Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/379 E. 2023/701 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/183 Esas
KARAR NO : 2023/700
DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 15/03/2023
KARAR TARİHİ : 05/10/2023

DAVA: Davacı vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde, müvekkilinin ortağı olduğu … Ltd. Şti., 2015 yılında 2 ortaklı olarak kurulduğunu ve kuruluşa ilişkin ana sözleşmenin, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 30.09.2015 tarih, 8915 sayı ve 481. Sayfasında yayımlandığını, … Sicil Numarası ile … nde şirkettin kayıtlı göründüğünü, işbu şirketin şu anda iki ortağı bulunduğunu, ortaklardan birinin müvekkili … diğer ortak ise … … olduğunu, şirket ortağı … … ile müvekkili arasında tasfiye bakımından fikir birliği sağlanamadığından dava konusu şirket faaliyetlerinin uzun süre öncesinde durmuş olmasına karşın resmi olarak tasfiyesinin gerekleşmediğini, hali hazırda … … adlı şahısa hiçbir iletişim aracı ile ulaşılamadığından şirketin akıbeti hususunda fili olarak müvekkili ile aralarında ortaklık bulunmamakta olup dava konusu şirket hakkında karar alınması üzerine genel kurul toplantısı yapılamadığını, davalı … …, 24.03.2017 tarihli 9291 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde tescillendiği üzere 3 yıllığına Müdürler Kurulu Başkanı seçilerek Şirketi en geniş şekilde temsile yetkili kılındığını, Türk Ticaret Kanunu’nun 623. ve devamındaki hükümlerinde ile düzenlenen Şirket Müdürü genel olarak şirketin yönetiminden sorumlu olduğunu, TTK madde 625’te şirket müdürlerinin devredilemez ve vazgeçilemez yükümlülüklerinin sıralandığını, bu sayılanlardan “genel kurul toplantısının hazırlanması ve genel kurul kararlarının yürütülmesi” müdürün en önemli görevlerinden biri olduğunu, Müdürler, özenle bağlılık yükümlülüğü gereğince görevlerini özenle yerine getirmek ve şirketin menfaatini yerine getirmekle mükellef olduklarını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) ’nun 624/2. Fıkrası uyarınca,“Başkan olan müdür veya tek müdürün bulunması hâlinde bu kişi, genel kurulun toplantıya çağrılması ve genel kurul toplantılarının yürütülmesi konularında olduğu gibi, genel kurul başka yönde bir karar almadığı ya da şirket sözleşmesinde farklı bir düzenleme öngörülmediği takdirde, tüm açıklamaları ve ilanları yapmaya da yetkilidir.” denildiğini, yukarıda anılan madde uyarınca, bahsi geçen devir işleminin gerçekleştirilebilmesi için Başkan … …’ın Genel Kurul’u toplantıya çağırması gerektiğini, ancak Müdürler Kurulu Başkanı … … işbu yükümlülüğünü yıllardır yerine getirmemekle birlikte kendisi ile iletişime geçilmesinin mümkün olmadığını, somut olaydaki yükümlülük ve karşılıklı güvenin ortadan kalkması halinde şirketin haklı sebepler dolayısıyla feshine ilişkin yargıtay kararları mevcut olduğunu, ayrıca dava konusu şirket hakkında gerekli işlemlerin yapılamaması dolayısıyla … Vergi Dairesi tarafından ”RE’SEN TERK” kararı verildiğini belirterek Mahkemece resen nazara alınacak sebeplerle, fazlaya dair her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulüne, şirket ortaklarının birbirlerine karşı güvenleri kalmadığından ve bu şartlar altında şirketin devamının mümkün olmadığından şirketin Türk Ticaret Kanunu’nun 636/3. maddesi uyarınca haklı nedenle tasfiyesiz olarak feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalıya usulüne uygun şekilde tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, davalı limited şirketin haklı nedenle fesih ve tasfiyesine ilişkindir.
TTK’nın 636/3. Maddesinde ” Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir. ” denilmektedir.
TTK’nın 245. Maddesine haklı neden halleri örnekleme yoluyla sayılmıştır.
TTK’nın 245. Maddesinde “(1) Haklı sebep, şirketin kuruluşuna yol açan fiili veya kişisel sebeplerin şirketin işletme konusunun elde edilmesini imkânsız kılacak veya güçleştirecek şekilde ortadan kalkmış olmasıdır; özellikle; a) Bir ortağın, şirketin yönetim işlerinde veya hesaplarının çıkarılmasında şirkete ihanet etmiş olması, b) Bir ortağın kendisine düşen asli görevleri ve borçları yerine getirmemesi, c) Bir ortağın kişisel menfaatleri uğruna şirketin ticaret unvanını veya mallarını kötüye kullanması, d) Bir ortağın, uğradığı sürekli bir hastalık veya diğer bir sebepten dolayı, üstüne aldığı şirketin işlerini yapmak için gerekli olan yeteneği ve ehliyetini kaybetmesi, gibi hâller haklı sebeplerdendir. (2) (a), (b) ve (c) bentleri gereğince kendisinde fesih sebebi doğmuş olan ortağın dava hakkı yoktur” denilmektedir.
Davalı şirketin sicil kaydı alınıp incelendiğinde, davalı şirketin merkez adresi itibariyle mahkememizin görevli olduğu, davalı şirketin iki ortaklı olduğu, davalı gösterilen … …’ın münferiden yetkili olduğu görülmüştür.
TTK 636/3. Maddesinde şirketin fesih ve tasfiyesi için haklı neden subut bulunduğunda, şirketin faaliyetinin devamında diğer ortak yönünden menfaat bulunması halinde öncelikle davacı ortağın ayrılma akçesi ödenerek ortaklıktan çıkartılma hususunun değerlendirilmesi gerekmektedir.
Davalı şirketin bağlı olduğu vergi dairesi müdürlüğünden kurulduğu tarihten itibaren vergi beyannameleri istenilmiş, gelen yazı cevabında 31/12/2019 tarihinde vergi kaydının resen terk konumunda olduğu yani faaliyetinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davalı şirketin sicil kaydı incelendiğinde, kurulduğu 2015 tarihinden itibaren olağan ve olağanüstü genel kurul toplantısının yapılmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili 05/10/2023 tarihli celsede ” dava dilekçemizi aynen tekrar ediyoruz, davacı şirket iki ortaklı olup yönetici ortak olan … …’a ulaşılamamaktadır, vergi kayıtları incelendiğinde, 2019 yılında resen terk olduğu görülecektir, şirket faal değildir, şirketin herhangi bir mal varlığı bulunmadığından ayrılma akçesi ödenerek müvekkilimin şirketten çıkartılmasına yönelik bir talebimiz yoktur , kaldı ki şirketin devamında da herhangi bir hukuki menfaatte yoktur, taraflar arasında münasebet ve iletişim de bulunmamaktadır diğer ortağa ulaşılması mümkün değildir bu nedenle şirketin haklı feshine karar verilmesini istiyoruz” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı şirketin sicil kaydı, vergi dairesi müdürlüğü cevabi yazısı değerlendirildiğinde, davalı şirketin faal olmadığı, 2019 yılında ticari faaliyetine son verildiği, şirket temsilcisi olan … …’a mernis adresine TK 21. Maddesine göre tebligat yapıldığı, bu durumun davacı tarafın iddia ettiği şekilde yönetici ortağa ulaşılamadığına ilişkin iddiasını güçlendirdiği, şirketi devamında ekonomik fayda bulunmadığı, bu nedenle şirketin faal olmaması nedeniyle haklı nedenle fesih ve tasfiyesine, haklı nedenle fesih ve tasfiye davalarının ilgili şirkete karşı yöneltilmesi gerektiği hususu dikkate alınarak … … hakkında açılan davanın ise pasif husumet yokluğuyla reddine aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı tarafından … … hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine,
2-Davacının davalı şirket hakkında açmış olduğu davasının kabulü ile,
… nde … sicil numarası ile kayıtlı … Tic Ltd Şti’nin haklı nedenle fesih ve tasfiyesine,
Tasfiye memuru olarak bilirkişi listesinde ismi bulunun mali müşavir bilirkişi … ‘un atanmasına,
Tasfiye memuruna aylık 6.000,00TL ücret takdirine, 6 aylık hesaplanan 36.000,00TL tasfiye memuru ücreti ile tescil ilan ve diğer masraf toplamı olan 20.000,00TL olmak üzere toplam 56.000,00TL’nin davacı tarafça mahkeme veznesine yatırılmasına,
Karar kesinleştiğinde ve davacı tarafça 56.000,00TL yatırıldığında (6 aylık tasfiye memuru ücreti ve masraf toplama olmak üzere ) tasfiye memurunun işe başlaması için tebligat çıkartılmasına,
6 aylık süre içerisinde tasfiye tamamlanamadığı takdirde aylık 6.000,00TL tasfiye memuru ücretinin her ayın başında davacı tarafından mahkeme veznesine yatırılmasına,
Davacı tarafça ödenecek tasfiye memuru ücreti ile masrafların davalı şirketin tasfiyesi sırasında davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalı … Ticaret Limited Şirketi’nden alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 385,40 TL ilk masraf, 321,25 TL tebligat ve tezkere gideri olmak üzere toplam 706,65 TL yargılama giderinin davalı … Ticaret Limited Şirketi’nden alınarak davacıya verilmesine,
5-Gider avansın kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğin resen yazı işleri müdürünce ilgilisine iadesine,
6-Bu dava sebebiyle 269,85 TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan 179,90 TL’nin mahsubu ile kalan 89,95 TL’nin davalı … Ticaret Limited Şirketi’nden alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 05/10/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır