Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/22 E. 2023/117 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/22 Esas
KARAR NO : 2023/117
DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 06/01/2022
KARAR TARİHİ : 16/02/2023
DAVA : Davacı vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde, müvekkili ile … ‘nın davalı şirkette yarı yarıya ortak olduklarını , tarafların öncesinde evli iken şirket işleyişinde sorun yaşanmadığını ancak tarafların boşandıktan sonra şirketi devam ettirmenin mümkün olmadığını, şirketin herhangi bir geliri yada mal varlığının da bulunmadığını, şirketin tüm giderlerinin müvekkilince karşılandığını, şirketin faaliyetinin uzun zaman önce sona erdiğini, genel kurul toplantısında diğer ortağın işleyişi sabote etmek amacıyla şirketi kurtaracak ve faaliyeti yürütecek kararlara red oyu verdiğini, hal böyle iken şirketin tasfiyesini dahi istemediğini, şirkete ait amme borçlarının ödenmediğini, tüm kira, muhasebe ve vergi ödemelerinin davacı tarafça yatırıldığını budurumların haklı sebeple feshe neden olduğunu, genel kurul toplantılarında sermeya artırımı , haklı sebeple ortaklıktan çıkarılma, şirket adresinin değiştirilmesi, giderlere katılma, tasfiye istenilmesi gibi hususların görüşüldüğünü ancak diğer ortağın duygusal davranarak red oyu verdiğini, tarfaların iletişim kurma ve anlaşma ortamlarının bulunmadığını, aralarında ceza davalarının bulunduğunu belirterek davalı şirketin haklı nedenle fesih tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirketin sicil kaydı alınıp incelendiğinde, münferiden tek yetkilisinin davacı olduğu anlaşılmış , temsilcinin davacı konumunda olması nedeniyle davalı şirketin iş bu dava da, temsil edilebilmesi amacıyla Yargıtay … Hukuk Dairesinin 2016/… esas, 2017/… karar nolu ilamıda dikkate alınarak bilirkişi listesinden seçilen mali müşavir … temsil kayyımı olarak atanmış dava dilekçesi ile duruşma günü temsil kayyımına tebliğ edilerek duruşmalar yürütülmüştür. Kayyım tarafından dosyaya kayyım raporları sunulmuş incelendiğinde, şirketin mevcut durumda çalışanı olmayıp şirkete ait ödemelerin davacı tarafından karşılandığı ve gayri faal olduğu yönünde rapor sunulduğu görülmüştür.
Davalı şirketin diğer ortağının ilgili sıfatı ile dava dilekçesi tebliğ edilmiş olup, (davacı tarafça diğer ortak hakkında davalı sıfatı ile dava açılmamıştır) diğer ortak vekili dosyaya sunduğu dilekçesinde , cevap dilekçesi sunduğunu, usulüne uygun tebligat yapıldığından yokluklarında ön inceleme duruşmasının yapıldığını beyan etmiş ise de, şirketin fesih ve tasfiye davalarında davalı konumunda şirketin gösterilmesinin yeterli olduğu, dava dilekçesinde diğer ortağın davalı olarak gösterilmediği sadece diğer ortak denilerek isim belirtildiği, mahkememizce de davalı şirketin temsil kayyımı vasıtası ile temsil edilmesi nedeniyle diğer ortağa bilgi mahiyetinde ilgili sıfatı ile tebligat yapılmıştır, UYAP sistemi üzerinde de davalı sıfatı ile kaydı bulunmamaktadır. Diğer ortak vekili dilekçesinde, davacının dilekçesinde öne sürdüğü iddialarının doğru olmadığını, müvekkilinin şirket menfaatlerini gözettiğini, kusurun davacıda olması nedeniyle haklı nedenle fesih davası açamayacağını, davacı ortağın müvekkiline , kendisini aldattığını iddia ederek darp ettiğini ve … Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/… esas sayılı dosyasından cezalandırıldığını, bu dosyada incelendiğinde, uyuşmazlığın bizzat davacının kusuru ve suç teşkil eden eylemlerinden kaynaklandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava , haklı nedenle davalı limited şirketinin fesih ve tasfiyesine karar verilmesi istemidir.
Deliler :Davalı şirketin sicil kaydı, sicil dosyası, ticari defter ve belgeleri, vergi beyannameleri, bilirkişi incelemesi,
Taraflarca gösterilen tüm deliller toplanarak, davalı tarafın ticari defter ve belgeleri de incelenerek haklı nedenle fesih ve tasfiye koşullarının oluşup oluşmadığının tespiti istenmiş , 05/10/2022 tarihli raporda şirketin kurulduğu 2018 yılından 2022 dönemine kadar faaliyetlerinin tamamında zarar ettiğini, şirketin sermayesinin tamamının kaybettiğini ve borca batık hale geldiğini, şirketin sermayesinin kaybedilmesi sonrasında, faaliyetlerinin yürütülmesi için tüm finansmanın davacı tarafça karşılandığını, davacının şirketten 355.998,49TL alacaklı gözüktüğünü, davalı şirketin aile şirketi halinde kurulduğunu, akabinde kişisel husumetler neticesinde meydana gelen çatışmalar , ceza davaları, şirketin gayri faal olması zarar etmesi, sermayesini kaybetmesi ve borca batık olması halinde, haklı sebebin oluştuğunu , fesih ve tasfiye yerine başka bir tedbire karar verilmesi ihtimalinde , davacının şirketten payının verilerek çıkartılması ihtimalinde şirketin faaliyetine devam edebilmesinin mümkün görülmediğini bu nedenle fesih şartlarının oluştuğu yönünde görüş bildirdikleri görülmüştür.
Davalı şirketin diğer ortağı vekili bilirkişi raporuna karşı verdiği dilekçesinde, şirketin borca batık olduğunun tespit edildiğini, TTK 376/3 gereğince, iflası gerektiğini, müvekkilinin 26/08/2021 tarihli genel kurul toplantısında iflas talep etmesine rağmen , davacının bu talebe karşı red oyunu kullandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirketin aile şirketi halinde kurulduğu, tarafların daha sonra boşandığı, velayet ile ilgili davalarının devam ettiği, davacının … Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/… esas sayılı dosyasında nitelikli tehdit , hakaret, kasten basit yaralama suçlarından yargılandığı ve yargılama sonucunda hakaret ve tehdit suçundan beraatine, kasten yaralama suçundan para cezasına çaptırılmasına karar verildiği ve verilen kararın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği ve kesinleştiği görülmüştür.
Bilirkişi raporuna itiraz edilmesi üzerine , aynı bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış, ek rapor incelendiğinde, haklı sebep olarak ortaklık ilişkisini çekilmez hale getiren ve dürüstlük kuralına göre ortak açısından bu ilişkinin sürdürülmesinin kendisinden beklenemeyeceği nedenler olarak ifade edildiğini, bu nedenler arasında ortaklar arasında şiddetli geçimsizlik ve güven temelinin çökmesinin de yer aldığı, limited şirketlerin az ortaklı ve karma nitelikli yapıda olduklarını, her ne kadar sermaye şirketi olsa da az ortaklı limited şirketlerde ortaklar arasında iletişim ve iş birliğine ihtiyaç bulunduğunu, iletişim ve iş birliği olanağı kalmadığından haklı sebep oluştuğunu, haklı sebebin kusura dayalı olmasının gerekmediğini ancak haklı sebebi yaratan ortağın bu nedene dayanarak fesih talebinde bulanamayacağını, eşit kusur halinde ise bu davanın açılabileceğini, limited şirketin şahıs şirketinin özelliklerini taşıması ve aile şirketi olması nedeniyle ortaklar arasındaki kişisel nitelikte olmasının haklı nedenler olabileceğini somut olayda kişisel husumetler neticesinde meydana gelen çatışmalar, ceza davaları, şirkete ilişkin kararların alınamaması, şirketin gayri faal olması, sermayesini kaybetmesi, borca batık olması dikkate alındığında haklı sebebin oluştuğunu, TTK 636.maddesine göre fesih yerine davacı ortağın çıkmasına karar verilmesi halinde şirketin devamının muhtemel görünmediğini, borca batıklık nedeniyle iflasına karar verilebileceğini ek raporlarında belirttikleri görülmüştür.
Toplanan tüm deliller ve alınan rapor birlikte değerlendirildiğinde, şirket ortaklarının evli iken , yaşadıkları bir takım sorunlar nedeniyle boşandıklarını, evlilik ilişkisinden kaynaklanan olaylardan dolayı diğer ortağın davacı ortağı şikayeti üzerine davacı ortağın yargılandığı, taraflar arasındaki güven ilişkisinin kötü olması nedeniyle şirketin faaliyetinin devamının mümkün olmadığı, şirketin kurulduğundan bu yana zarar ettiği, gayri faal olduğu, borca batık olduğu anlaşılmakla davalı şirketin fesih ve tasfiyesinin oluştuğu, diğer ortak tarafından tüm kusurun davacıda olduğu iddia edilmiş ise de kusura ilişkin ileri sürülen nedenlerin tarafların evlilik hayatı ile ilgili olduğu bu nedenle davacının da iş bu davayı açabileceği , TTK 636/3 gereğince fesih yerine davacı ortağın şirketten çıkartılmasına, karar verilmesi halinde şirketin devamının bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere mümkün görülmediği sonucuna varılarak, davalı şirketin fesih ve tasfiyesine aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davacının davasının kabulü ile,
…nde … sicil numarası ile kayıtlı … Limited Şirketi’nin fesih ve tasfiyesine,
Tasfiye memuru olarak mali müşavir … un tayinine ,
Tasfiye memuruna aylık 2.000,00TL ücret takdirine, 6 aylık hesaplanan 12.000,00TL ücret ile 10.000,00TL tescil, ilan ve diğer masraf olmak üzere toplam 22.000,00TL’nin davacı tarafça mahkeme veznesine yatırılmasına,
Davacı tarafça ödenen ve ödenecek tasfiye memuru ücreti ile masrafların davalı şirketin tasfiyesi sırasında davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden 9.200,00TL maktu vekalet ücretinin davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 172,90TL ilk masraf, 2.000,00TL bilirkişi ücreti 320,00TL tebligat ve tezkere gideri olmak üzere toplam 2.492,90TL yargılama giderinin , davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından temsil kayyımı … ‘a ödenen ücretlerin davalı şirketin tasfiyesi sırasında davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine,
5-Yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinden resen yazı işleri müdürlüğünce ilgilisine iadesine,
6-Bu dava sebebiyle 179,90TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden, peşin alınan 80,70TL karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 99,20TL karar ve ilam harcının davalı şirketten alınarak hazineye irad kaydına,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 16/02/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır