceğine ilişkin bir düzenleme 7155 Sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanunda ve bu kanuna ilişkin çıkartılan yönetmelikte bulunmamaktadır.
Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Yönetmeliğin “Hüküm bulunmayan haller” başlıklı 20. Maddesinde ” (1) Bu Yönetmelikte hüküm bulunmayan hallerde 2004 sayılı Kanun ile 11/4/2005 tarihli ve 25783 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan İcra ve İflas Kanunu Yönetmeliği hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme haizdir. İşbu düzenleme uyarınca genel icra takiplerine ilişkin usul uyarınca eldeki davada da borçluya gönderilen ödeme emri üzerine borçlunun yetki itirazının alacaklı tarafından kabulü ile yerleşik içtihatlar uyarınca artık bu ödeme emri ve borçlunun yetki itirazı dışındaki itirazları geçersiz hale gelmiştir. İşbu sebeple eldeki davada takip dosyası kendisine gönderilen yetkili İstanbul Abonelik Sözleşmeleri İcra Dairesinin 2022/… Esas sayılı dosyasından yetkili icra müdürlüğünce İİK’nın 60. maddesine göre takip talebine uygun olarak yeniden ödeme emri düzenlenmesi ve borçluya tebliği zorunludur. Borçlunun, yetkili icra dairesince düzenlenen ödeme emrinin tebliği üzerine, yeniden itiraz ve şikayet hakkının doğduğu izahtan varestedir. Başka bir anlatımla, yetkili icra dairesinden borçluya gönderilen ödeme emri, borçluya yeniden itiraz ve şikayet hakkı verir.
Somut olayda yukarıda anlatılan usul uyarınca yetkili icra müdürlüğünce borçluya yeniden bir ödeme emrinin tebliğ edilmemiş olduğu, nitekim alacaklı vekili tarafından da icra müdürlüğüne yeniden ödeme emrinin tebliğ edilmesi talebinde bulunulmadığı (yahut tebliğ talebinde bulunulmuş ve icra müdürlüğü tarafından işbu talep reddedilmiş ise buna ilişkin icra mahkemesine şikayet yoluna da başvurulduğuna ilişkin bir evrakın celp edilen icra dosyası kapsamında bulunmadığı ) anlaşılmakla davaya konu edilen icra takibinde usulüne uygun bir ödeme emrinin tebliğ edilmemiş olması sebebiyle usulüne uygun bir itirazın da olmadığı, işbu hali ile eldeki davada iptaline karar verilebilecek bir itirazın söz konusu olmadığı, itirazın iptali davasının ön şartının gerçekleşmemiş olduğu görülmüştür.
6100 Sayılı HMK’nın “Dava şartlarının incelenmesi” başlığını taşıyan 115. Maddesinin 1. Fıkrası “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.” uyarınca yargılamanın her aşamasında dava şartlarının bulunup bulunmadığının re’sen incelenmesi gerektiğinden aynı kanunun “Dava şartları” başlığını taşıyan 114. Maddesinin 2. Fıkrası , mahkememizin işbu dosyası ile benzer mahiyette olan … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 2021/… Esas, 2021/… Karar sayılı, 29.11.2021 Tarihli “… 7155 sayılı yasanın 7. maddesinin salt yetki itirazında bulunulması halinde yapılacak işlemleri düzenlediği, borca ve yetkiye birlikte itiraz edilmesi hali ile ilgili olarak düzenleme yapılmaması kanun koyucunun bilinçli tercihi olduğu, yorum yoluyla yasanın düzenlemediği bir hususta uygulama yapılamayacağı, bu durumda İcra ve İflas Kanunu’nu hükümlerinin uygulanması gerektiği,” şeklindeki ilamı ve … Bölge Adliye Mahkemesinin 2017/… Esas, 2018/… Karar Sayılı, 24/04/2018 Tarihli ilamı da bir bütün olarak değerlendirildiğinde HMK’nın dava şartlarını düzenleyen 114 ve 115. Maddeleri uyarınca re’sen yapılan inceleme sonucunda somut olayda usulüne uygun bir ödeme emrinin ve bu doğrultuda yapılmış bir borca itirazın bulunmaması sebebiyle ön şart yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş, hüküm tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin “Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddinde, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücret” başlıklı 7. maddesinin 2. Fıkrasının “(2) Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.” şeklindeki düzenlemesi uyarınca hesaplama yapılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanmış olduğu üzere;
1-Davacının davasının, dava ön şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının başlangıçta peşin alınan 2.128,33-TL’den mahsubu ile ile bakiye artan 2.047,63‬-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT m.7/2 hükmü uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.560,00TL nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekili(e-duruşma ortamından katılım sağlandı) ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile … Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu evrak 5070 sayılı Kanun Hükümlerine uygun olarak güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.*