Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/316 E. 2023/242 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/316 Esas
KARAR NO:2023/242

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:21/11/2017
KARAR TARİHİ:30/03/2023

DAVA: Davacı vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde, müvekkili ile davalı şirket arasında akdedilen genel kredi sözleşmelerinin diğer davalılarca müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, sözleşmeler uyarınca kullandırılan kredilere ilişkin borcun ödenmemesi üzerine hesap kat edilerek düzenlenen ihtarnamenin davalılara gönderildiğini, borcun ödenmediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalıların haksız itirazları ile durduğunu ileri sürerek itirazların iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde, dava konusu genel kredi sözleşmesindeki müvekkiline atfen atılan imzanın müvekkili eli ürünü olmadığını, ayrıca kimlik bilgilerinin de müvekkilince yazılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar vekili cevap dilekçesinde, sözleşmenin genel işlem koşullarına aykırı şekilde hazırlandığını, şirket ortağı veya yetkilisinin şirket borçlarından sorumlu tutulamayacağını, kefalet geçerlilik şartlarının mevcut olmadığını, talep edilen faiz oranının fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava itirazın iptaline ilişkindir.
Deliller ; …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, genel kredi sözleşmesi, kat ihtarı, ekstreler, asıl borçlu şirketin sicil kaydı, davalı … yönünden alınan imza incelemesine ilişkin bilirkişi raporu, banka kayıtları ve bilirkişi raporu.
…İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası alınıp incelendiğinde ; davacı tarafından davalılar hakkında 461.264,15TL asıl alacak, 9.890,72TL işlemiş faiz 505,50TL BSMV, 765,81TL protesto gideri, 440,00TL ihtiyati haciz gideri, 87,70TL ihtayiti haciz karar harcından kaynaklanan alacak sıralanarak, borçlular tarafından yapılan 10.000,00TL ödemenin asıl alacaktan düşüldüğü, yine borçlulardan yapılan 2.820,00TL’lik ödemenin ise işlemiş faizden düşüldüğü belirtilerek toplam 459.981,92TL alacağın tahsili için ilamsız takip başlatıldığı, … tarafından imzaya ve borca diğer borçlular tarafından ise yetkiye borca ve ferilerine itiraz edilerek takibin durdurulduğu görülmüştür.
Sözleşmedeki yetki hükmü nedeni ile İstanbul İcra Dairesi yetkilidir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda ” ….… sözleşme asıllarındaki imzanın … eli ürünü olup olmadığının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve sözleşmelerdeki imzanın …’nın el ürünü olmadığı anlaşılmıştır. Bilirkişiye banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yetkisi de verilerek alınan rapor dosyaya bırakılmıştır.
…Kat tarihi itibari ile asıl alacak 461.264,15TL olup temerrüd tarihi itibari ile asıl alacak miktarı 468.911,26TL olarak saptanmış ancak taleple bağlılık kuralı gereğince asıl alacak miktarının 461.264,15TL alınması gerektiği tespit edilmiştir. Takip tarihi 27/10/2017, dava tarihi ise 21/11/2017’dir. Bilirkişinin saptamasına göre takip tarihinden önce borçlularca çek tahsilatı kapsamında 06/12/2017 tarihinde 5.000,00TL, 24/10/2017 tarihinde 32.000,00TL, 25/10/2017 tarihinde ise 2.820,00TL ödeme yapıldığı, dava tarihinden sonra ise bir kısmı çek tahsilatı bir kısmı ise … tarafından yapılan ödeme olmak üzere 306.426,27TL ( dava tarihinden sonra yapılan ödeme miktarı bilirkişi tarafından maddi hata yapılarak 306.436,27TL olarak hesaplanmış ise de doğrusu 306.426,27TL’dir.) ödeme yapıldığı görülmüştür.
….Takip talebinde belirtildiği şekilde asıl alacak miktarı olan 461.264,15TL’den yapılan 10.000,00TL’lik ödeme mahsup edilerek asıl alacak miktarı 451.264,15TL kalmıştır. Bilirkişi temerrüd faizinin 10.028,09TL olarak hesaplamış ise de takip talebinde istenen temerrüd faizi daha az olup 9.890,72TL’dir, bunda takip talebinde belirteldiği şekilde 2.820,00TL’lik ödeme düşüldüğünde kalan işlemiş faiz miktarı 7.070,72TL’dir. 9.890,72TL işlemiş faizin BSMV’si 494,53TL yapmaktadır. 765,81TL ihtarname gideri, 440,00TL ihtayati haciz vekalet ücreti, 87,70TL ihtiyati haciz masrafı eklendiğinde toplam miktar 460.122,91TL yapmaktadır. Takip tarihinden önce 32.000,00TL’lik bir ödeme daha olup davacı taraf bu ödemeyi düşmeden takip başlatmıştır, bu miktar öncelikle faiz ve masraflardan düşüldüğünde kalan miktar 428.122,91TL asıl alacaktır, dava tarihinden sonra yapılan ödemelerin ise infazda nazara alınması gerekmektedir. Toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir. …” gerekçeleri ile;
“1-Davacının … hakkında açmış olduğu davanın reddine,
2-Davacının diğer davalılar hakkında açmış olduğu davanın kısmen kabulü ile davalıların İstanbul 28. İcra dairesinin 2017/34942 esas nolu icra dosyasına yapmış oldukları itirazın kısmen iptali ile takibin; 428.122,91TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %50 temerrüt faizi ve faizini %5 oranın BSMV uygulanmasına,
Dava tarihinden sonra 28/11/2017 tarihinde 20.000tl, 20/12/2017 tarihinde 30.000tl, 26/12/2017 tarihinde 20.555 tl, 03/01/2018 tarihinde 27.399,00tl çek tahsilatı olarak, 26/02/2018 tarihinde ise … tarafından ödenen 208.472,27 tl olmak üzere toplam 306.426,27tl’nin icra Müdürlüğünce infazda nazara alınmasına, 85.624,58tl İcra inkar tazminatın davalılar Toracam…. Aş ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,Davacının fazlaya ilişkin talebin reddine, ” karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İstanbul BAM 13. HD’nin 15/12/2021 tarih 2019/2418 Esas 2021/1809 Karar nolu ilamı ile “Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazların iptali istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.
Davalı …’nın 25/06/2009 ve 15/11/2011 tarihli genel kredi sözleşmelerinde adına atfen atılan imzalara itiraz etmesi nedeniyle mahkeme grafolog bilirkişiye imza incelemesi yaptırmış ise de, imza incelemesinde mukayeseye esas alınan belgelerin çoğunun fotokopi olduğu, aslı incelenen belgelerin 20/01/2009 ve 16/04/2017 tarihli olduğu görülmüştür. Oysa sağlıklı bir imza incelemesi yapılabilmesi için tatbiki imzaların asıl olması ve sözleşmelerin düzenleme tarihinden öncesine ait yakın tarihli belgeler olması gerekir. İncelenen belgelerden sadece 20/01/2009 tarihli olanın sözleşmelerin düzenlenme tarihinden öncesine ait asıl belge olduğu, onun da 15/11/2011 tarihli sözleşmeye yakın tarihli olmadığı görülmüştür. Tek bir belge aslı ise sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için yeterli değildir(Yargıtay 19.HD 07/03/2019 tarih 2017/3272 E., 2019/1475 K. sayılı, 01/02/2016 tarih 2015/16477 E., 2016/1264 K. sayılı,19/09/2012 tarih 2012/9004-13178 sayılı emsal kararları). O halde mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler ışığında denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli bir rapor alınması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bununla birlikte bilirkişi raporunda sözü edilen davacı ile … A.Ş. arasında akdedildiği belirtilen Protokole dosya kapsamında rastlanılmadığı gibi, dava konusu icra takibine ilişkin ödeme emri tebligat parçalarına da rastlanılmamış olup, mahkemece bu eksiklikler giderilmeden karar verilmesi de isabetsizdir………” denilerek mahkememize ait karar kaldırılmıştır.
İstinaf ilamı doğrultusunda, davalı … vekiline genel kredi sözleşmelerinin düzenleme tarihinden öncesine ait yakın tarihli resmi kurumlarda bulunan imzalı evrak asıllarının dilekçe ile bildirmesi için süre verilmiş, bu kapsamda … vekili 15/09/2022 tarihli dilekçesi ile bildirimde bulunmuş ve dilekçede belirtilen yerlere yazı yazılarak imzalı evrak asılları alınarak dosyaya bırakılmıştır. Adli Tıp kurumuna yazı yazılarak 15/11/2011 tarih ve 25/06/2009 tarihli genel kredi sözleşmelerinde …’ya izafeten atılmış bulunmam imzaların …’nın eli ürünü olup olmadığının tespiti için yazı yazılmış, 06/02/2023 tarihli Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi’nin raporu incelendiğinde, Genel Kredi Sözleşmelerindeki imzaların …’nın eli ürünü olmadığının bildirildiği görülmüştür.
İstinaf ilamı doğrultusunda davacı ile … A.Ş arasında akdedilen protokol alınarak dosyaya bırakılmış, ayrıca ödeme emrine ilişkin tebligat parçaları da alınmış yapılan incelemede ödeme emrinin …’a 03/11/2017 , …’e 03/11/2017 tarihinde tebliğ edildiği, …’ya çıkartılan tebligatın ise bila tebliğ döndüğü, … ve … tarafından 08/11/2017 tarihinde yapılan itirazın süresinde olduğu, …’ya çıkartılan tebligatın iade döndüğü ve … tarafından 08/11/2017 tarihinde yapılan itiraz dilekçesinde icra takibinin telefonla 07/11/2017 tarihinde öğrendiğinin ifadesinin yazılı olması nedeniyle itirazların süresinde olduğu görülmüştür.
Daha önce mahkememizce kurulan hükümde 26/02/2018 tarihinde … …A.Ş tarafından ödenen 208.472,27 TL’lik ödemenin icra müdürlüğünce infazda nazara alınması yönünde hüküm kurulmuş ise de, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 14. Hukuk Dairesinin 2020/111 Esas 2023/160 Karar nolu ilamında “… AŞ ile davacı banka arasında akdedilen kefalet çerçeve sözleşmeleri, kefalet protokolü ve Bakanlar Kurulu kararı birlikte incelendiğinde, sözleşme ve protokolde … AŞ’nin müteselsil kefaletiyle kullandırılan kredilerin, temerrüdü ile birlikte kredi verene kefalet sorumluluğunu ifada bulunduğu ölçüde kredi verenin haklarına halef olacağı düzenlenmiştir.
Kredi garanti kurumlarına sağlanan Hazine desteğine ilişkin yürürlükte bulunan Bakanlar Kurulu kararı incelendiğinde ise 6. maddede temerrüt, tazmin ve diğer hususlar düzenlenmiştir. Anılan maddenin 4. fıkrasında, temerrüt durumunda teminatların nakde çevrilmesinde ve kanuni takibe ilişkin işlemlerin kredi verenler tarafından yürütüleceği, kredi verenlerin nakde çevrilen teminatlar ve takip neticesinde elde ettiği tahsilatın tazmin edilen kefalet oranında kuruma aktarılacağı düzenlenmiştir.
Anılan hükümler karşısında … AŞ tarafından yapılan kefalet ödemesi bulunması halinde, kredi veren bankanın icra takibine devam ederek tahsil ettiği bedelden tazmin edilen kefalet miktarını … AŞ’ye aktaracağı anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca, icra takibinden sonra, dava tarihinden önce … AŞ tarafından ödenen miktar yönünden davacının işbu itirazın iptali davasını açmakta ve devam ettirmekte hukuki yararı vardır…….” denildiğinde , … tarafından yapılan ödemenin davacı tarafça kredi borçlularından talep edilmesi yasal olduğundan daha önceki hükümdeki infazda nazara alınması yönündeki ibare çıkartılarak bu doğrultusunda karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili 21/02/2019 tarihli dilekçesinde davadan önce ve dava tarihinden sonra yapılan ödemeleri tarih ve miktar itibariyle tek tek belirtmiştir. Takip tarihi 27/10/2017 dava tarihi ise 21/11/2017’dir. Daha önceki karardan önce alınan bilirkişi raporu ve gerekçeli kararda yapılan açıklama dikkate alındığında; davacı taraf takip talebinde, yapılan 10.000,00TL’nin asıl alacaktan 2.820,00TL’lik ödemenin ise işlemiş faizden düşüldüğünü belirtmiş, bilirkişi ise takipten önce yapılan ödemeleri 5.000,00TL, 32.000,00TL, 2.820,00TL olarak belirlemiştir. Davacı vekiline takip talebinde belirtilen ödemeleri açıklayarak belgelerini sunması için süre verilmiş, davacı vekili 07/06/2019 tarihli dilekçesinde 06/10/2017 tarihinden 5.000,00TL, 25/10/2017 tarihinde 2.820,00TL ödenmesine rağmen sehven 5.000,00TL’lik ödemeyi 10.000,00TL olarak düştüklerini bildirmiştir. Bilirkişi raporun 10.sayfasında takip tarihi itibari ile alacak miktarını tablo halinde hesaplamıştır. Takip talebinde belirtildiği şekilde asıl alacak miktarı olan 461.264,15TL’den yapılan 10.000,00TL’lik ödeme mahsup edilerek asıl alacak miktarı 451.264,15TL kalmıştır. Bilirkişi temerrüd faizinin 10.028,09TL olarak hesaplamış ise de takip talebinde istenen temerrüd faizi daha az olup 9.890,72TL’dir, bunda takip talebinde belirteldiği şekilde 2.820,00TL’lik ödeme düşüldüğünde kalan işlemiş faiz miktarı 7.070,72TL’dir. 9.890,72TL işlemiş faizin BSMV’si 494,53TL yapmaktadır. 765,81TL ihtarname gideri, 440,00TL ihtayati haciz vekalet ücreti, 87,70TL ihtiyati haciz masrafı eklendiğinde toplam miktar 460.122,91TL yapmaktadır. Takip tarihinden önce 32.000,00TL’lik bir ödeme daha olup davacı taraf bu ödemeyi düşmeden takip başlatmıştır, bu miktar öncelikle faiz ve masraflardan düşüldüğünde kalan miktar 428.122,91TL asıl alacaktır, dava tarihinden sonra … haricinde yapılan ödemelerin ise infazda nazara alınması gerekmektedir.
Toplanan tüm deliller, alınan bilirkişi raporu , imza incelemesine ilişkin daha önceki bilirkişi raporu ile Adli Tıp Raporu, İstinaf ilamı dikkate alınarak, … hakkında açılan davanın reddine, … vekilince istinaf ilamından sonra dilekçe ile talep edilen kötüniyet tazminatının şartlarının oluşmaması nedeniyle kötüniyet tazminat talebinin reddine, kredi borçlusu … ile kefil … yönünden ise açılan davanın kısmen kabulüne, dava tarihinden sonra borçlular tarafından yapılan ödemelerin infazda nazara alınmasına aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacının … hakkında açtığı davanın reddine,
Davalı …’nın kötü niyet tazminat talebinin reddine,
2-Davacının diğer davalılar hakkında açmış olduğu davasının kısmen kabulü ile,
İstanbul 28 icra müdürlüğünün 2017/34942 esas sayılı icra dosyasına davalı … ve … .. Aş tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile, takibin ;
428.122,91TL asıl alacak üzerinden devamına , asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %50 temerrüd faizi ve faizin %5’i oranında BSMV uygulanmasına,
Dava tarihiden sonra 28/11/2017 tarihinde 20.000,00TL , 20/12/2017 tarihinde 30.000,00TL, 07/02/2019 tarihinde 20.555,00TL , 03/01/2018 tarihinde 27.399,00TL olmak üzere toplam ödeme miktarı olan 97.954,00TL’nin icra müdürlüğünce infazda nazara alınmasına,
85.624,58TL icra inkar tazminatının davalılar … AŞ ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
3-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 67.397,47 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ya verilmesine,
4-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 62.937,21 TL vekalet ücretinin davalılar …..A.Ş ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı …..A.Ş ve … kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 7.855,35 TL peşin harcın davalılar …..A.Ş ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 36,00 TL ilk masraf, 600,00 TL hesap bilirkişi ücreti, 500,00 TL imza incelemesi için bilirkişi ücreti, 2.428,00 TL Adli Tıp gideri , 683,66 TL tebligat ve tezkere masrafı, istinaf kararından sonra yapılan 384,50 TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 4.632,16 TL yargılama giderinden … için yapılanlar hariç tutularak 1.579,16 TL yargılama giderinin kabul ve red oranı dikkate alınarak takdiren 1.400,00 TL’sinin davalılar …..A.Ş ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, geri kalan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde resen yazı işleri müdürünce ilgilisine iadesine,
9-Mahkememizin 13/06/2019 tarihli ilamının istinaf tarafından kaldırılması nedeniyle bu ilam gereğince yazılan harç tahsil makbuzunun , tahsil edilmemiş ise tahsil edilmeden iade edilmesi, tahsil edilmiş ise talep üzerine tahsil edilen miktarın tahsil edilene iadesi için ilgili vergi dairesine yazı işleri müdürünce yazı yazılmasına,
10-Bu dava sebebiyle 29.245,08 TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan 7.855,35 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 21.389,73 TL karar ve ilam harcının davalılar …..A.Ş ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 30/03/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır