Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/364 E. 2023/109 K. 14.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/364 Esas
KARAR NO : 2023/109
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 20/05/2022
KARAR TARİHİ : 14/02/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan dava dilekçesinde özetle; davalının kullanımında olan tesisatta müvekkili tarafından yapılan kontrolde kaçak elektrik enerjisi kullanıldığının tespit edilmesi üzerine zabıt tarihinde cari olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği gereği Kaçak Elektrik Tespit Tutanağının tanzim edildiğini, iş bu tutanağa istinaden kaçak elektrik tüketim tahakkuku yapıldığını, davalı aleyhine tahakkuk ettirilen kaçak elektrik bedeline gecikmiş gün faizi ve faizin KDV’si ilave edilerek 17.993,16TL’nin tahsili için …. İcra Müdürlüğü 2017/… Esas sayılı takip dosyası ile ödeme emri gönderildiğini, davalının ödeme emrine itiraz ettiğini ve takibin durduruğunu beyan ederek itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesi ve ekleri usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafça, davaya cevap dilekçesi dosyaya ibraz edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; Dava, kaçak elektrik tüketiminden kaynaklı olarak tahakkuk ettirilmiş faturaya istinaden davalı aleyhine başlatılmış olan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Somut olayda davacı tarafından davalı aleyhine 09.08.2015 tarihinde tek taraflı tutulmuş olan kaçak / usulsüz elektrik kullanım tespit tutanına istinaden 13.729,20 TL bedelli fatura düzenlenmiş olduğu, bedelin ödenmemesi üzerinde davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü 2017/… Esas sayılı icra takip dosyası üzerinden 17.993,16 TL üzerinden takibe girişilmiş olduğu, davalının itirazı üzerine takibin durmuş olduğu ve davacı tarafından işbu itirazın iptali davasının açılmış olduğu anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davalarında alacaklının, İİK m.67 uyarınca borçlunun süresi içerisinde icra dosyasına yapmış olduğu itirazının, kendisine tebliği tarihinden itibaren bir sene içerisinde genel mahkemelere yapacağı başvuru üzerine genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat etmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup sürenin başlaması için borçlunun itirazının alacaklıya tebliği zorunludur. İşbu dava dosyasının temelini teşkil eden icra dosyasında yapılan kontrolde borçlunun süresi içerisinde icra dosyasına yapmış olduğu itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği görülmüştür. Bu nedenle davacının açmış olduğu davasının süresinde olduğu kabul edilmekle yargılama yapılmıştır.
Somut olayda davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmış olup davalı tarafından süresi içerisinde dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi verilmediği anlaşılmakla HMK M.128 hükmü uyarınca işbu davalının dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaları inkar etmiş sayılmasına karar verilerek yargılama yapılmış; davalının icra dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesi incelendiğinde “… Cad. No: … adresinde hırdavat malzemeleri ve makine satışı ile ilgilendiğini, tutanağa konu adreste ” … ” ile hiçbir ilgilisinin bulunmadığını, faaliyette bulunduğu adresi 01.07.2017 tarihinde kiraladığını, kiradan önce hazırlık sırasında 13.06.2016 tarihinde davacı kuruma başvuru yaparak abonelik müracaatında bulunduğunu, kiradan önce eski kiracılar tarafından yapılmış tüketimin kendisinden tahsil edilmeye çalıştığını, borcunun bulunmadığını beyanla borca itiraz etmiş olduğu ve ekinde kira sözleşmesini ibraz etmiş olduğu görülmekle davalının yapmış olduğu itirazlar kapsamında fiili kullanıcın tespiti bakımından … kayıtları dosyamız arasına alınmış, tutanağa konu adresteki aboneliklerin tespiti için davacı kuruma müzekkere yazılmış, adresi fiilen kullanan kişilerin tespiti için vergi dairesine ve ilgili zabıta memurluğuna yazılan müzekkere cevapları dosyamız arasına celp edilmiştir.
Kaçak tüketim tutanağı incelendiğinde; tutanağın 09.08.2015 tarihinde tek taraflı olarak tutulmuş olduğu, tespit tarihinde adreste bulunmakta olan bir kişinin isminin yahut imzasının alınmamış olduğu, adres kısmında “… Mahallesi, … Cad. No: @ … Cad. … ” olarak belirtilmiş olduğu, davalı hakkındaki … Odası nezdindeki sicil kayıtları celp edildiğinde işbu adreste bir kaydının bulunmadığı, vergi dairesinde de davalının bu adreste faaliyette bulunduğuna dair bir kaydın bulunmadığı, zabıta müdürlüğü tarafından tutulmuş olan tutanakta söz konusu adreste 2018 tarihinden itibaren … Tekstil’in (… ‘ın) faaliyette bulunduğunun, 2015- 2018 tarihleri arasında faaliyette bulunan firmanın tespit edilemediğinin bildirilmiş olduğu, davacı kuruma yazılan müzekkereye cevaben tutanağa konu adreste zabıt tarihi öncesinde … adına abonelik kaydının bulunduğu ve bu aboneliğin 09.09.2014 tarihinde sonlandırılmış olduğu, yeniden aboneliğin ise davalı ile 20.07.2016 tarihinde akdedildiği ve 08.08.2017 tarihinde sonlandırılmış olduğunun mahkememize bildirilmiş olduğu görülmüştür.
Kural olarak elektrik abonelik sözleşmesini imzalayan ve aboneliği devam eden abone, tesisatta kullanılan elektrik bakımından elektrik dağıtım şirketine karşı sözleşme gereği sorumlu olduğu gibi, elektrik sayacının muhafazası konusunda da sorumluluğu devam eder. Buna göre, fiili kullanıcıya karşı rücu hakkı mevcut olan abonenin sözleşmesi iptal edilmediği sürece, fiili kullanıcı ile beraber elektrik dağıtım şirketine karşı kaçak elektrik kullanımı ve normal kullanım bedelinden dolayı müteselsil sorumluluğunun devam edeceği kuşkusuzdur.
Her ne kadar kaçak elektrik tespit tutanakları, düzenlendiği tarih itibariyle maddi olgulara ilişkin tespitleri içermekte olup, aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan belgelerden ise de davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın ekinde ibraz etmiş olduğu kira sözleşmesi, dosyaya celp edilen müzekkere cevapları bir bütün olarak incelendiğinde gerek tutanağın tek taraflı herhangi bir tanık olmaksızın tutulmuş olması gerekse de davalı ile tutanak tarihinden sonraki bir süreçte abonelik sözleşmesinin akdedilmiş olması, davacının, tutanak tarihinde (abonelik kaydından önce) davalının fiili kullanıcının olduğuna ilişkin herhangi bir belge ibraz edememiş olması karşısında mahkememizin işbu dosyası ile benzer mahiyette olan … Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 2020/… Esas, 2021/… Karar Sayılı, 27/10/2021 Tarihli ilamı da göz önünde bulundurulduğunda davacının davasını ispat edemediği kanaatine varılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklanmış Olduğu Üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 179,90-TL karar ilam harcından peşin alınan 307,28-TL harcın mahsubu ile artan 127,38-TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.560,00TL nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına.
6-Taraflar tarafından yatırılan gider avansın arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde … Mahkemesine İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 14/02/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

* İş bu karar 5070 Sayılı Kanun hükümlerine göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.