Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/452 E. 2022/548 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/452 Esas
KARAR NO : 2022/548
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/04/2021
KARAR TARİHİ : 29/06/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı firmanın 18/12/2015 tarihinde kurulduğunu, restoran/cafe işletmeciliği alanında faaliyet gösterdiğini, … Cd. No:… adresinde, … markasıyla bir kafe/restoran işlettiklerini, kurucu ortağının … olduğunu, 13/06/2016 tarihli, … sayılı hisse devir sözleşmesi ile şirketteki %67 hissesini davalı … ’a devrettiğini, 06/09/2016 tarihinde …, kalan %33’lük hissesini de …’a devretmiş ve davalı … şirketteki tek hissedar ve yetkili haline geldiğini, müvekkilinin 15 yıl …’de çalıştığını, Yeme/içme sektöründe tecrübe sahibi olduğunu, davalılar, bu tecrübesinden faydalanmak ve … adlı kafe/restoranın işletilmesinde destek almak amacıyla müvekkilim ile çalışmak istediklerini, müvekkilinin bu teklifi kabul ettiğini, bu doğrultuda davalıların, başta müvekkilime aylık bir ücret vermeyi; ardından 29/09/2016 tarihli sözleşme ile bu tarihten itibaren, müvekkilime hisse vermemekle birlikte, şirketin elde edeceği aylık net kardan %33 pay vermeyi taahhüt ettiklerini, işletmenin bulunduğu müstakil binanın deprem güçlendirmesinden, estetik amaçlı tadilatlara kadar olan tüm işleri müvekkilinin yaptırdığını ve bizzat ilgilendiğini, kafenin müşteri portföyünü genişlettiğini, … ile sponsorluk anlaşması yapılarak 175.000 TL’lik yatırım almasını sağladığını, kafenin ihtiyaçları için gerektiğinde kendi cebinden dahi masraf yaptığını, bu masraflar müvekkilinin kredi kartı ve banka hesabı ekstrelerinde ve şirkete ilgili yerlerin kestiği faturalarda bulunduğunu, işletmenin öngörülenden çok daha fazla kâr ettiğini fark eden davalıların, müvekkiline taahhüt ettiği ücretleri ve kârdan payları vermediklerini, kendi cebinden karşıladığı masrafları dahi karşılamadıklarını, bu sebeplerle, müvekkilimin yaptığı masraflar ile kendisine taahhüt edilen, ücret ve kar payının tahsili amacıyla belirsiz alacak niteliğindeki 5.000,00-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının … isimli firmada 15 yıl çalışması sonrasında işten çıkarıldığını söyleyerek davalı … ile çalışmak istediğini, davacının amacının, davalının bilgi ve tecrübesinden faydalanmak olduğunu, davacının durumuna üzülen müvekkilinin, İstanbul İli … İlçesinde davacı ile bir adi ortaklık kurarak çalışmaya başladığını, davalı …, İstanbul İlinde faaliyet gösteren, ülke çapında tanınmış, 300 çalışanı olan ve aynı anda 2000 kişiye hizmet verebilen bir restoranın 17 sene boyunca mesul müdürlüğünü yaptığını, davalı müvekkili 17 sene boyunca çalıştığı firmanın tüm faaliyet alanlarında söz sahibi olduğunu, özellikle kafe ve restoran işletmeciliği konusunda sektörde tanınan, bilinen bir kişi olduğunu, kafe ve restoran işletmeciliği konusunda, en azından davacıdan daha fazla bilgi, tecrübe ve tanınmışlığa sahip olduğunu, davacı ile davalı arasındaki adi ortaklık kurulduktan sonra, davalı müvekkili … adına kayıtlı, dava konusu iş yerini işletmeye başlar ve güvendiği, adi ortaklık kurduğu davacıya işbu iş yerinde de muhasebe görevini verdiğini, ayrıca, işlerin takibi için, davacının talebi ile bahsi geçen vekaletnameyi verdiğini, davacıyı motive edip daha iyi verim almak amacı ile kendisine prim verileceğine dair mutabakata da varıldığını, ancak, bahsi geçen iş yeri hiç bir zaman hedeflenen kar elde edilemediğini, davacı ile davalı … arasında kurulan adi ortaklığa ilişkin olarak, davacı tarafından … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/… Esas sayılı dosyası ile açılan davası da halen derdest olduğunu, davacının, davalı şirkete ait iş yerine ilişkin inşaat ve dekorasyon işlerinin kendisi tarafından yapıldığı iddiası da tamamen gerçek dışı olduğunu, davalı şirketin inşaat ve dekorasyon işlerinin tamamı, aynı zamanda inşaat teknikeri olan davalı … tarafından yapıldığını, inşaat süresince tüm ödemeler, iş sağlayıcılara, zaman içerisinde ödendiğini ve tüm borçlar yakın tarihte yeni bitirildiğini, bahsi geçen … iş bağlantılarında da davacının her hangi bir katkısının olmadığını, haksız ve hukuka aykırı davanın esastan reddini talep etmiştir.
Mahkememizce 2021/… Esas sayılı dosya üzerinden yapılan yargılama sonucunda; ” davacı taraf tacir olmadığından, adi ortaklık da TTK’da düzenlenmediğinden, malvarlığı haklarına ilişkin olan davanın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden mahkememizce görevsizlik kararı verilmiş olup aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. ” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen bu karar, … Mahkemesi … Hukuk Dairesi 2022/… Esas ve 2022/… Karar sayılı ilamında; ” Davacının celp edilen sigorta sicil dosya ve kayıtlarının incelenmesinde, 01/08/2016 tarihi ile 25/09/2017 tarihleri arasında davalı şirkete ait işyerinde sigortalı hizmetlerinin bildirildiği, davacının alacak taleplerinin tamamının hizmet akdinden kaynaklandığı, bu nedenle görevli mahkemenin İş Mahkemesi olduğu gözetilerek buna dair görevsizlik kararı verilmesi gerektiğinden mahkemenin kararı usul ve hukuka uygun bulunmamıştır.
Bu nedenle davalıların istinaf talebinin kabulü ile, İş Mahkemesine görevsizlik kararı verilmek üzere karar HMK 353/1a-3.madde gereği kaldırılarak yeniden yargılamaya devam olunarak bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine geri gönderilmesine” gerekçesi ile kaldırılmıştır.
Kaldırma ilamının kesin nitelikte olduğu görülerek yargılamanın kaldırma ilamı doğrultusunda, mahkememizin görevsiz olduğuna ve görevli mahkemenin İş Mahkemeleri olduğuna karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-HMK 114-c , HMK 115/1 Mahkememizin bu davaya bakmakta görevsiz olması nedeniyle dava dilekçesinin dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-İstanbul İş Mahkemelerinin görevli olduğu tespitine,
3-6100 sayılı HMK nın 20. Maddesi uyarınca görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde davacı tarafın müracatı halinde dosyanın görevli İstanbul İş Mahkemesine gönderilmesine,
4-6100 sayılı HMK nın 20. Maddesi uyarınca görevsizlik kararı kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içerisinde davacı tarafın müracat etmemesi halinde davanın açılmamış sayılacağına,
5-Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
6-İş bu kısa kararın davacı vekiline tebliğine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 29/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır