Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/437 E. 2023/404 K. 22.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/437 Esas
KARAR NO :2023/404

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:15/06/2022
KARAR TARİHİ:22/05/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firma … A.Ş adı … araç kiralama sektöründe binek otomobil için uzun dönem operasyonel filo kiralama hizmeti sunmakta olduğunu; 20/04/2020 günü davalı …’ın sevk ve idaresindeki … Plakalı … modelli araç ile müvekkili firmanın uzun dönem kiralama sözleşmesi ile kiraladığı …’in sevk ve idaresindeki … Plakalı park halindeki araca çarpması sonucu aracın arka bölgesinde muhtelif yerlerinden hasar görmesine ve hareket kabiliyetini kaybetmesine sebebiyet verdiğini; bahse konu kaza sonucu tarafların kendi aralarında Trafik Kaza Tespit Tutanağı tuttuklarını; kaza neticesinde SBM/TRAMER kusur sonucuna göre davalının sevk ve idaresindeki aracın yüzde yüz (% 100 ) kusurlu olduğu, müvekkili firmaya ait aracın ise yüzde sıfır (%0) kusurlu olduğunun kayıtlara geçtiğini; somut olayda diğer davalı … Tic. San. Ltd. Şti. ’nin araç maliki olduğunu ve işleten sıfatına haiz olduğundan aracın sürücüsünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğunu; davalının kusuru nedeni ile müvekkiline ait aracın hasar görerek, hareket kabiliyetini kaybetmesi sonucu müvekkili firmanın müşterisini mağdur etmemek adına müşterisine başka bir kiralık aracını tahsis ettiğini; müşterisine başka bir araç tahsis eden müvekkilinin tahsis ettiği araç için başka bir kiralama sözleşmesi yapamadığını; davalının kusuru nedeniyle on altı (16) gün onarım ve tamir için serviste bekleyen ve serviste kaldığı süre boyunca kullanılamayan araç yerine ikame bir aracı müşterisine tahsis eden ve bu süre zarfında ikame edilen aracını kiraya veremeyen müvekkili firmanın kazanç kaybına (kira geliri) uğradığını; fazlaya dair tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla belirsiz alacak davalarının kabulü ile 500,00-TL maddi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek olan avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı cevap dilekçesinde özetle: Öncelikle normal şartlarda 2-3 gün sürecek olan bir onarımın keyfiyete dayalı 16 gün gibi makul olmayan bir sürede tamamlanmış olmasının sorumluluğunun MKA Medikal’e yüklenmesinin mümkün olmadığını; söz konusu filoya kasko tarafından ikame araç tahsil edileceği ve bu şekilde kendilerinin herhangi bir zarara uğramayacaklarının açık olduğunu; davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davalı …’ın sürücüsü, davalı şirketin kayıt maliki olduğu … plakalı araç ile davacı şirkete ait … plakalı araçların karıştığı 24/04/2020 tarihli kaza ve kaza da davalı tarafın kusurlu olduğu iddiası ile davacının aracının tamirde kaldığı belirtilen 16 günlük kazanç kaybı bedeline ilişkin belirsiz alacak açıklamalı zarar tazmin davası olduğu mahkememiz tensip kararı ile davalı HMK 109/1 md gereği kısmi dava olarak görüleceğine dair karar verildiği görüldü.
Davacı vekili 17/05/2023 tarihli dilekçesinde ; taraflarına yapılan ödeme neticesinde davanın konusuz kaldığını, davalı taraftan vekalet ücreti talepleri ve bu zamana kadar yapılmış olan yargılama giderlerine ilişkin bir taleplerinin bulunmadığını, ancak mahkemenizce ikmal edilmesi gerekli görülen yargılama harç ve masraflarının, arabuluculuk ücretinin davalıya yükletilmesini karar verilmesini talep emiştir.
Davalı vekili 18/05/2023 tarihli dilekçesinde ; Davaya ilişkin olarak davacı tarafa ödeme yapıldığından davanın konusuz kaldığını kabul ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücretine dair alacak talaplerinin bulunmadığını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin taraflar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davadan feragat HMK 307. maddesi hükmü gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davacının, talep ve sonuçlarından kısmen veya tamamen vazgeçtiği bir taraf işlemidir. Davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde davadan feragate yetkili olduğu saptanmış, Feragat bildirimi de HMK’nun 309.maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur. Bu yasal nedenlerle davanın feragat sebebiyle davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Alınması gerekli 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL harcın düşümü ile eksik kalan 99,20 TL eksik harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile maliyeye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, tarafların lehine aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına.
Tarafların yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 22/05/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır