Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/454 E. 2022/638 K. 23.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/454 Esas
KARAR NO : 2022/638
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 23/09/2014
KARAR TARİHİ : 23/09/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı … şirketi arasında 16.1.2006 tarihinde 5 yıl süreli LPG ile Çalışan Kara yolu Taşıtları için İkmal sözleşmesi imzalandığını sözleşmenin normal bitiş süresinin 17.1.2011 olduğunu ancak rekabet kurulunun 2002/2 sayılı tebliğ uyarınca davacının sözleşmeyi 15.9.2010 tarihli ihtarı ile 18.9.2010 tarihinde fesih ettiğini müvekkili ile kira sözleşmesi gibi bir yan sözleşme imzalanmadığı gibi intifa hakkı da tanınmaması nedeniyle fesih edilen sözleşmenin tebliğ kapsamında olmadığını, Rekabet kurulu kararının dava konusu olaya uygulanmayacağını, sözleşmenin haksız fesih edildiğini bu nedenle müvekkilinin cezai şart ve kar mahrumiyeti talep hakkının doğduğunu beyanla sözleşmenin 32. maddesi gereğince 69.009,85-TL kar mahrumiyeti ile sözleşmenin 33 maddesi gereğince 176.852-TL cezai şart ödemek zorunda olduğunu beyanla fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak şartıyla şimdilik 7500-TL kar mahrumiyeti ile 7.500-TL cezai şart bedelinin fesih tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile ticari ilişkilerinin 1.6.2002 ve 16.1.2006 tarihli iki ayrı sözleşmeye dayandığını müvekkili ile dava dışı …&… A.Ş. İle akaryakıt satımına ilişkin bayilik sözleşmesi devam ederken 1.6.2002 tarihinde davacı ile sözleşme imzalayarak akaryakıt bayiliği faaliyetine LPG bayiliği faaliyetini de eklediğini, müvekkilinin dava dışı … ile yapmış olduğu sözleşme kapsamında faaliyet gösterdiği taşınmaz üzerinde uzun süreli intifa hakkı tesis edilmiş bulunduğunu, … ile yapılan sözleşme gereğince bu şirketin izin verdiği akaryakıtını almak zorunda olduğunu bu nedenle … A.Ş. ile anlaşmak zorunda kaldığını 2002/2 sayılı RK tebliğ uyarınca uzun süreli bayilik sözleşmelerinin 5 yıl ile sınırlandırıldığını, bu sözleşme ile bağlantılı intifa ve benzeri kira gibi sözleşmelerin sürelerinin de 5 yıl ile sınırlandığını, Rekabet Kurulunun tebliğ uyarınca 18.9.2005 tarihinden önce aktedilen tüm sözleşmelerin 18.9.2010 tarih itibariyle hukuka aykırı hale geldiğini bu nedenle Şhell&Turcas ile yapılan tüm sözleşmelerin sona erdiğini yine intifa ilişkisine bağlı sözleşmelerinde sona erdiğini,sözleşmenin olağan bitiş süresinin hukuka aykırı hale gelmesi nedeniyle uygulanmaz hale geldiğini, 5 yıllık sürenin sözleşmenin tarihinin 1.6.2002 olması nedeniyle süresinin fazlası ile aşıldığını, bu nedenle davacı iddialarının yerinde olmadığını beyanla haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Davacı Gaz dağıtım şirketi ile davalı bayi arasında aktedilen sözleşmeler gereğince sözleşmenin haksız olarak fesih edildiği iddiasına dayalı yoksun kalınan kar ve cezai şart istemi talepli davadır.
Deliller; Dosya Mevcudu, defter incelemesi, bilirkişi incelemesi.
Mahkememizden verilen 03/04/2019 tarih ve 2014/… Esas 2019/… sayılı kararı Yargıtay 11 Hukuk Dairesi’nin 01/04/2021 tarih ve 2020/… Esas 2021/3195 Karar sayılı ilamıyla bozulmakla, dava mahkememizin 2022/454 Esasına kaydedilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 01/04/2021 tarih ve 2020/… Esas 2021/… Karar sayılı ilamında ” 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Mahkemece, davalının dava öncesi temerrüde düşürüldüğüne dair bir ihtarname bulunmadığına göre, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken yanılgıya düşülerek aktin fesih tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Ayrıca kâr mahrumiyeti talebi yönünden kısmen kabul kararı verilmiş olup davalı lehine reddedilen kısım için vekalet ücretine hükmedilmemiş olması da bozmayı gerektirmiştir. “denmiştir. Vaki karar düzeltme talebi üzerine Yargıtay … HD 21.03.2022 tarihli 2021/… E.2022/… K. Sayılı ilamı ile, “…. davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 01.04.2021 gün, 2020/… Esas- 2021/… Karar sayılı bozma ilamının 2. bendinde yer alan “…. davalının dava öncesi temerrüde düşürüldüğüne dair bir ihtarname bulunmadığına göre, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken….” şeklindeki cümlenin bozma ilamı metninden çıkarılarak, yerine, “…davalının dava dilekçesiyle talep edilen tutar bakımından davadan önce, ıslahla artırılan tutar bakımından ise ıslahtan önce temerrüde düşürülmediği gözetilerek dava dilekçesiyle talep edilen tutara dava tarihinden, ıslahla artırılan tutara ise ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken….” cümlesinin yazılıp mahkeme hükmünün belirtilen bu değişik gerekçe ile bozulmasına ve iş bu ilamın Dairemizin 01.04.2021 gün, 2020/… Esas- 2021/… Karar sayılı ilamının eki sayılmasına” karar verilmiştir. Bozma ve Karar Düzeltme sonrası dosya mahkememize
gönderilmiş, yeni esas kaydı yapılarak taraflara bozma tensip zaptı yargıtay ilamları ve duruşma davetiyesi tebliğ edilmiş, taraf vekillerinin hazır bulunduğu duruşmada bozma ve karar düzeltme ilamları okunarak beyanları alınmış, usu ve yasaya uygun yargıtay bozma ve karar düzeltme ilamlarına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olanarak tarafların beyanları alınmış, dosya ve delil durumu gözetilerek tahkikat sonlandırılarak sözlü yargılamaya geçilerek tarafların son beyanları alınmış, dosya kapsamı ve uyulma kararı verilen yargıtay bozma ve karar düzeltme ilamları doğrultusunda, mahkememiz önceki kararının bozma dışında tutulan gerekçeleri yeniden hüküm kurulmuştur.
Bozma öncesi yargılaması yapılan 2014/… Esas sayılı dosyamızdan alınan bilirkişi raporunda; Davacıya ait 2006-2007-2008-2009-2010 ve 2011 yıllan ticaret defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olduğu açılış tasdiklerinin yasal süresinde olduğu yevmiye ve envanter defterlerinin kapanış tasdikinin yasal süresi içerisinde yapılmış olduğu ve T.T.K. Hükümlerine göre kendi delil olma özelliğine sahip olduğu, Davacının mahrum kaldığı kar hesaplamasında Faaliyet kar marjın oranına göre hesaplama yapılması gerektiği, dolayısı ile Davacının talep edebileceği Faaliyet Kar Mahrumiyetinin 7.106,67.-TL olduğu, Bayilik sözleşmesi hükümlerine davalı yanın riayet etmediği, diğer bir ifade ile mal (otogaz LPG) alimini haklı bir nedene dayandırmaksızın durdurup bayilik lisansını iptal ettirdiği, dolayısı ile taraflar arasındaki sözleşmenin 33.maddesi hükümlerine göre hesaplanan Cezai şart Tutarının 177.310,71.-TL olduğu tespit edilmiştir.
Davalı şirketin 2017 yılı bilanço ve gelir tablolarında görülen 5.546.968.25.-TL olan öz varlığından 184.417.38-TL hesaplanan cezai şart ve kar mahrumiyeti toplamının eksilmesi söz konusu olacağı, ödenmiş sermayesinin varlığını korumaya devam edebileceği, bir başka ifade ile Davalı şirketin ekonomik mahvına sebebiyet vermeyeceği sonuç ve kanaatine varıldığından bilirkişi raporu ve yargıtay ilamı doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile 7.106,67 TL kar mahrumiyeti bedelinin dava tarihinden itibaren, 177.310,71 TL ceza şart bedelinin, 7.500,00 TL’si için dava tarihinden itibaren, 169.810,71 TL’si için ıslah tarihi olan 10/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın kısmen kabulüne 7.106,67 TL kar mahrumiyeti bedelinin dava tarihinden itibaren, 177.310,71 TL cezai şart bedelinin 7.500,00 TL’si için dava tarihinden itibaren, 169.810,71 TL’si için ıslah tarihi olan 10/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 12.597,55 TL karar ve ilam harcından peşin alınan ( peşinde 222,75 TL + ıslahta 2.900,00 TL ) toplam 3.122,75 TL’nin düşümü ile eksik kalan 9.474,80 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 21.359,22 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden kısmın kabul dışında bırakılarak red edilmiş olan 393,33 TL değer üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 393,33 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan (21,30 TL ilk masrafı+ 325,00 TL posta masrafı+ 3.000,00 TL bilirkişi ücreti =)3.346,30 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına ( %99,78 kabul )
nazaran 3.338,93 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 228,75 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına ( %0,22 red ) nazaran 0,50 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafça yatırılan ( peşinde 222,75 TL + ıslahta 2.900,00 TL ) toplam 3.122,75 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 23/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/454 Esas
KARAR NO : 2022/638

TASHİH ŞERHİ

Kararın hüküm kısmının son paragrafında kanun yolu kısmında maddi hata yapıldığı anlaşıldığından, HMK nun 304. maddesi gereğince “…Davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.” ibaresinin …”Davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay Temyiz Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı” şeklinde düzeltilerek hükmün tashihine karar verilmiştir. 30/09/2022