Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/312 E. 2022/556 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/312 Esas
KARAR NO : 2022/556
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 27/04/2022
KARAR TARİHİ : 30/06/2022

DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili tarafından …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/… Esas sayılı dosyasında menfi tespit davası açıldığını, bu dava dosyasında davanın kabulüne yönelik verilen kararın bir kısım davalılarca istinafı üzerine dosyanın … BAM … HD’nin 2022/… Esas nolu dosyasına kaydının yapıldığını ve 2022/… Karar no ile karar verildiğini, ayrıca ilgili istinaf dairesi tarafından gönderilen 01/04/2022 tarihli ihtar ile davanın tarafı olan … San. Ve Paz. Tic. LTd. Şti’nin resen terkinine karar verildiği, 18/02/2015 tarihinde kaydının silindiği, bu hali ile davalı şirketin bu dava yönünden taraf ehliyetinin ve dairenin karar ilamı tebliğini davalıya yapılmasının mümkün olmadığının anlaşılması nedeniyle ihya davası açmak için süre verildiğini belirterek … BAM … . HD’nin 2022/… Esas sayılı dosyasında davalı bulunan … San. Ve Paz. Tic. LTd. Şti’nin bu dava yönünden ihyasına karar verilmesini istemiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun şekilde tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, şirketin ihyası istemine ilişkindir.
… BAM … HD’nin 2022/… Esas 2022/… Karar nolu ilam incelendiğinde, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/07/2021 tarih 2014/… Esas 2021/… Karar nolu ilamının istinaf incelemesi yapıldığını, bu dosyanın asıl dosya ve birleşen dosyalardan teşekkül ettiği, birleşen …. ATM’nin 2018/… Esas sayılı dosyasında davalılardan birinin ……Ltd. Şti olduğu, İstinaf mahkemesince istinaf taleplerinin esastan reddine karar verildiği, sonuç kısmında ise bu dava yönünden temyiz yolunun açık bırakıldığı tespit edilmiştir.
…’e ait sicil kaydı alınıp incelendiğinde, 18/02/2015 tarihinde resen terkinine karar verildiği, en son yetkilisinin … olduğu, ortaklarının ise … ve … olduğu görülmüştür.
TTK nın geçici 7. maddesine göre bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 2 yıl içinde aşağıdaki halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicilinden kayıtlarının silinmesi, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır denilerek ilgili durumlar aynı maddenin a – e bentleri arasında sayılmıştır.Aynı maddenin 2. Fıkrasına göre davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanamaz denilmektedir. Aynı maddenin 15. Bendinde ise ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
TTK geçici 7. Maddenin 4a ve 4b bentlerinde ” (4) Ticaret sicili müdürlüklerince;a) Kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. İlan, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçer. Ayrıca anılan ilan, bildirici niteliği haiz olarak ilgili ticaret ve sanayi odası veya ticaret, sanayi ya da deniz ticaret odasının internet sitesinde aynen yayımlanır.b) 559 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermaye artırımında bulunmayarak münfesih olan şirketlere yapılacak ihtarda; ortaklarından, yönetici veya denetçilerden ya da müdürlerinden tebliğ tarihinden itibaren iki ay içinde tasfiye memurunun bildirilmesi, aksi takdirde, bu madde hükümlerine göre ticaret sicili kayıtlarından unvanın silineceği, şirkete ait malvarlığının unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal edeceği ve bunun kesin olduğu açıkça yazılır.” denilmektedir.
TTK geçici 7. Maddesinin 15 nolu bendinde ” Bu maddede düzenlenmeyen hususlarda ilgili kanun ve esas sözleşmelerde öngörülen usullere göre hareket edilir. Bu madde gereğince tasfiye edilmeksizin unvanı silinen şirket veya kooperatiflerin ortaya çıkabilecek malvarlığı, unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal eder. Hazine bu şirket ve kooperatiflerin borçlarından sorumlu tutulmaz. Tasfiye memurlarının sorumlulukları konusunda, özel kanunlardaki sorumluluğa ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun veya Kooperatifler Kanunu hükümleri uygulanır. Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” denilmektedir.
İhyası istenen şirketin 18/02/2015 tarihinde resen terkinine karar verilmiş olup dava tarihi itibariyle 5 yıllık sürenin geçtiği görülmüştür. Ancak …. Asliye Ticaret mahkemesine ait dosyanın 2014 yılında açıldığı hatta, …….Ltd. Şti’nin davalı olduğu birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/… Esas sayılı dosyasının 2008 Esaslı olması nedeniyle TTK geçici 7.Maddenin 2. Fıkrasına göre hakkında dava açılan davalı şirketin ya da dava açan davacı şirketin resen terkinine karar verilemeyeceğini açıkça yazılı olması nedeniyle terkin kararının usulüne uygun olmadığı anlaşılmıştır.
… Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk dairesine ait 2021/… Esas 2021/… Karar nolu ilam incelendiğinde, “……Mahkemece, adına kayıtlı araç bulunan şirketin terkin tarihinden itibaren beş yıllık yasal sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın hak düşürücü süreden sonra açılması nedeniyle reddine karar verilmiştir. TTK’nın geçici 7.maddesinin 15.fıkrasının son cümlesinde, ticaret sicilden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanların haklı sebeplere dayanarak, silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebileceği düzenlenmiştir. Anılan fıkranın ikinci cümlesinde ise bu maddeye göre tasfiye edilmeksizin unvanı silinen şirket veya kooperatiflerin ortaya çıkabilecek mal varlığı, unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal eder düzenlemesi bulunmaktadır. Somut olayda, şirketin 31/07/2013 tarihinde sicil kaydının resen silindiği, şirket ortağı tarafından beş yıllık yasal süre geçtikten sonra ihya talep edildiği açıktır. Ancak, yasal düzenlemeye göre on yıllık sürenin dolmaması nedeniyle şirkete ait aracın Hazineye intikal etmesi koşulu gerçekleşmemiştir. Bu durumda, şirketin, ortada tasfiyesi gerekli bir mal varlığı bulunduğundan yasa koyucunun amacı doğrultusunda uyuşmazlığın çözülmesi gerekir. Yasa maddesinde, terkinden itibaren beş yıllık sürede ihya talep edilebileceği belirtilmesine karşın, şirketin mal varlığının on yıl sonra Hazineye intikal edeceği düzenlendiğinden, bulunduğu kabul edilmelidir. Şirkete ait mal varlığının Hazineye intikal etme süresi olan on yıldan önce ne şekilde işlem yapılacağına ilişkin TTK’nın geçici 7. Maddesinde bir düzenleme bulunmaktadır. Ortada bir hukuki düzenleme eksikliğinin mi (kanun boşluğu), yoksa yasa koyucunun bilinçli bir susmasının mı bulunduğunun belirlenmesi önem taşımaktadır. Kanun boşluğu, sorunun çözümüne katkı sağlayacak bir hukuk kuralının bulunmaması şeklinde tanımlanabilir. Ancak, açık bir düzenleme yapılmamış olması her zaman kanun boşluğu anlamına gelmeyebilir. Bir sorun hakkındaki çözüm başka bir alanda düzenlenmiş olabilir. Somut olayda gerek TTK’da gerekse başka mevzuatta düzenleme bulunmadığı gibi konuya ilişkin bir örf ve adet bulunmamaktadır. Hukuki bir sorun hakkında, hukuk sistemi mutlaka bir çözüm üretmek zorundadır. Yasanan bir düzenleme öngörmediği bir sorunun çözümsüz bırakılması düşünülemez. Kanun koyucunun bir konuda düzenleme yapmamış olması, o konuyu olumsuz düzenlemek istediği anlamına gelmez. Bu açıklamalara göre, somut olaydaki uyuşmazlık yönünden bir kanun boşluğunun bulunduğunun ve bu boşluğun, TMK’nın 1.maddesiyle hakime verilen yetki kapsamında doldurulması gerektiği kanaatine varılmıştır. Kanun boşluğunun doldurulmasında, TTK’nın geçici maddesine yansıyan kanun koyucunun iadesinin esas alınması uygun olacaktır. Kanun koyucu, mevcut düzenlemeyle, terkin edilen şirketlerin ortaya çıkacak mal varlıklarının on yıl sonra Hazineye intikal edeceğini kabul ettiğine göre, bu süre dolmadıkça, şirket ortaklarının bu mal varlığı üzerindeki haklarının devam ettiğini kabul etmiş durumdadır. Ortada bir mal varlığı bulunduğuna göre, bu mal varlığının tasfiyesi için şirketin ihyasına karar vermekten başka çözüm bulunmamaktadır. Aksinin kabulü, yasanın düzenlediği on yıllık sürenin anlamsız hale gelmesi sonucunu doğurur. Bu açıklamanın bir sonucu olarak, mal varlığının Hazineye intikal süresi olan on yıllık süre doluncaya kadar ortaya çıkacak mal varlığının tasfiyesi amacıyla ihya talebinde bulunabileceği sonucuna varılmıştır. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusu haklı bulunmuş, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının bu nedenle kaldırılarak yeniden hüküm verilmesi gerekmiştir. Şirketin, adına kayıtlı aracın satış ve bedelinin paylaştırılması istemiyle sınırlı olarak ihyasına karar verilmiş, ancak şirket tasfiyesiz terkin olduğundan, tasfiye memuru atanmamıştır. Şirket, terkin öncesi temsil durumuna göre temsil edilecektir ” denilmiştir.
TTK nın geçici 7. maddesine göre bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 2 yıl içinde aşağıdaki halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicilinden kayıtlarının silinmesi, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır denilerek ilgili durumlar aynı maddenin a – e bentleri arasında sayılmıştır.Aynı maddenin 2. Fıkrasına göre davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanamaz denilmektedir. Aynı maddenin 15. Bendinde ise ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
Terkin tarihinden itibaren dava tarihine kadar 5 yıllık süre geçmiş ise de, … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/… Esas nolu dosyası ile birleşen ve ihyası istenen şirketin davalı bulunduğu, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/… Esas nolu dosyası 2008 Esaslı olup ana dava ise 2014 Esaslı olduğundan, TTK geçici 7. Maddesinin 2. Fırkasına göre …….Ltd. Şti’nin davalı olması nedeniyle , bu şirketin resen terkinine karar verilmesi mümkün değildir. Resen terkin kararı usulsüz ve hatalı olarak verilmiştir. Bu nedenle terkin kararının iptali gerekmektedir. Terkin kararı hatalı olduğundan, iptal edilerek şirketin ihya edilmesi gerekmektedir. Dava konusu olayın özelliği itibariyle ihya ek tasfiye amacıyla değil, …nce hatalı olarak yapılan terkin kararının iptali gerektiğinden tasfiye memuru atanmasına gerek yoktur. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 28/09/2021 tarih 2017/11-3184 Esas 2021/1107 Karar nolu ilamında da belirtildiği üzere)
Toplanan tüm deliller ve yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alınarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacının davasının kabulü ile,
… Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/… Esas (Bu dosya ile birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/… Esas) ve … Hukuk Dairesinin 2022/… Esas nolu dosyalarında taraf teşkilinin sağlanması, davaların yürütülmesi ve verilen kararların infazı işlemleri ile sınırlı olmak üzere …nde … sicil no ile kayıtlı … Ltd. Şti’nin resen terkin kararının iptali ile ihyasına,
Karar kesinleştiğinde sicile tescil ve ilanına,
2-Davalı … yasal hasım konumunda olduğundan bu davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde resen ilgilisine iadesine,
5-Bu dava sebebiyle alınması gerekli olan 80,70 TL maktu karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
Davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda , kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 30/06/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır