Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/242 E. 2022/280 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/242 Esas
KARAR NO : 2022/280
DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/11/2020
KARAR TARİHİ : 06/04/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin davalı taraftan olan alacağının tahsili amacıyla davalı taraf aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve yersiz olduğunu iddia ile itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; işbu davada karşı tarafın taleplerini hukuka aykırı haksız ve kötü niyetli olduğundan dolayı kabul etmediğini, dava dışı sigortalanmış şirket olan … şirketi ile aralarında olan hukuki ihtilafın henüz sonuçlanmadığını, dava dışı şirket ile aralarında … İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/… Esas sayılı dosyasının lehine sonuçlandığını, söz konusu dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf incelemesinde olduğunu, işbu davada dava dışı … Şirketinin sahte senet düzenleyerek aleyhine başlattığı icra takibinin iptali davası olduğunu, davanın lehine sonuçlandığını ve senetin sahte imza dolayısıyla iptal edildiğini, bu hususta ayrıca cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunacağını, Yine dava dışı şirketin yapmış olduğu suç duyurusu nedeni ile … Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/… Esas sayılı dosyasının da, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf incelemesinde olduğunu, dosyada eksik inceleme yapılmasından bahisle istinaf edildiğini, dolayısıyla henüz taraflar arasındaki hukuki durum ve tarafların haklılığı hususunda kesinleşmiş bir durumun hukuki açıdan oluşmadığından dolayı, dava dışı şirketin sigortadan tazmin talebinde bulunmasının da hukuka aykırı olduğunu, haksız ve kötü niyetli icra takibine bu nedenle itiraz edildiğini, arabuluculuk konusunda da hukuki süreç tamamlanmadan uzlaşma olamayacağını beyan ettiğini, sonuç olarak yukarıda beyan ettiği davaların kesinleşmesinin beklenmesini ve netice olarak davanın reddine karar verilmesini talep ettiği, davaya konu olan ve davacı tarafından tazmin olunan zararın aslında tarafına, müdürlerinin vermiş olduğu talimatlar neticesinde satışlardan yapılan Iskontoların daha sonra kabul edilmemesi nedeni ile ve sahte senedin düzenlenerek tarafından talep edilmesine yapmış olduğu itirazları bertaraf etmek için yapılmış bir kötü niyetli hamle olduğunu, yargılama sırasında dinlenecek olan tanıkları tarafından da bu hususun teyit edileceğini, ayrıca huzurda görülmekte olan işbu davanın yetkili mahkeme huzurunda açılmadığını, davalı olarak adresinin İstanbul Çağlayan Adliyesi sınırları içerisinde olduğundan yetkili mahkemenin İstanbul Çağlayan Adliyesi mahkemeleri olduğunu, bu nedenle yetki itirazında da bulunduğunu, haksız ve kötü niyetli hukuka aykırı işbu davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22.3.01944 tarih ve 37 E. – 9 K. Resmi Gazetede 3.7.1944 sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Dava konusu somut olay değerlendirildiğinde davacı sigorta şirketi tarafından sigortalanan dava dışı … … Ltd. Şti. Nezdinde satış temsilcisi olarak çalışan davalının çalıştığı dönemde müşteriler adına düzenlediği sahte faturalar ile sigortalı firmanın normal cari müşterilerinin haberi olmadan borçlandırdığı ve kesilen faturalardaki malların ise müşterilere teslim etmeyerek el altından satarak bedelini zimmetine geçirdiği ve bu nedenle sigortalısına 22.287,00TL ödeme yaptığı ve bu ödemenin rücusu için dava açtığı, dosyanın incelenmesinde davalının dava dışı sigortalının SGK’lı işçisi olduğu görülerek, dava dışı sigortalı dava açacak olsaydı İş Mahkemelerinde dava açacak olması nedeniyle ve davacının, dava dışı sigortalısının halefi olduğu da dikkate alınarak, mahkememizin görevsiz olduğuna ve görevli mahkemenin İş Mahkemeleri olduğuna karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Nitekim Yargıtay 20.Hukuk Dairesi’nin 2016/14419 Esas ve 2017/580 Karar sayılı ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23.HUkuk Dairesi’nin 2018/1142 Esas ve 2021/1663 Karar sayılı ilamları da bu doğrultudadır.)
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın 6100 sayılı Yasanın 114/1-c maddesi ve 115/2.maddesi gereğince görev dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-6100 sayılı Yasanın 20/1 maddesi delaletiyle kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi İş Mahkemesine gönderilmesinin talep edilmesi gerektiği, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin kararın tebliği ile birlikte ihtarına,
3-6100 sayılı Yasanın 331/2.maddesi gereğince davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde, yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına, davaya devam olunmaması halinde Mahkememizce dosya üzerinden durumun tespiti ile davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere tensiben karar verildi. 06/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır