Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/370 E. 2023/857 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/370 Esas
KARAR NO : 2023/857

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali İstemli
DAVA TARİHİ : 23/05/2022
KARAR TARİHİ : 23/11/2023

DAVA: Davacı vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde, müvekkilinin, …Dış Ticaret Limited Şirketi nin pay sahibi olduğunu, müvekkilinin 15.01.2019 tarihli 9745 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 487 sayfasında yayınlanan bilgiler kapsamında…Ticaret Limited Şirketi’nin 500 adet payını 125.000,00 TL karşılığında devir aldığını, böylece söz konusunu şirketin %25 ortağı olduğunu, şirketin her biri 250,00 TL değerinde 2000 paya ayrıldığını, toplam 500.000 TL tutarında sermayeli bir şirket olduğunu, müvekkili bu şirketin; toplam 500 adet, her biri 250,00 Türk Lirası değerinde 125.000,00 TL sermayesine tekabül eden pay sahibi olduğunu, daha önce de Türk Ticaret Kanunu’nda belirtilen usul ve esaslara uyulmadan sermayenin arttılıması konusunda yani aynı konuda ortaklar kurulu kararı alınmaya çalışıldığını, İstanbul … AsliyE Ticaret Mahkemesinin… E. sayılı dosyası kapsamında ortaklar kurulu’un iptali istemli dava açıldığını, bu dava derdest iken, davalı şirketin diğer ortağı …, kendi imzası ile göndermiş olduğu Sarıyer … Noterliği’nin 24.12.2021 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 500.000 TL olan şirketin sermayesinin 6.250.000 TL’ye çıkarıldığını ihtaren bildirdiğini, davalı şirketin diğer ortağı …, yukarıda bahsedilen 2022-33 E. Sayılı davadan kaçınmak için bu kez 08.02.2022 tarihinde yine hukuka aykırı bir şekilde bir ortaklar kurulu/genel kurul toplayarak sermaye arttırımına gittiğini ve bu kez şirketin sermayesini 500.000 TL’den 3.000.000 TL’ye arttırıldığı yönünde karar aldığını, Söz konusu Ortaklar Kurulun’da yine hukuka aykırı şekilde tescil ettirildiğini, ancak Ortaklar Kurul’un yapıldığı tarihte diğer şirket ortağı … hakkında müvekkilinden uzaklaştırma kararı bulunduğunu, bu karar Şirket merkezinde yapılacak toplantıyı da kapsadığını, yine kanunda belirtilen usul ve esaslara aykırı bir şekilde Ortaklar Kurulu Kararı alındığını, kanuni hükümleri uyulmadan şirket hakkında işlem yapılmaya çalışılmasının sebebinin müvekkilini mağdur etmekten başka bir amacı olmadığını, ortaklar kurulu çağrısı usulune uygun şekilde yapılmadığını, TTK’nın 617. maddesinde çağrının şekli belirlenmiş olmakla birlikte, ilgili ilanın içeriğiyle ilgili ayrıntılı düzenleme Sermaye Şirketlerinin Genel Kurul Toplantıları Ve Bu Toplantılarda Bulunacak Sanayi Ve Ticaret Bakanlığı Komiserleri Hakkında Yönetmelik’in 11. maddesinde yer aldığını, İşbu madde uyarınca, genel kurulun toplantıya çağrılmasına ilişkin ilanlarda ve pay sahiplerine gönderilecek mektuplarda; toplantı günü ve saati, toplantı yeri, gündem, gündemde esas sözleşme değişikliği varsa değişen maddenin eski ve yeni şekilleri, çağrının kimin tarafından yapıldığı, ilk toplantının herhangi bir nedenle ertelenmesi üzerine genel kurul yeniden toplantıya çağrılıyor ise erteleme sebebi ile yapılacak toplantıda yeterli olan toplantı nisabı, olağan toplantı ilanlarında; finansal tabloların, konsolide finansal tabloların, yönetim kurulu yıllık faaliyet raporunun, denetleme raporunun ve yönetim kurulunun kar dağıtım önerisinin şirket merkez ve şube adresleri belirtilmek suretiyle anılan adreslerde pay sahiplerinin incelemesine hazır bulundurulduğu, kanun’un 428. maddesinde tanımlanan temsilcilerin kimlikleri ve bunlara ulaşılabilecek iletişim bilgilerinin belirtildiğini, bu hususların eksik veya hiç belirtilmemiş olduğu çağrı ilanlarının “usulsüz çağrı ilanı” olarak değerlendirilmesi gerektiğini, mevcut olayda müvekkilinin bir ortaklar kurulu/genel kurul yapıldığını davalı şirket ortağı/müdürü …’nun imzası ile gönderilen ihtarname ile öğrendiğini, davalı şirket Türk Ticaret Kanununda belirtilen hiçbir tebligat usulüne dikkate almadan Şirket Sermayesinin arttırımına ilişkin bir genel kurul gerçekleştirdiğini, sadece bu husus bile söz konusu kararın iptaline karar verilmesi için yeterli olduğunu, kaldı ki Davalı Şirket Ana Sözleşmesinin Genel Kurul başlıklı 9. Maddesi uyarınca “…Olağan genel kurul, her yıl hesap döneminin sona ermesinden itibaren 3 ay içinde, olağanüstü genele kurullar ise, Şirket işlerinin gerektirdiği hallerde ve zamanlarda toplanır.” denildiğini, yine Davalı Şirket Ana Sözleşmesinin Hesap Dönemi başlıklı 11. Maddesi uyarınca; “Şirket hesap yılı, Ocak ayının 1. Gününde başlar ve Aralık ayının 31. Günün sona erer.” denildiğini, görüleceği üzere 08.02.2022 tarihinde yapılan Genel Kurul Şirket Ana sözleşmesinde belirlenen hususlara dahi aykırı olduğunu, kaldı ki Şirketin Kanunen yapılması gereken Ortaklar Kurullu Toplantıları yapılmadığını, Ticaret Sicil Gazateleri incelendğinde de şirketin 2019-2020-2021 yılı Ortaklar Kurulu Toplantılarının yapılmadığının görüleceğini, Söz konusu ihtarnamede dahi yukarıda belirtilen hiçbir husus bulunmadığı gibi ihtarname ekinde zorunlu olarak bulunması gereken Gündem de bulunmadığını, ortaklar kurulu toplantı gündeminin gereği gibi ilan edilmediğini, TTK madde 617/3’te anonim şirketlerin gündemine ilişkin hükümlerin limited şirketler hakkında da kıyas yoluyla uygulanacağı belirtildiğini, Limited şirket olağan genel kurul gündemi, çağrıyı yapan kişilerce belirlendiğini, gerçekleştirelen genel kurulun hükümsüz olduğunu ve yokluğuna karar verilmesi gerektiğini, Toplantı tutanağında, şirketin ticaret unvanı, toplantı tarihi ve yeri, şirketin toplam sermayesi ve pay adedi, toplantıda hazır bulunan pay sahiplerinin veya temsilcilerinin sahip oldukları pay sayılarının toplamı ve grupları ile paylarının itibari değerlerinin toplamı gösterilmek suretiyle toplantı nisabı, genel kurulda sorulan sorular ve verilen cevaplar, alınan her karar için kullanılmış olumlu ve olumsuz oy sayıları, katılmışsa Bakanlık temsilcisinin adı ve soyadı ile görevlendirme yazısının tarih ve sayısı, çağrıya dayalı toplantı yapılıyorsa çağrının ne surette yapıldığı; çağrısız toplantı yapılıyorsa bu durum açık bir şekilde belirtildiğini, toplantıda alınan kararların, hiçbir tereddüte yer vermeyecek şekilde, olumlu ve olumsuz oyların toplamları da gösterilmek suretiyle tutanakta yer aldığını, ayrıca kararlara ilişkin oy miktarları, rakamla ve yazıyla tutanakta gösterildiğini (TTK md. 422/I, Yönetmelik md. 26). söz konusu hususların tutanakta yer almasının zorunlu olmakla birlikte, bunların dışında ayrıca takdir edilen konulara da tutanakta yer verilebileceğini, diğer taraftan, finansal tabloların müzakeresi ve buna bağlı konular sermayenin en az onda birine, halka açık şirketlerde yirmide birine sahip azlık pay sahiplerinin istemi üzerine genel kurul kararına gerek olmaksızın, toplantı başkanı tarafından bir ay sonraya ertelenmesi zorunlu olduğunu, azlık pay sahipleri tarafından finansal tablolar hakkında ileri sürülecek tüm itirazların ilk toplantıda yapılması ve bunların tutanağa yazılması gerektiğini, azlığın istemiyle bir defa ertelendikten sonra finansal tabloların müzakeresinin tekrar geri bırakılmasının istenebilmesinin, finansal tabloların itiraza uğrayan ve tutanağa geçmiş bulunan noktaları hakkında ilgililer tarafından, dürüst hesap verme ölçüsü ilkeleri uyarınca cevap verilmemiş olmasının şart olduğunu, (TTK md. 420). davaya konu ortaklar kurulu kararı incelendiğinde yukarıda belirtilen hususların neredeyse hiçbirini barındırmadığını, hukuki işlemin kurucu unsurları eksikse o hukuki islem yok sayıldığını, burada o hukuki işlemin hiç doğmadığını, Ortada bir “genel kurulun” var olması ve bir kararının bulunması kurucu unsurlar olduğunu, kanunun emrettiği tarzda toplanmamış veya karar almamıssa o kararın hukmu“yokluk” olduğunu, Genel kurul, Kanunun öngördüğü tarzda toplanmaz veya karar almazsa, buradaki hukumsuzluk hali de yokluk olarak yorumlanacağını, şeklen bir genel kurul kararı gozukse de karar yoktur ve doğmamış sayılacağını, bir genel kurul kararının yokluğu , başlangıçtan itibaren bir genel kurul kararının mevcut olmadığını ifade edeceğini, bir işlemin ve bu arada genel kurul kararının kurucu unsurlarının mevcut olmaması halinde, hukukî işlemin veya genel kurul kararının yokluğundan bahsedileceğini, müvekkilinin ortaklar kuruluna katılması ve oy kullanmasının haksız şekilde engellendiğini, müvekkilinin, şirketin diğer ortağı …’nun aylardır sözlü ve fiziki tacizine uğramakta olup şiketin diğer ortağı … hakkında 07.12.2021 VE 27.01.2022 tarihlerinnde İstanbul … Aile Mahkemesi’nin… D. İş ve 2021/9516 Sayılı Karar uzaklaştırma kararı aldığını, ayrıca yine söz konusu tacizlerin sona ermesi adına savcılığa başvurulduğunu, şirketin diğer ortağı … aleyhine… Cumhuriyet Başsavcılığı …Sor. Numaralı dosya ile soruşturma başlatıldığını, görüleceği üzere şirketin diğer ortağı … hakkında bir uzaklaştırma kararı varken Kanunda belirtilen usul ve esaslara aykırı bir şekilde Ortaklar Kurulu Kararı aldığını, davalı şirket ortağı …, Müvekkilinden şirket bilgilerini saklamakta ve aynı zamanda şirketin mali durumu ile ilgili bilgi almaya çalışan Müvekkilini sindirmeye çalıştığını, …Ticaret Limited Şirketi’nin mali ve finansal durumu ile ilgili bilgi almak istediğini ancak sözlü olarak yapmış olduğu hiçbir talebe geri dönüş alamadığını, ayrıca ihtarnamede belirtilen ve artırılan sermaye miktarından, Müvekkilinin(azınlık ortağının) hissesine düşen miktar dikkate alındığında, Müvekkilinin zarara uğratma kastı ile hareket edildiğini ve iyi niyet kurallarına aykırı davranıldığının açık olduğunu, müvekkilinin zarara uğratılması, yıldırılması amacıyla hukuka aykırı şekilde esas sermaye arttırımı yapıldığını ve Müvekkilinin bu konuya ilişkin oy kullanma hakkının, haksız bir şekilde engellendiğini, 6102 sayılı TTK 447. Maddesi genel kurul kararlarının butlanı açıkça düzenlendiğini, bu hüküm ;Genel kurulun, özellikle;a) Pay sahibinin, genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran, b) Pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran, c) şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan, kararları batıl olduğu, düzenlemesini içerdiğini, diğer yandan butlan halleri TTK 447.maddesinde belirlenen hükümlerle sınırlı olmadığını, TTK da sadece belli butlan durumları sayıldığını ama buna sınırlama koymadığını, butlan sebepleri 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun m. 27/1 hükmünde şöyle sayıldığını, Kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız olan sözleşmeler kesin olarak hükümsüz olduğunu belirterek 08.03.2022 tarihli usulsüz Ortaklar Kurulu Kararının geçersizliğine – iptaline karar verilmesine, Her halükarda söz konusu kararın yokluğuna ve/veya butlanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun şeklide tebligat gönderilmesine rağmen cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, davalı şirketin 08/02/2022 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısının ve bu toplantıda alınan alınan 2 nolu kararın yokluk- butlanla malül ya da iptal koşullarının oluşup olmadığına ilişkindir.
Davalı şirkete ait sicil kaydı alınıp incelendiğinde, Cumhuriyet Mah. …Cad. No:.. Sarıyer adresinde kayıtlı olduğu, merkez adresi itibariyle mahkememizin yetkili olduğu görülmüştür.
İstanbul … Aile Mahkemesi’nin … D. İş ve … Karar ve 07/12/2021 tarihli ilam incelendiğinde, davacı… tarafından … aleyhine koruma kararı talep edildiği, mahkemece … aleyhine uzaklaştırma kararı verildiği görülmüştür.
Davalı şirkete ait 08/02/2022 tarihinde yapılan 2022 yılı olağanüstü genel kurul toplantı tutanağı incelendiğinde; “Toplantıya ait çağrının kanun ve esas sözleşmede öngörüldüğü gibi ve gündemi de ihtivaedecek şekilde, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinin 21.01.2022 tarih ve 10500 sayılı nüshasında İlan edilmek suretiyle ayrıca pay sahiplerine taahhütlü mektupla toplantı gün ve gündeminin bildirilmesi suretiyle süresi içinde yapılmıştır. Hazır bulunanlar listesinin tetkikinde, şirketin Toplam 2.000 pay ve 500.000 TL toplam itibari değerden itibari değeri 375.000 TL olan 1.500 payın asaleten olmak üzere toplantıda temsil edildiği ve böylece gerek Kanun gerekse esas sözleşmede öngörülen asgari toplantı nisabının mevcut olduğunun anlaşılması üzerine toplantı şirket müdürü … tarafından açılarak gündemin görüşülmesine geçilmiştir.
1-Toplantı açılışı yapıldı ve gündem okundu. Toplantı başkanlığına …’nun oy toplama memurluğuna ve tutanak yazmanlığına …’nun seçilmesine oybirliği ile karar verildi.
2- Şirket sermayesinin 500.000 TL’ den 3.000.000 TL’ye çıkarılmasına ve şirket ana sözleşmesinin sermaye maddesinin aşağıdaki şekilde tadil edilmesine oy birliği ile karar verilmiştir.
Nakden taahhüt edilen 2.500.000 TL şirket kararının tescilini izleyen yirmi dört ay içinde ödenecektir.
3- Gündemde görüşülecek başka bir konu kalmadığından toplantının bittiği başkan tarafından bildirildikten sonra iş bu tutanak, toplantı mahallinde tanzim ve imza edilmiştir.” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce Davalı şirkete ve davalı şirket yetkili temsilcisi …’ya ayrı ayrı meşruhatlı tebligat çıkartılarak , davalı şirkete ait 2021 ve 2022 yıllarına ait şirketin tüm ticari defter ve belgelerini tebligatın alındığı tarihten itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde mahkememiz kaleminde hazır edilmesine, yada ticari defter ve belgeler kapsamlı ise bu 2 haftalık süre içerisinde ticari defter ve belgelerin bulunduğu adreste bildirilerek yerinde inceletme talebinde bulunulmasına, bu 2 haftalık süre içerisinde ticari defter ve belgeler sunulmadığı yada yerinde inceleme yetkisi istenilmediği takdirde davalı tarafın ticari defter ve belge ibrazından vazgeçmiş sayılacağı hususunda tebligat çıkartılmış, davalı şirket yöneticisi tarafından bir kısım ticari defter ve belgelerin 06/02/2023 tarihinde mahkememiz kalemine teslim edildiği görülmüştür.
Dosya mahkememizce resen seçilecek bir mali müşavir bir de ticaret hukuku alanında nitelikle hesaplama uzmanına tevdi edilerek mahkememizce belirlenen uyumazlık noktalarında rapor tanzim edilmesi istenilmiştir.
Bilirkişiler 12/06/2023 tarihli raporlarında “1. Davalı Şirketin 07.06.2018 tarihi itibariyle 500.000 TL tutarındaki esas sermayesinin tamamen ödendiği dosyaya sunulu SMMM … imzalı 09.02.2022 tarihli Tespit Raporu ve davalı Şirketin ticari defter kayıtları ile sabittir.
2. Şirketin 08.02.2022 tarihli Ortaklar Kurulu Toplantısında Ģirketin itibari değeri 375.000 TL olan payın asaleten temsil edildiği, davacının toplantı tarihinden en geç (15) gün öncesine isabet eden 24.01.2022 tarihinde toplantıya davet edilmesi gerektiği halde şirkette 125.000 TL tutarında pay sahibi olan davacının 27.01.2022 tarihinde işyerinde daimi çalışanına PTT kanalıyla yapılan tebligat ile 08.02.2022 t. Ortaklar Kurulu Toplantısına çağrıldığı ve Beyoğlu (…). Noterliğince 28.01.2022 tarihinde davacının bağlı bulunduğu muhtarlığa tebliğ edilmek suretiyle toplantıya davet edildiği, TTSG’nin 21.01.2022/10500 sayılı nüshasında yapılan Toplantıya Davet ilan’ının toplantı tarihinden (08.02.2022) (15) gün öncesine (21.01.2022) isabet ettiği, sabittir.
3. Usulüne uygun olarak 08.02.2022 t. ortaklar kurulu toplantısına toplantı tarihinden (15) gün önce davet edilmeyen davacı tarafından iptali talep edilen 08.02.2022 tarihinde yapılan ortaklar kurulu toplantısında alınan 08.02.2022/2 nolu kararda, şirket sermayesinin 500.000 TL den 3.000.000 TL na çıkarılmasına nakten taahhüt edilen 2.500.000 TL tutarındaki şirket sermayesinin 08.02.2022/2 sayılı ortaklar kurulu kararının ticaret siciline tescilini izleyen (24) ay içinde ödenmesine karar verilmiştir.
4. Sermaye artırım işlemlerinde noksanlık butlanı doğurur ise de huzurdaki davada objektif iyiniyet kurallarına aykırılık ileri sürülmüş olmakla bu durum davanın 08.02.2022 tarihli ortaklar kurulu kararının iptali davası olarak görülmesine olanak verir. (Bkz: Eriş Gönen a.g.e. sayfa 1142, Y.11.HD: 15.04.1998 E.2800, K.2394)
5. 6102 sayılı TTK.m.617/3 ve TTK.m.622 yollamasıyla 6102 sayılı TTK. nun 446. (eTTK.m.381) maddesinin getirmiş olduğu sisteme göre, bazı ortakların limited şirket genel kurul toplantısına çağırılmamış olması o toplantıda alınan kararların hükümsüzlüğüne yol açmayıp, sadece toplantıya çağrılmayan ortağa, ortaklar kurulunda alınan kararlara muhalif kalıp keyfiyeti tutanağa geçirtme koşulları aranmaksızın iptal davası açma hakkını, bahseder. iptal davasının kabulü için ayrıca iptali istenen kararın yasaya, anasözleşmeye veya objektif iyiniyet esaslarına aykırı olduğunun kanıtlanması gerekir. (Bkz: Gönen Eriş, Ticari İşletme ve Şirketler, Ankara 1987, s. 1117 vd). şu halde, 08.02.2022 tarihli genel kurulda alınan kararların yasaya, anasözleşmeve veya objektif iyiniyet kurallarına aykırı olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre 6102 sayılı TTK.m.446 (eTTK.m.381) anlamında iptal kararı verilmek veya dava reddedilmek gerekir. (Bkz: Eriş Gönen a.g.e. sayfa 1155, Y.11.HD 01.02.1990 E.890,3, K.472)
a) Davalı şirket müdürü tarafından hazırlanan sermaye artırımına ilişkin metinde, şirket sermayesinin 500.000 TL den 3.000.000 TL na çıkarılmasının gerekçesi (borç ödeme (1.252.471,58 TL), yeni yatırımlar yapılması, işletme sermayesi ihtiyacının giderilmesi, geçmiş yıl zararlarının (182.909,41 TL) kapatılması, v.b.) belirtilmemiştir.
Sermaye artırımında önemli olan husus, sermaye artırımının ortaklığın sermaye ihtiyacından çok, pay sahiplerini zarara uğratmak ve onların ortaklıktaki kar, tasfiye payı ve oy oranlarım azaltmak amacıyla yapılıp yapılmadığıdır.
O halde, yapılacak iş, sermaye artırımının ortaklığın çıkarları yerine oy çokluğunu elinde bulunduran pay sahiplerinin çıkarlarını korumak maksadıyla yapılıp yapılmadığı ve sermaye artırım hakkının kötüye kullanılıp kullanılmadığı, ayrıca bunun pay sahiplerini zarara uğratmak, onların şirketteki kâr ve tasfiye payı ile oy oranlarını düşürmek amacıyla yapılıp yapılmadığını ve dolayısıyla âfaki iyiniyet kaidelerine aykırı olup olmadığının saptanması gerekir.
b) Davalı Ģirket müdürü tarafından hazırlanan sermaye artırım kararı metninde ve davacıya gönderilen ve TTSG’de ilan edilen toplantıya davet yazısında, sermaye artırımının gerekçesinin yazılmamış olmasının 6102 sayılı Kanunun “Bilgi alma ve inceleme hakkı” başlıklı m.614 de mevcut düzenleme ile bağdaşmadığı,
c) 08.02.2022 tarihli genel kurul toplantısında şirket sermayesinin 500.000 TL dan 3.000.000 TL na çıkarmak suretiyle gerekçesiz olarak resen (6) kat artırılmış olmasının, çoğunluğun (375.000:500.000=%75) azınlığa (125.000:500.000=%25) tahakkümü niteliği olduğu ve sermaye artırım tutarının fahiş olduğu, bu durumun ise objektif iyiniyet kurallarına aykırı olduğu düşünülmektedir.” sonuç olarak “Davalı şirketin 08.02.2022/2 sayılı ortaklar kurulu toplantısında alınan şirket sermayesinin nakten 2.500.000 TL artırmak suretiyle 500.000 TL dan 3.000.000 TL na çıkarmak suretiyle gerekçesiz olarak resen (6) kat artış yapılmasına karar verilmiş ise de, özün önceliği ilkesi yönünden finansman giderleri: borç oranı %1,24 olan şirketin mali durumu itibariyle borçlarının (1.252.471,58 TL) tamamını ödemek için dahi olsa sermayesini 2.500.000 TL tutarında ve (6) kat artırmasına ihtiyacı bulunmadığı, azınlık haklarını ihlal etmek amacıyla sermaye artırımına gidildiği ve kararın objektif iyiniyet kurallarına aykırı olmakla dava konusu ortaklar kurulu kararının iptali için gerekli şartların oluştuğu” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Dava, terditli olarak açılmış olup, ilk talep genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir. İptal TTK’nın 445 vd. Maddelerinde düzenlenmiştir.
İptal sebepleri başlıklı TTK’nın 445. Maddesinde “(1) 446 ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler.” denilmektedir.
İptal davası açabilecek kişiler başlıklı TTK’nın 446. Maddesinde ” (1) a) Toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten, b) Toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri, c) Yönetim kurulu, d) Kararların yerine getirilmesi, kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her biri, iptal davası açabilir.” denilmektedir.
TTK’nın 445. Maddesine göre iptal davasının genel kurul karar tarihinden itibaren 3 ay içerisinde açılması gerekmektedir. Genel kurul kararı 08/02/2022 tarihli olup dava 23/05/2022 tarihinde açıldığından 3 aylık hak düşürücü süresinin geçmesi nedeniyle iptal isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. Davacının ikinci talebi söz konusu kararın yokluğuna ve/veya butlanına karar verilmesine ilişkindir. Butlan başlıklı TTK’nın 447. Maddesinde ” (1) Genel kurulun, özellikle; a) Pay sahibinin, genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran, b) Pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran, c) Anonim şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan, kararları batıldır. ” denilmektedir. Yokluk ve butlan hallerinde dava açma süresi söz konusu değildir. Taralar arasında Aile Mahkemesince verilen uzaklaştırma kararı bulunduğu, bu nedenle davacının genel kurula katılmadığı, genel kurul toplantısına katılamayan davacının vekil vasıtasıyla genel kurula katılması konusunda zorlanamayacağı, TTK’nın 447. Maddesinin a ve c bentleri gereğince alınan kararın anonim şirketlerin temel yapısını bozan ve sermayenin korunması hükümlerine aykırı olduğu anlaşıldığından davacının, davalı şirketin 08/02/2022 tarihli olağan üstü genel kurul toplantısında alınan 2 nolu kararın butlanına karar verilmesine yönelik talebinin kabulü ile, davalı şirketin 08/02/2022 tarihli olağan üstü genel kurulunda alınan 2 nolu sermeya artırımına ilişkin kararın TTK 447 maddesi gereğince butlanla malül olduğunun tespitine aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacının , davalı şirketin 08/02/2022 tarihli olağan üstü genel kurul toplantısında alınan sermaye artırımına ilişkin 2 nolu kararın iptali isteminin 3 aylık hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle reddine,
2-Davacının, davalı şirketin 08/02/2022 tarihli olağan üstü genel kurul toplantısında alınan 2 nolu kararın butlanına karar verilmesine yönelik talebinin kabulü ile, davalı şirketin 08/02/2022 tarihli olağan üstü genel kurulunda alınan 2 nolu sermeya artırımına ilişkin kararın TTK 447 maddesi gereğince butlanla malül olduğunun tespitine,
3-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 172,90 TL ilk masraf, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 245,75 TL tebligat ve tezkere gideri olmak üzere toplam 3.418,65 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde resen yazı işleri müdürünce ilgilisine iadesine,
6-Bu dava sebebiyle 269,85 TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile kalan 189,15 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda , kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 23/11/2023

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır

¸
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır