Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/257 E. 2023/583 K. 14.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/257 Esas
KARAR NO:2023/583

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :09/04/2022
KARAR TARİHİ:14/07/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin müvekkili şirketten Turint isimli yazılım hizmeti aldığını ve cari ilişkiden kaynaklı olarak; 05­06­2021 tarihli … fatura numaralı 7.670-TL tutarlı fatura, 14­01­2021 tarihli … fatura numaralı 7.670-TL tutarlı fatura, 01­02­2021 tarihli … fatura numaralı 7.670-TL tutarlı fatura, 01­03­2021 tarihli … fatura numaralı 7.670-TL tutarlı fatura,10­03­2021 tarihli … fatura numaralı 1.888-TL tutarlı fatura, 01­04­2021 tarihli … fatura numaralı 7.670-TL tutarlı fatura, 03-05-2021 tarihli … fatura numaralı 7.670-TL tutarlı fatura keşide edildiğini, her birinin vadesinin 30 gün olarak belirlendiğini, vadesinde ödeme yapılmadığını, bu nedenle 47.908-TL cari hesap alacağından kaynaklı 02/12/2021 tarihinde …. İcra Dairesi …. dosyasından icra takibi başlatıldığını, borçlunun borca ve yetkiye itiraz ettiğini ve dosyanın yetkili İstanbul İcra Dairelerine gönderildiğini, akabinde …. İcra Dairesi …. dosyasından yapılan tebligatın süresi içinde borca ve faize itiraz ettiğini, davalı firmanın piyasadan toplanan bilgiler neticesinde malvarlığını kaçırma teşebbüsünde bulunmaya başladığını, müvekkilinin alacağını dava sonucunu ifa etmesi mümkün olamayacağından davalının taşınır, taşınmaz ve üçüncü kişilerdeki alacakları üzerinde dava tutarı üzerinden ihtiyaten haczine karar verilmesini borçlunun …. İcra Dairesi …. icra takibine yaptığı itirazının iptaline, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen % 20 faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, borçlunun …. İcra Müdürlüğü … E. dosyasına vaki itirazın iptalini ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile haksız bir icra takibi başlattığını, taraflarınca süresi içerisinde borcun tamamına, yetkiye, faize, faiz oranına ve borcun tüm fer’ilerine itiraz ettiklerini, yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin davacı yana herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkili şirket ile davacı yan arasında 05.06.2021- 14.01.2021- 01.02.2021- 01.03.2021- 10.03.2021- 01.04.2021- 03.05.2021 tarihli yedi adet fatura keşide edildiğini, bu faturaların, davacı şirketten yazılım hizmeti almak karşılığında düzenlendiği iddia edilse de alınan hizmetin müvekkiline verilmediğini, davacı tarafından kesilen faturaların müvekkiline tebliğ edilmediğini, davanın reddi ile takibin iptaline, davacı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak başlatılan icra takibi sebebi ile %20’den az olmamak üzere davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikt incelendiğinde; Dava, taraflar arasında akdedilmiş olan hizmet sözleşmesinden kaynaklı ödenmeyen fatura alacağının tahsili istemiyle davalı aleyhine başlatılmış olan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Somut olayda taraflar arasında akdedilmiş olan internet sitesinin geliştirilmesi- yazılım destek sözleşmesi kapsamında davacı tarafından davalı şirkete yazılım bakım ve desteği konularında hizmet verilmesinin taahhüt edildiği, davacı tarafından söz konusu edimin yerine getirilmesine rağmen davalının bedel ödeme borcunu ifa etmemiş olması iddiasıyla davalı aleyhine öncelikle …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takip dosyası üzerinden 47.908,00 TL cari hesap alacağı, 373,75 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 48.281,75 TL üzerinden icra takibine girişilmiş olduğu, davalının süresi içerisinde borca ve yetkiye itiraz etmiş olduğu, alacaklı vekili tarafından yetki itirazı kabul edilmekle dosyanın …. İcra Dairesi … Esas sayılı icra takip dosyası üzerinden devam ettiği, yeniden gönderilen ödeme emri üzerine davalı borçlu tarafından yeniden borca itiraz edilmiş olması sebebiyle işbu itirazın iptali davasının açılmış olduğu, davalı vekili tarafından süresi içerisinde mahkememize sunulmuş olan cevap dilekçesi ile birlikte mahkememizin yetkisiz olduğu, yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu, bu sebeple dosyada yetkisizlik kararı verilmesini talep etmiş olduğu görülmüştür.
İtirazın iptali davalarında alacaklının, İİK m.67 uyarınca borçlunun süresi içerisinde icra dosyasına yapmış olduğu itirazının, kendisine tebliği tarihinden itibaren bir sene içerisinde genel mahkemelere yapacağı başvuru üzerine genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat etmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup sürenin başlaması için borçlunun itirazının alacaklıya tebliği zorunludur. İşbu dava dosyasının temelini teşkil eden icra dosyasında yapılan kontrolde borçlunun süresi içerisinde icra dosyasına yapmış olduğu itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği görülmüştür. Bu nedenle davacının açmış olduğu davasının süresinde olduğu kabul edilmekle yargılama yapılmıştır.
6100 Sayılı HMK’nın 6/1. maddesinin “(1) Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” şeklindeki düzenlemesi uyarınca bu yetki kuralı kesin olmadığından HMK’nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Yetki itirazının ileri sürülmesi” başlıklı 19/2. maddesi; “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz” hükmünü içermektedir. Yine, 116/1-a maddesinde Kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazını “ilk itiraz” olarak düzenlemektedir. 117/1. madde ise “İlk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez.” hükmünü içermektedir.
HMK 17.maddesi “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” hükmünü haizdir.
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan sözleşme içeriği incelendiğinde sözleşmenin 13.3. Maddesinde “İşbu sözleşmeden kaynaklanacak olan ihtilafların çözüm yeri İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleridir.” hükmünün bulunduğu, işbu hali ile söz konusu maddenin tacirler arasında düzenlenen yetki sözleşmesi olarak değerlendirildiğinde davalının yetki itirazının reddine karar verilerek yargılama yapılmıştır.
Yargılama esnasında tarafların ticari defterleri ve taraflara ait celp edilen BA- BS formları karşılaştırmalı olarak incelenmek sureti ile 1 mali müşavir, bilirkişiden rapor alınmış olup bilirkişi tarafından hazırlanılarak mahkememize ibraz edilmiş olan kök ve ek raporda özetle;
Davacı yanın incelenen ticari defterlerinde, icra takip tarihi olan 02/12/2021 tarihi itibariyle davacı yanın davalı yandan 45.498,-TL Alacaklı oldukları,
Davacı tarafından detayları aşağıdaki tabloda görüldüğü üzere toplam tutarı 47.908,-TL olan 7 Adet fatura için icra takibi yapılmış olduğu, bu faturaların davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve Temel E-Fatura olması dolayısıyla davalı tarafından E-Fatura sisteminde kabul edilmiş olduğu, Fatura içeriklerinin Turint Kullanım Bedeli olduğu, davalı tarafından davacı yana düzenlenmiş bir iade faturasına dosya içeriğinde rastlanmadığı,
İcra takip tarihinden sonra davalı tarafından davacı yana vapılmış bir ödemeye dosya içeriğinde ve defterlerde rastlanmadığı,
Davacının bağlı olduğu … Vergi Dairesi Müdürlüğü ve davalı yanın bağlı olduğu Marmara Kurumlar Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından Sayın Mahkemeye gönderilmiş cevap yazısı ekleri olan BA BS Bildirimlerine göre, davacı tarafından davalı yana 2021 yılında düzenlediği tüm faturaların davacı BS Bildirimlerinde bildirilmiş olduğu, davalı tarafından 2021 yılı davacı yandan alım olarak 5 Adet fatura bildirilmiş olduğu ancak, alım tutarının KDV Hariç olarak davacı yandan 4.900,-TL fazla alım bildirilmiş olduğu, ancak farklılığın nedeni anlaşılamadığı,
Davacı yan 02/12/2021 tarihli icra takibinde 47.908,- TL’lik Cari Hesap Alacağına (15.11.2021-02.12.2021 tarihler arası için) 373,75 TL işlemiş faiz talep etmiştir. Bir alacağa faiz talep edilebilmesi için, taraflar arasında bir sözleşme olması ya da karşı borçlunun bir ihtar ya da ihbarla temerrüde düşürülmesi gerekmektedir. Dava dosyası incelemelerimde davacı ile davalı arasında düzenlenen davacı tarafından 30/01/2023 tarihinde dosyaya sunulmuş sözleşmeler olduğu, ancak, sözleşmede Fatura vadesinin anlaşılamamış olup davalı yanı temerrüde düşürecek bir ihtarnameye rastlanmadığı,
Davacı tarafından düzenlenmiş Temel E-Faturalar üzerinde tarafların 30 gün vadeli çalışıyor oldukları görülmüş olduğu
İcra takibine konulmuş ve ödenmemiş faturalar yönünden fatura vadeleri 30 gün kabul edilerek işlemiş faiz hesabı yapıldığında işlemiş faiz tutarı 4.669,32 TL olarak hesaplanmıştır. Ancak davacı tarafından 373,75 TL işlemiş faiz talep edilmiş olduğu
Davacı yan icra takibinde 15.11.2021 tarihinden icra takip tarihi olan 02.12.2021 tarihine kadar işlemiş faiz talep etmiş olduğundan, davacının cari hesap alacağı olan 45.498,-TL üzerinden tekrar bu tarihler arası işlemiş faiz hesabı yapılmış olup işlemiş faiz tutarı 354,95 TL olarak hesaplandığı,
Davacı yan lehine karar alınması durumunda, Davacı yan, icra takip tarihi olan 02/12/2021 tarihinden itibaren asıl alacağına, Davacının takip talebinde belirtmiş olduğu gibi, %16,75 ve değişen oranlarda Ticari Temerrüt Faizi talep edebileceği,
Mahkememize bildirilmiştir.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir (Bknz. … Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 2020/297 Esas, 2020/327 Karar Sayılı, 04/06/2020 Tarihli İlamı).
Taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşmenin maddeleri incelendiğinde taraflar arasında düzenlenen fatura bedellerinin ödenmemesi halinde ne şekilde temerrüt faizinin talep edileceği ve oranına ilişkin herhangi bir düzenlemenin bulunmadığı görülmüş olup hüküm kurmaya ve denetime elverişli olan bilirkişi raporu göz önünde bulundurulduğunda davacının davalıdan icra takip tarihi itibari ile 45.498,00 TL alacaklı olduğu ancak işbu davadan önce davalıyı temerrüde düşürmemiş olması sebebiyle işlemiş faiz talebinde bulunamayacağı kanaatine varılarak davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacının dava dilekçesi ile borçlunun %20’den aşağıda olmamak üzere inkar tazminatı ödemesine hükmedilmesi yönündeki talebi değerlendirildiğinde İİK m. 67 hükmü uyarınca davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksızlığına karar verilmiş olması ve alacağının likit olması gerekmekte, kural olarak davalı borçlunun kötü niyetli olması şartı aranmamaktadır. Somut olayda davacının davasında haklı olduğu, dava konusu asıl alacağın fatura alacağından kaynaklı olması sebebiyle likit olduğu ve davalının haksız olarak takibe itiraz etmiş olduğu anlaşılmakla davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmekle icra dosyasında asıl alacak tutarı olan 45.498,00 TL ‘nin %20’si oranında olan 9.099,60 TL’nin icra inkar tazminatı olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davalının kötüniyet tazminatı talebinin değerlendirilmesinde ise ; İİK m. 67/2 hükmü uyarınca kötüniyet tazminatı, itirazın iptali davası reddedilince alacaklının takibinde haksız ve kötüniyetli görülmesi durumunda borçlunun istemi üzerine alacaklı aleyhine hükmedilen tazminattır. Kötüniyeti ispat yükü borçludadır, zira TMK m.2 hükmü uyarınca iyiniyetin varlığı asıldır. Yapılan kontrolde davacının davasının kısmen reddine karar verilmiş ise de davalı aleyhine başlatılan takipte davalı tarafından davacının kötüniyetli olduğu ispatlanamamış olması nedeni ile davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda Açıklanmış Olduğu Üzere;
1-Davacının DAVASININ KISMEN KABULÜ KISMEN ile; davalının …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasına vaki İTİRAZININ KISMEN İPTALİ ile; takibin 45.498,00 TL asıl alacak üzerinden işbu asıl alacağa tahsil tarihine kadar işleyecek yıllık %16,75 ve değişen oranlarda Ticari Temerrüt Faizi ile birlikte kaldığı yerden devamına, davacının fazlaya dair isteminin reddine,
2-Davalının haksız itirazları nedeniyle asıl alacak tutarı olan 45.498,00 TL ‘nin %20’si oranında olan 9.099,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davalının davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi talebinin REDDİNE,
4-Alınması gerekli olan 3.107,97-TL karar ilam harcından başlangıçta dava açılırken peşin olarak alınan 583,13-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 2.524,84-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 583,13-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 92,20-TL (başvurma, vekalet harcı) davetiye, posta gideri: 93,50-TL, bilirkişi ücreti: 1.000,00TL olmak üzere toplam: 1.185,7‬0-TL yargılama giderinin %94 kabul-red oranı üzerinden hesaplanan 1.114,55-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanının davacı üzerine bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı yargılama esnasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 2.783,75‬-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.560,00TL nin %94 kabul-red oranı üzerinden hesaplanan 1.466,40-TL’sinin davalıdan, 93,60TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
10-Davacı tarafından yatırılan gider avansın arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/07/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır