Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/260 E. 2023/564 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/260 Esas
KARAR NO :2023/564

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:11/04/2022
KARAR TARİHİ:11/07/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı taraf ile müvekkili arasında 12.07.2017 tanzim tarihli ”… Restaurant Kart Satış Sözleşmesi” ile 22.09.2017 tanzim tarihli , “Akaryakıt Satış Sözleşmesi” akdedildiğini, müvekkilinin işbu sözleşmelerde belirtilen yükümlülüklerini sözleşmelerdeki şartlar ve prosedür uyarınca yerine getirdiğini, müvekkili şirket tarafından davalıya teslim edilen mal karşılığında; … Fatura No.lu , 11.09.2018 tanzim tarihli ve 30.10.2018 vade tarihli … Restaurant Yemek Bedeli karşılığı 3.199,76-TL, … Fatura No.lu, 11.09.2018 tanzim tarihli ve 30.10.2018 vade tarihli … Restaurant Yemek Bedeli karşılığı 3.618,99-TL, … Fatura No.lu, 11.09.2018 tanzim tarihli ve 30.10.2018 vade tarihli … Restaurant Yemek Bedeli karşılığı 3.242,99-TL,… Fatura No.lu , 11.09.2018 tanzim tarihli ve 30.10.2018 vade tarihli … Restaurant Yemek Bedeli karşılığı 469,99-TL, … Fatura No.lu , 17.10.2018 tanzim tarihli ve 13.11.2018 vade tarihli … Restaurant Yemek Bedeli karşılığı 4.250,01-TL, … Fatura No.lu, 17.10.2018 tanzim tarihli ve 13.11.2018 vade tarihli … Restaurant Yemek Bedeli karşılığı 380,00TL, … Fatura No.lu , 17.10.2018 tanzim tarihli ve 13.11.2018 vade tarihli … Restaurant Yemek Bedeli karşılığı 800,00-TL, … Fatura No.lu , 18.10.2018 tanzim tarihli ve 14.11.2018 vade tarihli … Restaurant Yemek Bedeli karşılığı 2.300,00-TL, … Fatura No.lu , 18.10.2018 tanzim tarihli ve 14.11.2018 vade tarihli … Restaurant Yemek Bedeli karşılığı 3.900,00-TL, … Fatura No.lu , 19.10.2018 tanzim tarihli ve 15.11.2018 vade tarihli … Restaurant Yemek Bedeli karşılığı 1.500,00-TL, … Fatura No.lu , 19.10.2018 tanzim tarihli ve 15.11.2018 vade tarihli … Restaurant Yemek Bedeli karşılığı 615,00-TL, … Fatura No.lu , 22.10.2018 tanzim tarihli ve 18.11.2018 vade tarihli … Restaurant Yemek Bedeli karşılığı 400,00-TL olmak üzere toplam 12 adet e-FATURA müvekkili şirket tarafından tanzim edildiğini, yine müvekkili ile davalı arasında akdedilmiş olan “Akaryakıt Satış Sözleşmesi” gereği müvekkili tarafından yerine getirilmiş olan yükümlülükler sebebi ile müvekkili tarafından davalıya teslim olunan “Akaryakıt Bedeli” mal karşılığı, … Fatura No.lu , 15.10.2018 tanzim tarihli ve 16.11.2018 vade tarihli akaryakıt bedeli karşılığı 1.064,76-TL, … Fatura No.lu , 31.10.2018 tanzim tarihli ve 16.11.2018 vade tarihli akaryakıt bedeli karşılığı 629,16-TL, … Fatura No.lu , 15.11.2018 tanzim tarihli ve 14.12.2018 vade tarihli akaryakıt bedeli karşılığı 620,85-TL, … Fatura No.lu , 30.11.2018 tanzim tarihli ve 14.12.2018 vade tarihli akaryakıt bedeli karşılığı 943,78-TL olmak üzere 4 adet e-FATURA müvekkili şirket tarafından tanzim edildiğini, fatura bedellerinin vadesinde davalı tarafından ödenmemesi üzerine müvekkilice …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibine başlanıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmış olup davalı tarafından süresi içerisinde dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi verilmediği anlaşılmakla HMK M.128 hükmü uyarınca davalının dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaları inkar etmiş sayılmasına karar verilerek yargılama yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; Dava, taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşmelerden kaynaklı olarak düzenlenen fatura bedellerinin davalıdan tahsili istemi ile başlatılmış olan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Somut olayda taraflar arasında akdedilmiş olan 12.07.2017 tanzim tarihli ”… Restaurant Kart Satış Sözleşmesi” ile 22.09.2017 tanzim tarihli “Akaryakıt Satış Sözleşmesi” kapsamında düzenlenen fatura bedellerinin ödenmemesi sebebiyle davalı … Güvenlik Eğitim Ve Koruma Hizmetleri Anonim Şirketi aleyhine ….İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı icra takip dosyası üzerinden 25.959,28 TL asıl alacak, 324,94 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.284,22 TL üzerinden başlatılmış olan takibin davalının itirazı üzerine durması sebebiyle işbu itirazın iptali davasının açılmış olduğu görülmüştür.
İtirazın iptali davalarında alacaklının, İİK m.67 uyarınca borçlunun süresi içerisinde icra dosyasına yapmış olduğu itirazının, kendisine tebliği tarihinden itibaren bir sene içerisinde genel mahkemelere yapacağı başvuru üzerine genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat etmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup sürenin başlaması için borçlunun itirazının alacaklıya tebliği zorunludur. İşbu dava dosyasının temelini teşkil eden icra dosyasında yapılan kontrolde borçlunun süresi içerisinde icra dosyasına yapmış olduğu itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği görülmüştür. Bu nedenle davacının açmış olduğu davasının süresinde olduğu kabul edilmekle yargılama yapılmıştır.
Yargılama esnasında tarafların celp edilen ba-bs formları ile birlikte ticari defterleri üzerinden mali müşavir bilirkişi vasıtası ile inceleme yaptırılarak kök ve ek raporlar alınmıştır. Bilirkişi tarafından mahkememize ibraz edilmiş olan raporlarda özetle;
Davacı yan ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu,
Davacı yanın incelenen ticari defterlerinde, icra takip tarihi olan 19/12/2018 tarihi itibariyle, davacı yanın davalı yandan 16 fatura karşılığı 25.959,28 TL alacaklı oldukları,
Davacı sistemlerinde gerçekleştirilen inceleme sonucunda taraflar arasındaki “Kart Satış Sözleşmesi” (yemek) ile “Akaryakıt Satış Sözleşmesi” kapsamında yer alan davacı alacağını oluşturan 16 faturanın içeriğindeki hizmetin sağlandığı, yemek ücretlerinin kartlara yüklendiği ve akaryakıtın alındığı, Davacı ile Davalı arasındaki faturalarla, gerçek kullanım arasında toplam 0,02 TL (iki kuruş) fark olduğu,
Davacı yan tarafından icra takip tarihi olan 19/12/2018 tarihinde alacağını 128.01.01.01.0001 nolu şüpheli alacaklar ana hesabına virman yapmış olduğu, 2019,2020,2021 ve 2022 yıllarında da bu ana hesapta takip edilmiş olduğu tespit edilmiş olup 128.01.01.01.0001 no.lu ana hesap hareketlerinde davalı yan tarafından davacı yana 2019,2020,2021 ve 2022 yıllarında yapılmış bir ödemeye rastlanmamış olduğu,
Tarafların BA BS Bildirimleri arasında belge adedi bakımından fark olmadığı, 90 TL fark olduğu, bu farkın küsürat farklılıklarından oluşabileceği değerlendirilmiş olduğu,
Davacı yan 19/12/2018 tarihli icra takibinde 25.959,28 TL’lik Alacağına 324,94 TL işlemiş faiz talep etmiştir. Bir alacağa faiz talep edilebilmesi için, ödeneceği tarihin kesin olarak belli olması, taraflar arasında faiz yönünden bir sözleşme olması ya da karşı borçlunun bir ihtar ya da ihbarla temerrüde düşürülmesi gerekmektedir. Dava dosyası incelemelerimde davacı ile davalı arasında düzenlenen bir sözleşmenin bulunduğu ve düzenlenmiş faturalarda fatura vadesinin belirtilmiş olduğu, tekrar işlemiş faiz hesabı yapıldığında işlemiş faiz tutarının 348,22 TL hesaplanmış olduğu, ancak davacı yan tarafından işlemiş faiz tutarı 324,94 TL talep edildiğinden bu tutar davacı alacağı olarak değerlendirilmiştir.
Davalı yan tarafından dosyaya sunulu 14.02.2023 tarihli dilekçesine göre, davaya konu borcun 25.964,64-TL olup 10/02/2023 tarihinde davacı tarafa banka kanalı ile ödenmiş olduğunun beyan edilmiş olduğu ve dilekçe ekinde banka dekontunun sunulmuş olduğu, 10.02.2023 tarihli bu banka dekontuna göre, davalı yan Akbank Hesabından, davacı yan Denizbank hesabına 25.964,64 TL ödeme yapılmış olduğu, davacı ticari defterlerine göre asıl alacak tutarı olan 25.959,28 TL’nin 5,36 TL fazla olarak ödenmiş olduğu, Takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğu,
Davacı yanın icra takip tarihi olan 19/12/2018 tarihi itibari ile işlemiş faiz dahil alacağının (25.959,28 TL*324,94 TL) 26.284,22 TL hesaplanmış olduğu, davalı tarafından 10/02/2023 yılında davacı yana 25.964,64 TL ödenmiş olduğu, Takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğu,
Mahkememize bildirilmiştir.
Kural olarak TBK 100. Maddesi gereği takipten sonra yapılan kısmi ödemeler öncelikle asıl alacağın ferilerine sayılır feriler karşılandıktan sonra asıl alacağın ödenip ödenmediğine bakılır.
Davadan sonra kısmen ödeme yapılması halinde, dava tarihi itibariyle ödenmeyen kısım yönünden davanın kabulü ile bu kısmi ödemelerin icra aşamasında nazara alınmasına, tamamının davadan sonra ödenmesi halinde davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmelidir. (Kapatılan 23 hukuk 2015/4923E-6215K)
Mahkememizce yapılan kontrolde icra takibine girişildikten ve işbu dava açıldıktan sonra davalı tarafından davacıya haricen 10/02/2023 tarihinde 25.964,64 TL ödemenin yapılmış olduğu, işbu ödemenin icra takip dosyasına yapılmamış olması sebebiyle icra müdürlüğüne müzekkere yazılarak dosyanın yapılan haricen tahsil bildirimi ile birlikte güncel borcunun ne kadar olduğu, bakiye alacak kalıp kalmadığı sorulmuş, müzekkereye “yukarıda belirtilen taraflar yönünden 19.12.2018 tarihinde ilamsız takip başlatıldığı, borçlu tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğu, müdürlüğümüz hesabına herhangi bir borç ödemesi yapılmadığı görülmüş ise de, alacaklı vekili tarafından yazımız ekinde gönderilen 09.05.2023 tarihli talep ile, borçludan 10.02.2023 tarihinde 25.959,28 TL haricen tahsilat yapıldığı yönünde beyanda bulunulduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar kısmi tahsilat olarak belirtilen tutar üzerinden gerekli harçların dosyamıza yatırılmadığı anlaşılmış ise de, ilgi yazınız gereğince kısmi tahsilat yapıldığı belirtilen tutar dahil edilmeden 10.02.2023 tarihli dosya hesabı yapılmış, ayrıca kısmi tahsilat dahil edilerek iş bu müzekkeremiz tarihi itibariyle güncel dosya hesabı yapılarak yazımız ekinde gönderilmiştir.” şeklinde cevap verildiği, ekindeki belgelerden davalı tarafından yapılan haricen ödeme üzerine 19.267,46 TL bakiye borcun kalmış olduğu, davalının yapmış olduğu ödemenin dosya borcunun tamamını karşılamamış olduğu görülmüştür.
Mahkememizin işbu dosyası ile benzer mahiyette olan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22.11.2018 tarih ve 2017/19-822 Esas 2018/1754 Karar sayılı “… Ödemelerin alacaktan mahsubunda ise; takip tarihinde belirlenen asıl alacak, temerrüt faizi ve ferîleri toplamından mahsubu öncelikle Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak temerrüt faizinden yapılacaktır. Bir başka deyişle, her bir ödeme tarihine kadar takip tarihinde belirlenen asıl alacağa temerrüt faizi ve ferîleri uygulanıp bulunan ve takip öncesi işleyen temerrüt faizi toplamından ödemenin düşülmesi, fazlası var ise asıl alacaktan mahsup edilerek belirlenecek olan asıl alacak miktarı bulunmalıdır. Bu uygulama her bir ödeme için ayrı ayrı yapılmak zorundadır.
Bu şekilde yapılan hesaplamaya göre son ödemeden sonra dava tarihine kadar hesaplanacak temerrüt faizi ve ferîleri ile birlikte alacaklının dava tarihindeki alacağı tespit edilmelidir.
Tüm bu tespitlerden sonra mahkemece itirazın iptali davasında, itiraz üzerine icra takibi durduğundan takibin devamına dava tarihi itibariyle belirlenen miktar üzerinden imkân sağlayacak şekilde hüküm kurmak ve icra inkâr tazminatının da bu miktar gözetilerek değerlendirilmesi gereklidir…” şeklindeki ilamı, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2011/1414 Esas, 2011/11960 Karar sayılı ”Davalı dava açıldıktan sonra ödeme yapmıştır. Dava açıldıktan sonra yapılan ödemeler icra müdürlüğünce yapılacak infazda gözetilecektir. Mahkemece bu yön dikkate alınmadan davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” şeklindeki ilamı ile Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2016/11915 Esas, 2017/112 Karar Sayılı, ”Somut uyuşmazlıkta, mahkemece her ne kadar davalı tarafından yargılama sırasında ödeme yapıldığı belirtilerek, davanın konusuz kaldığına hükmedilmişse de, davanın niteliği itirazın iptali olduğundan, tarafların haklılık durumu belirlenip bu duruma göre karar verilmesi ve dava açıldıktan sonra ödeme olması halinde ödemelerin infazda değerlendirilmesine karar verilmesi gerekmektedir.” şeklindeki gerekçeli ilamları da göz önünde bulundurulduğunda tüm dosya kapsamı itibari ile davacı yanın her iki tarafın da ticari defterlerinde kayıtlı bulunan faturalardan kaynaklı olarak davalıdan 25.959,28 TL alacaklı olduğu, taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşmelerde faiz oranının düzenlenecek olan faturalarda belirleneceğinin kararlaştırılmış olduğu ve söz konusu faturalarda faiz oranı olarak %3 şeklinde (aylık – yıllık şeklinde ayrım yapılmayarak) bildirimde bulunulmuş olması sebebiyle tarafların basiretli tacir olarak aralarında kararlaştırmış oldukları faiz oranı üzerinden icra takibinde faiz istenilmesi gerekmekte olup davacının sözleşmeye aykırı olarak %12 oranında faiz istemi yerinde olmadığından mahkememizce bilirkişi raporunda detaylı şekilde vadeleri ve oranları tablo halinde belirtilmiş olan her bir fatura yönünden ayrı ayrı %3 oranı üzerinden hesaplama yapıldığında davacının icra takibi öncesinde davalıdan 87,07 TL işlemiş faiz isteminde bulunabileceği görülmekle davacının davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile takibin 25.959,28 TL asıl alacak, takip öncesi 87,07 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.046,35 TL üzerinden devamına, yargılama esnasında yapılan ödemelerin infaz aşamasında değerlendirilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davacının dava dilekçesi ile borçlunun %20’den aşağıda olmamak üzere inkar tazminatı ödemesine hükmedilmesi yönündeki talebi değerlendirildiğinde İİK m. 67 hükmü uyarınca davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksızlığına karar verilmiş olması ve alacağının likit olması gerekmekte, kural olarak davalı borçlunun kötü niyetli olması şartı aranmamaktadır. Somut olayda davacının davasında haklı olduğu, davalının haksız olarak takibe itiraz etmiş olduğu, alacağın faturadan kaynaklandığı, yargılama esnasında kısmi ödemenin yapılmış olduğu anlaşılmakla … Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesinin 2021/692 Esas, 2023/828 Karar Sayılı, 28/02/2023 Tarihli “… Alacağın likit olması şartıyla itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkar tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkar tazminatı, asıl alacak bakımından söz konusu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir.” şeklindeki gerekçeli ilamı ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22.11.2018 tarih ve 2017/19-822 Esas 2018/1754 Karar sayılı ilamı da göz önünde bulundurulduğunda davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmekle icra dosyasında asıl alacak tutarı olan 25.959,28 TL’nin %20’si oranında olan 5.191,86 TL’nin icra inkar tazminatı olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklanmış olduğu üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile; davalının ….İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın KISMEN İPTALİ ile; takibin 25.959,28 TL asıl alacak, takip öncesi 87,07 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.046,35 TL üzerinden, asıl alacağa tahsil tarihine kadar yıllık %3 aranında akdi faiz işletilmek suretiyle kaldığı yerden devamına, Davalı tarafından dava tarihinden sonra 10.02.2023 tarihinde yapılan 25.964,64 TL ödemenin icra müdürlüğünce takibin infazı aşamasında TBK’nın 100. maddesi de gözetilerek dikkate alınmasına ve borçtan mahsubuna, davacının fazlaya dair isteminin reddine,
2- Davalının haksız itirazları nedeniyle asıl alacak tutarı olan 25.959,28 TL’nin %20’si oranında olan 5.191,86 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli olan 1.779,23-TL karar ilam harcından başlangıçta dava açılırken peşin olarak alınan 317,45-TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 1.461,78-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 317,45-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 92,20-TL (başvurma, vekalet harcı) davetiye, posta gideri: 339,50TL, bilirkişi ücreti: 6.000,00TL olmak üzere toplam: 6.431,70-TL yargılama giderinin %99 kabul-red oranı üzerinden hesaplanan 6.367,383TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanının davacı üzerine bırakılmasına,
6-Davacı yargılama esnasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıldan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı yargılama esnasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 237,87TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL nin %99 kabul-red oranı üzerinden hesaplanan 1.306,80-TL’nin davalıdan alınarak, 13,20TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansın arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 11/07/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır